Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/750 E. 2022/352 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/750
KARAR NO : 2022/352

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/988
KARAR NO : 2018/378
DAVA TARİHİ : 20.08.2015
KARAR TARİHİ : 26.03.2018
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 21.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.02.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.03.2018 tarih ve 2015/988 Esas, 2018/378 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilinin tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı idare arasında Bornova- Karşıyaka- Narlıdere İlçelerinde Homeros Bölgesi, Bostanlı ve Kebap derelerinde mevcut hasarlı tersip bentlerinin onarılması, 1 adet yeni tersib bendi ve taş duvar imalatı yapılması işi sözleşmesini anahtar teslim götürü bedel olarak 23.04.2011 tarihinde imzaladığını, sözleşme kapsamında dilekçesinde belirtilen kalemlerin yapılmasının davalı idareye taahhüt edildiğini, müvekkili tarafça ihale sözleşmesinin imzalanmasından sonra davalı idarece 01.07.2011 tarihinde yer tesliminin yapıldığını, bu tarih itibariyle işe başlandığını, yer tesliminden sonra Bostanlı Deresi üzerinde bulunan T-5, T-10, T-12 nolu bentlerde iklim ve doğal şartlara bağlı meydana gelen değişiklikler nedeniyle idarenin tespitinden daha yüksek oranda tamirat yapılması gerektiğine dair düzenlenen tutanakların davalı idareye sunulduğunu, OLUR’un davalı idare Genel Müdürlüğü’nce verildiğini, yapılacak ek işler için sürenin yetersiz olduğunun idareye bildirildiğini, ek iş ve imalat bedelinin 129.682,16 TL olduğunun tespit edildiğini ve yazılı olarak davalı idareye bildirildiğini ancak davalının ek iş bedelini kabul etmediğini, müvekkilinin 24.12.2012 tarihinde işi tamamlayarak işin bitirildiğini idareye bildirerek son hak ediş talebinde bulunulduğunu, davalı idarece müvekkili aleyhine günlük gecikme cezası tutanağı başlıklı 59 günlük tutar olan 31.535,50 TL bedelin hak edişten kesilmesine karar verildiğini, müvekkilinin ilave işlerle birlikte yaptığı hak edişi idareye teslim ettiğini, hak edişte ek iş ve imalat bedeli ödenmediği gibi gecikme cezası kesintisinin yapıldığını, 15.06.2012 tarihinde geçici kabulün yapıldığını, 04.07.2013 tarihinde kesin kabulün yapıldığını belirterek gecikme cezası adı altında yapılan 31.535,50 TL kesintilerin iadesi ile 23.03.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, davalı idarenin bilgi ve kabulü altında Mukayese Tespit Tutanaklarına konu fazla iş ve imalat bedeli olarak 129.682,16 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, yönetim kurulunun 23.05.2011 tarih ve 04/346 sayılı kararı ile anahtar teslim götürü bedel üzerinden 1.069.000,00 TL bedelle davacıya ihale edilen dilekçede belirtilen işin yer tesliminin 01.07.2011 tarihinde yapıldığını, işin bitim tarihinin ise 27.12.2011 tarihi olduğunu, davacının ek iş ve imalat olarak tanımladığı kısmın T-5, T-10, T-12 tersib bentlerinin tamiratı ve tersib bendi duvar arkasına yeni tersib bendi yapılması olduğunu, bu iş için Uygulama Projesinde eski bent ile yeni yapılacak bent arasında 50 cm kalınlığında C20 beton dökülmesi suretiyle eski imalat ile yeni imalat arasında tampon bölge öngörüldüğünü, uygulama projesinde “sol sahilde plan üzerinde belirtilen yerden itibaren tamamen yıkılmıştır. Tertip bendinin sağ sahildeki hasarlı kısımları kontrol teşkilatının talimatları doğrultusunda onarılacak sol sahilde yıkılan kısım ise projesine uygun olarak yeniden yapılacaktır” olarak ifade edildiğini, iş mahallinde yapılan incelemede mevcut bendin temelinin üzerine yeni imalatın yapılmasının risk teşkil ettiği yeni bendin mevcutla birleştirilerek yapılmasının daha uygun olduğunun tespit edilerek 04.11.2011 tarihli Genel Müdürlük Oluru ile; tamamen yıkılmış bendin yerine iki yeni bent yapılması ve pafta B-4/a.2 nolu uygulama projesindeki bentler arasında beton dökülmesine imalatın bir bütün olarak teşkil etmesi, her bent için sözleşmede tanımlanan ödeme yüzdesinden davacıya ödeme yapılmasına, karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “Taraflar arasında 7 adet tersib bendi onarımı, 1 adet tersib bendi yapılması ve L=102,07 mt.taş duvar yapılması hususunda anahtar teslim götürü bedel ile sözleşme imzalandığı, iş bedelinin 1.069,000,00 TL olduğu, iş yeri teslim tarihinin 01.07.2011 ve bitim süresinin 27.12.2011 tarihi olduğu, davacı yüklenici tarafından 129.682,16 TL ilave iş bedeli alacağının bulunduğundan bahisle şimdilik 20.000,00 TL’sinin tahsili ve haksız kesilen gecikme cezası tutarı olan 31.535,50 TL’sinin kesinti tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili istemiyle işbu davanın açıldığı, ilave işlerle ilgili olarak T-5, T-10 ve T-12 bentlerinin onarımı öngörüldüğü halde sahada yapılan tespitlerde bu bentlerin tamamen yıkılmış olması nedeniyle yeni iki bent yapılması ve taş duvar imalatının arması nedeniyle mukayeseli keşif tutanağı düzenlendiği ve davalı idare tarafından onaylandığı, mukayeseli keşif tutanağına göre ilave işler tutarının 52.540,37 TL olduğu, bu kez davacı yüklenicinin mukayeseli keşif tutanağında belirtilenler dışında ilave imalatlarında yapıldığını belirterek ve bunlar toplamının 129.682,16 TL olduğunu bildirerek talepte bulunduğu, bilirkişi raporunda ayrıntıları belirtildiği şekilde anahtar teslimi götürü bedelli sözleşme ve eki şartname hükümleri uyarınca ilave işler bedelinin sözleşme bedelinin %10’unu aşamayacağı, davacı yüklenicinin ilk mukayeseli keşif sırasında bunları öngörmesi gerektiği, zira başlangıçta öngörülmüş olsa idi davalı idarenin %10’u aşması nedeniyle tasfiyeye gitme, ilave işler için yeni ihale açma gibi imkanının bulunduğu, davacı yüklenicinin mukayeseli keşif ile belirlenen ve davalı tarafından onaylanan ilave işler bedeli olan 52.540,37 TL’si dışında kalan ilave iş bedeli talebinin bu nedeniyle yerinde olmadığı, rapor ve ek rapor içeriği ile sözleşme hükümleri, şartname değerlendirildiğinde davacının resmi olarak süre uzatım talebinde bulunmadığı, bu nedenle davalı idarenin 59 gün için ceza kesintisi yaptığı, ancak davalı idarenin onayladığı ilave işler tutarı ve sözleşmenin anahtar teslim götürü bedelli sözleşme olması gözetildiğinde ilave işler için davacı yükleniciye ek 9 gün süre verilmesi gerektiği, bu süre düşüldüğünde 50 gün için ceza kesintisi yapılması gerektiği, ceza tutarının raporda hesaplandığı şekilde 26.725,00 TL olduğu, davalı idarenin yaptığı 31.535,50 TL’lik kesintiden düşüldüğünde 4.810,00 TL’lik kesintilinin haksız olduğu ve davacıya iadesinin gerektiği, her ne kadar davacı kesinti tarihinden faiz talebinde bulunmuş ise de dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmediği bu nedenle dava tarihinden faize hükmedilmesi gerektiği, davacının ilave iş bedeli ile ilgili dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın haksız kesinti yönünden kısmen ve ilave iş bedeli yönünden tamamen kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın gerekçesinde 08.01.2018 tarihli ıslah dilekçesinde ilave işler ile ilgili talebin 52.540,37 TL’ye yükseltildiğini, bu bedelin temerrüt tarihinden faiziyle tahsilinin istendiği bildirilmiş, aynı tarihte harç da yatırılmıştır şeklinde açıklama yapılmasına rağmen davacının ilave iş ile ilgili dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın haksız kesinti yönünden kısmen ve ilave iş bedeli yönünden tamamen kabulüne karar verildiği bildirilmiş ancak faize hükmedilmediğini, ıslah dilekçelerinde faiz taleplerinin de bulunduğunu, mahkemece hükmedilen miktarlara faiz işletilmemiş olmasının yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu olan anahtar teslimi, götürü bedel ihale edilen işte projeye ve buna bağlı mahal listesinde yer alan işlerin tamamı için fiyat teklifinde bulunduğunu, uygulama projesinde özellikle hasarlı bentlerin onarılması gereken işler için iki nokta bulunduğunu, bunların hasarlı bent onarılarak yapılması gereken taş duvar imalatlar için tahmini miktarların belirlenmesi ve mevcut havuzun yıkılmış kısımlarının idarenin talimatları doğrultusunda harçlı taş duvar olarak yeniden onarılması olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin birim fiyat esasına göre değil, götürü bedel esasına göre imzalandığını, uygulama projesinde hasarlı bendin onarımı ile hemen arkasına yeni bendin yapılması ve iki bent arasının tampon beton ile doldurulmasının planlandığını, davacının idare ile yapmış olduğu görüşmeler sonucunda onarılması gereken T5, T10 ve T12 bentlerinin hasarının fazla olması nedeniyle kendi teklifi üzerine hasarlı bendin onarılması yerine T4-a projesinin uygulanarak imalatının yapılması yönünde anlaşma sağlandığını, bu durumun davacı adına ilave iş olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, iki ayrı bendin onarımı yerine T4-a bendine ait uygulama projesinin uygulanmasının daha doğru olacağı yönündeki davacının teklifinin idare tarafından kabul edildiğini ve bu imalatın da götürü bedel içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacı işin sözleşmedeki yapım süresi boyunca konuya ilişkin itirazda bulunmadığını, davacının bu konudaki ilk itirazını 07.02.2012 tarih ve 6222 kayıtlı dilekçe ile bildirdiğini ve idarenin bu itirazı 14.02.2015 tarih ve 7499 sayılı yazı ile reddettiğini, sözleşmenin eki olan özel teknik şartnamenin 10. maddesi, yapım işleri genel şartnamesinin 14.3. bendi dikkate alındığında idarenin davacıya fazla imalat yaptırma durumunun söz konusu olmadığını, yerel mahkemece fazla imalat bedeli ile idare tarafından yapılan gecikme cezası kesintisinin bir kısmı yönünden verilmiş olan kararın yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili ve davalı vekili istinafa cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmenin 8.2.1 maddesinde sözleşme ekleri sayılmış olup sayılan ekler arasında Yapım İşleri Genel Şartnamesi de bulunmaktadır. Bu şartname 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemelerce görevi gereği kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Yüklenicinin sözleşme kapsamında yaptığı imalâtlarla ilgili olarak talepte bulunabilmesi için yine sözleşme tarihinde yürürlükte olan söz konusu şartnamenin 40 ve 41. maddelerine göre hakediş raporunun “idareye verilen … dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekir. Yüklenicinin itirazını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükmü bulunmaktadır. Sözleşme dışı olan ve hakedişe girmeyen imalâtlar ile ara hakedişlerdeki metrajlar yönünden için ise bu şekilde bir itirazın bulunmasına gerek yoktur. Aynı şartnamenin 21. maddesinde götürü bedelli işlerde sözleşme kapsamında kalması halinde %10 fazla imalâtın sözleşme fiyatlarıyla yaptırılacağı hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle sözleşme dışı imalâtlar yönünden inceleme yapılırken sözleşmenin ilgili hükümleri ile şartname hükümlerinin dikkate alınması zorunludur. Yapılacak incelemede %10’u aşan imalâtın tespiti halinde ise bedelinin 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddeleri gereğince iş sahibi yararına olması koşuluyla yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında Bornova-Karşıyaka-Narlıdere ilçelerinde Homeros Bölgesi, Bostanlı ve Kebap Derelerinde mevcut hasarlı tersib bentlerinin onarılması, 1 (bir) adet yeni tersib bendi ve taş duvar imalatı yapılması işine ilişkin anahtar teslim 1.069.000,00 TL götürü bedelli 23.04.2011 tarihli sözleşme imzalandığı sabittir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında T-1 bendi Homeros Bornova, T bendi Kebap Deresi Narlıdere, T-3 bendi Bostanlı Örnekköy, T-4A bendi Bostanlı Örnekköy, T-4 bendi Bostanlı Örnekköy, T5 bendi Bostanlı Örnekköy, T10 bendi Bostanlı Örnekköy, T12 bendi Bostanlı Örnekköy derelerindeki tersib bentlerinin onarılması ile Homeros Bölgesindeki L-102 m uzunluğunda 3.50 m yüksekliğinde taş duvar imalatının yapılması işinin davacı yüklenici tarafından üstlenildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından sözleşme kapsamında 01.07.2011 tarihinde yer tesliminin yükleniciye yapılmasından sonra Bostanlı Deresi üzerinde mevcut T5, T10 ve T12 nolu bentlerde iklim ve doğal şartlara bağlı meydana gelen değişiklikler nedeniyle bu bentlerin onarımının yapılamayacak kadar tahrip olduğu ve bu sebeple yeniden inşa edilmesi gerektiğinin ortaya çıkması üzerine ihale aşamasında öngörülemeyen nedenlerle proje değişikliği yapılması gerekiyorsa bu değişikliğe yüklenicinin uymak zorunda olduğu, bu durumun yapım işleri genel şartnamesinin 13/1 ve 12/4 maddelerinde hüküm altına alındığı, aynı şartnamenin 21. maddesine göre de anahtar teslimi götürü bedel yapım işlerinde ihale aşamasında öngörülmeyen durumlar nedeniyle iş artışının zorunlu olması durumunda %10’luk keşif artışı yapılmasına müsaade ettiği görülmektedir. Davalı idare tarafından hazırlanan ve davacı yüklenici tarafından imzalanan mukayeseli keşif tutanağının 04.11.2011 tarih ve 7841 sayılı yazı ile genel müdürlük makamına sunulduğu ve genel müdürlük oluru alındığı görülmektedir. Oluru alınan ilave imalatlarla ilgili onarımı mümkün olmayan ve yeniden inşa edilmesi gereken Bostanlı Deresi üzerindeki T5, T10 ve T12 bentlerinin yeniden inşa edilmesi için belirlenen bedelin taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki öngörülen koşullar dahilinde 52.540,37 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici tarafından yapılan fazla imalata ilişkin bu bedelin yapım işleri genel şartnamesinin öngördüğü %10’luk keşif artışı oranı içinde kaldığı görülmektedir. Ayrıca, davacı yüklenicinin yapacağı fazla imalata ilişkin verilmesi gereken ilave sürenin de bilirkişi raporuna göre 9 gün olması gerektiği, davacı yükleniciye yapım işleri şartnamesinin 26/2. maddesi gereğince uygulanması gereken gecikme cezası bedelinin ise 26.725,00 TL olması gerektiği anlaşılmakla, davacı yüklenicinin gecikme cezası kesintisi ile ilave imalata ilişkin ödenmeyen bedele dair düzenlenen hakediş tutanağını ihtirazi kayıtla imzalayıp buna ilişkin itirazlarını da içeren dilekçelerini idareye verdiği anlaşıldığından yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde ilave iş bedeline ilişkin 20.000,00 TL talep etmiş olup, dava dilekçesinde bu talebi yönünden faiz talebinde bulunmamış, 08.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda alacak bedelini 52.540,37 TL’ye yükselterek davalı idarenin kesin hakedişi düzenlediği 24.04.2014 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsilini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin bu talebi yönünden değerlendirme yapıldığında; davacı yüklenicinin fazla imalat bedeline ilişkin 52.540,37 TL yönünden dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosyaya bir belge ibraz etmediği, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin taleplerini saklı tutarak fazla imalata ilişkin 20.000,00 TL’nin tahsilini talep ettiği ve herhangi bir faiz talebinin bulunmadığı ancak 08.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 52.540,37 TL’nin avans faizi tahsili talebinde bulunduğu anlaşılmakla; davacının dava dilekçesindeki 20.000,00 TL yönünden faiz işletilmeden, ıslah dilekçesinde bildirdiği 52.540,37 TL’den 20.000,00 TL’nin mahsubu ile kalan 32.540,37 TL yönünden ise ıslah tarihi olan 08.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili yönünde karar verilmesi gerekir. Bu itibarla; davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin yerinde olduğu ve ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılarak düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran davalının dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının talebinin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.03.2018 tarih ve 2015/988 Esas, 2018/378 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının haksız kesintiye ilişkin davasının KISMEN KABULÜNE; 4.810,00 TL haksız kesintinin dava tarihi olan 20.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacının ilave iş bedeline ilişkin davasının KABULÜNE; 52.540,37 TL ilave iş bedelinden 20.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan ilave iş bedeli 32.540,37 TL’nin ıslah tarihi olan 08.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.917,60 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 1.523,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.394,50 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak KAYDINA,
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen kısım nazara alınarak davacı yararına takdir olunan 6.658,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddine karar verilen kısım nazara alınarak davalı yararına takdir olunan 3.207,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacının yapmış olduğu 31,80 TL dava açma ilk gideri,1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 135,00 TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.416,80 TL Yargılama gideri kısmen kabul ve red oranında paylaştırılmak suretiyle 990,35 TL lik kısmının peşin ve ıslahla yatırılan 1.523,10 TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından artan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince yatıran taraflara İADESİNE,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 28,00 TL tebligat gideri ve 60,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 209,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalıdan alınması gereken istinaf karar harcı 3.917,60 TL olup, peşin alınan 979,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.938,10 TL karar harcının ilk derece mahkemesince davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
9-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
10-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilk derece mahkemesince taraflara İADESİNE,
11-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
12-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen TEBLİĞE ÇIKARILMASINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 21.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.