Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/1151 E. 2022/316 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1151
KARAR NO : 2022/316

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/871
KARAR NO : 2019/501
DAVA TARİHİ : 28.07.2017
KARAR TARİHİ : 14.05.2019
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 16.02.2022

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.05.2019 tarih 2017/871 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili, davalının idarelerinde yapım ve hizmet işlerini yapan yüklenici firmalardan olduğunu, dava dışı … tarafından idareleri aleyhine İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/418 esas sayılı dosyası ile açılan davada 05.10.2013 tarihinde … plakalı aracı ile seyir halinde iken 3869 sokak no:88 önüne geldiğinde yoldaki çukuru fark etmeyerek üzerinden geçmek suretiyle aracında oluşan 10.000,00 TL hasarın ödenmesini talep ettiğini, davada 5.452,50 TL’nin idareden tahsiline karar verildiğini, ilamın dava dışı … tarafından İzmir 20. İcra Dairesi’nin 2014/14218 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, idarece 11.08.2015 tarihinde 6.642,28 TL ödeme yapıldığını, davalıya ”İzmir ili 1. Kısım ve 2. Kısım İlçelerinde Tekli Yağmur Suyu Izgarası Kolu İle Bina Kolu Bağlantısı Yapılması İşi” kapsamında İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/418 esas sayılı dava dosyasına konu hasarın meydana geldiği adreste bulunan binanın parsel atıksu hattının yenilenmesi çalışmalarının yaptırıldığını, oluşan hasarın müvekkili idarenin fiili ya da kusurundan meydana gelmediğini, hasar tarihinde ilgili adreste davalının yüklenimindeki ihale kapsamında çalışmalarının mevcut olduğunu, hasarın da bu çalışmalar nedeniyle doğduğunu, taraflar arasında imzalanan ihale sözleşmesinin eki Özel Teknik Şartname’nin 9. maddesinde de belirtildiği gibi yüklenicinin her türlü çalışma esnasında gerekli emniyet tedbirlerini almak zorunda olup oluşabilecek her türlü zararın sorumluluğunun yükleniciye ait olduğunu ileri sürerek, 6.642,28 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı vekili, ihale konusu işi eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini, tüm imalatların Özel Teknik Şartname’ye uygun bir şekilde her türlü emniyet tedbiri alınarak tamamlandığını, davacının asfaltlama yükümlülüğünde olan söz konusu yerin zamanında asfaltlanmaması nedeniyle imalat çukuruna doldurdukları dolgu malzemesinin yağmur sularıyla birlikte kısmen aşındığını ve kazaya neden olan çukurun oluşmasına sebebiyet verdiğini, bu çukurun oluşmasında kusurun davacıda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalı arasındaki sözleşme gereğince yapılan işin imalat tarihinin 21.09.2013 olduğu, aradan 15 günlük süre geçtikten sonra 05.10.2013 tarihinde kazanın meydana geldiği, bu süreçte asfaltlama işinin davacı tarafından yapılmadığı anlaşıldığından davalının olayda kusuru bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın müvekkili idarenin fiili ya da kusurundan meydana gelmediğini, hasar tarihinde ilgili adreste davalının yüklenimindeki ihale kapsamında çalışmaları mevcut olup hasarın da bu çalışmalar nedeniyle doğduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, mahkeme kararı uyarınca dava dışı üçüncü kişiye ödenen tazminatın, eser sözleşmesi hükümlerine dayanılarak, davalıdan rücuen tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Somut olayda; taraflar arasında “İzmir İli 1. Kısım ve 2. Kısım İlçelerinde Tekli Yağmur Suyu Izgarası ve Yağmur Suyu Izgarası Kolu İle Bina Kolu Bağlantısı Yapılması İşi” kapsamında eser ilişkisi kurulmuş olup davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davalı yüklenici tarafından ihale konusu işin yapıldığı 3869 sokak No:88 önünde yolda bulunan çukurun üzerinden geçmek suretiyle dava dışı … adına kayıtlı …plakalı aracın zarar görmesi üzerine dava dışı … tarafından İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davacı … aleyhine tazminat davası açıldığı, mahkemece hükmedilen tazminatın tahsili bakımından İzmir 20. İcra Dairesi’nin 2014/14218 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte davacı … tarafından 6.642,28 TL ödenmiş olmakla dosyamız davacısının ödediği bedeli yüklenici olan davalıdan talep ettiği anlaşılmaktadır.
Kazaya sebep olan çukurun davalı yüklenicinin imalatını tamamladığı yerin asfaltlanması işinin yapılmaması nedeniyle oluştuğu, asfaltlama işinin idarenin sorumluluğunda olduğu, meydana gelen hasarda yükleniciye izafe edilebilecek kusur bulunmadığı bilirkişi raporu ile anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’nin peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince, temyizi kabil olmayan kararın ilk derece mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 16.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.