Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1689
KARAR NO : 2023/1653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 14/04/2023
NUMARASI : 2023/294 ESAS
DAVA KONUSU : Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.10.2023
İSTEM:
Davacı vekili, müvekkili …’ın 2018-2019 üretim sezonunda yetiştirdiği 30.960 KG – 41 renk ve 40 randıman pamuk ürününü davalı şirkete teslim ettiğini, müvekkili ürünlerinin davalı şirkete emanet işleminden belli bir süre sonra ürünlerinin bedellerini davalı şirketten talep ettiğinde davalı şirket geçici bir ödeme sıkıntısı içerisinde olduğunu ve en kısa sürede ödeme yapacaklarını müvekkiline belirttiğini ve oyaladığını, Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/03/2023 tarih 2022/503 esas 2023/108 kararı ile davalı şirketin konkordato teklifinde İİK’nun 305. maddesinde b ve c bendinde öngörülen tasdik koşulları oluşmadığından ve şirketin kendi ticari faaliyetini yürütmeyip konkordato projesine aykırı olarak ana faaliyet konusu olan işletme binasını kiraya verdiğini ve izinsiz olarak durak varlık satışı gerçekleştirdiğini, bu nedenle konkordato talebinin reddine karar verildiğini 12/04/2023 tarihinde kesinleştiğini, bu süreçte müvekkilinin maddi ve manevi sıkıntıya uğradığını davalı şirketin aktifindeki malların enflasyon karşısında olağanüstü değerlenmesini borçlarının ise azalmasını akabinde müvekkiline 24/11/2022 tarihinde o gün ki pamuk değerinin kat ve kat altında 585.571,98-TL ödeme yapılmasıyla ikinci darbenin vurulduğunu, davalı şirket konkordato sürecinde hileli hareketlerde bulunduğunu, Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesini yanılttıklarını mahkemeye davalı şirket tarafından mal varlığının eksik bildirildiği, şirket aktifinde bulunmayan farklı plaka bir makineyi mahkemeye getirdiklerini, … Ziraat Odasına yanlış müzekkere yazılmasını sağladıklarını, dolayısıyla gerçekte şirket aktifinde bulunan 2007 model 09.14.15.004 plakalı sayılı … marka pamuk toplama makinesine tedbir şerhi konulmasını önlendiğini, 27/09/2022 tarihinde … ziraat odasında talep edilen izin neticesinde söke’de ki bir noterlikte 3. bir kişiye anılı makinenin satış işlemi gerçekleştiğini, haricen öğrendikleri üzere suça konu makineyi satın alan kişi, borçlu şirket yetkilisinin akrabası olduğunu, noter satış sözleşmesinde gösterilen satış rakamı da makinenin değerinin çok altında olduğunu, bu nedenlerle dava konusu pamuk ürününün fiili ödeme gününe en yakın tarihte … Ticaret Borsasında muamele gören en yüksek son işlem bedeli üzerinden hesaplanacak bakiye net tutarın olmadığı taktirde kısmi ödeme yaptığı 24.11.2022 tarihinde bakiye bedel yönünden temerrüde düştüğü kabul edilerek alacak miktarı belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 50.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren iişleyecek reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı, herhangi bir cevap vermemiştir .
MAHKEME:
“Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan değerlendirme neticesinde, İİK Mad. 257’ye göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir borca ilişkin olması yahut vadesi gelmiş borca ilişkin ise de borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması ve mal kaçırma halinde olması gerekmektedir.
Taraflar arasındaki alacağın varlığının ihtilaflı olduğu, alacağın var olup olmadığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, dava dilekçesi ve eklerinin ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsü sağlayacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesi ile;
“1-Davalı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE,..” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, İİK Md 257 ihtiyati haciz şartları mevcut iken mahkemece taleplerinin reddedildiğini, yöredeki pamuk satışına ilişkin ticari örfün nasıl olduğunun ilgili kurumlara sorulmadığını, davalı şirketin mal kaçırma amacı olduğunu, bu hususun kesinleşmiş mahkeme kararı ile de sabit olduğunu, buna rağmen ihtiyati haciz kararı verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek 14.04.2023 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusunun kabulü ile; ara kararın kaldırılmasına, davalı borçlu şirket adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve banka hesapları üzerine dava değeri kadar teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, bunun kabul edilmemesi halinde uygun teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
GEREKÇE:
Dava, alacak davasına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, İİK’nun 257. maddesinde öngörüldüğü şekilde ihtiyati haciz şartlarının özellikle yaklaşık ispat koşulunun talep eden yararına oluşmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz isteyenin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.04.2023 tarih, 2023/294 esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.