Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1768 E. 2022/1807 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1768
KARAR NO : 2022/1807

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2022
NUMARASI : 2022/245 ESAS – 2022/492 KARAR
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.09.2022

İSTEM :Davacı vekili, Davalı borçlu ile davacı şirket arasında imzalanan Perakende Satış Sözleşmesi ile davalıya … Abone numarası ile elektrik kullandırıldığını, davalının ödemelerin tam ve zamanında yapılmamış olması nedeniyle borçlu bulunduğunu, bu nedenle Merkezi Takip Sistemi 2021/1272188 E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takip konusu alacaklarına karşı, kötü niyetli olarak ve icra takibini durdurmak maksadıyla itirazda bulunduğu ve MTS takibinin durduğunu, söz konusu itirazlar haksız ve yasal dayanaklardan yoksun olduğunu belirterek fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, Merkezi Takip Sistemi 2021/1272188 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu takibe, borca, asıl alacağa, gecikme zammına, KDV’ye, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine ilişkin itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere müvekkil şirkete icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili, Müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden Manisa ili Alaşehir ilçesi sınırları içinde bulunan … tesisat no ve … sözleşme hesap nolu abonelik ile elektrik kullanmakta olduğunu, davalı şirket taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak tüm ödemelerini gerçekleştirdiğini, iş bu dava konusu faturanın 41.895,68-TL değerinde hatalı olarak düzenlenen ek tahakkuk faturasından kaynaklandığı, Davacı şirketin usule aykırı hareket ederek işlem yaptığını, davacı şirket tarafından düzenlenen ek tahakkuk fatura miktarı yönetmeliğe aykırı düzenlendiğini, Müvekkil şirket 90 gün ödemesi gereken ek tahakkuk faturanın 65 günlük kısmını ödediğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, icra takiplerinin iptaline, davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine ve davacının iddia alacağın %20sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafından karşılanmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesi, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın HMK 115/2.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN :Davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan olan fatura alacağının tahsili için 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde Merkezi Takip Sistemi’nin 2021/1272188 MTS sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıya tebliğ edilen MTS ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz edildiğinden takibin MTS sisteminde durdurulduğunu, bu nedenle yine yasa gereği takibin devamı için itirazın iptali davası açıldığını, zira hem yetkiye hem de borca itiraz edildiğinde MTS sisteminin yetki itirazının kabul etmeye müsade etmediğini, bu nedenle mahkemenin verdiği kararın teknik olarak infaz edilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan parekende satış sözleşmesinde açıkca kararlaştırılmış yetki şartı bulunduğunu, buna göre İzmir ve Manisa Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple itirazın iptali davasının da İzmir’de açıldığını, yine sözleşmeden doğan borçlarda müvekkili şirketin yerleşim yerinin İzmir olması nedeniyle İzmir Mahkemelerinin ayrıca yetkili olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı bulunan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Açılan itirazın iptali davasında mahkeme, ilk iş olarak; icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünde bir inceleme yaparak bu hususta bir karar vermelidir. Yetki itirazının incelenmesi neticesinde mahkeme icra dairesinin yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir. (06.10.2004 tarih 2004/19-410 E. – 2004/471 K. karar sayılı Yargıtay HGK )
İlamsız bir takipte ise yetkili icra dairesi İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Takip davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yet- kili mahkemede açılabilir. Takibin konusu para borcu olduğunda ise, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen yetki şartına göre yetkili mahkemenin İzmir ve Manisa mahkemeleridir. Yine dava ve takip konusu, bir miktar para alacağı olup talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. Diğer taraftan davacının şirket merkezinin “İzmir”de bulunduğu, davalının şirket merkezinin bulunduğu yerin ise Ankara olduğu, davalının takipte usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunduğu, bu durumda icra takibinin başlatıldığı İstanbul İcra Müdürlüğü’nün takipte yetkili olmadığı, öte yandan takibin merkezi takip sisteminden başlatılmış olması halinin yetkisiz icra dairesini yetkili hale getirmeyeceği, 7155 sayılı yasanın 7. maddesinin salt yetki itirazında bulunulması halinde yapılacak işlemleri düzenlediği, borca ve yetkiye birlikte itiraz edilmesi hali ile ilgili olarak düzenleme yapılmaması kanun koyucunun bilinçli tercihi olduğu, yorum yoluyla yasanın düzenlemediği bir hususta uygulama yapılamayacağı, bu durumda İcra ve İflas Kanunu’nu hükümlerinin uygulanması gerektiği, sonuç olarak yetkili icra dairesinden başlatılmış geçerli bir takip bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali talebiyle açılan iş bu davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddi gerektiği düşünülmüştür.
İlk derece mahkemesince de belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacının İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/06/2022 tarih ve 2022/245 Esas ve 2022/492 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.