Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/82 E. 2022/302 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/82
KARAR NO : 2022/302

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2019/486 ESAS – 2020/481 KARAR
DAVA : İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.02.2022

İSTEM:
Davacı, davalı ile aralarında Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi – abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlunun, 23/09/2013 tarihinde kurulmuş olan sözleşme gereği … Mahallesi, … Sk. No: … …/… adresindeki ticaretheneye ait aboneliğine bağlı olarak enerji-elektrik kullanıldığını, ancak 13/02/2014 vade tarihli 19.532,68 TL, 13/03/2015 vade tarihli 7.791,30 TL, 16/12/2015 vade tarihli 6.516,10 TL, 15/01/2016 vade tarihli 8.925,20 TL olmak üzere toplam 42.765,28 TL bedelli faturalarını ödemediğini, bu nedenle ödenmeyen fatura alacağının tahsilini teminen borçlu-davalı hakkında sözleşme hükümlerine dayalı olarak Urla İcra Müdürlüğünün 2016/145 esas sayılı dosyasında fatura bedelleri ve ferileri toplamının 46.314,78 TL takip çıkışı ile icra takibine geçildiğini, ancak borçlunun takibe itiraz ettiğini, davanın kabulüne, itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı, faturaların kaynağı reaktif bedeli olup, kabul manasına gelmemek üzere bu bedellerin geçmişe yönelik olarak ancak 1 yıllık olarak talep edilebileceğini, kendilerinin davacı kuruma ödenmemiş fatura borcu bulunmadığını, konuyla alakalı daha evvel davacı kuruma kendilerince çeşitli kereler dilekçe verildiğini, reaktif bedellerini geriye dönük olarak davacı kurumun faturalandırılarak (kullanım bedeli adı altında) abonelerinden talep ettiğini, davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, Urla İcra Müdürlüğünün 2016/145 E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 23.232,60 TL asıl alacak, 906,97 TL gecikme zammı ve 163,25 TL gecikme zammı KDV’si olarak toplam 24.302,82 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 16,80 oranında faiz uygulanmasına, İİK 67/son gereği hükm olunan alacağın % 20’si olarak hesaplanan 4.860,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Şartları oluştuğu kanaati ile reddedilen tutarın % 20 si olarak hesaplanan tutarının 4.402,39 TL tutarın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı ve davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı, bilirkişi raporuna itirazlarının sunulduğu 29/06/2020 tarihli dilekçesinde de açıklandığı üzere söz konusu faturaya esas alınmış olan 349.399 kVARH kapasitif reaktif enerji miktarı sayaç hizmetleri yöneticiliğinin 28/01/2014 tarih ve 1401280448 sayılı komisyon kararına göre belirlendiğini, ayrıca 06/08/2010 tarihli protokolde sözleşme gücü 3 KW olmasına rağmen demant 35.544 kWh görüldüğünden protokol tarihi olan 06/08/2010 ile sayacın değiştiği 06/09/2013 tarih aralıığına kompanzasyon sistemi kurulmadığından %90 reaktif ceza uygulanmasına karar verildiğini, ilgili karar içeriğinde (188.221+200.000 kwh)*0,90 uygulanması gerektiğinden 349.399 Kvarh tahakkuk edilmesine karar verilmiş olduğunu, bu doğrultuda tahakkuk işlemleri yapılarak tüketiciye bilgi verildiğini, mahkemeye de açıklandığı üzere bilirkişi raporunda belirtilen görüşün aksine söz konusu faturanın EPDK Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olarak komisyon kararı doğrultusunda tahakkuk ettirilmiş reaktif faturalama neticesinde tahakkuk ettirilmiş olduğunu, faturanın hata sonucu düzenlenmiş olmadığı gibi hukuka da uygun olduğunu, bu doğrultuda dava dosyasına sunulan itiraz dilekçeleri ile … Elektrik Dağıtım A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu 30/01/2014 tahakkuk tarihli faturaya esas Sayaç Hizmetleri Yöneticiliğinin 28/01/2014 tarih ve 1401280448 sayılı komisyon kararının istenilmesi ve ilgili kararının dava dosyasının arasına alınması ardından itirazlarının incelenmesi için ek bilirkişi raporu alınmasının talep edilmiş olduğunu, yerel mahkemece bu taleplerinin dikkate alınarak bahsedilen komisyon raporunun dosyaya alındıktan sonra ek bir bilirkişi raporu alınarak toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle ulaşılacak sonucu göre dava konusu hakkında gerekçeli karar kurulması gerekirken eksik inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece kurulan gerekçeli kararda kötü niyet tazminatı şartlarının oluştuğu kanaati ile davada reddedilen tutarın %20’si olarak hesaplanan 4.402,39 TL tutara hükmedildiğini, fakat dava dosyasında eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığı gibi bu eksik incelemelerin sonucu olarak kendisinin kurum aleyhine haksız olarak kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, rapor içerisinde de yer aldığı üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinin f fıkrası ile “Son ödeme tarihine kadar borç ödenmediğinde 6183 Sayılı Kanunun 51.maddesinde belirtilen oranları aşmamak koşuluyla şirket yönetim kurulunca belirlenen yürürlükteki gecikme zammı oranının uygulanacağı” kararlaştırıldığını, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, hesaplanan bedelleri kabul etmemek üzere taraflarınca borca haklı nedenlerle itiraz edildiğini, takip ile bilirkişi tarafından hesaplanan bedeller arasında 46.314,78 TL – 24.302,82 TL = 22.011,96 TL fark olduğunu, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak 22.011,96 TL fazla fatura tahakkuk ettirdiğini, bu nedenle kendilerinin haklı nedenle itiraz ettiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, kararın bu yönde hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık elektrik faturalarına dayalı olarak yapılan icra takibine ilişkin olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kapasitif reaktif enerji bedeli karşılığı olarak düzenlenen dava konusu 13/02/2014 vade tarihli 19.532,68 TL bedelli faturaya dayalı alacağın reddine, diğer 3 adet faturaya yönelik itirazın iptaline, karar verilmiş olup, karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı ile davalı arasında yapılan 06.02.2014 tarihli “İKİLİ ANLAŞMA” başlıkla sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca vadesinde ödenmeyen faturalara, 6183 sayılı yasaya göre belirlenecek oranda gecikme zammı ve gecikme zammı tutarı kadar KDV tahakkuk ettirileceği kararlaştırılmış, bu doğrultuda davaya konu fatura alacaklarına vade tarihinden icra takip tarihine kadar 6183 sayılı yasa hükümlerine göre belirlenecek oranda gecikme zammı yerine ticari avans faizi oranına göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru değildir.
Davacı taraf, bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; faturaya esas alınmış olan 349.399 kVARH kapasitif reaktif enerji miktarı sayaç hizmetleri yöneticiliğinin 28/01/2014 tarih ve 1401280448 sayılı komisyon kararına göre belirlendiğini, ayrıca 06/08/2010 tarihli protokolde sözleşme gücü 3 KWolmasına rağmen demant 35.544 kWh görüldüğünden protokol tarihi olan 06/08/2010 ile sayacın değiştiği 06/09/2013 tarih aralığına kompanzasyon sistemi kurulmadığından %90 reaktif ceza uygulanmasına karar verildiğini, ilgili karar içeriğinde (188.221+200.000 kwh)*0,90 uygulanması gerektiğinden 349.399 Kvarh tahakkuk edilmesine karar verilmiş olduğunu, belirterek bilirkişi raporu itiraz etmiş ve itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davacının süresi içerisinde sunduğu itirazları doğrultusunda faturaya dayanak oluşturan komisyon kararı getirtilmeden ve gerekli araştırma inceleme yapılmadan karar verilmesi eksik inceleme nedeniyle doğru değildir.
Davacı şirket istinaf dilekçesinde, 06.08.2010 tarihli protokolde sözleşme gücü 3 kw olmasına rağmen demant 35.544 kwh görüldüğünden protokol tarihi olan 06.08.2010 ile sayacın değiştiği 06.09.2013 tarih aralığına kompanzasyon sistemi kurulmadığından %90 reakitf ceza uygulanmasına karar verildiğini belirtmiştir.
Bu durumda ilk derece mahkemesince; 06.08.2010 tarihli protokol ile sayacın 06.09.2013 tarihinde değişmesine ilişkin tutanak ve belgeler ile 23.09.2013 tarihli sözleşme sağlayıcı kurumdan celbedilmeli, … Elektrik Dağıtım A.Ş’ye müzekkere yazılarak 30.01.2014 tahakkuk tarihli 19.532,68 TL bedelli faturaya dayanak oluşturan 28/01/2014 tarih ve 1401280448 sayılı komisyon kararı ve karara dayanak oluşturan tüm evraklar istenmeli, akabinde rapor sunan bilirkişi kurulundan davacının itirazları doğrultusunda taraf, mahkeme ve istinaf denetimine elverişli şekilde ve özellikle mahkemece reddine karar verilen 13/02/2014 vade tarihli 19.532,68 TL bedelli faturanın kapsadığı dönem (tarih aralığı) ile davalı abonenin aboneliğinin başladığı tarihe göre davalının sorumluğunun bulunup bulunmadığını değerlendirecek şekilde alınacak bilirkişi ek raporunun sonucuna göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; ilk derece mahkemesince, bilirkişi raporunda gecikme zammının ticari avans faizine göre belirlenmesi için yapılan hesaba göre faiz alacağının hüküm altına karşın, hüküm fıkrasında asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren 6183 sayılı yasaya göre belirlenen oranda faiz uygulanmasına karar verilerek, gecikme zammına uygulanacak faiz oranı yönünden, çelişki oluşturacak şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru değildir.
Anlatılan nedenlerle davacı ve davalının istinaf başvurularının değinilen yönlere ilişkin olarak kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı ve davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2020 tarih ve 2019/486 Esas – 2020/481 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Açıklanan eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3)Ödediği istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde davacıya ve davalıya iadesine,
4)İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, yeniden kurulacak hükümde gözetilmesine,
5)Artan istinaf gider avansının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.