Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/884 E. 2021/1274 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/884
KARAR NO : 2021/1274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/225
KARAR NO : 2019/50
DAVA TARİHİ : 01.03.2017
KARAR TARİHİ : 18.01.2019
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.10.2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.01.2019 tarih 2017/225 E – 2019/50 K sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında “… Konut Projesi Anahtar Teslim Müteahhit Sözleşmesi” başlıklı konut, villalar, ticari yapılar, sosyal tesis, parsel içi yollar, kapalı otopark, yüzme havuzlarına ait inşaat, mekanik ve elektrik tesisatı işleri ve buna ilişkin tüm altyapı ve çevre düzenleme işlerine dair anahtar teslimi eser sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmenin 1.29 “Avans Ödenmesi ve Avans Teminat Mektubu” başlıklı maddesi gereğince … A.Ş isimli şirkete yapacağı sözleşme konusu iş nedeni ile avans ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığını, avans ödemelerinin müvekkili … tarafından kabul edilebilir bir formda ve bankadan ve ilgili avans ödemesi tutarlarına eşit miktarda koşulsuz, kesin ve süresiz banka teminat mektuplarının öngörülen ödeme tarihlerinde sağlanmamış olması halinde avans ödemesinin teminat mektubu sağlanana dek yapılmayacağını, sözleşme kapsamında dava dışı …’a ödenmesi öngörülen avans tutarı 10.700.000,00 TL olup bunun karşılığında teminat mektubu alınmasının kararlaştırıldığını, bu hususta … A.Ş’nin davalı banka ile anlaşma sağladığını ve sözleşme kapsamında avans banka teminat mektuplarının müvekkiline teslim edildiğini, 700.000,00 TL’lik avans teminat mektubunun işin devamı sırasında iade edildiğini, kalanların müvekkilinin uhdesinde kaldığını, … A.Ş ile davalı banka arasında anlaşma gereği …’ın aldığı 13.04.2015 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli avans teminat mektubunun müvekkiline teslim edilerek iş avansı bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin de bu miktarı 15.04.2015 tarihinde … Bankası İzmir Ticari Şubesi’nde bulunan hesabından davalı adına kayıtlı hesaba “sözleşme avans bedeli” açıklaması ile ödediğini, müvekkili ile … A.Ş arasındaki sözleşme gereği teminat mektubunun koşulsuz, kesin ve süresiz olması şartına karşın davalı banka tarafından verilen teminat mektubunda davalı bankanın “Bu teminat mektubu 13.04.2016 tarihine kadar geçerli olup bu tarihe kadar elimize geçecek şekilde tarafınızdan yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır” şartını koyduğunu, müvekkilinin iyi niyetli olarak teminat mektubunu kabul ettiğini, müvekkilinin 04.04.2016 tarihinde dava dışı müteahhide İzmir 27. Noterliği’nin 6723 sayılı ihtarnamesi ile diğer teminat mektuplarının yanı sıra 13.04.2016 tarihinde süresi dolacak olan 2.000.000,00 TL bedelli avans teminat mektuplarının yenilemelerinin yapılarak süresinin uzatılması ve hatta süresiz şekle dönüştürülmesini talep ettiğini, ancak … A.Ş’nin dava konusu edilen teminat mektubunu yenilemediğini, bunun üzerine müvekkilinin bir yandan sürenin doluyor olması, diğer yandan … A.Ş’nin ödeme güçlüğüne düşmesi nedenleri ile 08.04.2016 tarihinde davalı … … Şube Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunarak gerek dava konusu teminat mektuplarının gerekse elinde bulunan diğer teminat mektuplarının bedellerinin ödenmesini istediğini, yazı ile birlikte teminat mektubunun bankaya verildiğini, bu müracaat üzerine 08.04.2016 tarihinde süresi dolacak olan 7.000.000,00 TL bedelli avans teminat mektubunun müvekkiline ödendiğini, ancak dava konusu 2.000.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu bedelinin ödenmediğini, bankanın dava konusu teminat mektubunu ödememe gerekçesinin “ilgili avans teminat mektuplarının, bu avans teminat mektuplarının içeriğinde de belirtildiği üzere geçerli olabilmesi için avans tutarlarının … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin … A.Ş’nin Pınarbaşı Şubesi nezdindeki … IBAN numaralı hesabına ilgili teminat mektupları referansı tahtında yatırılması” gerekmektedir. Bankamız ilgili hesaplarına ilgili avans tutarları yine yukarıda belirtilen referans tahtında yatırılmadığından, ilgili avans teminat mektupları hala geçerli hale gelmemiş olup bankamız açısından bağlayıcılıkları bulunmamaktadır. Bu nedenle tazmin talebinizin yerine getirilemeyeceğini bildiririz.” olduğunu, bu yazı üzerine bankaya İzmir 27. Noterliği’nin 11.04.2016 tarih ve 7315 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ödeme yapılmadığından müvekkili tarafından İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12759 esas sayılı icra dosyası ile teminat mektubu bedeli olan 2.000.000,00 TL ile 88.602,74 TL faizinin tahsili için ilamsız takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı bankanın bu teminat mektubuna ilişkin bir yıl içinde alınabilecek dört dönemde de komisyonunu ve BSMV bedelini tahsil ettiğini, geçerli olmayan bir teminat mektubu için davalının bu komisyonları almasının beklenemeyeceğini ileri sürerek, davalı bankanın İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12759 esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, davacı işverene sözleşmenin icrasını garanti etmek üzere işin bedelinin %10’u oranında (4.680.000-TL tutarlı) davacıya hitaben bir adet kesin teminat mektubu ve davacı/işverenin kendisine yapacağı avans ödemelerini garanti etmek üzere de davacıya hitaben toplam 10.700.000 TL tutarlı dört adet avans teminat mektubu talep ettiğini, talebin uygun görüldüğünü, dava dışı … İnş. San. ve Tic. A.Ş lehine davacıya hitaben bir adet kesin ve dört adet de avans teminat mektubunun tanzim edilerek verildiğini, söz konusu mektuplardan kesin nitelikli teminat mektubunun verildiğinde geçerlilik kesbetmeye başladığını, ancak diğer mektupların avans teminat mektupları olmaları sebebiyle şarta bağlı olarak verildiğini, buna göre söz konusu avans teminat mektuplarının geçerli hale gelebilmeleri için mektuplarda yazılı olan avans tutarlarının dava dışı kredi müşterisi/lehdar … İnş. San. ve Tic. A.Ş’nin … A.Ş … Şubesi nezdindeki TR… IBAN no’lu hesabına ilgili mektup referansları tahtında yatırılmaları gerektiğinin açıkça yazıldığını, mektuplar verildikten sonra dava dışı … İnş. San. ve Tic. A.Ş’nin yaptığı işler karşılığında müvekkili banka nezdindeki hesaplarına davacı tarafından hakkediş bedelleri gönderilmeye başlandığını ve verilen mektuplardan 28.06.2016 vade tarihli 700.000,00-TL tutarlı olan avans teminat mektubunun 09.02.2016 tarihinde müvekkili bankaya iade edildiğini, ancak bundan yaklaşık iki ay sonra davacı tarafından 07.04.2016 tarihinde müvekkili bankanın … Şubesine gönderilen tazmin talebi ile iade edilen dışında kalan tüm (biri kesin-üçü avans olmak üzere dört adet) teminat mektuplarının sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği gerekçesiyle tazmin edilerek nakde çevrilmesinin talep edildiğini, talebin haksız ve hukuka aykırı olup müvekkili Bankaca yerine getirilmediğini, mektuplardan 4.680.000,00-TL bedelli teminat mektubu kesin nitelikli olduğundan ilk talepte tazmin koşulu bulunmakta olup geçerlilik şartı taşımadığını, bu sebeple söz konusu teminat mektubunun tazmini gerçekleştirilerek mektup tutarının davacının bildirdiği hesaba aktarıldığını, aynı şekilde 7.000.000,00-TL bedelli avans teminat mektubunun metninde yer alan geçerlilik koşulu sağlanmış olduğundan tazmin edilerek mektup tutarının davacının bildirdiği hesaba aktarıldığını, ancak dava konusu avans teminat mektubu ile 02.07.2015 düzenleme ve 28.06.2016 vade tarihli mektubunun tazmin talebinin mektup metinlerinde yazılı olan “İş bu teminat mektubu avans tutarının … İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş’nin … A.Ş … Şubesi nezdindeki TR… IBAN no’lu hesabına işbu teminat mektubu referansı tahtında yatırıldığında geçerli hale gelecektir.” şeklindeki geçerlilik koşulu yerine getirilmemiş olduğundan her iki mektuba ilişkin tazmin talebinin yerine getirilmediğini, mektupların geçerlilik kazanabilmesi için mektup tutarları kadar avansın gönderilmesi gereken hesap incelendiğinde; teminat mektuplarının verilmesinden sonra davacı tarafından hesaba sadece 7.700.000,00-TL gönderildiğini, mektupların verilmesinden sonra bu hesaba sözkonusu tutardan başka bir tutar gönderilmediğini, avans teminat mektuplarında yazılı olan hesap numarasına mektupların verildikleri andan vadelerinin dolacağı ana kadarki zaman aralığı içerisinde avans tutarı gönderilebileceğinden ve vade dahilinde herhangi bir zamanda da bu tutarın gelme ihtimali mevcut olduğundan doğal olarak bu mektupların sistem çıkışlarının yapılamadığını, mektupların sistem çıkışları yapılamadığından bu mektupların komisyon tahsilatlarının sistem tarafından otomatik olarak gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket tarafından … A.Ş’nin TR… IBAN numaralı hesabına … Etap İş Avansı açıklaması ile 30.03.2015 tarihinde 2.000.000,00 TL’nin EFT yoluyla yatırıldığı, 10.04.2015 tarihinde sözleşme avans bedeli açıklaması ile 5.000.000,00 TL’nin EFT yoluyla yatırıldığı, ayrıca 15.04.2015 tarihinde sözleşme avans bedeli açıklaması ile 2.000.000,00 TL’nin EFT yolu ile yatırıldığının saptandığı, bu avans ödemelerinden 30.03.2015 tarihindeki 2.000.000,00 TL ile 10.04.2015 tarihindeki 5.000.000,00 TL’nin 08.04.2015 tanzim tarihli 08.04.2016 vade tarihli 7.000.000,00 TL bedelli teminat mektubuna karşılık olduğu, 15.04.2015 tarihinde yatırılan 2.000.000,00 TL avans ödemesinin ise dava konusu 13.04.2015 tanzim 13.04.2016 vade tarihli 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubuna karşılık olduğu kanaatine varıldığı, her ne kadar davalı taraf 30.03.2015 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli avans ödemesinin teminat mektubu tarihlerinden sonra olmadığını ve teminat mektuplarındaki şart bakımından dikkate alınamayacağını savunmuş ise de 30.03.2015 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli EFT gönderisinde … Etap İş Avansı açıklamasının yer aldığı, bu tutarın mektupta yazılı hesaba gönderildiği, teminat mektuplarındaki bu şartın avansın, riski temin edilen şirkete ödenmesini temin olduğu dikkate alındığında bu amacın gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile İzmir 11. İcra Dairesi’nin 2016/12759 Esas sayılı takibinde davalının borca itirazının iptaline, takibin aynen devamına, alacağın %20’si oranındaki 417.720,54-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; imzalanan sözleşmenin emredici hükmü gereği davacı tarafından mektuplar verilmeden önce 30.03.2015 tarihinde dava dışı lehtarın hesabına ödenen 2.000.000,00 TL’nin avans ödemesi olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı ve dava dışı … A.Ş arasında imzalanan sözlemenin 1.29 maddesinde avans ödemelerinin nasıl ve ne zaman yapılacağı ve bu ödemeleri garanti altına alacak avans teminat mektuplarının ne zaman verileceğinin açık bir şekilde tespit edildiğini, maddedeki “…anılan avans teminat mektuplarının öngörülen ödeme tarihlerinde sağlanmamış olması halinde avans ödemesi teminat mektubu sağlanana dek yapılmayacaktır…” hükmünü belirleyerek teminat mektuplarının avans ödemelerinden önce sunulmasını şart olarak belirlediğini ve mektuplar sunulana kadar avans ödemesi yapılmayacağını açıkça ifade ettiğini, davacının sözleşmede önce mektup verilmeden avans ödemesi yapmayacağını açık açık ve kesin bir şekilde kararlaştırdığını, daha sonra mekupların tazmini gündeme geldiğinde de mektup metninde yer alan şartı aşabilmek için mektup verilmeden önce lehdara yaptığı bir ödemeyi sözleşmedeki hükmün tam aksine lehdara avans olarak verdiğini iddia ettiğini, davacının bu hareketinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, aksi durumda müvekkilinin ödemek zorunda kalacağı mektup tutarı için müvekkilinin lehtara rücu imkanının olmayacağını, mektubun veriliş tarihinden önce verilen herhangi bir bedelin teminat mektubu ile ilintilenmesinin söz konusu olamayacağını, gönderilme açıklaması ne olursa olsun bunun olsa olsa iki tacirin kendi aralarındaki açık hesap ilişkisine dayanan bir para gönderim işlemi olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı banka hesabına 10.700.000,00 TL toplam avans teminat mektubu için aynı miktarda “Sözleşme Avans Bedeli” açıklaması ile toplam 10.700.000,00 TL avans ödemesi yapıldığını, davalının 30.03.2015 tarihli “… Etap İş Avansı” açıklaması ile yapılan 2.000.000,00 TL avans ödemesinin sözleşmenin 1.29 maddesine uygun olarak yerine getirilmediğini iddia ettiğini, ödeme dekontunda açıkça ödemenin iş avansı olarak ödendiğinin yazılı olduğunu, ödemenin avans ödemesi olduğunun tartışmasız olduğunu, davalı bankanın bu avans ödemesinin yapıldığını kabul ve ikrar ettiğini, ancak teminat mektubu karşılığı olmadığını iddia ettiğini, bu iddianın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava; eser sözleşmesine dayalı olarak verilen banka teminat mektubunun bedelinin tahsili amacıyla gerçekleştirilen icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 29. maddesinde ilama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harcın kendisine iade olunacağı veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edileceği düzenlenmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinde davacı/alacaklı vekilinin davanın açılışında yatırılması gereken peşin nispi harçtan icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu talebinin bulunmadığı görülmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1)ayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Davacı tarafından dava açılırken dava değeri 2.088.602,74 TL olarak gösterilmiş dava dilekçesinde takibe vaki itirazın iptâli ile takibin devamı istenmiştir. Az yukarıda açıklandığı üzere yargı işlemlerinden alınacak harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Davacının icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu talebinin bulunmadığı da göz önünde bulundurularak dava değeri olarak gösterilen 2.088.602,74 TL üzerinden yatırması gereken peşin nisbi harç miktarı 35.668,11 TL olması gerekirken davacı tarafından yatırılan harç miktarı 25.225,11 TL’dir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; yatırılması gereken bakiye harç miktarı olan 10.443,00 TL’yi yatırmak üzere davacı tarafa süre verilip yatırılması halinde işin esasını inceleyip karar vermek, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gözetilerek karar vermekten ibarettir.
Bu durumda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.01.2019 tarih 2017/225 E – 2019/50 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan 35.668,00 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
6-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 15.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.