Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/458 E. 2022/498 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/458
KARAR NO : 2022/498

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2022
NUMARASI : 2021/262 Esas
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

İSTEM :Davacı vekili; Müvekkilinin işletmesinde kaçak ve/veya usulsüz elektrik kullanımı halinin söz konusu olmadığını, dava konusu borcun dayanağı, faturayı ve içeriğini kabul etmediklerini, ispat yükünün davalı … Firmasında olduğunu, davalının müvekkilinin işletmesinde ve sonrasında yaptığı tüm iş ve işlemlerin mevzuatın ön gördüğü şekilde doğru bulgu ve belgelere dayanarak ve usulüne uygun şekilde yapıldığını ortaya koyması gerektiğini, kabul manasına gelmemek üzere dava konusu 772.559,95 TL bedelli faturadaki hesaplamanın yanlış olduğunu, müvekkilinin işletmesinde plastik , hurda , geri dönüşüm işi yaptığını, haftanın 6 günü 8 – 18 saatleri arasında 7 işçiyle hurda – plastik çapak kırımı ve ayrıştırılması işi yapıldığını, müvekkili şirketin bu kadar yüksek meblağı karşılayacak enerji tüketimi yapmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin elektrik için aylık ortalama 8.000 TL – 10.000 TL civarında fatura ödediğini, 2020-2021 yılı döneminde en fazla 12.000 TL elektrik faturası ödediğini, işletmede yapılacak delil tespiti ve geçmiş dönem tüketim faturaları karşılaştırıldığında müvekkilinin işletmesinde 5 yıllık aboneliği sürecinde kaçak , usulsüz elektrik tüketimi yapmadığı, tüketim miktarlarının ortalamalarının birbiriyle uyumlu olduğunun ortaya çıkacağını, davalı saha çalışanlarının 2021 yılında müvekkilinin işletmesine sürekli gelerek elektriğin kesileceği ve ceza yazılacağının şifayen bildirerek müvekkilinden menfaat sağlamaya çalıştıklarını, son bir yılda işletmeye takılan sayaçlarda sürekli arıza olduğunu, bunların nedeninin bir türlü bulunamadığını, tüm tadilatlara ve uğraşlara rağmen sayaç arızalarının devam ettiğini, son bir yılda işletmenin elektrik sayacının 9 defa ve çeşitli gerekçelerle değiştirildiğini, davalı yanın sayaçları değiştirirken mevzuata uygun hareket etmediğini, müvekkili aleyhine yürütülen tüm sürecin ilgili mevzuata ve EPDK kararlarına aykırı yürütüldüğünü, davalı yanın sayaç döküm – değişim işlemleri sırasında müvekkiline hiçbir fotoğraf, tutanak , analiz raporu v.b. Vermediğini, dışarıdan müdahale edildiği iddia olunan sayaçlarda iki adet mühür bulunduğunu, sayaca bir müdahale söz konusu ise bunun sayaç sökülüp götürüldükten sonra davalı şirket çalışanlarınca yapıldığını veyahut başkaca bir teknik nedenle oluştuğunu, sayaca müvekkilinin işletmesinde fiilen ve teknik olarak dışarıdan müdahale edilemeyeceğini, müvekkilinin işletmesinde kesinlikle kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi tüketimi gerçekleşmediğini, müvekkilinin işletmesinin elektriğinin kesilmemesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunularak dosyaya %20 teminat yatırmak mecburiyetinde kalındığını ve müvekkilinin … plakalı aracının rayicinin altında satmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kendisinin ve işletmesinin itibarının sarsıldığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalıya 772.559,95 TL bedelli fatura nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine ve 50.000 TL maddi , 50.000 TL manevi tazminatın ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davanın zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, esas yönünden davacının kaçak elektrik kullandığının tutanak , sayaç inceleme raporları ve ölçümlerle sabit olduğunu, 05.03.2021 tarihinde yapılan kontrolde sayaca elektroşok cihazı ile dışarıdan müdahale edilerek yoğun çalışması engellenmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının düzenlendiğini, davacının dava konusu tesisata abone olduğu 12.03.2014 tarihinden 28.02.2019 tarihine kadar beş yılda sadece iki sayaç değişimi yapılırken 28.02.2019 tarihinden sonra iki yıl içerisinde 9 defa sayaç değişimi yapıldığını, son iki yılda bu kadar sık sayaç arızalanması mümkün olmadığından tüketimlerdeki düşüş ile birlikte kaçak şüphesinin iyice arttığını, son iki sayaç üzerinde yapılan detaylı incelemeler sonucu sayaçların kendiliğinden arızalanmadığı , elektroşok müdahalesine maruz kaldıkları, log kayıt bilgilerinde çok sayıda rest aldığı, sayaçların bu sebeple arızalandığının tespit edildiği, 23782993 nolu tesisatta bulunan … marka sayacın müdahaleli olduğu Bilim Sanayi Ve Teknoloji İl Müdürlüğünden alınan sayaç raporu ve … AŞ ‘nin merkez sayaç ayar istasyonu test raporunda açıkça tespit edildiğini, dava konusu adreste kaçak elektrik kullanıldığı hususunda şüphe bulunmadığını, davacıya tahakkuk ettirilen ve yapılan işlemlerin her birinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde yer aldığını ve tüm işlemlerin mevzuata uygun şekilde yapılarak 772.559,95 TL kaçak elektrik tahakkuk ettirildiğini, gerçekleştirilen tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının kaçak elektrik faturasının iptali talebinin kaçak elektrik itiraz komisyonunca değerlendirilip kabul görmediğini, kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar muteber belgelerden olduğunu, kaçak kullanım sayaç raporlarıyla da sabit olup tedbir talep edenin aksini ispat eden hiçbir somut delil ileri sürmediğini, maddi tazminat yönünden müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu hukuka uygun işlemlerden dolayı sorumluluğuna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, manevi tazminat yönünden müvekkili şirketin davalıya zarar verme saikinin bulunmadığını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, bu nedenle reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla istenilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu , icra inkar / kötü niyet tazminat talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının kaçak elektrik kullandığının sayaç raporlarıyla ortada olup davacı aleyhine icra inkar / kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/107 d.iş sayılı dosyasında, 25.03.2021 tarihli kararla, “….tedbir isteminin kabulü ile sadece davaya konu … AŞ’nin ihtiyati tedbir isteyen adına düzenlediği 18.03.2021 fatura tarihli KDV dahil 772.559,95 TL’lik fatura ile sınırlı olmak kaydıyla %20 oranında teminat yatırıldığında açılacak dava sonuçlanıncaya değin … AŞ tarafından elektrik kesme işleminin yapılmaması, enerji kesintisi yapılmış ise açılmasına ” karar verilmiş, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonunda 10.02.2022 tarihli ara kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, ihtiyati tedbir koşullarının somut olayda oluşmadığını ileri sürerek davacının kaçak elektrik kullandığının tutanak, sayaç inceleme tutanağı ve ölçümlerle sabit olduğunu, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını ileri sürmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Taraflar arasındaki uyuşmazlık kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, kaçak elektrik tüketimi bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş; davalı yanca, yapılan işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddi istenilmiş, mahkemece kabul edilen ihtiyati tedbir talebine yapılan itiraz reddedilmiştir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/1. maddesinde, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği, aynı yasanın 390/3. fıkrasında ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu,
6100 Sayılı HMK’nın 390/3. maddesinde ise; tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Bu açıklamalara göre somut olayda; kaçak elektrik tespit tutanağı, sayaca müdahale olduğunu bildiren inceleme raporu, davacının ve davalı kurumun istem ve beyanlarının içeriği, dosyada mevcut delil durumu dikkate alınarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gereken yaklaşık ispat koşulunun gelinen aşama itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne, yapılan itirazın da reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
Davalının İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/107 d.iş sayılı dosyasında verilen 25.03.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına vaki itirazının reddine ilişkin 10.02.2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere sözü geçen ara kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre,
1)Davalının İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/107 d.iş sayılı dosyasında verilen 25.03.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının KABULÜ ile, bahsi geçen karar ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderinin esas hükümde değerlendirilmesine,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333.maddesi gereğince ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 11/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.