Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1473 E. 2023/1680 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1473
KARAR NO: 2023/1680

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2021
NUMARASI : 2018/1164 ESAS – 2021/897 KARAR

DAVA KONUSU : Menfi Tespit
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/10/2023

İSTEM:
Davacı vekili, davalı alacaklı tarafından, davacılar aleyhine İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12351 E. sayılı dosyası ile 16.09.2016 keşide 21.09.2016 ödeme tarihli 150.000,00 TL bedelli kambiyo senedine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı bononun … ili, … ilçesi, … Mah. … parselde kayıtlı taşınmazın davalıdan satın alınması hususunda taraflar arasında yapılan anlaşma sırasında satış bedelinin teminatı olarak verildiğini, davacılar davalı taraftan aynı bina içerisinde yer alan iki adet gayrimenkulü her biri 150.000,00 TL bedel mukabilinde olmak kaydıyla satın aldıklarını, anlaşma çerçevesinde birinci gayrimenkulün satış bedelinin nakden ödendiğini, ikinci taşınmazın bedelinin ise davalıya ait banka hesabı bulunmadığı gerekçesiyle eşi olan dava dışı … ‘in banka hesabına yapılmasının istenildiğini, ayrıca dava dışı banka şube müdürünün önerisi ile de takip dayanağı bononun verildiğini, söz konusu gayrimenkulün bedeli tamamen ifa edilene kadar bononun bizzat şube müdürünce muhafaza edildiğini, davaya konu teminat senedi karşılığında alınan gayrimenkulün bedeli için tapu alımından önce peşinat olarak davacılardan … ‘ın eşi olan … ‘ın banka hesabından, davalının eşi olan dava dışı … ‘in banka hesabına 09.09.2016 tarihinde 20.000,00 TL, 18.11.2016 tarihinde 50.000,00 TL, yine davacı … tarafından davalının banka hesabına 16.08.2017 tarihinde 75.000,00 TL ödeme yapıldığını, başlangıçta kapora olarak ödenen ve senet arkasına da yazılan 1.000,00 TL gözetildiğinde davacılar tarafından 146.000,00 TL ödeme yapıldığını, öte yandan davalının talebi ile davacılar tarafından herhangi bir ücret alınmadan davalının evine tadilat yaptırıldığından bakiye 4.000,00 TL’nin de davalı tarafından alınmadığını ileri sürerek; davacının İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2017/12351 esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması sebebiyle kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, takip dayanağı olan ve dava konusu yapılan senedin teminat senedi olmadığını, bedelinin de ödenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmişlerdir.
MAHKEME :
” … dava ve takip konusu senet üzerinde, teminat senedi olduğu yazılı olmadığı gibi davacı tarafça bu hususta yazılı belge de sunulmadığından davacının dava ve takip konusu senedin teminat senedi olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığı, davacının “nakden kaydı” bulunan dava ve takip konusu senet için davacı …’ın eşi …’ın hesabından davalının eşi … adına olan … Bankası … Şubesindeki hesaba 09/09/2016 tarihinde 20.000,00 TL ve 18/11/2016 tarihinde 50.000,00 TL yatırıldığını beyan etmiş ise de, söz konusu dekontlarda yapılan ödemeye dair hiçbir açıklama bulunmadığı, yine senet arkasında “1.000,00 TL kapora verildiği”ne dair yazının davalıya 1.000,00 TL ödeme yapıldığını göstermeyeceği ve davacıların kendi evlerine yaptıkları tadilat sırasında davalının aynı binada yer alan evlerine de 4.000,00 TL tadilat yaptırdıklarına dair yazılı belge sunulmadığı, yemin deliline dayanan davacının davalıya yemin teklif ettiği, davalının yemin ettiğinden davacıların bu ödemelerin senet ödemesi olduğuna dair iddiasını ispatlayamadığı, ancak davacı … tarafından davalının … Bankası … Şubesi … iban nolu hesabına 16/08/2017 tarihinde 75.000,00 TL ödemenin “senet açıklaması” ile yapıldığı, davalı taraf bu ödemenin taraflar arasındaki başka ilişkilere istinaden yapıldığını savunmuş ise de davalı tarafça buna ilişkin delil sunulmadığı ve bu iddianın yazılı delillerle ispatlanamadığından davacı tarafça 75.000,00 TL ödemenin dava ve takip konusu senede ilişkin ödendiği ispatlandığından davacının İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2017/12351 Esas sayılı icra dosyasında takibe konulan lehdarı …, keşidecisi …, kefili … olan 16.09.2016 keşide tarihli, 21.09.2016 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli bono ile ilgili olarak davalıya 75.000,00 TL asıl alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davacı, bono nedeniyle borçlu olmadığının yanı sıra takipte istenen işlemiş faiz miktarı için de menfi tespit talebinde bulunduğu, takip bonoya dayalı olduğundan vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar faiz talep edilebileceği, bono 21.09.2016 vade tarihli olup, takip tarihi 18.09.2017 tarihine kadar takipte talep edilen faiz oranı % 8,75 olduğu, bu oran üzerinden hesaplama yapıldığında takip tarihine kadar istenebilir faizin (8,75x361x75.000):36.500= 6.490,58 TL olduğu böylece davacının davalıya 75.000,00 TL asıl alacak, 6.490,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.490,58-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davacıların menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu, ….” gerekçesiyle,
“1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davacının, İzmir 25.İcra Müdürlüğünün 2017/12351 Esas sayılı icra dosyasında takibe konulan lehdarı …, keşidecisi … , kefili … olan 16.09.2016 keşide tarihli, 21.09.2016 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli bono ile ilgili olarak davalıya 75.000,00 TL asıl alacak, 6.490,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.490,58-TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, yukarıda “istem” kısmında yer verilen iddialarına ek olarak, davalı tarafın dosyaya hiçbir delil sunulmadığını, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermeyen senetle ilgili ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, davalı ile davacılar arasında ev alım satımı dışında hiçbir ticari ve özel ilişki olmadığından söz konusu senedin bu satışa teminat olarak verildiği ve ödemenin ifa edildiğinin ortada olduğunu, davalının 150.000,00 TL senet alacağı olduğu halde kendisine ödeme yapması gereken davacıya aynı gün ev satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu olaya ilişkin davalı hakkında yalan yere yemin suçundan yürütülen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/129140 soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği yönündeki taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili, yukarıda “cevap” kısmında yer verilen savunmalarına ek olarak, davacıların ödemelerin icra takibi konusu olan senede ilişkin olduğunu ispatlayamadıklarını, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle verilen takip dayanağı bononun bedelsiz olduğu iddiasına dayalı borçlu olmadığının tesbiti istemine istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlıklar dikkate alınmak sureti ile yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu;
Davalı tarafça, takip dayanağı ve dava konusu senedin, taraflar arasında akdedilen taşınmaz satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı gibi, senet metninde de, teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı ve ayrıca takip dayanağı bononun arkasına “1000 TL kaparo verilmiştir.” ibaresi yazılmasının dava konusu senedin teminat senedi olduğunun ispata yeterli olmadığı, mahkemece takip dayanağı senede ilişkin yapıldığının ispatlanamadığı kabul edilen ödemelerin de işbu bonoya ilişkin ödeme olduğunu gösteren bir kaydın senet üzerinde veya senet dışında herhangi bir belgede bulunmadığı, 16.08.2017 tarihli 75.000,00 TL miktarlı “senet açıklaması” ile yapılan ödemenin, muaccel olan başka bir borca mahsuben yapıldığını kanıtlama durumunda bulunan davalının da bu hususu kanıtlayamamış olmasına göre, yapılan bu ödemenin davacıların davalıya olan senede bağlanmış borcuna yönelik olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde ve icra takibine kötü niyetli olarak giriştiği kanıtlanan davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, incelenen kararın; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacılar ve davalı vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacılar ve davalı vekillerinin, İzmir 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.12.2021 tarih ve 2018/1164 Esas – 2021/897 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)a)Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
b)Alınması gereken 5.566,62 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.391,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.174,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin yapanların üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda,HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 06/10/2023 günü oy birliği ile karar verildi