Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1978 E. 2023/480 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1978
KARAR NO : 2023/480

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/242
KARAR NO : 2020/206
DAVA TARİHİ : 15.08.2016
KARAR TARİHİ : 10.03.2020
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.03.2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.03.2020 tarih ve 2017/242 Esas, 2020/206 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine Torbalı 2. İcra Müdürlüğünün 2016/1243 Esas sayılı icra dosyası ile 7 örnek ödeme emri göndermek sureti ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun müvekkiline olan borcunu kötü niyetli olarak kabul etmeyerek itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, takip konusu olan faturadan ve cari hesap alacağından dolayı hiçbir borcu olmadığını beyan ettiğini, iddialar doğru olmamakla birlikte hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, alacak bedelinin 35.000,00 TL olduğunu, müvekkili ile davalı yan arasındaki sözleşmenin üçüncü maddesinde müvekkili şirketin iş tanımının yapıldığını, müvekkili şirket ile davalı borçlu … firması arasındaki 18.08.2015 başlangıç tarihli sözleşme gereğince davalı borçlunun taahhüdü altında yapılan 5 eksenli bom kinematik algoritma geliştirme hizmet sözleşmesi işine ait işlerinin yapımını ve teslimini davacı müvekkilinin kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin e posta yolu ile gönderildiğini, işlemlerin başlaması adına davalı şirket tarafından 15.000,00 TL’lik ödemenin proje peşinatı adı altında müvekkili şirket hesaplarına gönderildiğini, sözleşmenin davalı şirketçe zımnen kabul edildiğini, münakit mukavelenin 7 ve 8.maddelerinde toplam bedel ve ödeme koşullarının taraflar arasında kararlaştırılmış olmasına rağmen bugüne kadar davalı yanın kalan ödemeyi yapmadığını, müvekkilinin sözleşme gereğince yapması gereken işleri yapıp davalı firmaya teslim etmesine rağmen bugüne kadar davalı yanın kalan ödemeyi yapmadığını, davalı tarafın müvekkilinden destek alınan proje ile …’a başvurduğunu ve dava konusu proje 54720036/115.02.01/106498 sayılı destek karar yazısı ile destek kapsamı açıklanan 3150133 nolu çoklu boma sahip kamyona monte beton pompası kontrol ve emniyet sistemi isimli 1501-… … Arge projesi olup davada haklılığını tespiti açısından …’tan projenin davalı yanca kullanıldığına dair belgenin istenmesini,davalının icra takibine haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve takibin devamı ile borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, müvekkili davalı şirketin Torbalı’da kurulu bulunan tesislerinde Beton mikseri tabir edilen araçlara pompa ve ekipmanları montajı ve imalatı ile tüm Türkiye’ ye satışı ile iştigal eden bir şirket olduğunu, iştigal konusunda arge çalışmaları yapmakta ve devlet desteği temin etmek gayesi ile üniversitelerle çalışma gerçekleştirdiğini, çalışmalar yapılırken davalı şirketin kendi arge uzmanları ve çalışanları bulunmaktaysa da belli teknik gelişme ve çalışmalar konusunda özellikle …’ın sağladığı uygun desteklerden de faydalanmayı düşündüğünü, arge çalışanlarının üniversitedeki çalışmalarından tanıdıkları Doç Dr … ile …’a çoklu boma sahip kamyona monte beton pompası kontrol ve emniyet sistemi projesi ile başvurulması konusunda mutabakata varıldığını, proje başvurusu 01.02.2015 tarihine Doç. Dr. … eşliğinde doldurularak elektronik ortamda …’a sunulduğunu, benzer proje destekleri için …’a yapılan başvurularda konunun bir proje koordinatörü gözetiminde yapılması ve sunulması gerektiğini, Doç. Dr. … ile projenin götürülmesinde mutabakata varıldığı aşamada yapılacak ödemelerin faturalandırılması hususunda bizzat proje kontrolöründen bir danışman firma üzerinden faturalandırmanın yapılabileceği ve bu konuda tanıdığı bir firmadan yardım isteyebileceğini ifade edildiğini, o tarihe kadar yapılan tüm görüşme ve başvurularda Doç. Dr. … ile muhatap olan müvekkil davalı şirketin hiçbir şekilde davacı şirket ile bir tanışıklığı olmadığı gibi proje hakkında davacı şirketle hiç görüşmediğini, işin esasında davacı şirketin sadece faturalama aşamasında devreye girecek bir yardımcı olarak bizzat Doç. Dr. … tarafından bulunduğunu, davacı şirket faturalandırmanın yapılabilmesi için proje doğrultusunda yapılacak bazı işlemlerin kendisi üzerinden yürütülmesi ve kademeli olarak nelerin yapılacağı önem arz ettiğini, … proje başvurusunun 11. sayfasında proje kademeleri 4 başlıkta özetlendiğini, bu ana kademelerin sırayla gerçekleştirilmesinin teknik olarak zorunlu olduğunu, faturaların düzenlenmesi aşamasında davacı şirket tarafından sunulan teklifin elektronik ortamda müvekkili davalı şirkete iletildiğini, o aşamada gelen teklifin projede belirtilen içeriğinin uygun olmadığı yönünde itirazlarının davacı şirkete iletildiğini, teklif üzerine işlemlere devam edilebilmesi açısından proje kontrolörü Doç. Dr. … tarafından ilk ödemenin gerçekleştirilmesi konusunda onay verilmesi üzerine daha sözleşme görülmeden %30 peşinat karşılığı olan 15.000,00 TL’nin davacı şirkete ödendiğini, proje bu esnada devam ederken davacı şirketin gönderdiği sözleşme taslağı ile proje içeriği arasındaki içerik farklarının değiştirilmediğinin görüldüğünü, farklılık dolayısıyla davacı şirketin taahhüt ettiği hususları gerçekleştiremediğinin anlaşıldığını, bu durum proje kontrolörü Doç. Dr. …’a iletildiğinde yaptığı teknik inceleme ve analizler doğrultusunda davacı şirketin teklifinde geçen 5 manipülatörlü RZ5 beton pompası için ters kinematik analizini yapamadığının tespit edildiğini, projedeki bu eksiklikle yarım kalan işlerin projede kontrolör gözüken Doç. Dr. … tarafından giderildiğini, davacı şirket tarafından projenin kademeleri dikkate alınmaksızın bir teklif yapılmış ve iş ve işlemlerin usulüne uygun olarak yazılacağı ve devam ettirileceği düşüncesiyle müvekkil tarafından avans ödemesi yapıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden özellikle …’dan gelen belgelerde davalının hizmeti aldığı ve …’a sunulan projesinin onaylanarak desteklendiği onaylanan projedeki danışman şirketin davacı şirket olduğu anlaşılmıştır. Davacı dava konusu edilen bakiye 35.000,00 TL ‘yi davacıya ödediğini de ispat edememiştir. Davacının daha sonradan sunmuş olduğu 41.300,00 TL bedelli ödemenin dava konusu sözleşmeye ilişkin olduğu da ispatlanamamakla birlikte alacaklısı da davacı şirket olmadığından davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Dosya içeresinde yer alan bilgi ve belgeler tanık anlatımları bilirkişi raporu dikkate alındığında davalının davaya konu alacağın temelini oluşturan danışmanlık hizmetini aldığı ve bedelini ödemediği anlaşıldığından davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemeye verilen dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine Torbalı 2. İcra Müdürlüğünün 2016/1243 Esas sayılı takip dosyasına davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali yönünde dava açıldığını ancak mahkemece yapılan yargılama sonucu kurulan hükümde sehven davalının İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2016/5688 Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline şeklinde karar verildiğini, karardaki bu maddi hatanın düzeltilmesi yönünde 18.06.2020 tarihinde dilekçe verdiklerini ancak, istinaf süresinin bitme ihtimalinin ortaya çıkması nedeniyle istinaf başvurusu yapmak zorunda kaldıklarını, açıkladıkları şekilde yerel mahkemenin hüküm fıkrasındaki maddi hatanın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Torbalı tesislerinde beton mikseri tabir edilen araçlara pompa ve ekipmanlarının imalat ve montajı işini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin faaliyeti kapsamında AR-GE çalışmaları yaparken bu çalışmalara destek sağlayan …’ın uygun desteklerinden faydalanmak amacıyla üniversite öğretim görevlisi olan Doç.Dr…. ile …’a “Çoklu boma sahip kamyona monte, beton pompası, kontrol ve emniyet sistemi” projesi ile başvurulması konusunda mutabakata varıldığı, nitekim 01.02.2015 tarihinde bu yönde hazırlanmış olan proje başvurusunun Doç. Dr. … eşliğinde doldurularak elektronik ortamda …’a sunulduğunu ancak, …’a yapılan başvurunun bir proje koordinatörü gözetiminde yapılması gerektiğinden ve bu nedenle yapılacak ödemelerin faturalandırılması hususunda da proje koordinatörlüğü yapan danışman bir firma üzerinden gerçekleştirilebileceğinin söylenmesi üzerine kendisini tanımadığı ve Doç. Dr. …’ın bu tür başvurularda faturalandırma aşamasında devreye girecek olan davacı şirket ile iş yapılabileceğinin danışman öğretim üyesi tarafından kendilerine önerildiğini, bunun üzerine bazı işlemlerin davacı üzerinden yürütülmesi hususunda teklifte bulunulduğunu, … proje başvurusunun 11. sayfasında proje kademelerinin 4 başlıkta özetlendiğini, bu ana kalemlerin tamamının Doç. Dr. … kontrolünde gerçekleştirildiğini, davacı şirket tarafından hazırlanmış olarak gösterilen teklifin elektronik ortamda müvekkili şirkete gönderildiğini ancak yapılan kontrolde bu teklifin …’a ibraz edilecek proje için yeterli olmadığının anlaşıldığını, gerekli düzeltmeleri Doç. Dr. …’ın bizzat kendisi tarafından giderileceğini beyan ettiğini, davacı ile proje hususunda anlaşma yapılmış gibi hazırlanan bu teklifin %30 peşinat karşılığı olan 15.000,00 TL’sinin davacı şirkete ödendiğini ancak davacı şirketin gönderdiği sözleşme taslağı ve proje içeriğindeki tüm farklılıkların Doç. Dr. … tarafından giderilerek projenin …’a sunulduğu, projenin başından bu yana müvekkili davalı şirketin muhatabı Doç. Dr. … olduğu ve yapılan bu projeye ilişkin bedelin de proje danışmanı ve takipçisi olan Doç. Dr. …’ın kurucusu olduğu Elektromeka Müh.Tasarım Ar-Ge..A.Ş.’ye 12.05.2017 tarihinde 35.000,00 TL+KDV olmak üzere toplam 41.300,00 TL olarak ödendiğini, buna ilişkin faturanın da dosyaya ibraz edildiğini, davacı şirketin proje kapsamında vermiş olduğu bir hizmet bulunmadığını ve alacağının da olamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Taraf vekilleri istinafa cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili yönünde yapılmış olan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İddia olunan sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarih ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi,
“Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
TBK’nun 480.maddesinde;”Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar,taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici,hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.”
TBK’nun 481. maddesinde;”Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.”
Hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibinin faaliyet alanına ilişkin arge çalışmaları kapsamında 5 eksenli bomun kinematik algoritmasının geliştirilmesi ile …’dan destek alınması hususunda yazılı sözleşme hazırlandığını, davalı iş sahibinin sözleşmeyi imzalamadığını ancak, davalı iş sahibi adına gerekli danışmanlık hizmeti verilmek suretiyle yüklenilen imalatın gerçekleştirilip davalı iş sahibinin … desteğinden yararlanmasının sağlandığını, davalı iş sahibinin anlaşma gereği 15.000,00 TL peşin ödeme yaptığını ancak bakiye 35.000,00 TL imalat bedelinin ödenmediğini iddia etmektedir.
Davalı iş sahibi ise; faaliyet alanınına ilişkin arge çalışmaları yaptığını, bu amaçla …’ın sağladığı uygun desteklerden faydalanmak amacıyla proje geliştirmek üzere dava dışı Doç.Dr…. ile çoklu boma sahip kamyona monte beton pompası kontrol ve emniyet sistemi projesi hazırlayıp …’a sunulması yönünde görüştüklerini, projeyi hazırlayacak olan bu kişinin danışman firma olmadan destek başvurusu yapılamayacağını bildirmesi üzerine davacı yüklenici ile anlaştıklarını, peşin 15.000,00 TL ödeme de yaptığını ancak, davacı yüklenici tarafından yapılması gereken tüm işlerin dava dışı proje sorumlusu tarafından yerine getirildiğini, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle bakiye miktarı ödemediğini savunmaktadır.
Eser sözleşmesi yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü eser sözleşmesi yapılması da mümkündür.
… Başkanlığı’nın 21.12.2017 tarihli yazısının ekinde gönderilen belgelere göre, davalı yüklenicinin çoklu boma sahip kamyona monte, beton pompası, kontrol ve emniyet sistemi projesine ilişkin danışmanlık hizmeti sunan kuruluşun … Şti, Proje sorumlusunun … Üniversitesi Öğrt. Üyesi Doç.Dr…. ve Yüksek Lisans Öğr. … olduğu, danışman firma tarafından hazırlanan belgeler ile proje sorumluları tarafından hazırlanan belgelerin …’a usulüne uygun olarak sunulması üzerine … tarafından projenin kabul edildiği ve davalı iş sahibinin destekten yararlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre; davacı yüklenicinin danışman firma ile dava dışı proje sorumluları Doç.Dr…. ve Yüksek Lisans Öğr. … tarafından davalı yüklenicinin talebi ile çoklu boma sahip kamyona monte beton pompası kontrol ve emniyet sistemi projesi yapıldığı, davalı iş sahibinin davacı yüklenici ile adı geçen projenin hazırlanması hususunda aralarında sözlü eser sözleşmesi kurulduğu, davalı iş sahibinin sözlü eser sözleşmesi gereğince 15.000,00 TL peşin ödeme de yaptığı, davacı yüklenici danışman firma tarafından davalı iş sahibinin destekten yararlanması yönünde gerekli belgeleri hazırladığının …’dan gelen yazı cevabı ekindeki belgelerden anlaşıldığı, bu itibarla davalı iş sahibinin bakiye iş bedeli olan 35.000,00 TL’den sorumlu olacağı anlaşıldığından yerel mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Her ne kadar davacı yüklenici yerel mahkemenin hüküm fıkrasında Torbalı 2. İcra Müdürlüğünün 2016/1243 Esas sayılı dosyası yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken maddi hata sonucu İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2016/5688 Esas sayılı dosyasına yapılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesi şeklinde hüküm kurulmasının yerinde olmadığına dair istinaf başvurusunda bulunmuş ise de; yerel mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasındaki bu maddi hatanın 08.07.2020 tarihli tavzih kararı ile düzeltildiği anlaşıldığından davacının istinaf talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf talebi yönünde karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
4-Davalıdan alınması gereken istinaf karar harcı 2.390,85 TL olup, peşin alınan 598,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.792,85 TL karar harcının ilk derece mahkemesince davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir KAYDINA,
6-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-İstinaf aşamasında taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın ilk derece mahkemesince taraflara İADESİNE,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
9-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen TEBLİĞE ÇIKARILMASINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 03.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.