Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/578 E. 2021/1002 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/578
KARAR NO : 2021/1002

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI : 2018/514 E. 2019/316 K.
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2021
DAVA: Davacı vekili, davalı …… Tic. AŞ ile ….. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini diğer davalılar ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan müvekkili tarafından, söz konusu kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde yapılan toplam 115.278,60 TL ödemenin, davalı-asıl borçludan tamamının, diğer davalı-müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden hisseleri oranında rücuan tahsili için başlatılan icra takibinin itirazla durduğunu ileri sürerek, davalı-borçluların icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Bir kısım davalılar vekili, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereği ticari davada HSYK’nın 26.03.2014 tarihli kararı gereği Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin ipoteği temlik alan sıfatıyla dava konusu takibi yaptığını, söz konusu kredi borcu için muhtelif takip dosyalarına ödemeler yapıldığını, borcun bir kısmının da halen ödenmediğini kredi asıl borçlusu şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olan davacının gerek şirkete gerekse de müvekkilleri olan davalılara borçlu olduğunu savunarak davanın reddi ile asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….. AŞ ve diğer davalılar vekili, davacı-kefilin kendi hissesine düşen payı düşmeden müvekkilleri aleyhine icra takibi yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, dava nın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : Davalılar istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar istinaf dilekçesinde; davacının kendi hissesine düşen pay düşülmeden karar verildiğini, rücu hakkının doğum doğmadığının yeterince araştırılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ;
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 17.03.2021 tarih, 2019/2381 esas, 2021/424 karar sayılı kararında özetle, “davanın, genel kredi sözleşmesindeki kefalet nedeniyle ödenen bedelin rücu istemine ilişkin olduğu” gerekçesiyle dairemize aidiyet kararı verilmiştir.
GEREKÇE :
Davada ileri sürülüş ve savunmaya göre uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden doğduğu ve itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ihtilafsızdır.
Yargıtay’ın 19. Hukuk Dairesinin 24.01.2019 tarih, 2018/3565 esas, 2019/483 karar sayılı ve 24.11.2015 tarih, 2015/3622 esas, 2015/15337 karar sayılı kararlarında da açıkca belirtildiği üzere genel kredi sözleşmesinde kefalet nedeniyle ödenen paranın rücuan iadesine ilişkin davalar 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f ve 7. maddelerine göre ticari davadır ve Ticaret Mahkemesi görevi dahilindedir. Bu yönde aynı dairenin ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin sayısız kararları mevcuttur.
Nitekim Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından da ticari nitelikteki kredi sözleşmelerinden doğan gerek kefilin asile, gerekse de kefilin kefile rücu davalarında iş bölümüne göre Yargıtay 11 veya 19. Hukuk Dairelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir. (Örnek: YHİİK’nın 26.04.2016 T., 2016/20526 E., 2016/17831 K. sayılı kararı, aynı kurulun 26.04.2016 T.,, 2016/14638 E., 2016/18847 K. sayılı kararı, yine aynı kurulun 29.03.2016 T., 2016/12885 E., 2016/11567 K. sayılı kararı.)
Her şeyden öte, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 17. Hukuk Dairesinin bu tarihe kadar uygulamaları bu yöndedir.
Benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak 09.06.2021 tarihinde yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında (2021/409 muh. Sayısıyla görüşülen dosyada) görevin 17. Hukuk Dairesine ait olduğuna karar verilmiştir. (Dairemizin 2021/438 esas, 17. Hukuk Dairesinin 2019/1675 esas sayılı dosyası)
Bu durumda eldeki dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 03/09/2018 tarihinden itibaren uygulanması gereken Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 03/08/2018 tarihli ve 1085 sayılı kararı uyarınca bu tür davalar sonucunda verilecek kararların istinaf yoluyla incelenmesinin 17.Hukuk Dairesi’nin görev alanına girdiği anlaşıldığından istinaf başvurusunun incelenmesi için dava dosyasının görevli 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye dayalı olarak,
Eldeki kararın istinaf yoluyla incelenmesinin 17.Hukuk Dairesi’nin görev alanına girdiği anlaşılmakla dairemizin görevsizliğine,
Ancak İzmir BAM 17. Hukuk Dairesinin 17.03.2021 tarih, 2019/2381 esas, 2021/424 karar sayılı kararıyla dairemize aidiyet kararı verilerek dosyanın gönderildiği, dairemiz ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi arasında oluşan bu olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanunun 35/1. maddesi hükmü gereğince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi BAŞKANLAR KURULU’NA GÖNDERİLMESİNE 15/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.