Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/721 E. 2023/1043 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/721
KARAR NO : 2023/1043

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2022
NUMARASI : 2022/999 E. 2022/931 K.
DAVA KONUSU : İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/05/2023

İSTEM:
Davacı vekili, davacı şirketin alacaklı otopark işleten bir ticari işletme olduğunu, davalı borçlunun murisi olan …’e ait … plaka sayılı otomobilin 10/08/2011 tarihinde davacı şirket tarafından yediemin ücretinin yazılı sözleşme ile temlik alındığı Milas Karakoyun Otoparkına tespit edildiğini, araç temlik işleminden sonra Bodrum ilçesinde bulunan Yediemin otoparkında çekili durumda olduğunu, işlemiş otopark ücretinden araç sahibinin mirasçılarının sorumlu olduğunu, Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/182 esas 2021/ 298 karar sayılı 16.03.2021 tarihli veraset ilamı gereği tüm mirasçılara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı dışındaki diğer mirasçılar için takibin kesinleştiğini, otopark ücretinin ödenmemesi nedeni ile Bodrum 1. icra müdürlüğünün 2020/4734 esas nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunduğunu, 2022/ 31101 arabuluculuk numaralı dosya kapsamında anlaşma sağlanamadığını, haksız itirazların reddinin gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı/ borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazlarının tümünün iptali ile haksız ve kötü niyetli itirazları nedeni ile alacaklarının % 20 sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, dava konusu aracın rahmetli eşine ait olduğunu, miraslı olduğunu, eşinin 2011 Kasım ayında vefat ettiğini, diğer mirasçıların da kendisi ile birlikte sorumlu olduklarını, diğer mirasçıların aracın satışına ve devrine rıza göstermediklerini, ortaklığın giderilmesi davası açtığını, davanın Marmaris de devam ettiğini, diğer mirasçıların her türlü miras hakkından vazgeçmesini istediklerini, otoparkcıların aracın girişini eşinin vefatından önce gösterdiklerini, bu işlemlerden hiç haberinin olmadığını, eşinin ağır bir kanser tedavisi aldığını, davayı açan otoparkçıların aracı nasıl otoparklarına aldıklarından bilgisi olmadığını ve aracı teslim edenin kendisi olmadığını, miraslı aracı yıllar öncesinden giriş gösterilerek şaibeli ve usulsuz olduğu açık legal olmayan kazanç elde etmek istediklerini düşündürdüğünü, otoparkın kanunlara uygun faaliyet gösteriyor ise aracı teslim eden ve teslim alan gibi imzalı belgelerin olması gerektiğini, kendisininin herhangi bir resmi kayıt olmadığını, emniyet gücleri teslim etmiş olsalar bile evraksız işlem yapılamayacağı için belge ibraz etmek durumda olduklarını, aracın kimden teslim alındığının muamma olduğunu, aracın kimin teslim etti ise resmi muhatap değil ise böyle bir araç geldi diye emniyet güçlerine de haber verilmesi gerektiğini, araştırmasından aracın kendilerine Karakoyunlar otopark tarafından teslim edildiğini, bunu otopark sahibi …’un beyan ettiğini, aracın yıllar öncesinden kasıtlı olarak girişinin gösterildiğini, eşini herkesin tanıdığını ve eşinin araca bağımlı bir hayat sürdüğünü, bunun herkes tarafından bilindiğini, mağdur bir eş sıfatı ile davaya katıldığını ve hiçbir suçlamayı kabul etmediğini belirterek belgelerin imzaların delillerin gözden geçirilmesini, delillerin toplanmasını ve tanıklar ile şahitlerin beyanlarının alınmasına karar verilmesini istemiştir.

MAHKEME:
“Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, uyuşmazlık, muhafaza edilmek üzere davacıya ait yediemin otoparkına çekilen ve yediemin olarak teslim edilen aracın muhafaza ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca ticari davalara bakmak görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.
Ticari davalar mutlak ve nispi ticari olmak üzere ikiye ayrılır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1 maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da tacir olmasından kaynaklanmakta olan hukuk davaları olduğu belirtilmiştir. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklarda TTK’nun 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen davalardır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 17/01/2011 gün ve 2010/19449 esas, 2011/72 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre; davalıya ait aracın ilgili görevli tarafından otoparka bırakılması, davacıyla davalı arasında bir sözleşme bağı kurmaz. Taraflar arasında bir sözleşme bağı kurulmadığı sürece davacı otopark tarife ücreti talep edemez. Bu durumda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TBK.’nun 526 ve sonraki maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümlerine göre çözülmesi gerekir. Davacının talep hakkı ancak vekâletsiz iş görme hükümlerine dayandırılabilir. Yapılan iş, iş yapanın menfaatine yapılmış olması itibarıyla davacı TBK 530. maddesi uyarınca talepte bulunabilir.
Buna göre iş bu davada davalı tarafın tacir olmaması, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmaması ve davanın konusunun Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan olmaması nazara alındığında, vekaletsiz iş görmeden kaynaklı davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi görevsizlik kararı verilmiştir.” gerekçesi ile;
“1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin BODRUM Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
6100 Sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talepde bulunulması halinde dosyanın görevli ve yetkili BODRUM Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, İki hafta içinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde yargılama giderlerinin HMK 331/2.maddesi uyarınca talep halinde mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA İÇİNDE kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin İHTARINA (tebliğ ile beraber),” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın Yediemin otopark ücretinden kaynaklı itirazın iptali davası olduğunu, davacının otopark işleten bir ticari işletme olduğunu, davaya konu davalıya ait aracın davacı şirkete Yediemin olarak teslim edildiğini, yıllar içinde hiçbir şekilde davalı tarafça teslim alınmadığını ve ilgilenilmediğini, işbu araç ile ilgili olarak davacı şirket tarafından ilamsız icra takip dosyası açıldığını, davalı tarafça işbu takip borcunun tamamına itiraz edildiğini ve itirazın iptali talebi ile işbu davanın açıldığını, yerel mahkemece dosya kapsamında, Mahkemenin görevsizliğine ve davaya bakmakta görevli mahkemenin Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiğini fakat bu karar ın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtay ilamı ile Yediemin ücreti alacağının ticari dava kapsamında olduğunu, davanın da Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülmesi gerektiğine hükmedildiğini, açıklanan nedenle davaya konu durum ile birebir uyum içerisinde olan güncel Yargıtay ilamının dikkate alınmasını ve kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/999 Esas 2022/931 karar sayılı 15/11/2022 tarihli kararına karşı istinaf talebinin kabulü ile, kararın kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
GEREKÇE:
Dava saklama sözleşmesinden kaynaklanan otopark ücretinin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Anayasanın 37. maddesine göre, “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun (HMK) 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 114/c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Dolayısıyla görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde yer alan “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” şeklindeki ifade nedeniyle ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre 4/1 maddesinde nispi ticari davalar tanımlanmış, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
TTK.4/1-c fıkrasında” 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır……”şeklinde düzenlenmiş olup saklama sözleşmesi mutlak ticari dava olarak kanunda sayılmıştır.
Hal böyle olunca, emniyet güçlerince vekaletsiz iş görme suretiyle yedieminle saklama sözleşmesi yapıldığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmasına rağmen ilk derece mahkemesince bu husus göz ardı edilerek görevsizlik kararı verilmesi hukuka aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.11.2022 tarih ve 2022/999 Esas – 2022/931 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Açıklanan eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3)Ödediği istinaf karar ve ilam harçlarının isteği halinde davacıya iadesine
4)İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, yeniden kurulacak hükümde gözetilmesine, artan istinaf gider avansının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile 29/05/2023 günü karar verildi.