Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/2250 E. 2022/2521 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2250
KARAR NO : 2022/2521

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2022
NUMARASI : 2022/451 ESAS – 2022/483 KARAR
DAVA KONUSU : İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.12.2022
İSTEM:
Davacı vekili, davacının çiftçi, davalıların ise … Hal Müdürlüğü Numara …’te hal işletmeciliği ve meyve sebze komisyonculuğu yaptıklarını, davacının 01.08.2020 – 12.10.2021 tarihleri arasında davalıların müşterek şekilde işletmiş olduğu, … Ticaret adlı işletmeye, ekserisi patates olmak üzere patates ve soğan satmış olduğunu, dava konusu esas borca mahsup edilmek üzere, davacıya ait olan banka hesabına, davalı …’a ait banka hesabından; 12.08.2020 tarihinden, 21.10.2021 tarihine kadar çeşitli tarihlerde ödeme yapıldığını, ana para borcuna mahsuben yapılan bu ödemelerle birlikte davalı tarafın faiz ve diğer feriler hariç davacıya toplamda 388.381,00 TL borcu kalmış olduğunu ileri sürerek, 388.381,00 TL asıl alacak, 23.127,29 TL işlemiş faiz olmak üzere 411.508,29 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan Aydın İcra Müdürlüğü’nün 2022/12123 esas sayılı takip dosyasında, davalı borçluların yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili, davalılardan …’ın meyve – sebze komisyonculuğu yaptığını, diğer davalı …’ın ise davalı …’ın oğlu olup sigortalı olarak babasının yanında çalıştığını, davalıların uzunca bir süredir düzenli olarak davacıdan patates – soğan alımı yaptığını, ve almış oldukları malında bedelini düzenli olarak malın tesliminin hemen akabinde ödediklerini, davalıların, davacıya hiçbir borçlarının bulunmadığını, davalı tarafa teslim edilen mallar ve miktarları kayıtlarda belli olup yine davalıların bu mallar karşılığı yaptıkları ödemeler de banka kayıtları ile sabit olduğunu, davalı tarafa gönderilen ve teslim edilen her üründen sonra bir gün içinde malın bedeli banka kayıtlarında da görüleceği üzere ödenmiş olduğunu, ödemelerin mal geldikten sonra düzenli olarak yapılmamış olsaydı hayatın ve ticaretin olağan akışı gereğince davacının davalılara yeni mal gönderimi de yapmayacağını, Hal Kayıt Sistemindeki kayıtlar incelendiğinde davalılara gelen ve teslim edilen malların net olarak görüleceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
MAHKEME :
“Dosya arasındaki tüm bilgi ve belgeler, vergi dairesinden gelen yazı cevabı birlikte değerlendirildiğinde: davacı ve davalılardan …’ın tacir olmadığı, somut uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinde kaynaklı bulunmadığı, yine uyuşmazlığın mutlak ticari dava da olmadığı,” gerekçesiyle,
“1.Davanın görev dava şartı yokluğundan HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca usulden REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin Aydın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:

Davacı vekili, Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi gereği pazarlar ve ticarete özgü diğer yerler ticari dava olarak sayıldığını, somut olayda davacının çiftçi olup davalıların işletmiş olduğu hal meyve sebze komisyoncusuyla ticaret yapmakta olduklarını, dava konusu alacağın ticarete özgü pazar yerlerine ilişkin olduğunu, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.

GEREKÇE:
Dava; ürün satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlık; Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olup/ olmadığının belirlenmesidir.
Davacı taraf 5957 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (r) bendi uyarınca üretici olup, aynı Kanun maddesinin (ı), (f) ve (p) bentleri kapsamında meslek mensubu/komisyoncu/tüccar olarak tanımlanan davalıyla, davacının ürettiği ürünlerin (patates, soğan) satışı konusunda anlaşıldığı ve ürünlerin davalıya teslim edildiği, ancak bir kısım satış bedelinin ödenmediği iddiasına dayanılarak alacak talep edilmektedir.
Komisyon Sözleşmesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 532. maddesinde “Alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekâlet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmaktadır. Buna göre, dava ve cevap dilekçeleri içeriğinden taraflar arasındaki ilişkinin komisyon sözleşmesi olmamakla birlikte, soğan patates üreticisi olan davacının tacir olmadığı da dosya içeriği ile belirgindir. Davada Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir.
Hal böyle olunca, davacı tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir.
Bu halde, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen kararın; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.07.2022 tarih ve 2022/451 Esas – 2022/483 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Davacıdan yeteri kadar istinaf karar ve ilam harcı alınmış olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26.12.2022 günü oybirliği ile karar verildi.