Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1734 E. 2022/1526 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1734
KARAR NO : 2022/1526

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/93
KARAR NO : 2020/43
DAVA TARİHİ : 13.03.2019
KARAR TARİHİ : 11.02.2020
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 21.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.09.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.02.2020 tarih ve 2019/93 Esas, 2020/43 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili asıl davada, yüklenici olan müvekkili ile iş sahibi olan davalı … arasında Menemen ilçesi, İstiklal mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatlara ilişkin mekanik tesisat projelerinin çizimi hususunda sözlü eser sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin 2018 yılı içerisinde projelerin çizimini tamamlayarak davalı şirkete teslim ettiğini, 02.01.2019 tarihli olarak düzenledikleri faturanın ise karşı tarafça haksız olarak iade edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL proje bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, yüklenici olan müvekkili ile iş sahibi olan davalı 2014 İnşaat şirketi arasında … ilçesinde bulunan … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatlara ilişkin mekanik tesisat projelerinin çizimi hususunda sözlü eser sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin 2018 yılı içerisinde projelerin çizimini tamamlayarak davalı şirkete teslim ettiğini, 02.01.2019 tarihli olarak düzenledikleri faturanın ise karşı tarafça haksız olarak iade edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL proje bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, asıl davadaki talebini 72.000,00 TL’ye, birleşen davasındaki talebini ise 23.500,00 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP :
Davalı … şirketi vekili, davacı şirket ile aralarında eser sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili şirketin inşaata ilişkin tüm proje taahhüt işlerini…isimli şirkete yaptırdığını, davacı tarafça düzenlenen faturaları iade ettiklerini, pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davacı tarafça sunulan projenin inşaat ruhsatında bulunan mimari projelere uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı 2014 inşaat şirketi vekili, davacı şirket ile aralarında eser sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili şirketin inşaata ilişkin tüm proje taahhüt işlerini…isimli şirkete yaptırdığını, davacı tarafça düzenlenen faturaları iade ettiklerini, pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davacı tarafça sunulan projenin inşaat ruhsatında bulunan mimari projelere uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu işlerin davacı tarafça tamamlandığı, sunulan projeler ile inşaat ruhsatlarının alındığı, proje hizmet faturalarının piyasa rayicine uygun olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ruhsattaki projelerinin eksik ve ayıplı olduğunu, davacı tarafın ticari defterlerinin hükme esas alınacak nitelikte olmamasına rağmen bu defterlerin hükme esas alınmasının doğru olmadığını, müvekkillerinin sunmuş olduğu faturaların dikkate alınmadığını, davacının faturaları neden geç kestiğinin mahkemece tartışılmadığını, salt oda kayıtlarındaki ücretlerin hükme esas alınmasının yetersiz olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava ve birleşen dava, eser sözleşmesine dayalı alacak isteğine ilişkindir.
Taraf vekilleri 27.06.2022 ve 04.07.2022 tarihli dilekçeleri ile; davacı ve davalı taraf vekilleri olarak taraflar arasında imzalanan 27.06.2022 tarihli sulh sözleşmesini ekte sunduklarını, tarafların davacı tarafından ikame edilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/93 Esas 2020/45 Karar ve 11.02.2020 tarihli mahkeme dosyası, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1734 Esas sayılı dosyası ve Karşıyaka 3. İcra dairesi 2020/1891 ve 2020/1893 Esas sayılı icra dosyalarının taraflar arasında sulh ile sonuçlandırılması konusunda mutabık kaldıklarını, mahkemedeki davada HMK m.315 gereğince karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etiklerini, tarafların birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını bildirmişlerdir
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. (HMK m.313)
Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir. Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir. (HMK m.314)
Somut olayda, sulhun ilk derece mahkemesi tarafından hükmün verilmesinden sonra ve istinaf incelemesi yapılmadan önce yapılmış olduğu bildirilmiş olmakla, HMK’nın 314/2. maddesi uyarınca, sulh doğrultusunda karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 314/2. maddesi uyarınca, sulh doğrultusunda karar verilmek üzere dosyanın, ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, davalı tarafça yatırılan 401,32 TL ve 1.229,58 TL istinaf karar harçlarının talepleri halinde davalılara iadesine, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.