Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/2251 E. 2023/358 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2251
KARAR NO : 2023/358

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1054
KARAR NO : 2020/538
DAVA TARİHİ : 22.08.2016
KARAR TARİHİ: 29.09.2020
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Menfi Tespit ve İstirdat
KARAR TARİHİ : 20.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.02.2023
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.09.2020 tarih ve 2016/1054 Esas, 2020/538 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin asıl yüklenici sıfatı ile davalı …’ın alt yüklenici sıfatı ile 4 adet taşeronluk sözleşmesi imzaladıklarını,17.03.2015 tarihli, …. çimento fabrikası yatırım paketi A projesi kapsamında ilave işlere ait konvansiyonel kalıp işçiliği, demir donatı işçiliği ve beton dökümü işçiliğinin yapılması konulu sözleşme, 08.05.2015 tarihli, …. çimento fabrikasında kurulacak 4500 ton/gün klinker hattı 1. Etap İnşaat İşleri’ne ait demir donatı işçiliğinin yapılması konulu sözleşme, 23.12.2015 tarihli, … kaba inşaat ve duvar örülmesi inşaat işlerinin yapılması konulu sözleşme, 16.02.2016 tarihli, … fabrikası sahasında yapılacak beyaz hat yatırım projesinin inşaat demiri, kalıp ve beton dökülmesi işçilik işlerinin yapılması konulu sözleşmeler olduğunu, müvekkili firmanın yüklenici olarak aldığı inşaat işlerinin davalı …. Şti. tarafından taşeron olarak yapılması konusunda mutabık kalmış olduklarını, akdedilen sözleşmelerin her birinin 4.maddelerine göre her ay sözleşme ile ilgili faaliyetler için hakedişin yapılacağı, hak edişe esas kabul edilecek olan işlerin müvekkili şirket ve iş sahibi üçüncü kişiler tarafından kabulü yapılan işleri kapsayacağını, hak edişlerin müvekkil şirketin ilgili şantiyesine her ayın 28.gününe kadar teslim edileceğini, davalı …’ın hakediş ödemelerinin 17.03.2015 tarihli sözleşmeye konu iş yönünden 45 gün içerisinde, diğer sözleşmelere konu işler yönünden iş sahibinden hak ediş ödemelerinin alınmasına müteakip yapılacağını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi devam etmekle birlikte sözleşme ile yapılacak işlere istinaden davalıya avans çekleri verildiğini, iş bu davaya konu … İzmir Şubesi’nin 24.09.2016 vade tarihli, 138.000,00 TL bedelli, … hesap nolu, 50049 çek numaralı çekin müvekkili şirket tarafından davalı …Şti.’ne avans çeki olarak teslim edilmiş olduğunu, bu hususun taraflar arasında düzenlenmiş bulunan cari hesap kayıtlarında da sabit olduğunu, söz konusu çek davalı …Şti. firmasına teslim edilmiş olmasına rağmen davalı …. Şti. firması tarafından sözleşmeye konu imalatların tamamlanmamış olduğunu, sözleşmelerde üstlenilen yükümlülükler kapsamında yapılması gereken işler yapılmadığından, yapılacak olan bu işlere karşılık olarak verilen davaya konu çekin herhangi bir borca karşılık gelmediğini, verilen avans çekleri nedeniyle müvekkili şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığını, davaya konu olan iş bu çekin davalı ….Şti. firması tarafından diğer davalı … A.Ş. firmasına faktoring işlemi ile verildiğini, davalı … A.Ş.’nin faktöringe konu çekin dayandığı borç ilişkisinin gerçekliğini araştırması gerektiğini, çekin dayanağı olan mal veya hizmet satımından doğmuş fatura vs belge ile alacağı tevsik etmesinin yasal zorunluluk olduğunu, bu düzenlemelere rağmen davalı Faktoring firmasının dava konusu olan çeke ilişkin olarak müvekkili firmadan teyit almadığını, kaldı ki diğer davalının çekin avans çeki olduğunu, herhangi bir borca karşılık gelmediğini faktoring firmasına bildirmiş olduğundan davalı … A.Ş. tarafından da işbu davaya konu olan çekin avans niteliğinde bir çek olduğunu bildiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davalı Lehdar ….Şti. firmasına karşı ileri sürülebilecek tüm def’ilerin diğer davalı …A.Ş. firmasına karşı da sürülebileceğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, … İzmir Şubesi’nin 24.09.2016 vade tarihli 138.000,00 TL bedelli … Hesap nolu 50049 numaralı çekin ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile anılan çekin davalılar bakımından bedelsiz kaldığının tespiti ile müvekkil şirkete iadesine, bunun mümkün olmaması durumunda anılan çekin tutarının keşide tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı ….Şti. vekili, davacı tarafın davaya dayanak olan 4 adet sözleşmenin ödemeler başlıklı bölümlerinde açıkça görüleceği üzere asıl yüklenici olarak almış olduğu işleri alt yüklenici olan müvekkiline verdiğini, müvekkilinin yapacağı imalatlar sonrası hakedişleri ilgili işveren firmalardan aldıktan sonra müvekkilinin hakediş ödemesinin yapılacağının kararlaştırıldığını, davacı asıl yüklenicinin işverenden hakediş tahsilatı yaptıktan sonra müvekkilinin hakedişinin ödendiğini, yani davacının imalat yapılmadan yapmış olduğu herhangi bir peşin ödeme bulunmadığını, davacının müvekkilinin hakedişlerine ilişkin olarak uzun vadeli çeklerle ödeme yaptığını, bu nedenle davacının müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin maddi zorluk çekmesi nedeniyle davacının uzun vadeli vermiş olduğu hakediş çeklerini de diğer davalı Faktoring firması aracılığı ile nakde çevirmek zorunda kaldığını, müvekkiline hakediş yapılmadan hiçbir ödemede bulunulmadığını, dava konusu çekin hakedişe karşılık düzenlenen 30.04.2016 tarihli 50983 nolu 687.114,65 TL bedelli …. Şantiyesi 3 nolu hakediş bedeli olan faturaya istinaden verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkilinin ciddi bir kuruluş olduğunu ve ülkemizde faktoring piyasasında gerçekleştirdiği iş hacmi bakımından ilk sıralarda yer aldığını, son üç yıldaki ödediği vergilerle ülke ekonomisine katkı sağladığını, işlemlerinin BDDK’nın denetiminde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin aleyhine açılan bu davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının davalı … şirketi ile, aralarındaki sözleşmeye göre cari hesap ilişkisi olduğunu ikrar ettiğini, müvekkilinin Devir Temlik Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesinin 3.fıkrasına uygun hareket ederek, dava konusu çeki diğer davalı faktoring müşterisi … Şti ile 10.06.2015 tarihinde imzalanan faktoring sözleşmesine istinaden 24.05.2016 tarihli alacak bildirim formu ödeme araçları tevdi bordrosu ile, 30.04.2016 tarihli ve 50983 nolu faturaya dayanarak devir ve temlik aldığını, müvekkilinin faktoring işleminde sadece alacağın faturaya dayalı olup olmadığını araştırmakla yükümlü olduğunu, faturadaki işlerin tamamlanıp tamamlanmadığını araştırma yükümlüğünün olmadığını, bu hususta Yargıtay 19. HD. sinin 2013/14983 E. – 2013/19969 K. 17.12.2013 T. kararının beyanlarını doğruladığını, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9. maddesinin 3. fıkrası ile TTK’nun 687. maddelerine göre, borçlunun zararına hareket edilmediğini, davacının tacir olduğunu, dava konusu çeki avans çeki olarak verdiğini iddia ettiği, bu iddia doğru olsa bile müvekkilinin iyi niyeti 3. kişi konumunda olduğunu, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesinin 3. fıkrası ve Ticaret Kanununun 687. maddesi gereği davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “davacı tarafın yüklenici, davalı …. Şti.’nin taşeron olarak konumlandırıldığı şekilde taraflar arasında 17.03.2015 tarihli, 08.05.2015 tarihli, 23.12.2015 tarihli, 16.02.2016 tarihli dört adet sözleşmeden kaynaklanan ticari bir ilişki olduğu, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakta ise de açık cari hesap üzerinden ilişkinin dosya taraflarınca takip edildiği, bu ilişkinin devamında davalı şirket tarafından davacı tarafa 30.04.2016 tarih, 50983 numaralı ve 687.114,65 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve her iki taraf defterlerinde de aynı tutarda kayıtlı olduğu, söz konusu faturanın tahakkuku tarihinden evvel davacının davalıdan fazlaca tahsilat nedeniyle 577.983,24 TL’lik alacağının bulunduğu, fatura tahakkuku neticesi davalının davacıdan 109.131,41 TL alacaklı hale geldiği ancak dava konusu edilen çekin düzenlenmesinden evvel davacının yaptığı SGK ödemeleri ve devamında düzenlenen faturalar uyarınca davacının davalıdan 65.726,50 TL alacaklı hale geldiği, bu hususun taraf defterleri ile sabit olduğu dolayısı ile dava konusu edilen çekin düzenlenme tarihinde davacının davalı …’a borcunun bulunmadığı, söz konusu çekin düzenlenmesinden sonra davacının davalıdan 474.726,50 TL alacaklı hale geldiği, bu şekildeki kayıtların ve yukarıda yapılan açıklamaların bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde dava konusu edilen çekin 30/04/2016 tarih, 50983 numaralı ve 687.114,65 TL’lik faturaya istinaden düzenlenmediği, çekin karşılığında davalı tarafından verilmiş bir hizmetin olmadığı ve bu nedenle avans çeki olduğu ve bedelsiz olduğu kanaatine varılmakla açılı davanın kabulü ile; … İzmir şubesine … Hesap numaralı, 24.09.2016 vade tarihli ve 50049 numaralı 138.000,00 TL bedelli çekin davalılar bakımından bedelsiz kaldığının tespiti ile çek bedeli olan 138.000,00 TL’nin 24.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda müvekkili şirkete kambiyo senedi veren diğer davalıya davacının fatura keşide eden kişi olduğunu ve müvekkili şirketin yönetmeliklere aykırı hiçbir ediminin bulunmadığını, davacı ile diğer davalı arasında cari hesap şeklinde süre gelen ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından dava konusu çekin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında avans olarak diğer davalıya verildiği iddia edilerek eldeki davanın açıldığını, davacı ile diğer davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin kendi aralarındaki hukuki ilişkiyi düzenlediğini, diğer davalının sözleşme gereğince yerine getirmiş olduğu imalatlar kapsamında düzenlediği faturalar karşılığı dava konusu çekin ödendiğini savunduğunu, bu şekilde davacı ile davalı arasındaki cari hesap oluşturulacak şekilde devamlılık arz eden ve davacı adına düzenlenen faturalar ile ilişkilendirilerek elde ettiği dava konusu çeki yine ilgili yasalar kapsamında müvekkili olan Faktoring şirketine temlik edildiğini, dava konusu çek yönünden mahkemece 6361 sayılı kanun kapsamında ve yine 29257 sayılı yönetmeliğin 5/1 maddesi uyarınca söz konusu çek temlikinin yasalara uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, bu yönde yerleşmiş Yargıtay içtihatlarını da istinaf dilekçelerinde ayrıntılı olarak gösterdiklerini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkemece alınan bilirkişi raporları kapsamında davalı … şirketinin iddialarına konu 30.04.2016 tarihli, 50983 numaralı 687.114,64 TL bedelli faturaya istinaden dava konusu çekin düzenlenmediği ve avans çeki niteliğinde olduğunun tarafların cari hesap ve ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda ortaya çıktığını, bu itibarla davalı … A.Ş.’nin istinaf taleplerinin yerinde olmadığını, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf yoluna başvuran davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan avans olarak verildiği iddia edilen çek yönünden menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir.
17.03.2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; asıl yüklenicinin ….Şti., alt yüklenicinin ….Şti. olduğu ve asıl işveren …’e ait … çimento fabrikası yatırım paketi A projesi kapsamında ilave işlere ait konvansiyonel kalıp işçiliği, demir donatı işçiliği ve beton dökümü işçiliğinin … inşaatın vereceği malzemeler ile projesine uygun yapılması işi olduğu, yapılacak işin bedelinin inşaat demir işçiliği 270,00 TL/ton, konvansiyonel kalıp işçiliğinin 20,00 TL/m², beton döküm işçiliğinin 7,00 TL/m³, gro beton işçilinin 8,00 TL/m³ olarak belirlendiği, alt yüklenicinin yapacağı işçilik imalatına ilişkin ödemenin ise hakedişler …. inşaatın Yeşilovacık şantiyesine her ayın 28.gününe kadar teslim edileceği ve … İnşaatın hakedişlerinin 45 gün içerisinde ödeneceğinin hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
08.05.2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; asıl yüklenicinin ….Şti., alt yüklenicinin …Şti. olduğu ve asıl işveren … Makinenin alt taşeron olarak aldığı … çimento fabrikasında kurulacak olan 4.500,00 ton/gün klinker hattı birinci etap inşaat işlerine ait demir donatı işçiliğinin … İnşaatın vereceği malzemeler ile projesine uygun yapılması işi olduğu, yapılacak işin bedelinin inşaat demir işçiliği 250,00 TL/ton olarak belirlendiği, alt yüklenicinin yapacağı işçilik imalatına ilişkin ödemenin ise hakedişler … inşaatın … şantiyesine her ayın 28. gününe kadar teslim edileceği ve … İnşaatın hakedişlerinin … İnşaatın … Makineden hakediş ödemesini almasına müteakiben yapılacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
23.12.2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; asıl yüklenicinin …Şti., alt yüklenicinin … Şti. olduğu ve asıl işveren …A.Ş.’nin alt taşeron olarak aldığı … otel kaba inşaat ve duvar örülmesi inşaat işlerinin …. İnşaatın vereceği malzemeler ile projesine uygun yapılması işi olduğu, yapılacak işin bedelinin inşaat demir işçiliği 330,00 TL/ton, kalıp işçiliğinin 20,00 TL/m², beton döküm işçiliğinin 7,00 TL/m³, bims blok duvar örülmesi işçiliğinin 12,00 TL/m², sıva yapılması işçiliğinin 16,00 TL/m² olarak belirlendiği, alt yüklenicinin yapacağı işçilik imalatına ilişkin ödemenin ise hakedişler …. inşaatın …. şantiyesine her ayın 28. gününe kadar teslim edileceği ve … İnşaatın hakedişlerinin …. İnşaatın … Şantiyesi hakediş ödemesinin alınmasına müteakiben yapılacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
16.02.2016 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; asıl yüklenicinin ….Şti., alt yüklenicinin ….Şti. olduğu ve asıl işveren …’nın Eskişehir İlinde bulunan çimento fabrikası sahasında yapılacak beyaz hat yatırım projesinin inşaat demiri, kalıp ve beton dökülmesi işçilik işlerinin yapılması işi olduğu, yapılacak işin bedelinin inşaat demir işçiliği 275,00 TL/ton, kalıp işçiliğinin 19,50 TL/m², beton döküm işçiliğinin 7,50 TL/m³ olarak belirlendiği, alt yüklenicinin yapacağı işçilik imalatına ilişkin ödemenin ise hakedişler … inşaatın Eskişehir … şantiyesine her ayın 28.gününe kadar teslim edileceği ve …. İnşaatın hakedişlerinin …. İnşaatın …’dan hakediş ödemesini almasına müteakiben yapılacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
“….6361 sayılı yasa gereğince; factoring işlemi temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran ve TBK’da tip sözleşme olarak düzenlenmeyen atipik bir karma sözleşmedir. Hâl böyle olunca, TBK’nın 188/1 (BK md. 167/1) maddesi uyarınca borçlu temlik eden alacaklıya karşı ileri sürebileceği def’ileri temlik alan durumundaki factoring şirketine karşı da ileri sürebilir. Ülkemizde faktoring ile ilgili kanuni bir düzenleme yapılmadan önce; bu kurum ilk olarak “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile düzenlenmiştir. Bu kurumla ilgili ayrıntılı düzenleme ise zaman içerisinde değişikliklere uğrayan “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları hakkında Yönetmelik” ile yapılmıştır. Bu yönetmelik 10.10.2006 gün ve 26315 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olup, Yönetmeliğin 33. maddesine göre, Yönetmeliğin 23.maddesinin ikinci fıkrası 01.01.2008 tarihinde, diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin 32.maddesi ile; 28.04.1992 tarihli ve 21212 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Kiralama Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik”, 08.07.1992 tarihli ve 21278 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Kiralama İşlemlerinde Süre ve Sınırın Tespitine Dair Yönetmelik”, 21.12.1994 tarihli ve 22148 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” ve 26.07.1994 tarihli ve 22002 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” yürürlükten kaldırılmış; tüm bu konular tek bir yönetmelikte düzenlenmiş ve bu yönetmelik de 26.06.2009 gün ve 27270 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik “ ile değişikliğe uğramıştır. Faktoring şirketlerinin yapamayacakları iş ve işlemler Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre“ Factoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler” hükmü getirilmiştir….” (YHGK’nın 03.11.2010 Tarih, 2010/19-488 Esas, 2010/557 Karar sayıyı kararı)
“…Son olarak yapılan düzenleme ile kabul edilen 21.11.2012 tarihli 6361 sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu halen uygulamakta olup bu kanunun 9. maddesinin (2) bendinde “faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” hükmü getirilmiş, aynı maddenin (3) bendinde ise “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir. Bu kanun 13.12.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup kanunun uygulanmasına yönelik uyuşmazlıklarda ihtilâfın ortaya çıktığı tarihlere göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.” (19.Hukuk Dairesi’nin 11.06.2014 tarih, 2014/7496 Esas, 2014/10912 Karar sayılı kararı, 13.10.2014 tarih, 2014/14640 Esas, 2014/15043 Karar sayılı kararı, 08.12.2014 tarih, 2014/14640 Esas, 2014/17549 Karar sayılı kararı)
Somut olayda; davacı asıl yüklenici, davalı ….Şti. alt yüklenici, diğer davalı ise, Faktoring Şirketidir.
Davacı asıl yüklenici, davalı alt yüklenici ile aralarında imzalanmış olan 4 ayrı sözleşme kapsamında davalı alt yükleniciye dava konusu … İzmir Şubesinin 24.09.2016 keşide tarihli ve 50049 seri nolu 138.000,00 TL bedelli çeki verdiğini, bu çekin avans niteliğinde olduğunu ancak, davalı alt yüklenicinin sözleşmeler kapsamında yüklendiği imalatı gerçekleştirmediğini ve bu nedenle dava konusu çekin bedelsiz kaldığını, davalı alt yüklenici tarafından diğer davalı Faktoring şirketine verilmiş olan bu çekin kendisine iadesini, mümkün olmaması halinde ise çek bedelinin davalılardan tahsilini talep etmektedir.
Davalı alt yüklenici, imzalanmış olan 4 ayrı sözleşme kapsamında yapmış olduğu imalat nedeniyle … Şantiyesine ilişkin 3 nolu hakediş bedeline ilişkin düzenlenmiş olan 30.04.2016 tarihli ve 50983 seri nolu 687.114,65 TL bedelli fatura karşılığı olarak dava konusu çekin verildiğini savunmaktadır.
Davalı … Şirketi ise; davacı asıl yüklenici ile davalı alt yüklenici arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafın kendisine yöneltilemeyeceğini, 6361 sayılı yasa kapsamında davalı alt yüklenici tarafından ibraz edilen fatura ile bu faturanın karşılığı olduğu söylenen dava konusu çeke ilişkin olarak işlem yaptığını ve iyiniyetli olduğunu savunmaktadır.
Davalı … Şirketine diğer davalı ….Şti. tarafından ibraz edilmiş olan … İzmir Şubesine ait 24.09.2016 tarih ve 50049 seri nolu 138.000,00 TL çekin dayanağının davalı ….Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 30.04.2016 tarih ve 50983 seri nolu 687.114,65 TL bedelli fatura olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu … İzmir Şubesine ait 138.000,00 TL bedelli 50049 seri nolu çekin keşide tarihinin 24.09.2016, dava tarihinin de 22.08.2016 tarihi olduğu sabittir.
Bu duruma göre; taraflar arasındaki ihtilafa 21.12.2012 tarihinde kabul edilen ve 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesinin uygulanmasının gerekeceği, bu maddede de açıkça “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünün düzenlendiği, bu itibarla, davacı asıl yüklenicinin davalı alt yüklenici ile diğer davalı Faktoring şirketi arasında işleme konu olan çekten dolayı davacı asıl yüklenicinin eser sözleşmesinin tarafı olan davalı alt yükleniciye karşı ileri sürebileceği def’ileri diğer davalı Faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği, davacı asıl yüklenicinin davalı Faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile kendisinin zararına hareket etmiş olduğunu ispatlamaya yeter herhangi bir delil de ibraz edemediği anlaşılmakla, davalı Faktoring şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.09.2020 tarih ve 2016/1054 Esas, 2020/538 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden HÜKÜM KURULMASINA,
Davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Davalı ….Şti. aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İzmir şubesine ait … Hesap numaralı, 24.09.2016 vade tarihli ve 50049 numaralı 138.000,00 TL bedelli çekin davalı ….Şti. bakımından bedelsiz kaldığının tespiti ile çek bedeli olan 138.000,00 TL’nin 24.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ….Şti.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 9.426,78 TL karar ve ilam harcından 2.356,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.070,08 TL karar ve ilam harcının davalı ….Şti.’den alınarak hazineye irad KAYDINA,
Davacı tarafça yatırlan 2.385,90 TL harç (2.356,70 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 1.737,80 TL (posta masrafı, müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti) yargılama giderinden oluşan toplam 4.123,70 TL’nin davalı …Şti.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davacıya İADESİNE,
Davalı …Şti. tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 1.554,50 TL’nin bu davalı üzerinde BIRAKILMASINA, arta kalan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davalı …. Şti’ye İADESİNE,
Davalı … A.Ş. tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 500,00 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davalı … A.Ş.’ye İADESİNE,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve takdir edilen 17.060,00 TL’nin davalı ….Şti.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve takdir edilen 21.700,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
3-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 2.356,70 TL istinaf nispi karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince bu davalıya İADESİNE,
4-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
5-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş. tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 22,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 170,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
6-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilk derece mahkemesince davalı … A.Ş.’ye İADESİNE,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı … A.Ş. lehine vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
8-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen TEBLİĞE ÇIKARILMASINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzer 20.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.