Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1841 E. 2023/2145 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1841
KARAR NO : 2023/2145

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2022
NUMARASI : 2021/226 ESAS – 2022/402 KARAR

DAVA KONUSU : İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2023

İSTEM:
Davacı vekili, davalının kullandığı elektrik bedelini ödemediğini ileri sürerek; 17.944,75TL. kaçak fatura bedeli, 440,51TL gecikme faizi, 79,29TL KDV olmak üzere toplam 18.474,55TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2020/2466 esas sayılı takip dosyasında, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, davaya konu uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı abonenin ve tanık imzasının bulunmadığı tutanağın usulsüz olduğunu, davalının söz konusu iş yerinde kiracı olduğunu, bu iş yerinde 2. el telefon alım satımı ile uğraştığını ancak işlerinin iyi gitmemesi üzerine, aboneliğin kurulu olduğu iş yerini 2019 Temmuz ayında dava dışı …’ya kiraya verdiğini, ve …’nın iş yerini 2020 başlarına kadar kendi namı ve hesabına işlettikten sonra, dava dışı …’a devrettiğini, pandemi nedeniyle söz konusu dükkan iş yapamadığından 2020 Ocak ayından itibaren kapatıldığını, kaçak elektrik usulsüz tutanağının tanzim edildiği tarihte iş yerinin boş olduğunu, davalının hiçbir şekilde usulsüz veya kaçak elektrik kullanmaya yönelik davranışı olmadığını, tutanak tarihinden 8 ay önce söz konusu dükkanı fiilen devretmiş olduğunu, iş yerinin bulunduğu pasajda 18 dükkan olduğunu, sayacın iş yerinden bağımsız şekilde apartman merdiven boşluğunda bulunduğundan dışarıdan 3. kişinin dahi müdahale etmiş olabileceğini, ayrıca iş yerinde sadece 1 adet lamba ve 1 adet dizüstü bilgisayarın bulunduğunu, bu haliyle de ödenmesi talep edilen rakamın fahiş ve yıkıcı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmişlerdir.
MAHKEME:
“Taraf beyanları, bilirkişi raporu, icra dosyası, Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/425 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ,Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/425 E. sayılı dosyası ile verilen kararda davalının bu iş yerinde karşılıksız elektrik enerjisini kullandığını gösterir mahkumiyetine yeter ve inandırıcı kanıt bulunmadığı anlaşılmakla beraatine karar verildiği, karar gerekçesinden de anlaşıldığı üzere, maddi fiilin sanık tarafından işlenmediğine ilişkin gerekçeyle verilmiş bir beraat kararı olmadığı, davalı …ile … AŞ arasında 24.10.2016 tarihinde “ticarethane’ abone grubu üzerinden perakende satış sözleşmesi düzenlendiği, … A.Ş. görevlilerinin 31.03.2020 tarihinde bu işyerinde yaptığı denetlemede; “sayacın ölçü ayar mühürlerinin açılarak, sayaç içerisindeki akım uçları şöntlenmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı” yönünde K-45138 seri nolu Kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, sökülen sayaca müdahale edildiği atölye incelemesinden sonra anlaşıldığından ve söz konusu tutanak atölyede düzenlendiğinden tutanakta tanık ve abone imzası bulunmadığı, Davalıya ait sayaca ne zaman müdahale edildiğinin (kaçak elektrik kullanımının ne zaman başladığının) tespiti için dosya içerisindeki söz konusu sayaca ait bilgiler incelendiğinde sayacın gövde kapağının 20.07.2019 tarihinde açıldığı, yani kaçak elektrik kullanımın 20.07.2019 tarihinden beri devam ettiğinin anlaşıldığı, gerçek yada tüzel bir kişinin normal yada kaçak elektrik faturalarından sorumlu tutulabilmesi için ya abone sözleşmesinin tarafı yada bu abonelikte tüketilen elektrik enerjisinin fiili kullanıcısı olması gerektiği, davalı …, işyerine ait abonelik sözleşmesinin tarafı olduğundan ve işyerini bir başka kişiye devrettiğinde abonelik sözleşmesini iptal ettirmediğinden kaçak elektrik faturasından sorumlu olduğu, bilirkişi raporundaki hesaplamaların yönetmeliğe ve dosya kapsamına uygun olduğu ve hükme esas alınacak nitelikte olduğu ,bilirkişi tarafından davalıya düzenlenmesi gereken toplam kaçak elektrik faturasının 18.054,22 TL olarak hesap edildiği ancak davacı şirket tarafından talep edilen miktarın bu miktarın altında ve asıl alacak miktarının 17.954,75 TL ve işlemiş faiz 440,51 TL olduğu , haksız fiil niteliğindeki kaçak elektrik kullanımı için gecikme zammına KDV uygulanmayacağı anlaşıldığından davacının KDV alacağı dışında davalının icra takibine yaptığı itirazının yerinde olmadığı, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.” gerekçesiyle,
“Davanın KISMEN KABULÜ ile, Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2020/2466 E sayılı takip dosyasında davalının 17.954.75 TL asıl alacak ve 440.51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.395,26TL alacağa yapmış olduğu itirazının iptaline, icra takibinin takip talebinde yazılı şartlarla devamına,

Fazlaya ilişkin 79,00 TL KDV nin reddine,

Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davalı vekili, yukarıda “cevap” kısmında yer verilen savunmalarına ek olarak, davaya konu olaya ilişkin olarak davalı müvekkil …’ın yargılanmakta olduğu Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/425 Esas sayılı dosyası karar çıkmış olmakla hüküm ile davalı hakkında beraat kararı verildiğini, davalının kaçak elektrik kullanımı yapmadığı ceza mahkemesi kararı ile ispatlandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava; tahakkuk ettirilen kaçak elektrik fatura bedelinin abone olan davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlık; davalının davaya konu yerde tutulan kaçak tespit tutanağından borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Abonelik sözleşmesini imzalayan abone, sözleşme sona erinceye kadar tahakkuk edecek olan tüketim bedelinden, dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumludur. Hemen belirtmek gerekir ki, burada kullanımın normal ya da kaçak kullanım olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. (Yargıtay 3. HD’nin 2019/3938 E. – 2020/629 K. sayılı ilamı)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Yargıtay 3. HD’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre; abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abone davalının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK’nun 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; abonesiz kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre davalının, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerekir.
Hal böyle oluna, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde açıklanan yöntemle yapılan hesaplama doğrultusunda denetime elverişli şekilde davaya konu alacak ve işlemiş faiz hesap edilmiş olan bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen mahkeme hükmünün, dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davalı vekilinin, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.06.2022 tarih ve 2021/226 Esas – 2022/402 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurularının, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 1.256,58TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 306,62TL’nin mahsubu ile bakiye 949,96TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 13.12.2023 günü oy birliği ile karar verildi.