Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1156 E. 2023/1137 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1156
KARAR NO : 2023/1137

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI : 2021/61 E. 2021/921 K.
DAVA KONUSU : İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2023

İSTEM:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından, davalıya … abone nolu aboneliğe ilişkin bağlantı anlaşması çerçevesinde davalının iş yerine ait … Mah. … nolu sk. No:… ./… adresinde elektrik tedariki sağlandığını, davalı tarafça ödenmeyen elektrik faturalarının tahsili amacı ile Merkezi Takip Sistemi 2019/619654 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalı/borçlu hakkında, anılan aboneliği nedeni ile ödenmemiş faturalar nedeni ile 782,55 TL fatura tutarı, 878,30 TL fatura tutarı, 6.458,20 TL fatura tutarı, 1.119,30 TL fatura tutarı, 50,11 TL işlemiş faiz, 9,02 TL KDV, 3.503,02 TL Geçmiş Dönem Faizi ve KDV olmak üzere 12.800,50 TL Toplam alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlardaki gecikme faizi ve bu faizin %18 KDV’sinin tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe itirazının haksız olduğunu, davalının … Mah. … nolu sk. No: … …/… adresindeki iş yeri için elektrik sözleşmesi çerçevesinde abonesi olduğu aboneliğe ait faturaları ödemediğini, açıklanan nedenlerle ve toplanacak deliller doğrultusunda, Merkezi Takip Sistemi 2019/619654 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128.Maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
MAHKEME:
“…….Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; … Mahallesi … Sokak No:… …/ … adresinde bulunan işyeri için davalı şirket ile davacı şirket arasında 18.06.2012 tarihinde ‘Ticarethane’ abone grubu üzerinden … abone numaralı abonelik için Elektrik Satış Sözleşmesi düzenlendiği, davalı adına kayıtlı bu elektrik aboneliğine tahakkuk ettirilen Şubat/2018, Mart/2018, Nisan 2018 ve Mayıs/2018 dönemlerine ait 6 adet elektrik faturasının ödenmemesi üzerine davacının, davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının nedenini bildirmeksizin borca itiraz ettiği, davalının aboneliğinin halen devam ettiği dikkate alındığında davalı şirketin bu abonelikte tahakkuk ettirilen elektrik faturalarından abonelik sözleşmesinin tarafı sıfatıyla sorumlu olduğu, elektrik mühendisi bilirkişinin 04.08.2021 tarihli hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olan ek raporuna göre güvence bedeli mahsup edildikten sonra davacının dava ve takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklanan 9.238,35 TL asıl alacağının bulunduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve 3. HD’nin yerleşmiş uygulamasına göre; abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerektiği, soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemeyeceği, abonenin sıfatına göre avans faizi istenebileceği, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinde alacağın geç ödenmesi hâlinde 6183 sayılı kanunda belirtilen gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığı, bu nedenle alacağa gecikme zammı değil aboneliğin ticari olması nedeniyle avans faizi uygulanması gerektiği, buna göre davacının takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş avans faizi miktarının 2.234,61 TL; KDV’sinin ise 402,23 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne 9.238,35 TL asıl alacak, 2.234,61 TL takip tarihine kadar işlemiş avans faizi ve 402,23 TL İşlemiş ticari faizin KDV’si olmak üzere toplam 11.875,19 alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, davacı alacağı likit olup davalı itirazında haksız olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile;
“1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE ,
Davalının T.C. Merkezi Takip Sisteminin 2019/619954 Esas sayılı merkezi icra takibine vaki itirazının kısmen iptali ile 9.238,35 TL asıl alacak, 2.234,61 TL takip tarihine kadar işlemiş avans faizi ve 402,23 TL İşlemiş ticari faizin KDV’si olmak üzere toplam 11.875,19 alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 11.875,19 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak olan % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, yargılama sırasında faiz alacağı yönünden eksik şekilde hüküm tesis edildiğini, müvekkili şirketin alacağına gecikme zammı değil avans faizi uygulanması gerektiğine ilişkin verilen hükmün; uygulanan faiz türü yönünden hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinde gecikme zammının alacak kalemleri arasında belirtildiğini, oranın da yüzde 24 olarak açıklandığını, huzurdaki davanın konusunun itirazın iptali olmakla birlikte; bu davadaki amacın borçlunun itirazı neticesinde durdurulan takibin yeniden başlaması ve takip işlemlerinin kaldığı yerden devam etmesi olduğunu, takibe konan gecikme zammı alacağının davalıdan tahsilinin gerektiğini, taraflar arasında tanzim edilen perakende satış sözleşmesinde gecikme zammı oranının belirtildiğini, davalı / borçlunun borca itiraz dilekçesinde de gecikme zammına veya oranına açık bir itirazın bulunmadığını, borca itiraz dilekçesinde yalnızca fatura bedeli olan borca, işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiğini, Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda, dosyada mübrez abonelik sözleşmesinde ve ödeme emrinde mevcut gecikme zammına ilişkin açıklamaların incelenmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakta olup, alacağa uygulanacak faiz türü yönünden verilen kararın hatalı ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunu belirterek, izah edilen ve mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle; kısmi İstinaf başvurusunun kabulü ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/61 Esas, 2021/921 K. sayılı kararının faiz türüne ve tutarına ilişkin kısmının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın tümden kabulüne ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna gitmiştir.
Davalı vekilleri, davacı tarafından süresi içinde dosyaya sunulmayan ve ancak bilirkişi kök raporu alındıktan sonra dosyaya ibraz edilen belgelere dayanılarak yapılan hiçbir tespiti ve hesaplamayı kabul etmediklerini, talep edildiği halde davacı şirket tarafından ödeme yeri adlı belgenin dosyaya gönderilmediğini, bunun yerine davalının takibe konu faturalara istinaden herhangi bir ödemesinin bulunmadığına dair bilgi notu gönderildiğini, yalnızca davacı şirketin beyanına istinaden müvekkilinin borçlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, davacının müvekkilinden faiz talep edebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğinden aboneliğin iptali tarihinden takip tarihine kadar talep edilen işlenmiş faizin ve davacı tarafından talep edilen faiz oranının kabul edilemez olduğunu belirterek; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2021 tarih 2021/61 E. 2021/921 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, elektrik abonelik sözleşmesi kapsamında düzenlenen bir kısım faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına göre ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı ve davacı tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı ve davalının, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2021 tarih ve 2021/61 E. 2021/921 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurularının, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3)Davalıdan alınması gereken 811,19 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 730,49 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4)İstinaf giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan kısmının HMK’nın 333/1. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09.06.2023 günü oy birliği ile karar verildi.