Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/915 E. 2022/1066 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/915
KARAR NO : 2022/1066

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021
NUMARASI : 2019/966 ESAS – 2021/96 KARAR
DAVA KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.05.2022
İSTEM:
Davacı vekili, davacı şirkete ait, beş dönüm büyüklüğünde olan taşınmazda yol ve kaldırım taşı imalatı yapılan işletmede kurulu bulunan sayaçta 10.06.2019 tarihinde davalı şirket çalışanları tarafından yapılan kontrol sonrasında kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim edilip, işletmenin elektrik enerjisinin kesildiğini ve 306.370,00 TL elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini, işletmede bulunan makinelerin içerisinde bulunan çimentonun donması ile zarar görmesine ve alınan siparişlerin süresinde teslim edilmemesine yol açacak olması nedeniyle elektrik kesilmesinin tehdidi altında tahakkuk ettirilen enerji tüketim bedelinin davacı yanca ödendiğini, tutanak tarihinden önceki ve sonraki aylarda davacının elektrik tüketiminin ortalama 20.000 kilowat/saatin üzerinde olup her iki dönem arasında önemli bir fark bulunmadığını, buna göre hukuksuz olarak tutanak tutulup işlem yapıldığını, imalatın yapıldığı arazideki elektrik panosunun; şiddetli rüzgar, yağmur , soğuk ve sıcaktan etkilenebilecek şekilde açıkta durduğunu, uzun yıllar zarfında sayaçtaki tellerin ısı değişimlerine maruz kalması nedeniyle deforme olabileceğini, tutanağın yasa ve yönetmeliğe uygun tanzim edilmediğini ileri sürerek; 10.06.2019 tarihli kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı nedeniyle davacının, davalı şirkete borcu olmadığının tespitine, 305.884,74 TL’nin şimdilik 5.000,00 TL’lik bölümünün sebepsiz zenginleşme nedeniyle ödeme tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, hak düşürücü süre ile husumet itirazında ve zamanaşımı def’inde bulunarak, abonelik sözleşmesinin taşınmaz sahibi dava dışı … AŞ ile yapılmasına rağmen, fiili kullanıcının davacı şirket olduğunu, davacıya ait işletmede Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) ile yapılan takipte kaçak elektrik kullanıldığı şüphesi ile iş yerinde 10.06.2019 tarihinde yapılan inceleme sonucunda; sayacın ölçümünü sağlayan akım trafolarının gerilim uçlarının 2 fazının gevşetilerek ölçüm yapılmasını (sayaç girişinden) engellemek ve MY226052 nolu mühürün yapıştırıcıyla tekrar takılmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilmesi üzerine, enerji kesilerek pano mühürlendiğini, tutanak görevlileri tarafından yapılan tüm işlemlerin davacı şirketin yetkili çalışanı …’ın yanında yapılıp adı geçen davacı çalışanının tutanağı itirazi kayıtla imzaladığını, kaçak kullanımın gözle görülebilir basit şekilde tespit edilmesi nedeni ile sayacın sökülmesine ve muayeneye alınmasına gerek görülmediğini, tutanağın tanziminden sonra davacının elektrik tüketiminin arttığının net şekilde görüldüğünü, davacının ödemelerinde itirazi kayıt koymadığını, bu durumun dava konusu ettiği borcu kabullendiğini gösterdiğini, tutanaktan sonra yasal mevzuata uygun olarak faturalandırma işlemlerinin yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
MAHKEME :
“… davacı şirketin kiracı olduğu, kaldırım ve yol taşları imalatı niteliğindeki iş yerinde davalı şirket tarafından sistem üzerinden yapılan takip sonucu şüphe üzerine 10/06/2019 tarihinde yapılan denetimde sayaca müdahale edilmeksizin bağlantı kablolarının gevşetilerek sayacın çalışmasının engellenmesi suretiyle sayaçtan sökülmesi sonucunda sayacın çalışmamasından kaynaklanan kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafça kaçak elektrik kullanılmadığı iddia edilmiş ise de, iş yerinin kullanımının, giriş ve çıkışına ilişkin denetimin davacı şirkete ait olup davacı tarafça kaçak elektrik kullanımına ilişkin işlemlerin bir başkası tarafından yapıldığına dair bir iddiada bulunulmadığı gibi üçüncü bir kişi tarafından kaçak kullanıma ilişkin işlemlerin yapılmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, tutanağın aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup tutanak mümzilerinin tutanağı doğrulayan yeminli beyanları karşısında davacı tarafın aksini kanıtlayamadığı, davacı tanıklarının beyanlarının tutanağın aksini kanıtlar veya davacının sorumluluğunu kaldırır içerikte olmadığı, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde somut olayda kaçak elektrik kullanımına ilişkin işlemin davacı şirket çalışanları tarafından yapıldığının ve bu konudaki sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunun kabulünün gerektiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağın üzere tutanak öncesi ve sonrası davacı tarafın elektrik tüketiminde fark bulunup tutanaktan sonra elektrik tüketiminin arttığı, davacı tarafın tutanak öncesi ve sonrası tüketimin artmadığına dair iddiasının belirlenen duruma göre doğru olmadığı gibi tutanak öncesi ve sonrası mal siparişlerinin artması ve eksilmesi yönünde değişkenliklerin yaşanabileceği gibi faturalandırılan ürünlerin bir başka yerde üretilmesinin de söz konusu olabileceği ihtimali dikkate alındığında tüketimin değişmediği kabul edilse bile bu durumun başlı başına davacının sorumluluğunu kaldırır bir delil niteliğinde bulunmadığı, davalı tarafça tutanaktan sonra ilgili mevzuat çerçevesinde tahakkuk ettirilen elektrik tüketim miktarı ve bedelinin bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirlendiği üzere davacı şirketin önceki ve sonraki tüketimlerine ve yasal mevzuata uygun olarak düzenlendiği, bunun yanında davacı tarafın ödemeleri yaparken itirazi kayıt dahi koymadığı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın iddiasını kanıtlayamadığı, …” gerekçesiyle, “1-Davanın REDDİNE,” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, yukarıda “istem” kısmında belirtilen iddialarına ek olarak; hükme dayanak alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu hazırlanmış olduğunu, bilirkişinin işyerinde kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı yönündeki değerlendirmesinin somut ve kesin bir veriye dayanmadığını, bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazların mahkemece değerlendirilmediğini, ayrıca bilirkişi raporu ile dosyaya sunulan Uzman Görüşü arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmesini hatalı olduğunu, son okuma tarihi ile kaçak tespit tarihi arasında tüketim gerçekleştirilen gün sayısı yalnızca on gün olduğunu, bu 10 günlük sürenin altı günün hafta sonu ve bayram tatiline denk geldiğinden sadece dört günü aktif üretim yapıldığından tüketimin az olmasının doğal olduğunu, kaçak tespitinden sonra tüketim bariz bir artış olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava; davacıya ait yol ve parke taşı imalat iş yerinde kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı doğrultusunda tahakkuk ettirilen faturanın iptali tespiti istemine ilişkin olup; istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlıklar dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dava konusu işletmede, tutanak tanzim tarihinde davacının kiracı olduğunun uyuşmazlık konusu olmadığı eldeki davada; yol ve parke taşı imalatı yapılan uyuşmazlığa konu iş yerinde kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim tarihi öncesi ve sonrasına ait üretim miktarında ve mamül mal satışında belirgin bir fark bulunmamasına karşın, tutanak tanzim tarihi öncesi döneme oranla, sonraki dönemde enerji sarfiyat miktarlarındaki kayda değer artış olması, işletme sahasında bulunan sayaca dışarıdan 3. kişiler tarafından müdahale edildiğinin iddia ve ispat edilmemiş olmasına, pano mührüne müdahale edildiği dosya içeriği ile sabit olan somut olayda; rüzgar, yağış ve/veya mevsimler arası ısı değişimleri nedeniyle sayaç girişinden ölçüm yapılmasını engelleyecek şekilde akım trafoları gerilim uçlarının 2 fazının gevşediğinin kabul edilmesinin olağan hayat tecrübesine ve somut olayın özelliğine uygun düşmemesine göre, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde açıklanan yöntemle yapılan hesaplama doğrultusunda denetime elverişli şekilde davaya konu alacak ve işlemiş faiz hesap edilmiş olan bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen mahkeme hükmünün, dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.01.2021 tarih ve 2019/966 Esas – 2021/96 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin yapanların üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilgilisne iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 16.05.2022 günü oybirliği ile karar verildi.