Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/9 E. 2023/142 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/9
KARAR NO : 2023/142

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 17.11.2022
NUMARASI : 2022/1147 E.
DAVA KONUSU : Tespit
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.01.2023

İSTEM:Davacı vekili, müvekkili şirket ile … ŞTi arasında ” … Mah. … binaları … nolu – … nolu dükkan …/ … ” adresinde bulunan taşınmaz için 01.10.2015 tarihinde 4 yıl 11 ay süreli kira sözleşmesi imzalandığını, aylık kira bedelinin 5.475,00 TL +KDV olduğunu, bireysel işyeri aboneliği tesis edilmediğini, deponun elektrik enerjisini diğer kiracı … ŞTi ‘nin bulunduğu elektrik trafosundan süzme sayaç vasıtasıyla karşılandığını, yeni kiraya veren tarafından müvekkil şirket adına keşide edilen Fethiye 7 Noterliğinin 05.08.2022 tarihli 11191 yevmiye nolu ihtarnamesinde “kiralanan taşınmazın … Orman Bölge Müdürlüğünden kiralandığını, kendisine yer tesliminin yapıldığını, müvekkil şirket … AŞ ‘nin taşınmazda işgalci olduğunu, taşınmazın 10 gün içerisinde tahliye edilmesini” bildirdiğini, Fethiye 7. Noterliğinin 16.09.2022 tarihli 13337 yevmiye nolu ihtarname ile teknik sorunlar, kayıp kaçak giderleri vb elektrik paylaşımı yapılmayacağını, elektrik aboneliği için resmi kurumlara başvurulması gerektiğini ihtar ettiğini, bu ihtar ile müvekkili şirket ile birlikte …, …, …, …, … firmaları ile birlikte tüm kiracıların elektrik enerjisinin kesileceğinin belirtildiğini, Bakırköy 29 Noterliğinin 16.08.2022 tarihli 16486 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ” kira bedelinin ödeme şekli konusunda çekişmesinin giderilmesi ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde banka hesap numarasının bildirilmesi üstün hak sahibi olduğuna ilişkin belgelerin noter veya elektronik posta yoluyla gönderilmesi ” ihtar edildiğini, müvekkili şirketin kira bedelini ödeyeceği banka hesap numarasını öğrenememiş ve kira sözleşmesinden doğan asli yükümlülüğü olan kira bedelinin ödenebilmesi adına Fethiye 2. SHM 2022/1387 dosyası ile tevdii mahalli tayini talebinde bulunduğunu, davacı şirketin “… Mah. … Binaları … nolu bina, … nolu dükkan … / …” adresindeki işyerine işyeri aboneliği sözleşmesi imzalamamak sureti ile yaratılan çekişmenin giderilmesine, ticari işyeri aboneliği grubu üzerinden bireysel elektrik aboneliği tesis edilmesine, elektrik aboneliği sözleşmesi işlemlerinin tamamlanması için müvekkili şirket için yetki ve izin verilmesine, bu hususta teminatsız yada uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına, infazı için davalı şirkete müzekkere yazılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, tedbir kararının hatalı olduğunu kaldırılması gerektiğini, Orman Genel Müdürlüğü Mülkiyetinde ve … Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ihale ile kiraya verilen … Mahallesi, Fethiye ilçesinde bulunan … binaları ile ilgili asıl kiracı ile alt kiracılar arasında anlaşmazlık bulunduğunu, davaya konu 7206123 numaralı Özel trafo noktası için 02.10.2022 tarihinde … Limited İle Müvekkil arasında 810002532664 sözleşme numarası ile perakende satış sözleşmesi tesis edildiğini, davacı,dava dilekçesinde belirttiği üzere bu noktadan süzme sayaç ile elektrik almış daha sonra abonelik sahibi şirket ve diğer kiracılarla yaşadığı uyuşmazlık sonucu davacının elektriği kesildiğini, taraflar arasındaki husumet üçüncü kişi olan müvekkili bağlamayacağı gibi dava dilekçesinde bahsi geçen 7206123 numaralı Özel trafolu elektrik tesisatında aktif abonelik 810002532664 sözleşme numarası ile … Şirketi adına devam ettiğini, enerjinin açık olduğunu, müvekkil tarafından kesme iş emri de gönderilmediğini, Davacı her ne kadar dava dilekçesinde müvekkile başvurduğunu iddia etse de davacının usulüne uygun resmi bir başvurusunun olmadığını, Davaya konu trafo için tüketici beyanı esas alınarak … şirketine abonelik tesis edildiğini, Hali hazırda tesisat üzerinde abonelik mevcut ve tesisat açık olduğundan beyan esas alınarak sözleşme kurulmasının mümkün olmadığını, müvekkil kurum yalnızca perakende satış lisansına sahip olduğundan, huzurdaki davada konu özel trafolu tesisat olup konu bu bağlamda dağıtım şirketini ilgilendirdiğini, Müvekkil şirketin faaliyet alanı elektrik enerjisinin tedarik edilerek, abonelere satışı ile sınırlı olup elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımına ilişkin enerji hatlarının kurulması ve işletilmesi, dağıtım hatlarından ve bu hatlatın arıza-bakım ve onarımlarından dolayısıyla da tedarik edilen elektriğin dağıtımına ilişkin olarak herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının bireysel başvuru yapabilmesi için öncelikle dağıtım şirketine müracaat etmesi gerektiğini, müvekkilin davacının iddialarına konu tesisatta elektrik kesme işlemi mevcut olmadığını, Tesisat elektriği hala açık olduğunu, mevzuat açısından gerekli nitelikleri sağlayıp sağlamadığı dahi belli olmayan davacı hakkında aboneliksiz kullanım anlamına gelecek şekilde tedbir kararı verilmesinin açıkça hatalı olduğunu, davaya cevap verme haklarımız saklı kalmak kaydıyla; İhtiyati tedbir kararına itirazlarımızın kabulü ile Mahkemenizin 2022/1147 E. sayılı dosyasından verilen İhtiyati Tedbir talebinin kaldırılmasına, karar verilmesini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :Mahkemece, 06.10.2022 tarihli ara kararıyla “1-Davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin 30.000 TL teminat karşılığında KABULÜNE, … mah. … Binaları … nolu bina, … nolu dükkan …/…” adresindeki işyerine tedbiren elektrik bağlanmasına” karar verilmiş, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonunda 15.11.2022 tarihli ara kararıyla tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere dava dışı şirket adına kayıtlı abonelik üzerinden süzme sayaç ile elektirik aldığını, abonelik sahibi şirket ve kiracılar arasında yasanan uyuşmazlık sonucu elektriğinin kesildiğini, davacı ile dava dışı kişiler arasındaki uyuşmazlığa taraf olmadıkları gibi enerjinin da halen açık olduğunu, kaldı ki davacı tarafından kendilerine yapılmış bir abonelik başvurusu bulunmadığını, serbest piyasada kendileri gibi 200 adet tedarik firmasının bulunduğunu, bunlardan birine başvururak da abonelik talep edebileceğini, mahkemece sektöre ilişkin özel mevzuat hükümlerini aşar nitelikte mevzuat açısından gerekli niteliklerin sağlanıp sağlanmadığı dahi belli olmayacak biçimde davacı hakkında abonesiz kullanım anlamına gelecek şekilde tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Davacı tarafından, kiracı olarak kullandığı işyerinde dava dışı aboneyle yaşadığı uyuşmazlık sonucu elektriğinin kesilmesi nedeniyle yeni abonelik yapılması gerektiğinden bahisle davalı tedarik şirketi ile arasında oluşan muarazanın giderilmesi istemine ilişkin davada, elektriğin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir istenilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 389. maddesi “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK.’nun 390. maddesi ise; “tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmünü içermektedir.
Buna göre, geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri; ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında; yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Davada toplanan delillere göre somut olayda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, esas uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği bu nedenle ihtiyati tedbir koşullarının somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere KABULÜNE, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1147 sayılı dosyasında verilen 15.11.2022 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
2-Davalının Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1147 esas sayılı dosyasında verilen 06.10.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına vaki itirazının kabulü ile, sözü geçen ara kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
3-İhtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcı 80,70 TL’nin talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin verilecek kararda değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12.01.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.