Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/2015 E. 2022/2006 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2015
KARAR NO : 2022/2006

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 17/08/2022
NUMARASI : 2022/187 D.İŞ ESAS – 2022/188 KARAR
DAVA KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.10.2022

İSTEM : Talep eden veklii, İhtiyati haciz talep eden alacaklı … A.Ş. ile borçlu … arasında imzalanmış kurumsal müşterilere yönelik 04/03/2021 tarihli ikili anlaşma sözleşmesine istinaden alacaklı tarafın sağlamış olduğu hizmet karşılığında kesilmiş olan 20/06/2022 tarihli IMA2022000034299 fatura numaralı 204.617,23 TL, 20/06/2022 tarihli IMA2022000034334 fatura numaralı 181.905,84 TL ve 30/06/2022 tarihli YMA2022000019082 fatura numaralı 213.842,15 TL meblağındaki faturaların vade tarihlerinin geçtiğini, toplamda 600.365,22 TL tutarlı fatura bedelleri ödenmediğini, düzenlenen faturaların borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun söz konusu faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığını, faturaları ödemeyerek temerrüde düştüğünü, haricen edindikleri bilgiye göre borçlunun mallarını haricen tasfiye etmeye başladığını, alacaklarını güçleştirme çabasına girdiğini ve söz konusu alacaklarının herhangi bir şekilde teminat altına alınmadığından, bakiye alacaklarına ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 600.365,22 TL alacaklarının tahsili için borçlu şirkete ait menkul, gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Karşı yan itiraz dilekçesinde; Müvekkil şirket … aleyhine mahkemenin 2022/187 Değişik İş dosyası ile ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, ihtiyati haciz talep eden … ile müvekkil arasında elektrik kullanım ilişkisi bulunduğunu, genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkemenin aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, şirketin kanuni ikametgâhının ihtiyati haciz kararında ve haciz belgesinde de belirtildiği gibi Kartal/İSTANBUL olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati haciz talebine dayanılan faturalar incelendiğinde var olduğu iddia edilen borcun para borcu olduğunu, yani götürülecek borç olduğunu, dolayısı ile alacaklı olduğunu iddia eden tarafın ikametgâhının yetkili olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın yerleşim yerinin ise yine faturalar incelendiğinde Merkezefendi/DENİZLİ olduğunun görüleceğini, dolayısıyla mahkememizin yetkisizliğini ortadan kaldırıp, mahkememizi yetkili kılacak herhangi bir hukuki durumun dahi söz konusu olmadığından ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede verilmesinden dolayı yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemelerin, alacaklı olduğunu iddia eden şirketin merkezi olan Denizli, sözde borçlu şirketin de şubesinin bulunduğu ve elektriğin kullanıldığı yer olan Gebze mahkemeleri olduğunu, Aydın mahkemelerinin yetkisiz olduğunu belirterek, usul yönünden ve esasa ilişkin diğer itirazlarını da ileri sürerek esas yönünden itirazlarının kabul edilerek kanuna aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece, 25.07.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine 17.08.2022 tarihli duruşmada verilen ara kararı itirazın kabulü ile yetki itirazı nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Talep eden istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede uyuşmazlıkların çözümünde Denizli Aydın ve Muğla Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki şartının bulunduğunu, bu nedenle Aydın Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılması gerektiğini istinaf sebebi olarak bildirmiştir.
GEREKÇE:
Talep, taraflar arasında düzenlenen “kurumsal müşterilere yönelik ikili anlaşma” uyarınca ödenmeyen bedele yönelik ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece, öncelikle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karşı yan tarafından bu karara yetki yönünden de itiraz edilmesi üzerine bu kez istinafa konu yetki yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu;
HMK’nin yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler. Buna karşılık, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişiye göre, daha güçlü konumda bulunmaktadır. Daha zayıf konumda olan kişilerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kanun koyucu böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, bu düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir.
Söz konusu düzenleme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir başka husus da, yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmasının aranmasıdır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/12374 Esas – 2019/18174 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan HMK’nin 18/2. maddesine göre, yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.
Belirtilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayda; taraflar arasında akdedilmiş 25.02.2022 tarihli Kurumsal Müşterilere Yönelik İkili Anlaşmanın 16.7 maddesinde bu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda Denizli, Aydın ve Muğla ili mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir. Tarafların sıfatına göre yetki sözleşmesi yapmalarında yasal bir engel olmadığı da göz önüne alındığında, sözleşmedeki yetki düzenlemesi uyarınca taraflar Aydın Mahkemelerinin yetkisini kabul etmiş olup, bu doğrultuda, eldeki talep yönünden; sözleşme ile düzenlenen yetki şartı nedeniyle taraflar arasında münhasır yetkili mahkeme olarak kararlaştırılan Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu açıktır.
Bu halde, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilerek itirazın esası hakkına bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve esas yönlerden hukuka aykırı olup; HMK’nın 353/1-a.3 maddesi uyarınca Mahkeme kararının kaldırılmasına yönelik talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.08.2022 tarih ve 2022/187 D.iş Esas – 2022/188 Karar sayılı ek kararının HMK’nin 353/1-a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)İtirazın esası yönünden değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3)HMK’nin 331/2. maddesi gözetilmek suretiyle istinaf kanun yolu başvuru giderlerinin yeniden verilecek hükümde değerlendirilmesine, kullanılmayan istinaf giderinin ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-f,g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile 18.10.2022 tarihinde karar verildi.