Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/2091 E. 2022/2367 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2091
KARAR NO : 2022/2367

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/460
KARAR NO : 2020/323
DAVA TARİHİ : 25.04.2017
KARAR TARİHİ : 18.06.2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 30.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06.01.2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.06.2020 tarih 2017/460 Esas, 2020/323 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, borçlunun itiraz dilekçesinde alacaklı ile arasındaki akdi ilişkiyi kabul ettiğini, taraflar arasında 18.05.2016 tarihinde “E Dalga ve B Dalga Ondüle Makinesi (2 adet)” tadilatı, mevcut makinenin halihazırda kızgın yağlı sistemden tek bir hat şeklinde buharlı ısıtma sistemine çevrilmesi, E dalga ve B dalga makinelerin tek bir hat olacak şekilde taşıyıcı bantları ilave edilerek revize edilmesi, ütü valflerinin tamir edilerek gerekli bakımlarının yapılması, 2 ondüle makinesinin tek bir hat şeklinde buharlı sisteme çevrilmesi, buhar kazanının saatte 400 kg buhar üretecek kapasitede kullanılması, tüm tesisat işleri, buhar başlıkları, kondanstoplar, ebat kesim çıkış bantları ve kağıt traş bıçaklarının bakımı, bobin ayakları ve fren tertibatlarının tamiri ve bakımı ile birlikte anahtar teslim çalışır durumda teslim edilmesi hususunda anlaştıklarını, sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından toplam 18.500,00 TL ödeme yapıldığını, anlaşma gereği tüm giderler davalıya ait olarak kararlaştırılmasına rağmen borçlu davalının Gaziantep’ten sipariş ettiği buhar kazanının nakliye ücreti olan 590,00 TL’nin de müvekkili şirket tarafından ödendiğini, keza davalının otel masrafı olan 1.050,00 TL’nin de müvekkili şirketçe ödendiğini, ancak davalı tarafından sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, öncelikle davalının sözleşmede kararlaştırılan doğalgaz tesisatını usulüne uygun şekilde yapmadığını, bu durumun davalıya defalarca bildirildiğini, ancak sonuç alınamadığını, davalı tarafından yerine getirilmeyen yükümlülüklerin sürecin uzaması nedeniyle müvekkili şirket tarafından dava dışı … A.Ş’ye 13.100,60 TL’ye yaptırıldığını, davalının sözleşme gereği yapması gereken hiçbir edimi yerine getirmediğini, müvekkili tarafından açıklamaları yapılan 33.240,60 TL’nin tahsili için İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2017/499 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, sözleşme bedelinin 31.500,00 TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından anılan işlemlerin sırasıyla gerçekleştirildiğini, makine ve ilgili ekipmanın doğalgaz ile çalışmasından mütevellit makinenin bulunduğu yere kadar olan doğalgaz sisteminin ulaşımı ve tesisat işlemlerini alacaklı firma yaptıracağından bu şekilde teslim edildiğini, fakat ilgili firmanın doğalgaz ile ilgili hat çekme ve doğalgaz ulaşım işlemini yapmadığını, bu haliyle de doğalgaz hattı olmayınca tüm işlemleri yapılan makinenin faaliyete geçmediğini, sözleşmede doğalgaz hattı veya doğalgaz hususu ile ilgili hiçbir maddenin bulunmadığını, sözleşmenin … ile … arasında yapıldığını, anılan iş ile ilgili olarak 22.000,00 TL değerinde kazan teslim edildiğini, tüm işlemlerin gerçekleştirildiğini, karşılığında sadece 18.500,00 TL bedel alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece yapılan keşif sonrasında hazırlanan bilirkişi raporunda sözleşme konusu edimlerin yapılmadığı bildirilmiş olmakla bu hususun keşif esnasında mahkemece de gözlemlendiği, sözleşmedeki edimlerin ifası talep edilmediğinden sözleşmede belirtilen doğalgaz tesisatının kim tarafından yapıldığının bu nedenle bir öneminin bulunmadığı, davalı 18.500,00 TL ödemeyi aldığını kabul ettiği gibi konaklama ücreti talebi ile nakliye giderine ilişkin talebe ve miktarına herhangi bir itirazda bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2017/499 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile 20.730,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme hükümlerini yerine getirdiğini, sözleşmede ne yazıyorsa harfiyen uygulayarak işi bitirip teslim ettiğini, doğalgaz hattı ve uzantısı olan işlemlerin yapılmasının uzman şahıslar tarafından gerçekleştirileceğini, ilgili proje ve çizimlerin mühendis aracılığı ile yapılıp doğalgaz sağlayıcı firmanın kontrollerinden sonra yine oluru ile abonelik tesisinden sonra gaz akışının sağlanacağının yönetmelik ve kanunlar ile belirlendiğini, bu hususu davacının bilmemesinin ve sözleşmede olmayan edimi ifa için müvekkiline sorumluluk yüklemek istemesinin yıllardır bu iş ile iştigal eden davacının basiretli bir tacir gibi davranmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava tarihinden iki yıl sonra keşif yapıldığını, sözleşmede mevcut yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ancak sonradan tüm düzeneğin işlem gördüğü yönündeki beyanlarını tekrar ettiklerini, müvekkili firmanın iş karşılığı aldığı meblağı hiçbir belge yok iken dürüstlük kuralı gereği kabul ettiğini, eksik ve bir kısmına katılmadıkları bilirkişi raporu doğrultusunda anılan alacak kaleminin belirlendiğini, bu şekilde borcu olmayan müvekkiline bu meblağın ifa için yüklendiğini, davanın kül halinde reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanları tekrarla davalının sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalının sözleşme ile taahhüt ettiğinin zaten doğalgaz ile çalışacak bir sistem olup anahtar teslim çalışır vaziyette teslim edileceğinin sözleşme ile sabit olduğunu, ne var ki doğalgaz hat tesisatının da diğer edimler gibi yerine getirilmediğini belirterek davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, TBK’nın 470 vd. maddelerine göre açılmış, eser sözleşmesinden dönülerek ödenen iş bedelinin tahsili istemine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur.
6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi,
“Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.

TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayda; taraflar arasında imzalanan 18.05.2016 tarihli “Bakım ve Onarım Sözleşmesi” ile 2 adet E dalga ve B dalga ondüle makinesinin tadilatı, mevcut makinenin halihazırda kızgın yağlı sistemden tek bir hat şeklinde buharlı ısıtma sistemine çevrilmesi, e dalga ve b dalga makinelerin tek bir hat olacak şekilde taşıyıcı bantları ilave edilerek revize edilmesi, ütü valflerinin tamir edilerek gerekli bakımlarının yapılması, 2 ondüle makinesinin tek bir hat şeklinde buharlı sisteme çevrilmesi, buhar kazanının saatte 400 kg buhar üretecek kapasitede kullanılması, tüm tesisat işleri, buhar başlıkları, kondanstoplar, ebat kesim çıkış bantları ve kağıt tıraş bıçaklarının bakımı, bobin ayakları ve fren tertibatlarının tamiri ve bakımı ile birlikte “anahtar teslim” çalışır durumda teslim edilmesi hususunda 31.500,00 TL götürü bedel üzerinden anlaşma sağlanmıştır. Sözleşme kapsamında iş bedeli olarak 18.500,00 TL’nin ödendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf yüklenici tarafından eser sözleşmesi kapsamında yüklenilen edimlerin tam ve eksiksiz yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında toplanılan deliller ile davalı yüklenicinin eser sözleşmesi kapsamında buhar kazanını teslim ettiği ancak doğalgaz bağlantısının yapılmadığı, bu nedenle de sistemin çalışmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin “anahtar teslim” olarak düzenlendiği dikkate alındığında sözleşme konusu makinenin çalışır vaziyette teslim edilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Aynı şekilde davalı yüklenici tarafından davacının iş yerine teslim ettiği sabit olan buhar kazanının yetkili kişilerce muayene ve kontrollerinin yapılıp devreye alınması durumunda güvenli olarak çalıştırılabileceği, mevcut durumuyla çalıştırılmasının mümkün olmadığı bilirkişi raporuyla anlaşılmakla ve halihazırda kazanın çalışmadığının keşfen yapılan inceleme ile anlaşılması karşısında “anahtar teslim” yapılan sözleşme kapsamında yüklenici tarafından yüklenilen edimlerin yerine getirilmediği ve davacı iş sahibi tarafından eserin reddedilmesinde ve mahkemece eserin reddi sonucunu doğuracak şekilde iş sahibi tarafından ödenen bedelin ve yapılan masrafların iadesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Ancak; mahkemece ödenen iş bedelinin iadesine karar verildiği halde yüklenici tarafından teslim edilen buhar kazanının ve kazana ait ekipmanın yükleniciye iadesine karar verilmemesi doğu görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden talep hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.06.2020 tarih 2017/460 Esas, 2020/323 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalının İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2017/499 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile, 20.730,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Yüklenici tarafından teslim edilen buhar kazanının ve kazana ait ekipmanın yükleniciye iadesine,
Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.416,06 TL harcın peşin alınan 401,47 TL’den mahsubu ile 1.014,59-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 562,10 TL posta ve tebligat gideri ile ilk dava açılış harcı 437,47 TL olmak üzere toplam 1.499,57 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 929,73 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK’nın 333. maddesi gereğince, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının ilgili tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği 354,40 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 30.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.