Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1456 E. 2023/1551 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1456
KARAR NO : 2023/1551

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2022
NUMARASI : 2021/207 ESAS – 2022/212 KARAR
DAVA KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.09.2023

İSTEM:
Davacı vekili, davacının, davalıdan 8901732 tesisat – 800005931309 sözleşme hesap numaralı abone olarak indirimli elektrik almak üzere ikili (indirimli) abonelik sözleşmesi imzaladığını, imzalanan sözleşmenin bir suretinin davalı tarafından davacıya verilmediğini, davalı tarafından gönderilen Temmuz, Ağustos ve Eylül 2020 tarihli faturaların alt kısmında “22.10.2020 tarihinde sona erecek olan 11 aylık taahhütünün …ayında bulunmaksınız.” ibaresini eklenmiş olduğunu, Ağustos 2020 tarihli faturada kampanya bitiş tarihinin hem 30.09.2020 hem de 22.10.2020 olarak bildirildiğini, davacıya faturalarda yapılan bildirimler neticesinde 22.10.2020 tarihinde olağan şekilde indirimli elektrik sözleşmesinin tamamlandığını, davacının, üretim faaliyetinin kesintisiz ve sürekli olması, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği serbest tüketici olması, ulusal tarifedeki birim fiyatının yüksekliği, piyasanın rekabetçi olması ve indirimli elektrik hakkını devam ettirerek işletme maliyetini düşürmek, indirimli elektriği sürekli sağlamak zorunda olduğundan, davalı ile biten sözleşmesi sonrası için dava dışı … tarafından davalıdan daha düşük bedelli elektrik birim fiyatı teklifini kabul ettiğini, … tarafından …’nin serbest tüketici portföyünde yer alarak elektrik almak üzere yeni bir ikili (indirimli) anlaşma yaptığını, daha sonra davalının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin sonlanma tarihinin faturada yazan 22.10.2020 tarihi olmadığı ve anlaşmayı kalan 1 aylık süresi öncesinde haksız olarak feshinden bahisle davacı hakkında 89.624,40 TL cayma bedeli fatura tahakkuk ettirilmesi üzerine davacı tarafından, davalı hakkında söz konusu faturadan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/575 E. sırasında kayıtlı davanın açıldığını, yargılama devam ederken davalının söz konusu faturayı iptal ederek, 44.812,20 TL bedelli yeni bir fatura tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk eden bu faturanın davacı yanca ödendiğini, davalının kendi kusurundan kaynaklı hatalı bildirimleri ve bu hatası sonucu haksız çıkar elde etmesi nedeniyle EPDKya şikayette bulunulduğunu, davalının savunmalarında bildirimlerin hatalı olduğunu ikrar ettiğini, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağı gibi, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, davacının, iradesinin sözleşmeyi süresinden önce sonlandırmak olmadığını, davalı tarafından yapılan bildirimler neticesinde anlaşmasının sona erdiğini düşünerek kampanya bitiş tarihi sonrası için dava dışı şirket ile indirimli elektrik sözleşmesi imzalamış olduğunu, ileri sürerek; şimdilik 44.812,20 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, taraflar arasında 10.10.2019 tarihinde Ticari Müşterilere Yönelik İkili Anlaşma imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.1 maddesinde; sözleşme süresinin, elektrik tedarikinin başladığı tarihten itibaren 12 (oniki) ay olduğunun açıkça belirtildiğini, ikili anlaşmanın ön bilgilendirme formunun “… sisteminin onay verdiği tarihi takip eden ayın ilk günü itibari ile sözleşme kapsamında enerji tedarikine başlanacaktır.” şeklinde ki 7. madde hükmü uyarınca da 01.12.2019 tarihi itibariyle enerji tedarikine başlanmış olduğunu, davalının sözleşme süresi bitmeden haksız olarak sözleşmeyi feshederek 01.11.2021 tarihi itibariyle farklı bir tedarikçiden enerji tedarik etmeye başladığının tespit edilmesi üzerine, sözleşme’ye uygun olarak ilgili cayma bedelinin yansıtıldığını, ayrıca davacının taraflarına bildirdiği GSM hattına da sözleşme süresinin 01.12.2020 tarihi itibariyle sona ereceğinin bildirildiğini, davacı tarafın iddiaları basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne açık aykırılık teşkil etmekte olup, tek taraflı bir bildirim ile sözleşme’nin esaslı unsuru olan sürenin değiştirilebileceğinin kabulünün abesle iştigal olduğunu, öte yandan ihtirazi kayıt olmadan yapılan ödemenin istirdadının mümkün olmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmişlerdir.
MAHKEME :
“Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Taraflar arasında 10/10/2019 tarihinde, “Ticari müşterilere yönelik ikili elektrik tedariki anlaşması” yapıldığı, bu anlaşmanın 9. Maddesi 1. Fıkrasında “Sözleşme imza edildiği tarihte yürürlüğe girer ve tarafları bağlar. Sözleşmenin süresi, elektrik tedarikinin başladığı tarihten itibaren 12 aydır.” ibaresinin yer aldığı, sözleşmenin bu maddesi gereğince faturalarda bildirilen bilgi notlarının sözleşmenin süresini değiştiremeyeceği, 01/12/2019 tarihinde davacı şirkete enerji tedarikine başlandığı, sözleşmeye göre 12 aylık sürenin 01/12/2020 tarihinde sona ereceği, bu hususun davalı şirket tarafından, 02/10/2020 tarihinde, sözleşmede davacı tarafından bildirilen … GSM numarasına “Değerli Müşterimiz, Şirketimizle imzalamış olduğunuz indirimli elektrik sözleşmesinin süresinin 01/12/2020 tarihinde sona erecek olması nedeniyle belirtilen tarihte Şirketimiz indirimli elektrik portföyünden çıkışınız yapılacaktır.” şeklinde sözleşme süresinin 01.12.2020 tarihi itibariyle sona ereceğinin bildirildiği, bu bildirime rağmen davacı şirketin 22/10/2020 tarihinde ikili sözleşmeyi sona erdirerek, 01/11/2020 tarihinde başka bir elektrik tedariki şirketi ile sözleşme yaptığı, davalı şirketin ikili sözleşmenin 9.1. Maddesi ve aynı sözleşmenin 10.11, maddesi gereğince, en yüksek faturanın 2 katı fatura bedeli tutarında fatura belirlediği, daha sonra ise bu faturayı iptal ederek bir katı olarak yeni bir fatura düzenlediği, düzenlenen bu faturanın sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği ve haksız olarak davacıdan tahsil edilmediği,…” gerekçesiyle, “Davanın REDDİNE ” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, yukarıda “istem” kısmında yer verilen iddialarına ek olarak, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.3 maddesinde; bildirilecek hususun fatura üzerine yazılması ve faturanın kullanım yerine bırakılması geçerli bildirimin sonucunu doğuracağının belirtildiğini, davalı tarafından gönderilen faturalar da taahhüdünün bitiş tarihi olarak 22.10.2020 olarak bildirdiğini, davacının mermer fabrikası işletmekte olup indirimli elektrik anlaşmasının sona ermesi halinde çok daha yüksek tarife olan ulusal tarifeden elektrik almamak için davalı ile 22.10.2020 tarihinde bitecek anlaşmasına istinaden bu tarih sonrası için 3. kişi olan … ile 29.09.2020 tarihinde sözleşme imzaladığını, …’a sunulması zorunlu olan bu sözleşmenin EK-4/A formuna göre davacı ile elektrik tedarikinin 01.11.2020 tarihinde başlayacağının yazıldığını, davalı şirket ile faturada belirtilen bitiş tarihi olan 23.10.2020 tarihi sonrası başlayacağını, davacının iradesinin davalı ile olan ikili anlaşmasını, süresinden önce feshetmek olmadığını, hiç bir basiretli tacir taahhütlü sözleşmesinin bitimine 1 ay kala cayma bedeli ödeme pahasına sözleşmesini feshetmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sözleşmenin feshine davalının kusurlu davranışlarının neden olduğunu, zararının davacıya yükletilemeyeceğini, davacının kusurundan bahsedilse bile TBK’nın 52. maddesi kapsamında bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen indirimli elektrik sözleşmesinin, süresinden önce feshedildiğinden bahisle davalı tarafından tahsil edilen cezai şartın istirdadı istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlıklar dikkate alınmak sureti ile yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu;
Taraflar arasında düzenlenen elektrik tedarik sözleşmesinin süresinden önce davacı yanca fesih edildiği, davalı yanca gönderilen faturalarda; sözleşmenin bitiş tarihinin sözleşmede belirtilen tarihten önce 22.10.2020 olarak bildirilmesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, dosya kapsamından belirlenen cezai şart miktarının, tacir olan davacının, mahvına ve ekonomik yıkımına sebep olacağı yönünde bir iddia ve ispatta bulunmadığı gözetildiğinde, davanın reddine dair verilen kararın; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.02.2022 tarih ve 2021/207 Esas – 2022/212 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/09/2023 günü oybirliği ile karar verildi.