Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/699 E. 2022/820 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/699
KARAR NO : 2022/820

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.01.2022
NUMARASI : 2021/202 E. – 2021/1032 K.
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2022

İSTEM:Davacı vekili, davalı taraf adına kayıtlı Genel Aydınlatma tarifesinden aboneliklerinin mevcut olduğunu, taraflar arasında akdedilen elektrik abonelik sözleşmesi sonucu tahakkuk eden faturaların davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle hakkında Muğla İcra Müdürlüğünün 2018/11519 E.sayılı dosyasında icra takibinin başlatıldığını ve davalının vaki itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, genel aydınlatma kapsamında aydınlatılan yerlerde gerçekleşen aydınlatma giderlerinin Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten ve ilgili belediyeler ile il özel idarelerinin genel bütçe vergi gelirleri payından karşılandığını, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesinti, büyükşehir belediyeleri ve mücavir alanlardaki belediyelerde aydınlatma giderlerinin %10’u, diğer belediyelerde %5’i olarak uygulandığını, genel aydınlatmadan doğan giderlerden müvekkili belediyeye düşen payın ödenmiş olduğunu diğer giderler bakanlık bütçesince karşılanacağından, müvekkili belediyenin takibe itirazının haksız olduğunu söylemenin hukuka açıkça aykırı olacağını, davacının, müvekkilinin sözde borca konu faturalara ait elektriğin tüketildiği yerde abone sıfatıyla yer aldığına ilişkin beyanları kabul etmediklerini, … Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün 14/08/2020 tarihli ve 7548 sayılı yazısı ile müvekkili belediyenin davacı ile bu yönde bir sözleşmesinin bulunmadığını, arada bir sözleşme dahi yokken müvekkilinin abone oluğunun söylenemeyeceğini, müvekkili belediyenin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davaya konu icra takibinin 2018 yılında açılması, süresinde itiraz ettikleri takibe ilişkin arabuluculuk başvurusunun 27/09/2019 tarihinde yapılması ve anlaşmama son tutanağını takiben de iş bu davanın 27/07/2020 tarihinde açılmasının aradaki süreler gözetildiğinde davacının açıkça kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu ileri sürerek davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesi, 24.11.2021 tarih, 2021/202 esas, 2021/1032 karar sayılı kararla mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca süresi içinde başvuru yapılmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Bu karar taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamış, bilahare 20.01.2022 tarihli ek kararla tahrik dilekçesi verilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı vekili ek karara karşı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın açıldığı tarihte Muğla ilinde ticaret mahkemesi bulunmadığından davanın ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığını, bilahare HSK kararı ile Muğla’da ticaret mahkemesinin kurulması üzerine görevsizlik kararı ile dosyanın Muğla Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, Muğla Ticaret Mahkemesince de karşı görevsizlik kararı verildiğini, bu durumda iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı durumunun meydana geldiğini, bu durumda HMKnın 21. Ve 22. Maddeleri uyarınca dosyanın merci tayini için istinaf mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, mahkemece aksi uygulama ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına, özellikle Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesiyle açılıp bu sıfatla görmekte olduğu davayı Muğla ilinde Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulması üzerine gönderme/devir kararı ile ilgili mahkemeye göndermesinden sonra, bu mahkemece davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle verdiği görevsizlik kararı sonucu her iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahsedilemeyeceğinden HMK’nın 21 ve 22. maddelerinin uygulanması ve dosyanın merci tayini için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi usulen mümkün bulunmadığından mahkemece kararın kesinleşmesinden sonra süresi içinde tahrik dilekçesi verilmediğinden bahisle HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.01.2022 tarih ve 2021/202 Esas – 2021/1032 Karar sayılı ek kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 361 vd maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 20/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.