Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/702 E. 2021/852 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/702
KARAR NO : 2021/852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1214
KARAR NO : 2019/37
KARAR TARİHİ : 15.01.2019
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02.07.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.07.2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.01.2019 tarih 2016/1214 E – 2019/37 K sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye ….. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında faturalı mal satışından kaynaklanan cari hesap alacağı bulunduğunu, yapılan alışverişler karşılığında davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmeyen borç miktarının takip tarihi itibarıyla 16.016,00 Euro olduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarı üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, davacı her ne kadar cari hesap alacağına dayanmış ise de; işbu alacağın taraflar arasında akdedilen ve davacı yanca sözleşmede sözü edilen edimlerin yerine getirilmeyerek tamamlanmamış olan 28.08.2014 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı hususunda niza bulunmadığını, sözleşmede bahsi geçen panellerin tamamlanmaması nedeniyle taraflar arasında 01.10.2014 ve 14.11.2014 tarihli tutanaklar düzenlendiğini, davacının bu tutanakların tutulmasını müteakiben tamamlamadığı işlerin bedeli olarak davalı şirkete 13.11.2014 tarihli 81.420,00 TL ve 22.12.2014 tarihli 590,00 Euro bedelli faturaları gönderdiğini, faturalara her ne kadar işin tamamlanması garantisi verilmesi üzerine itiraz edilmemiş olsa da sonrasında tamamlanmayan işler karşılığı fatura edilen tutarlar ile ilgili davacıya iade faturası gönderildiğini, iade faturasının davacı yanca kabul edilmediğini, sözleşmenin 6. maddesi gereğince teslimatın gecikmesi halinde alınacak gecikme bedeli dikkate alındığında müvekkili şirketin alacaklı olduğunun sabit olduğunu, bu hususların Bakırköy ….. Noterliği’nin 31.07.2015 tarih ve 21731 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya bildirildiğini, ayrıca mail yazışmalarından da görüleceği üzere taraflar arasında mutabakata varılan video çekimlerinin de ücretlerinin işbu sözleşme miktarından tenzil edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının bu edimlerini de yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının davalıya taahhüt ettiği işlemin solar montaj sistemi, sistem tedariki ve sistemin çatıya panel montajı dahil (kablolama işleri hariç) montaj işlemi olduğu, yani davacının davalıya tam bir satış işlemi değil aslında davalının kendisinin tedarik edeceği panellerin davacı tarafça satılan profillerle çatıya montaj işlemi olduğu, 4080 adet panelden temin edilmeyen 438 adedinin montajının gerçekleşmediği, davacının söz konusu işin işçiliğini üstlendiği, malzeme temininin davalının sorumluluğunda olduğu, davacının eksik kalan imalat tutarının 7.407,35 Euro + KDV yani 8.740,67 Euro olduğu, dosyaya sunulan mevcut deliller kapsamında, davacının delil olarak ibraz ettiği cari hesap ekstre alacağı 16.016,00 Euro olarak bildirildiğinden eksik imalat tutarı mahsup edildiğinde davacının alacağının 7.275,33 Euro olduğu gerekçesiyle, İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün 2015/13139 esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 7.275,33 Euro üzerinden aynı şartlarla devamına, %20 icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından imalatların sözleşmeye uygun gerçekleştirildiğini, bununla birlikte paneller davalı tarafından temin edileceğinden bu panellerin süresinde davalı tarafından temin edilmemesi nedeniyle gecikme meydana geldiğini, bu husus atlanılarak karar verildiğini, davalı tarafından temin edilmesi gereken 438 solar panelin sözleşmeye aykırı olarak zamanında davalı yanca temin edilmemesi üzerine işe ara vermek zorunda kalındığını, mevcut durumdan tüm kusurun davalıda olduğu taraf iradeleri ile belirlenmiş olması karşısında mahkemece hatalı tespit yapılarak karar verildiğini, davalı tarafından temin edilmeyen 438 panelin montajı dışında işin eksiksiz davalı yana teslim edildiğinin sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından 438 adet solar panelin tüm alt yapısının malzeme ve işçilik olarak hazırlanmış olduğunun dikkatten kaçırılarak rapor tanzim edildiğini, lehlerine icra inkar tazminatı verilmediğini, kabul edilen miktar yönünden belirlenen vekalet ücretinin tarifeye aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkili şirketin sözleşmeye konu hizmeti davacı yandan alamadığı gibi davacı yanca teslim edilmeyen profiller için fatura kesildiğini, işbu faturaya karşı davalı müvekkil şirketi işin tamamlanacağı yönünde davacı tarafça garanti verilmesi neticesinde herhangi bir itirazda bulunmadığını ancak sonrasında sözleşmede yer alan edimlerin yerine getirilmemesi nedeni ile davacı yana iade fatura kesildiğini ancak davacı yanın kötü niyeti nedeni ile işbu iade faturasının da kabul edilmediğini, teslimatın gecikme halinde alınacak gecikme bedeli dikkate alındığında davalı şirketin borçlu olmak bir yana davacı yandan alacaklı olduğunun sabit olduğunu, mail yazışmalarından da görüleceği gibi taraflar arasında mutabakata varılan video çekimlerinin de ücretleri işbu sözleşme miktarından tenzil edileceği açık ve net olarak kararlaştırılmış olup, davacı taraf bu husustaki edimlerini de yerine getirmediğini istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında taraflar arasındaki sözleşmeye göre edimlerin yerine getirilip getirilmediği hususunda mahallinde keşif yapılmak sureti ile bilirkişi raporu alındığı, işbu rapordan da görüleceği gibi davacı tarafın montajını hiç gerçekleştirmediği panelleri de montaj yapılmış gibi göstermek sureti ile takibe konu ettiği, dolayısıyla 4080 adet panelden montaj işlemi gerçekleştirilmeyen 438 panelin karşılığında 8.740,67 Euro’luk bedelin fazladan talep edildiğinin tespit edildiği ve alacak miktarından mahsup edilmek sureti ile bakiye 7.275,33 Euro üzerinden takibin devamına karar verildiğini, davacı tarafça yapılacak uygulamanın hava fotoğrafları ve yine hava video çekim yapılması hususunda da tarafların öncesinde mutabakata varmış olmalarına rağmen davacı yanca işbu uygulamanın yapılmaması nedeni ile söz konusu video çekim işinin piyasa koşullarındaki çekim ücretinin 10.000,00 Euro olduğu nazara alındığında müvekkil şirketin davacı yana borçlu değil davacı yandan alacaklı olduğunu, davacı yanın yapılamayan 438 panele ilişkin alt yapılarının davacı şirket tarafından gerçekleştirildiği yönündeki iddiaları da maddi dayanaktan yoksun olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi ve vekalet ücreti hesaplanması hususlarında hukuka aykırı bir husus bulunmadığını belirterek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın, İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali isteğine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
İzmir 14. İcra Dairesi’nin 2015/13139 esas sayılı dosyası ile alacaklı ….. tarafından borçlu ….. aleyhine “cari hesap alacağı”na dayalı 16.016,00 Euro bedelli takip başlatıldığı, davalı – borçlu tarafından süresinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına yönelik karar verildiği görülmüş; süresinde eldeki itirazın iptali davası açılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 26.08.2014 tarihli “Satış Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesi ile “….. Çatısına 4080 adet 999,6 kWp’lik kurulu güce sahip paneller için solar montaj sistemi, sistem tedariki ve sistemin çatıya panel montajı dahil kablolama işleri hariç işçiliği” işi konusunda toplam ürün ve işçilik bedeli olarak 69.000,00 Euro + KDV = 81.420,00 Euro üzerinden anlaşma sağlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında tanzim edilen 01.10.2014 tarihli tutanak ile panellerin sahaya getirilmemesi nedeniyle sadece alt konseksiyon montajının devam ettiği, 01.10.2014 tarihine kadar alt konseksiyon uygulamasının tamamlandığı, paneller sahaya getirilmediğinden 01.10.2014 tarihinde işe ara verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 14.11.2014 tarihli “Montaj Teslim Tutanağı” ile 438 panelin sahaya getirilmediğinden montajının yapılamadığı anlaşılmıştır. Bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, montesi gerçekleştirilmeyen 438 panelin alt yapısının davacı yüklenici tarafından mı yoksa davalı iş sahibi tarafından mı gerçekleştirildiği noktasında toplanmaktadır. Bu husus mahkemece değerlendirilerek gerekçelendirilmediği gibi götürü bedelli sözleşmelere uygun olarak alınmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Götürü bedelli sözleşmede, yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanması ve bulunacağı kabul edilmektedir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 14.11.2019 tarih, 2019/1350 esas ve 2019/4613 karar sayılı ilamı)
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda götürü bedelli sözleşme usulüne göre bilirkişi tarafından orantılama yapılmamıştır. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek (her iki taraf da tacir olduğundan şirket defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak) hesaplaması için keşfe katılan bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.01.2019 tarih 2016/1214 E – 2019/37 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
5-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
6-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.