Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/2187 E. 2023/397 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2187
KARAR NO : 2023/397

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1072
KARAR NO : 2020/359
DAVA TARİHİ : 16.08.2016
KARAR TARİHİ: 30.06.2020
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Menfi Tespit – İstirdat
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.02.2023
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2020 tarih ve 2016/1072 Esas, 2020/359 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı …A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı … Şirketi ile imzalanan 17.03.2015, 08.05.2015, 23.12.2015, 16.02.2016 tarihli sözleşmeler ile müvekkilinin yüklenici sıfatıyla aldığı inşaat işlerinin, davalı … Şti. tarafından taşeron sıfatı ile yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi devam etmekle birlikte sözleşme ile yapacağı işlere istinaden 27.08.2016 vade tarihli 134.000,00 TL bedelli, 29.09.2016 vade tarihli 137.000,00 TL bedelli avans çekleri verildiğini ancak davalı …. Şti.’nin sözleşmeye konu işleri yapmadığını, tüm inşaat işlerini durdurduğunu, bu nedenle yapılacak işlere karşılık verilen çeklerinin herhangi bir borca karşılık gelmediğini, alacağın temliki hükümlerine göre temlik edene karşı ileri sürülebilecek defilerin …Faktoring AŞ’ye karşı da ileri sürülebileceğini belirterek, dava konusu çeklerin davalılar bakımından bedelsiz kaldığının tespiti ile müvekkiline iadesine, bunun mümkün olmaması durumunda anılan çek tutarlarının keşide tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … İnşaat vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, davacının asıl yüklenici olarak almış olduğu işleri alt yüklenici olan müvekkiline verdiğini, sözleşmelerde müvekkilinin yapacağı imalatlar sonrası, ilgili işveren firmalardan hakedişleri aldıktan sonra müvekkilinin hakediş ödemesinin yapılacağının kararlaştırıldığını, davacının imalat yapılmadan önce herhangi bir peşin ödemede bulunmadığını, davacının müvekkilinin hakedişlerine ilişkin olarak uzun vadeli çeklerle ödeme yaparak, müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin maddi zorluk çekmesi nedeniyle davacının uzun vadeli vermiş olduğu hakediş çeklerini, diğer davalı … firması aracılığı ile nakde çevirmek zorunda kaldığını, müvekkiline hakediş yapılmadan hiçbir ödemede bulunulmadığını, müvekkilinin yaptığı işlere karşılık davacı tarafından hazırlanan 687.114,65 TL miktarlı hak ediş raporu doğrultusunda müvekkilince 30.04.2016 tarihli 50983 nolu 687.114,65 TL bedelli … Şantiyesi 3 nolu hakediş bedeli olan fatura düzenlendiğini, fatura sonrasında davacı tarafından davaya konu davaya konu çekler ile birlikte dört adet çek verildiğini savunarak, davanın reddi ile %20′ den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili, müvekkili ile davalı … Şti arasında faktoring hizmetleri verilmesine yönelik olarak 19.11.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme ve ekleri kapsamında, davalı … Şti’nin, davacıdan olan alacaklarının bir kısmının 24.05.2016 tarih ABF ile müvekkiline temlik ettiğini, buna göre 30.04.2016 tarihli 687.114,00 TL tutarlı faturadan doğan alacağının 271.000,00 TL kısmını müvekkiline temlik edildiğini, dava konusu çeklerin avans çeki olmadığını, faturadan kaynaklandığını, faturanın davacının defter ve kayıtlarına işlendiğini, 6361 sayılı Yasa’nın 9/III maddesi gereğince, kişisel defilerin, kötü niyetli olmayan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın 6361 sayılı Yasa’nın 9/III maddesi uyarınca usulden reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine, müvekkil şirketin alacağının tahsilinin dava nedeniyle gecikmesi halinde uğrayacak olduğu zararlarına karşılık davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “Bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere davalının davacıya gerek çeklerin düzenlendiği tarih gerekse dava tarihi itibari ile davacının davalıya ticari defter ve kayıtlara göre borçlu olmadığı sabittir. Davalı vekili her ne kadar savunmasında ticari defter ve kayıtlarındaki borç alacak ilişkisinin dikkate alınmaması şantiye özelinde yapılan sözleşmelerin dikkate alındığında davaya konu edilen çeklerin hak ediş karşılığı verildiği savunmasında bulunmuş ise de ; taraflar arasındaki ticari ilişkinin birden fazla olduğu taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı taraflar arasındaki alışverişin açık hesap niteliğinde devam ettirildiği, anlaşılmış olduğundan dosya içerisinde yer alan tüm bilgi ve belgeler ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde dava konu edilen kambiyo belgelerinin avans olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı yargılama devam ederken de ödenmiş olması nedeniyle istirdat gerektiğinden, davalılardan … Faktoring A.Ş ‘nin davaya konu çeki temliken direkt davalı … Şti ‘den almış olduğundan iyi niyetli üçüncü kişi sayılamayacağı davacının … Şti ‘ne karşı süreceği defileri temlik alan faktoring şirketine karşı da sürebileceği” şeklindeki gerekçe ile davanın kabulü ile; 271.000,00 TL’nin istirdatı ile 134.000,00 TL’sine 29.08.2016 tarihinden 137.000,00 TL’sine 26.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı …A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı …A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin, 6361 Sayılı Yasa’nın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, söz konusu alacakların faturalar ile tevsik edildiğini, dava konusu edilen çeklerin avans çeki olmadığını, çeklerin diğer davalının davacıya vermiş olduğu mal ve hizmet satışından doğmuş olan 30.04.2016 tarihli 687.114,00 TL tutarlı faturadan kaynaklandığını, faturanın davacının ticari defter ve kayıtlarına 30.04.2016 tarihinde işlendiğini, taraflar arasında dört ayrı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelerde ayrı ayrı ödeme şartları ve dolayısıyla ayrı ayrı alacak-borç durumunun olduğunu, her bir sözleşme için ayrı ayrı fatura düzenlenerek karşılığında çek verildiğini, tüm sözleşmelerin ödeme koşulları bakımından tek bir sözleşme olarak kabulü ve taraflar arasında tek kalem alacak-borç ilişkisinini varlığının kabulünün hukuka aykırı olduğunu, mahkemece tüm cari hesap dikkate alınarak genel bir alacak-borç durumu hesaplaması yapıldığını, çeklerin, faturalardan sonra düzenlendiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı … Şti. vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu çeklerin herhangi bir borca karşılık gelmediğini belirterek davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüştür.
23.12.2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; asıl yüklenicinin ….Şti., alt yüklenicinin …Şti. olduğu ve asıl işveren …A.Ş.’nin alt taşeron olarak aldığı … otel kaba inşaat ve duvar örülmesi inşaat işlerinin … İnşaatın vereceği malzemeler ile projesine uygun yapılması işi olduğu, yapılacak işin bedelinin inşaat demir işçiliği 330,00 TL/ton, kalıp işçiliğinin 20,00 TL/m², beton döküm işçiliğinin 7,00 TL/m³, bims blok duvar örülmesi işçiliğinin 12,00 TL/m², sıva yapılması işçiliğinin 16,00 TL/m² olarak belirlendiği, alt yüklenicinin yapacağı işçilik imalatına ilişkin ödemenin ise hakedişler …. inşaatın … şantiyesine her ayın 28. gününe kadar teslim edileceği ve … İnşaatın hakedişlerinin … İnşaatın … Şantiyesi hakediş ödemesinin alınmasına müteakiben yapılacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
“….6361 sayılı yasa gereğince; factoring işlemi temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran ve TBK’da tip sözleşme olarak düzenlenmeyen atipik bir karma sözleşmedir. Hâl böyle olunca, TBK’nın 188/1 (BK md. 167/1) maddesi uyarınca borçlu temlik eden alacaklıya karşı ileri sürebileceği def’ileri temlik alan durumundaki factoring şirketine karşı da ileri sürebilir. Ülkemizde faktoring ile ilgili kanuni bir düzenleme yapılmadan önce; bu kurum ilk olarak “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile düzenlenmiştir. Bu kurumla ilgili ayrıntılı düzenleme ise zaman içerisinde değişikliklere uğrayan “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları hakkında Yönetmelik” ile yapılmıştır. Bu yönetmelik 10.10.2006 gün ve 26315 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olup, Yönetmeliğin 33. maddesine göre, Yönetmeliğin 23.maddesinin ikinci fıkrası 01.01.2008 tarihinde, diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin 32.maddesi ile; 28.04.1992 tarihli ve 21212 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Kiralama Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik”, 08.07.1992 tarihli ve 21278 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Kiralama İşlemlerinde Süre ve Sınırın Tespitine Dair Yönetmelik”, 21.12.1994 tarihli ve 22148 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” ve 26.07.1994 tarihli ve 22002 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” yürürlükten kaldırılmış; tüm bu konular tek bir yönetmelikte düzenlenmiş ve bu yönetmelik de 26.06.2009 gün ve 27270 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik“ ile değişikliğe uğramıştır. Faktoring şirketlerinin yapamayacakları iş ve işlemler Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre“ Factoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler” hükmü getirilmiştir….” (YHGK’nın 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 Esas, 2010/557 Karar sayıyı kararı)
“…Son olarak yapılan düzenleme ile kabul edilen 21.11.2012 tarihli 6361 sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu halen uygulamakta olup bu kanunun 9. maddesinin (2) bendinde “faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” hükmü getirilmiş, aynı maddenin (3) bendinde ise “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir. Bu kanun 13.12.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup kanunun uygulanmasına yönelik uyuşmazlıklarda ihtilâfın ortaya çıktığı tarihlere göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.” (19.Hukuk Dairesi’nin 11.06.2014 tarih, 2014/7496 Esas, 2014/10912 Karar sayılı kararı, 13.10.2014 tarih, 2014/14640 Esas, 2014/15043 Karar sayılı kararı, 08.12.2014 tarih, 2014/14640 Esas, 2014/17549 Karar sayılı kararı)
Somut olayda; davacı asıl yüklenici, davalı …Şti. alt yüklenici, diğer davalı ise, faktoring şirketidir.
Davacı vekili, davalı …. ile dört ayrı sözleşmede yapılacak işlere istinaden avans olarak 27.08.2016 vade tarihli 134.000,00 TL bedelli, 29.09.2016 vade tarihli 137.000,00 TL bedelli çeklerin verildiğini, ancak davalının sözleşmeye konu işleri yapmadığını, çeklerin herhangi bir borca karşılık gelmediğini, davalı … şirketinin 6361 sayılı Yasa ve Yönetmeliğe uygun davranmadığını, alacağın temliki hükümlerine uyarınca sorumlu olduğunu iddia ederek çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, çeklerinin iadesine karar verilmesini istemiş; davalı … AŞ. ve …. Şti. vekilleri, … şirketinin, davacıdan 30.04.2016 tarih ve 687.114,00 TL faturaya dayalı alacağının 271.000,00 TL’lik kısmının … Faktoring AŞ’ye devredildiğini, çeklerin faturadan kaynaklandığını, avans niteliğinde olmadığını savunmuşlardır.
Dava konusu çekler, … İzmir Şubesine ait 27.08.2016 tarihli 134.000,00 TL bedelli 50047 seri nolu çek ve 24.09.2016 tarihli tarihli 137.000,00 TL 50048 seri nolu çek olup, dava 16.08.2016 tarihinde açılmıştır.
Bu duruma göre; taraflar arasındaki ihtilafa 21.12.2012 tarihinde kabul edilen ve 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6361 sayılı Yasa’nın 9/3 maddesinin uygulanmasının gerekeceği, bu maddede de açıkça “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünün düzenlendiği, bu itibarla, davacı asıl yüklenicinin davalı alt yüklenici ile diğer davalı … şirketi arasında işleme konu olan çekten dolayı davacı asıl yüklenicinin eser sözleşmesinin tarafı olan davalı alt yükleniciye karşı ileri sürebileceği def’ileri diğer davalı … şirketine karşı ileri süremeyeceği, davacı asıl yüklenicinin davalı … şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile kendisinin zararına hareket etmiş olduğunu ispatlamaya yeter herhangi bir delil de ibraz edemediği anlaşılmakla, davalı … şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece Faktoring şirketi yönünden de davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı …A.Ş.’nin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2020 tarih ve 2016/1072 Esas, 2020/359 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden HÜKÜM KURULMASINA,
3-Davalı …aleyhine açılan davanın REDDİNE,
4-Davalı …. Şti. aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; 271.000,00 TL’nin istirdatı ile 134.000,00 TL’sine 29.08.2016 tarihinden 137.000,00 TL’sine 26.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 18.512,01-TL harçtan peşin alınan 4.628,01 TL’nin mahsubu ile 13.884,00 TL harcın davalı …. Şti’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan ilk dava harcı olan 4.661,51 TL ‘nin davalı …. Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 27.420,00 TL vekalet ücretinin davalı … Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı …A.Ş. Kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 40.940,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş. ‘ye verilmesine
9-Davacı tarafından yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 223,90 TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 2.473,90 TL yargılama giderinin davalı … Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-İstinaf yoluna başvuranın ödediği 54,40 TL maktu ve 4.573,61 TL nispi olmak üzere toplam 4.628,01 TL istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
12-Davalı …A.Ş. tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
13-MK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olan kararın dairemiz yazı işleri müdürlüğü tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 21.02.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.