Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1389 E. 2022/1477 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1389
KARAR NO : 2022/1477

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ : 09/05/2022
NUMARASI : 2022/350 E.
DAVA : Menfi Tespit
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

İSTEM: Davacı, davalı tarafından 1 Mart 2022 tarihinde kaçak elektrik kullandığının tespitinin yapıldığını, davalı tarafından şifahen bildirilen cari döküm belgesinde 100206220014 hesap numarası adı altında 20 adet bağımsız bölüme ait olan borcun çıkarıldığının görüldüğünü, tarafına yazılı bir bildirim yapılmadan şifahen, kendi imkanlarıyla öğrendiği yüksek bedelde 9 adet fatura edilen bedelin 05.05.2022 tarihinde 416.155,62 TL ödemesinin yapılmasının gerektiğinı, ayrıca 7 adet fatura edilen bedelin 09.05.2022 tarihinde ise 143.230,76 TL yapılması istemi ve bu tutarların toplamının 559.386,38 olarak belirlendiği ve 4 adet daha belirlenip faturalanacağının belirtildiğini, davalı tarafından yapılan ölçümlerin ve hesaplamaların Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuatlara aykırı olarak yapıldığını, ilgili kullanımlardan ve her türlü yasal sorumluluğunun 30.11.2021 tarihinde başlarken davalı tarafından 12 aylık fatura çıkarılmasının hukuken mümkün olmadığını, ancak davalı şirketin bu tarihlerde kapalı olması nedeniyle itirazlarını gerçekleştirememesi ve bu nedenle elektriğinin kesilmesi ve borcu olandan fazla bir bedel ödemesi açısından telafisi güç zararlar doğmasına neden olacağını, işbu nedenlerle; meskenlerin elektriğinin dava sonuçlanıncaya kadar ancak mahkeme aksi kanaatte ise davalı şirkete itirazları sonuçlanıncaya kadar kesilmemesi yönünde tedbir karar verilmesini talep ettiğini, davalı şirket tarafından şifahen bildirilen kaçak kullanım bedellerinin hukuka aykırı olarak hesaplanıp fatura edildiğini, işbu nedenlerle dava konusu kaçak kullanım bedelinin uzman bilirkişilerce hesaplanarak 30.11.2021 tarihinden sonra fatura edilebilecek kaçak kullanım bedelinin hesaplanması ve bu bedelin üstündeki kısmın iptali amacıyla mahkemeye başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davamızın kabulü ile teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında 100206220014 hesap numarası adı altında 20 adet bağımsız bölüme ait elektriğinin kesilmemesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, kaçak elektrik tespit tutanağı ve sayaç raporları ile davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği elektrik dağıtım şirketi görevlilerince düzenlenen ‘kaçak elektrik tespit tutanakları’ aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesinin gerektiğini, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı, sayaç raporları ve sayaca ait faz akım bilgileri ile de kaçak elektrik kullanımı sabit olup davacının kaçak kullanımı destekleyen kayıtların aksini ispata elverişli hiçbir delil ileri süremediğini, ispat yükünün tedbir talep eden tarafta olduğu dikkate alındığında tedbir talebinin somut ve hukuki dayanağının bulunmadığını, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece, henüz elektriğin kesilmediği, davacı tarafa fiziki olarak gönderilen yahut tahakkuk edilen faturaların bulunmadığı, bu haliyle tedbir isteminin hukuki menfaatten yoksun olduğu gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/350 Esas sayılı dosyasında 09.05.2022 tarihli ara kararında henüz elektriğin kesilmediği, tarafımıza fiziki olarak gönderilen yahut tahakkuk edilen faturaların bulunmadığı gerekçesiyle tedbir talebimiz reddedildiyse de, bu karar geçici hukuki korumanın ruhuna aykırı olduğunu, usulen elektrik faturalarının elektrik saatinin üzerine bırakılmak ile tebliğ olmuş sayılacağını ve ödeme günlerinin çok kısa olarak belirlendiğini, Yerel Mahkemenin red kararından kısa bir süre sonra dava dilekçesinde internet görüntülüleri mevcut olan faturaların tarafına tebliğ edildiğini, ilgili faturalara, bedel ve hesaplamalara karşı, davalı kuruma yasal itirazlarının ayrıca yapıldığını, hala itirazın sonuçlanmamış olup borcun da bu nedenle ödenmediğini, bu süreçte her gün elektriğinin kesileceği endişesiyle yaşadığını ve elektriği kesildiği takdirde büyük mağduriyet yaşayacağının izahtan vareste olduğunu, tedbir talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkin bulunmaktadır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbiri düzenleyen 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denilmiş olmakla ihtiyati tedbir müessesi düzenlenmiş olup aynı yasanan 390/3 maddesinde de tedbir talep edenin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir isteminin hukuki koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacının, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/05/2022 tarih ve 2022/350 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30/06/2022 günü oybirliği ile karar verildi.