Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/872 E. 2022/439 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/872
KARAR NO : 2022/439

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/496
KARAR NO : 2019/197
DAVA TARİHİ : 22.09.2016
KARAR TARİHİ : 10.04.2019
BİRLEŞEN KARŞIYAKA ATM’NİN 2018/512 E – 2018/593 K SAYILI DAVADA;
DAVANIN KONUSU : Asıl Dava Yönünden; Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil, Olmadığı Taktirde Davaya Konu Bağımsız Bölümlerin Bedelinin Tahsili
Birleşen Dava Yönünden; Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 04.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.03.2022
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.04.2019 tarih ve 2016/496 Esas, 2019/197 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı ve birleşen davada davacı …. Şti. Temsilcisi … ile asıl davada davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı … A.Ş. vekili, davalı yüklenici şirket ile dava dışı arsa sahibi … arasında İzmir İli, … İlçesi, … Köyü .. ada … parsel, … ada … ve … parselde kayıtlı toplam 7535 m² miktarlı taşınmazda yapı imali için Menemen 3 Noterliği’nin 27.12.2013 tarih ve 3968 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, inşa edilecek bağımsız bölümlerin %30 tutarının arsa sahibine, %70 tutarının yükleniciye ait olmasının kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin arsa sahipleri ile yapılan sözleşme ile ilgili olarak davacı şirket ile düzenlediği 16.04.2014 tarihli sözleşme ile davacı şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan B ve C bloklarının yapım işini üstlendiğini, davalı tarafça ödemenin … ada … parsel …. bloktan …. adet, … ada … parsel … bloktan … adet olmak üzere toplam 65 adet daire tapusunun davacı şirkete veya göstereceği 3. kişilere bedelsiz olarak devri ile yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin sözleşmeye göre tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, anahtar teslim daireleri inşa ettiğini, oturma raporu alındığını, arsa sahiplerine eksiksiz teslimi üzerine davalı yüklenici şirketin hak etmiş olduğu bağımsız bölümlerin tapularının adına tescil edildiğini, 65 daire ödemesinin 63 adetinin tapusunu davacının gösterdiği kişilere devrinin gerçekleştirildiğini ancak, … ada … parselde …blok … ve … no’lu iki dairenin tapusunun davacıya devredilmediğini, 54 no’lu bağımsız bölümün muvazaalı olarak davalı …’a devredildiğini, davalı …’nın dava konusu inşaatta davalı şirket ve davacı şirketin alt taşeronu olarak çalıştığından taşınmazın müvekkiline ait olduğunu çok iyi bildiğini, 52 no’lu bağımsız bölümün halen davalı şirket adına kayıtlı olduğunu ancak … Bankası lehine yüksek miktarda kredi teminatı olarak ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, 52 ve 54 no’lu bağımsız bölümlerin davalılar adına tapu kaydının iptali ile müvekkilli adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde değerlerinin tespiti ile akde aykırılık nedeni ile davacının bu taşınmazlardan dolayı uğramış olduğunu zararın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı …, İzmir İli, … İlçesi, … Köyü … ada … parselde kayıtlı … Blok … kat 52 no’lu daireyi davalı şirketten 31.08.2016 tarihinde satın aldığını, ödemeyi aynı tarihte banka kanalı ile yaptığını, dava dilekçesinde belirtilen firma ile dava konusu taşınmazın alımından başka herhangi bir bağının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Şti. vekili, müvekkili ile dava dışı arsa sahibi … arasında İzmir İli, … İlçesi, … Köyü … ada … parsel, … ada … ve … parselde kayıtlı toplam 7535 m² miktarlı taşınmazda yapı inşası konusunda Menemen 3. Noterliği’nin 27.12.2013 tarih ve 3968 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, başlangıçta … ada … parselde 2 blok, … ada … parselde 2 blok, … ada … parselde 1 blok olmak üzere toplam 5 blok olarak yapılması düşünülen inşaatın, İzmir 21. Noterliği’nin 23.05.2014 tarih ve 14274 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tadil sözleşmesi ile 4 blok olarak yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından 30.04.2014 tarih ve 101 sayılı inşaat ruhsatları alınarak 135 adet dairenin yapımına başlanıldığını, sözleşmeye göre … ada … parsel … bloktaki 12 adet 3+1 dairenin tamamının arsa sahibine, diğer A, B, C ve E bloktaki dairelerinin tamamının müvekkiline ait olması konusunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin davacı şirket ile arsa sahibi ile yapılan anlaşma uyarınca inşaatlardan B ve C bloktaki inşaatların anahtar tesliminin yapılması için davacı ile 16.04.2014 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin ödeme yapması gereken harcamalar ile ilgili müvekkili şirketin 552.710,00 TL harcama yaptığını, ortak giderlerden müvekkili şirket tarafından ödenen ve davacı şirketin hissenine düşen harcama miktarının 402.675,00 TL olduğunu, müvekkili tarafından davacının banka hesabına 3.255,255,00 TL aktarıldığını, müvekkili tarafından davacıya toplam 4.120.611,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından davalıya 530.000,00 TL ödendiğini, davacıya bırakılan bağımsız bölümlerin satışından 3.472.959,00 TL tahsil edildiğini, müvekkilinin 4.002.959,00 TL toplam tahsilatından 31.000,00 TL kısmının davacının gerekli evrakı vermemesi nedeni ile Türkiye …. Bankası’nın bloke hesabında bulunduğunu, bu tutar ile birlikte sözleşme gereğince davacı şirketin müvekkili şirkete 238.651,00 TL borcunun bulunduğunu, davacının yapımını üstendiği B bloğun yapım ruhsatının 30.04.2014 tarihinde, C bloğun yapım ruhsatının ise 29.08.2014 tarihinde alındığını, davacının yüklendiği işleri sözleşmenin 8. maddesi ile 2015 yılı Eylül ayı sonuna kadar bitireceğini taahhüt etmesine rağmen B bloktaki bağımsız bölümlerin yapı kullanma izin belgelerinin 31.12.2015 tarihinde, C bloktaki bağımsız bölümlerden zemin kat 3, 4, 11, 12, 18, 21, 26, 29, 32, 39, 40, 47, 50, 53, 58, 61 no’lu meskenler ile K nolu kapıcı dairesinin yapı kullanma izin belgelerinin 30.03.2016 tarihinde, C bloktaki 7, 8, 15, 17, 19, 24, 25, 28, 30, 33, 35, 37, 43, 46, 48, 62 no’lu meskenlerin yapı kullanma izin belgelerini 16.06.2015 tarihinde alındığını, izin belgelerinin alınmasına rağmen peyzaj çalışmalarının tamamlanmadığını, bodrum kat yalıtımında problem olduğunu, çevre aydınlatma sisteminin, güvenlik kamere sisteminin, zemin kaplamasının, sığınak alanındaki tuvaletlerin montajının yapılmadığını, kapılarının takılmadığını, davacının taahhütlerini eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkiline borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen Karşıyaka ATM’nin 2018/512 E – 2018/593 K Sayılı Davada;
DAVA:
Davacı … Şti. vekili, müvekkilinin dava dışı arsa sahibi … ile İzmir ili, … İlçesi, …. Köyü, … ada, … parsel, … ada, … ve … parselde kayıtlı taşınmaz için Menemen 3. Noterliğinin 27.11.2013 tarih ve 3968 yevmiye nolu gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini ve İzmir 21. Noterliğinin 23.05.2014 tarih ve 14274 yevmiye nolu gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tadil sözleşmesini imzalandığını, müvekkilinin inşaata başladığını, müvekkilinin yüklenici sıfatı ile imalatını üstlendiği blokların 2 tanesinin (B ve C bloklar) yapımı konusunda davalı firma ile inşaat yapım sözleşmesi imzaladığını, davalının inşaatı yapmaya başladığını, teslime yakın zamanlarda imalatlarını aksattığını ve imalatlarda eksiklikler meydana geldiğini, müvekkilinin sorumlu olduğu üçüncü kişilere hukuken ve ticareten mesul olmamak için bu eksiklikleri tamamladığını, ayrıca müvekkilinin davalı şirkete ve davalı şirket yetkilisine iş devam ederken finansal olarak da destek olduğunu, ancak davalının müvekkiline olan cari borcuna ve sözleşmeye aykırılıklarına rağmen sanki hakkı ödenmemiş gibi mahkemenin 2016/496 E.sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtığını, müvekkilinin davalı şirketten 904.781,69 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, öncelikle işbu dosyanın mahkemenin 2016/496 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine, sözleşmenin feshi ile davalının bu borcunu ödeme gücü olmadığını bildikleri için şimdilik 310.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. vekili, davacının işbu davayı müvekkili tarafından açılan ve neticelenme aşamasında bulunan mahkemenin 2016/496 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamayı geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak açtığını, taraflar arasında kurulan sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu ve sözleşmenin ifa edildiğini, mahkemenin 2016/496 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin borcu değil alacağı bulunduğunun ortaya çıktığını, taraflar arasındaki sözleşme ifa edildiğinden ifa edilen sözleşmenin feshinin istenemeyeceğini, oturma raporu alınan bağımsız bölümlerin kullanıma hazır şekilde teslim edildiği sabit olduğundan iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkı bulunmadığını savunarak birleştirme talebinin ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “… A.Ş.nin taraflar arasında imzalanan inşaat yapım sözleşmeleri uyarınca yüklendiği eseri tamamlayarak, davalı … Şti.ne teslim ettiği, teslim edilen eserde gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu ile de belirlendiği üzere eksik ve ayıpların bulunmadığı, … Şti.nin inşaat yapım sözleşmesi uyarınca iş bedeli olarak İzmir ili, .., …. köyü, …. ada …. parselde kayıtlı … blok … ve … nolu 2 adet bağımsız bölümün tapularının verilmemesinde TBK madde 477 uyarınca haklı olmadığı, aynı Kanunun 479.maddesi uyarınca taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan eseri iş sahibine teslim ettiği, iş sahibinin eser bedelini ödeme borcunun doğduğu, eser bedeli olarak belirlenen 52 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek bulunduğu, 54 nolu bağımsız bölümün ise davalı … tarafından yargılama sırasında üçüncü kişiye devredildiği, ifa imkansızlığının doğduğu, davacı ……A.Ş.nin tapu iptali ve tescil isteminin tazminata çevrildiğine dair 30.07.2018 havale tarihli “Islah Talebimiz” başlıklı dilekçesi ve ilk dava dilekçesindeki “davalılar adına kayıtlı İzmir İli, … İlçesi, …. Köyü … ada ….parselde kayıtlı … blok 52 ve 54 nolu iki adet bağımsız bölüm kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde dava tarihinde taşınmaz değerlerinin tespiti ile akde aykırılık nedeniyle bu iki bağımsız bölüm nedeniyle uğradığımız zararın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” şeklindeki istem gözetilerek, tapu iptali ve tescili ile birlikte terditli olarak tazminat isteminde de bulunulduğu sonucuna varılarak, davacı ……A.Ş.nin iş bedeli olarak her bir gayrimenkul için 150.000,00 TL tazminat isteminde haklı olduğu, davalı …. Şti.nin her bir gayrimenkul için 150.000,00’er TL den davalı …’ın ise sadece 54 nolu bağımsız bölüm için 150.000,00 TL’den dolayı sorumluluğunun bulunduğu, davacının bu miktarları dava tarihi olan 22.09.2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte talep edebileceği, birleşen dava yönünden ise, eksik ve ayıplı iş tespit edilemediğinden davacı …. Şti.nin davalı ….A.Ş.’den talep edebileceği herhangi bir bedelin bulunmadığı sonucuna varılmış, birleşen davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davada davalı ve birleşen davada davacı … Şti. Temsilcisi … ile asıl davada davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl davada davalı ve birleşen davada davacı … Şti. Temsilcisi … istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin eser sözleşmesi olup, anahtar teslim imalat şartını içerdiğini, bu durumun iskan ruhsatı da alınmış şekilde bağımsız bölümlerin teslimini ifade ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının yüklendiği inşaatı en geç 2015 yılı Eylül ayında teslim etmesi gerektiğinin sözleşmede belirlendiğini, ancak B bloğun iskan ruhsatının 31.12.2015, C bloğun iskan ruhsatının ise parça parça 30.03.2016 ve 16.06.2016 tarihlerinde alındığını, bu şekilde davacı şirketin 9 aylık bir gecikme ile inşaatları tamamladığından bahsedilebileceğini, bilirkişilerce bu durumun raporda yok sayıldığını, davacının yapmış olduğu imalatın karşılığı olarak 63 daireyi teslim aldığını ancak yüklenici firmanın sitede mevcut imalat eksiklikleri açıkça gizli ayıplarının tespiti ve yüklenicilere bildirilmesi için davacı … ve asıl yüklenici davalı … firmasından birer temsilci, 3 adet kat maliki temsilcisi, işletme müdürü ve 2 adet yönetim kurulu temsilcisinin de içinde bulunduğu 8 kişilik bir komisyon kurularak sitedeki tüm imalatlara ilişkin keşif yapıldığını ve eksikliklerin belirlendiğini, yüklenici …’in belirlenen eksik imalatları ve asıl yüklenici olarak … tarafından …’in bıraktığı eksik işlerin tamamlanmış olması ve bu yönde taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı davacı …’in daha …’ya borçlu bulunması nedeniyle dava konusu 2 adet bağımsız bölümün devrinin yapılmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki değerinin tahsili yönünde hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, açılan karşı dava yönünden ise bilirkişilerce fahiş hesap hataları yapılmış olmasına göre yapmış oldukları itirazlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, dava dosyası incelendiğinde klasör halinde … şirketinin mali kayıtlarının ibraz edildiği ancak karşı davalıya ait hiçbir belgenin dosyada bulunmadığını, bahsi geçen raporda denetime elverişsiz şekilde hayali rakamlar ile hayali toplamalar yapılarak nasıl bulunduğu belli olmayan rakamlar ile hatalı sonuca varıldığını, borca batık olan … şirketi eksik imalatlarını yapmamış, asıl yüklenici … şirketi ile ortaklaşa yapılması gereken imalatların ise … şirketi tarafından tek başına yapılmak zorunda kalındığını, bu yapılan harcamaların toplam 904.781,61 TL olduğunu, birleşen dava yönünden talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerekir iken birleşen davanın reddine karar verilmesinin de yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Asıl davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın diğer davalı şirketten 52 numaralı bağımsız bölümü satın alan 3. kişi olduğunu, davalının diğer taraflarla herhangi bir arkadaşlık, akrabalık veya ticari ilişkisinin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeleri de bilmediğini, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, bilirkişilerce dava konusu taşınmazın değerinin 150.000,00 TL olarak tespitinin fahiş olduğunu, aynı sitede satışı yapılan bağımsız bölümlerin daha düşük bedelle satıldığının tespit edildiğini, Yargıtay emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere tasarrufun iptali ile tapu iptal ve tescile karar verilebilmesi için İİK’nin 278/3-2 bent gereğince tapu iptali istenen taşınmazın tapuda kayıtlı satış bedeli ile taşınmazın tasarruf işleminin yapıldığı tarihteki piyasa rayiç değeri arasında bir misli ya da daha fazla fark olması gerektiğini, yerel mahkemece dava konusu taşınmazın tapusunu iptaline karar verilmediğini ancak davalı … sanki sözleşmenin tarafıymış gibi dairenin bedelinden sorumlu tutulduğunu, davalı … yönünden verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı … A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yapımcı firmanın imzalanmış olan inşaat yapım sözleşmesindeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş, anahtar teslim daireleri imal etmiş, oturma raporları alınmış, arsa sahiplerine daireler eksiksiz teslim edilmiş ve müteahhit davalı … Şti. hak etmiş olduğu bağımsız bölümlerin tapularını adına tescil ettirmiş olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında kurulan eser sözleşmesi kapsamında müvekkiline verilmesi gereken 2 adet dava konusu dairenin verilmemesi nedeniyle bu bağımsız bölümlerin bedelleri yönünden mahkemece kuralan ve yine birleşen dava yönünden mahkemece verilen karar yerinde olup, asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı şirket ile asıl dosya davalı …’ın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, asıl dava yönünden; eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde davaya konu bağımsız bölümlerin bedelinin tahsili isteğine, birleşen davada; eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesaba dair alacak isteğine ilişkindir.
Davacı …. A.Ş. ile davalı … Şti. arasında imzalanmış olan 16.04.2014 tarihli inşaat yapım sözleşmesinin incelenmesinde; işverenin …Ltd. Şti., yüklenicinin …A.Ş. olduğu, arsa sahibi … ile … Şti. arasında Menemen 3. Noterliğinin 27.11.2013 tarih ve 3968 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında arsa sahibine ait … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlarda … Şti. tarafından yapılacak 5 adet bloktan 2 adet bloğun (B ve C bloklar) yapım işinin yüklenici … şirketi tarafından üstlenildiği, yüklenici … şirketinin yapacağı imalata ilişkin B bloktan 23 adet, C bloktan da 42 adet olmak üzere toplam 65 adet dairenin tapusunun … A.Ş. Firmasına ya da göstereceği üçüncü kişilere bedelsiz olarak devri yapılmak suretiyle yüklenici … A.Ş.’nin yapacağı imalat bedelinin bu şekilde daire verilmek suretiyle ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda; yüklenici … A.Ş. firmasının taraflar arasında imzalanmış olan inşaat yapım sözleşmesi kapsamında B ve C blokların imalatını eksiksiz olarak tamamlandığı, bu blokların yapı kullanım izin belgelerinin de alındığı, sözleşme kapsamında davacı yüklenicinin tüm tapuları almayı hakettiği, dava konusu 52 ve 54 numaralı bağımsız bölümlerin imalatın tamamen gerçekleşmiş olması nedeniyle işveren tarafından tapularının devrinden kaçınılmasının haklı olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut dava konusu İzmir İli, … İlçesi, …. Köyü … ada … parsel … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının incelenmesinde; ilk malikinin arsa maliki olan …, sonraki malikinin … Şti. ve ondan sonraki malikin de davalı … olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde mevcut dava konusu İzmir İli, … İlçesi, … Köyü … ada … parsel .. nolu bağımsız bölümün tapu kaydının incelenmesinde; ilk malikinin arsa maliki …, sonraki malikinin …Ltd. Şti. olduğu anlaşılmaktadır.
Yargılamanın devamı aşamasında getirtilen güncel tapu kayıtlarına göre; 52 nolu bağımsız bölümün maliki olan davalı …’ın dava konusu taşınmazı 02.02.2017 tarihinde … isimli kişiye devredildiği, 54 nolu bağımsız bölümün de …Şti. tarafından 27.07.2017 tarihinde …’ye devredildiği anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı vekili vermiş olduğu 17.07.2018 tarihli dilekçesi ile; yargılama aşamasında C blok 52 ve 54 nolu 2 adet bağımsız bölümün davalılar tarafından üçüncü kişilere devredilmiş olması nedeniyle terditli olarak açtıkları davada tapu iptal ve tescil taleplerinin uygulama olanağı kalmadığını, bu nedenle dava dilekçelerinde terditli talepleri olan tazminat talepleri yönünden davaya devam ettiklerini, taşınmaz değerinin dava tarihi itibariyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 140.000,00 TL olarak belirttiklerini ve 2 taşınmaz için 280.000,00 TL üzerinden harcı tamamladıklarını, 23.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle bağımsız bölümlerin her birinin değerinin 150.000,00 TL olarak tespit edildiğini, bu nedenle dava değerini 20.000,00 TL arttırarak 300.000,00 TL’ye çıkarttıklarını, böylece fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak üzere 150.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faizi, masraf ve vekalet ücreti ile davalı …. Şti.’den, 150.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faiz, masraf ve vekalet ücreti ile davalılar … Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı tarafından mahkemece belirlenen dava değeri doğrultusunda tamamlama harcının ve davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda da ıslah harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/512 Esas, 2018/593 Karar sayılı dosyası yönünden; yerel mahkemece kurulan hükme ilişkin olarak birleşen dosyanın davacısı … Şti. tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; dosya istinaf incelemesi için dairemize geldikten sonra birleşen dosyanın davacısı … Şti. vekili Av. … UYAP üzerinden göndermiş olduğu 16.10.2020 tarihli dilekçesi ile, açmış oldukları iş bu birleşen davadan feragat ettiklerini, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş olup, karşı davacı … Şti. tarafından verilmiş olan vekaletnamede davadan feragat etmeye ilişkin yetki de bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı yüklenici, davalı …Şti. ise işverendir.
Davalı ….Şti. dava dışı arsa sahibi … ile arsa sahibine ait taşınmaz üzerine 5 bloktan oluşan inşaat yapılması hususunda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmıştır.
Davalı …Şti. yapmayı üstlendiği 5 adet bloktan 2 adedinin (B ve C bloklar) yapım işini davacı şirket ile imzaladığı 16.04.2014 tarihli inşaat yapım sözleşmesiile davacı şirkete vermiş ve davacının yapacağı inşaatın imalat bedeli karşılığında B ve C bloklardan toplam 65 adet dairenin tapusunu davacıya devredeceğini taahhüt etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin yapımını üstlendiği B ve C blokların imalatını eksiksiz olarak tamamladığı, dava tarihinden önce bu bloklardaki bağımsız bölümlerin yapı kullanım izin belgelerinin de alındığı, tüm bağımsız bölümlerin tesliminin yapıldığı ve dava dışı arsa sahibi ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince işveren davalı …Şti.’ne düşecek olan bu bloklardaki bağımsız bölümlerden sözleşme doğrultusunda imalat bedeli olarak davacıya verileceği kararlaştırılan toplam 65 adet dairenin tamamını almayı davacının hakettiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanmış olan inşaat yapım sözleşmesi gereğince davacıya imalat bedeli karşılığı verilmesi gereken 65 adet daireden 63 adedinin davalı asıl yüklenici tarafından davacı yükleniciye devrinin yapıldığı ancak, dava konusu C bloktaki 52 ve 54 bağımsız numaralı taşınmazların tapusunun devredilmediği, davalı … Şti. davacı yüklenicinin eksik imalat yaptığını iddia ederek bu bağımsız bölümlerin tapusunun devredilmediğini belirtmiş ise de; dava tarihinden önce dava konusu bağımsız bölümlerin yapı kullanım izin belgelerinin alınmış olduğu ve bu şekilde dava konusu taşınmazların tesliminin gerçekleştiği tespit edilmekle davalı … Şti.’nce dava konusu taşınmazların davacıya devredilmemesi yerinde değildir.
Davacı taraf, asıl davada dava konusu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş ise de; 17.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davalarına sadece dava konusu taşınmazların bedelinin tahsili yönünden devam ettiklerini bildirmiş olup bu talep doğrultusunda dosya değerlendirildiğinde yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda dava konusu 54 nolu bağımsız bölümün bilirkişi raporuna göre dava tarihindeki değeri olan 150.000,00 TL’nin davalı … Şti.’nden tahsili yönünde yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dava konusu 52 nolu bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri olan 150.000,00 TL’nin davalı … Şti. ile diğer davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili yönünde karar verilmiş ise de; davalı …’ın davalı asıl yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi olduğu, davacı tarafından yapımı üstlenilen B ve C bloklara ilişkin davalı … Şti. ile yapılmış olan sözleşmeden bilgisi bulunduğuna ve davalı şirket ile davalı … arasında muvazaalı tapu devri yapıldığına dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan inşaat yapım sözleşmesine ilişkin bir şerhin de mevcut olmadığı anlaşılmakla, davalı … aleyhine davanın kabulü yönünde kurulan hüküm yerinde değildir.
Bu duruma göre; birleşen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/512 Esas, 2018/593 Karar sayılı dosyası bakımından birleşen davanın davacısı … Şti. açmış oldukları davadan 16.10.2020 tarihli dilekçeleri ile feragat ettiklerini bildirmiş olmakla; Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup istinaf aşamasında sunulan davadan feragat dilekçesi HMK’nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu mahiyettedir. Bu durumda, Yargıtay İBK’nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı kararı ile HGK’nın 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesinin birleşen davaya ilişkin vermiş olduğu karar kaldırılarak birleşen dava yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, kaldırma kararının sebep ve şekline göre birleşen dosyanın davacı vekilinin istinaf istemi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 11. HD. 25.06.2015 tarihli, 2015/6376 E. – 2015/8700 K. sayılı kararı)
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl dava yönünden istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Şti.’nin dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, yine, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı …’ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada davalı … Şti.’nin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada davalı …’ın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.04.2019 tarih ve 2016/496 Esas, 2019/197 Karar sayılı kararının asıl davada davalı …’ın istinaf talebinin kabulü nedeniyle birleşen dosyada ise davacı … Şti.’nin feragati nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden HÜKÜM KURULMASINA,
Asıl davada;
Davacı … A.Ş. tarafından davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
… A.Ş. tarafından davalı … Şti. aleyhine açılan davanın KABULÜNE, 300.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 22/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacı … A.Ş.ne VERİLMESİNE,
Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 20.493,00 TL ilam harcından 2.390,85 TL peşin harcın, 2.390,85 TL tamamlama harcının ve 341,55 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 15.369,75 TL karar harcının davalı …. Şti.’den alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Davacı tarafından sarfedilen, 2.472,45 TL peşin harçlar, 2.390,85 TL tamamlama harcı, 341,55 TL ıslah harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 243,00 TL tebliğ+yazı gideri olmak üzere toplam 8.447,85 TL yargılama giderinin davalı … Şti.’den alınarak davacı … A.Ş.ne VERİLMESİNE,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 29.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı … Şti.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 18.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacı … A.Ş.’den alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
Birleşen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/512 Esas, 2018/593 Karar sayılı davada;
Davacı … Şti.’nin vaki feragati nedeniyle davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 5.294,03 TL’den mahsubu ile fazlaya ilişkin 5.213,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davada davacı … .Şti.’ye İADESİNE,
Birleşen davada davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı …. A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 30.800,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacı … Şti.den alınarak davalı … A.Ş.’ne VERİLMESİNE,
Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından artan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince yatıran taraflara İADESİNE,
4-İstinaf aşamasında asıl davada davalı ….Şti.’den alınması gereken istinaf karar harcı 20.493,00 TL olup, peşin alınan 5.123,25 TL nispi ve 44,40 TL maktu olmak üzere toplam 5.167,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 15.325,35 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-İstinaf aşamasında asıl davada davalı …Şti. tarafından iki kez istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırıldığı anlaşılmakla, 20.05.2019 tarihli makbuzla mükerrer yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde bu davalıya İADESİNE,
6-İstinaf aşamasında asıl davada davalı ….Şti. tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
7-İstinaf başvurusu nedeni ile asıl davada davalı ….Şti.’nin yaptığı giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-İstinaf aşamasında asıl davada davalı … tarafından yatırılan 2.517,23 TL nispi ve 44,40 TL maktu olmak üzere toplam 2.531,63 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davalıya İADESİNE,
9-İstinaf aşamasında asıl davada davalı … tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
10-İstinaf aşamasında asıl davada davalı … tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
11-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın asıl davada davalı …’a İADESİNE,
12-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından asıl davada davacı ve asıl davada davalı … lehine vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
13-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olan kararın dairemiz yazı işleri müdürlüğü tarafından resen TEBLİĞE ÇIKARILMASINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 04.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.