Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/357 E. 2022/605 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/357
KARAR NO : 2022/605

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI : 2019/400 E. – 2020/720 K.
DAVA : Alacak
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022

İSTEM: Davacı, şirketleri ile davalı/ borçlu … arasında Elektrik Satış Sözleşmesi ve Cerean Zamlanmayan Elektrik Tarife Paketi Kullanım Şartı ve Cerean Zamlanmayan Tarife Paketi Kullanım Şartları imzalandığını, şirketleri tarafından, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği düzenlenen seri A 121625 fatura numaralı 12.466,04 TL tutarlı fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında İzmir 12.İcra Dairesi’nin 2017/15074 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı icra takip dosyasında sunduğu itiraz dilekçesi ile borcun 4.134,20.TL kısmını kabul ettiğini, kalan 8.335,38 TL borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlunun “Tüketim Miktarları”nın X 190 TL/MWh den az olmamak üzere ilgili fatura dönemi için geçerli olan güncel … tarifesinden %7,6 indirimli Birim Fiyatı” ile hesaplanarak tanzim edildiğini, davalı/borçlu için şirketleri portföyünden sağlanan avantajlara rağmen davalının sözleşme ve şartnamelerin gereğini yerine getirmediğini, kendi kusuru ile portföyde kalmayı taahhüt ettiği süre kadar portföyde kalmadığını, taahhüt ettiği süre dolmadan şirket portföyünden ayrıldığını, bu nedenle tarife paketi kullanım şartında belirtildiği üzere … tarifesinde olsa idi hangi birim fiyatı ile fiyatlandırılacaktı ise aradaki farkların hesaplanarak takibe konu faturadaki diğer bedeller kısmında yer alan miktarın davalı borçludan talep edildiğini ve 6.974,53 TL cayma bedeli olarak faturada yer aldığını, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun İzmir 12. İcra Müdürlüğü 2017/15074 E. sayılı dosyasında itiraz ettiği 8.335,38 TL alacağın aylık %5 gecikme tazminatı ve fer’ileri ile tahsilini istemiştir.
CEVAP: Davalı, haksız yere talep edilen cayma bedelini ödemek istemediği için, davacı tarafça düzenlenen Ocak 2016 dönemine ait faturayı ödemediğini, davacının bunun üzerine İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 20107/15074 E. sayılı dosyası ile hakkında icra takibi yaptığını, işbu takibin 8.335,38 TL’lik kısmına ve işlemiş faizlerine itiraz ettiğini, itiraz etmediği kısma ilişkin 5.118,16 TL ödeme yaptığını, davacı tarafın delil olarak sunduğu sözleşmede, 01.07.2014 – 30.06.2016 tarihleri arasında taahhüt verdiğini ve bu taahhüdü ihlal ettiğini iddia ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye düzenleme anında herhangi bir tarih yazılmadığını ve herhangi bir tarih kararlaştırılmadığını, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşmede bulunan 01.07.2014 – 30.06.2016 tarihlerinin sözleşmeye daha sonradan yazıldığını, takibe konu fatura borcunu ödediğini, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak 575,00 TL ve 913,46 TL işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde, … numaralı aboneliğe ait 29.01.2016 düzenleme 19.02.2016 son ödeme tarihli A121625 no.lu 12.466,04TL bedelli faturada diğer faturalardaki fatura kalemlerine ek olarak diğer bedeller kısmında Cayma ve Fayda bedellerine yer verildiğini, taahhüde uyulmaması halinde de Cayma Bedelinin ödeneceği ve bu bedelin de nasıl hesaplanacağının seçilen ve imza edilen tarifede ve dahası sözleşmenin ilgili maddelerinde gösterildiğini, ancak tüm bunlara rağmen yerel mahkemede yargılaması görülen dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde de davalı-borçlu sanki tüketici imiş gibi değerlendirme yapıldığını ve neticesinde Elektrik Piyasa Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği esas alınarak serbest tüketicilere ilişkin düzenlemeler ışığında hatalı rapor düzenlendiğini, davalı borçlunun faturalarının “Tüketim Miktarları” X 190 TL/MWh den az olmamak üzere ilgili fatura dönemi için geçerli olan güncel … tarifesinden %7,6 indirimli Birim Fiyatı” ile hesaplanarak tanzim edildiğini, davalı/borçlunun şirket portföyünden sağlanan avantajlara rağmen sözleşme ve şartnamelerin gereğini kendi kusuru ile yerine getirmemesi üzerine portföyde kalmayı taahhüt ettiği süre kadar portföyde kalmadığını, bu nedenle tarife paketi kullanım şartında belirtildiği üzere … tarifesinde olsa idi hangi birim fiyatı ile fiyatlandırılacaktı ise aradaki farklar hesaplanarak takibe konu faturadaki diğer bedeller kısmında yer alan miktarın davalı borçludan talep edildiğini ve 6.974,53 TL cayma bedeli olarak faturada yer aldığını, istinaf dilekçesi ekinde sunulan ekran görüntüsü ve yerel mahkemece celbi istenilen … sistemindeki kayıtlardan da anlaşılacağı üzere davalı tarafın tedarikçi değişimi ile sözleşme ve şartnameye uymadığını, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık Cerean Endeksli Elektrik Tarife Paketi Kullanım Şartları sözleşmesi uyarınca cayma bedeline ilişkin bulunmaktadır.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasında imzalanan Cerean Endeksli Elektrik Tarife Paketi Kullanım Şartları başlıklı sözleşmeye göre davalının uyuşmazlık konusu 2016 yılı Ocak ayı faturasındaki elektrik tüketim bedelinden sorumlu olduğu, 2016 yılı Ocak ayı dönem faturası tutarının 4.709,20 TL olduğu, davacının sunduğu “Cerean Endeksli Elektrik Tarife Paketi Kullanım Şartları” sözleşmesinde, sözleşme süresinin 01.07.2014 tarihinden 03.06.2016 tarihine kadar olarak yazılı olmasına karşılık, davacı şirketin icra takip dosyasına sunmuş olduğu aynı belgede tarihler yazılı olmadığından davacı şirketin davalıya cayma bedeli adı altında sözleşme dönemindeki indirimlerin bedeli tutarında cayma bedeli ve bu bedel üzerinden KDV tahakkuk ettirmesinin uygun olmadığı kabul edilerek bu bedel yönünden davanın reddine, faturada belirtilen aylık %5 oranındaki gecikme faizine göre davacının davalıdan 913,46 TL işlemiş faiz talep edebileceği, kabul edilerek davanın 575,00 TL asıl alacak ve 913,46 TL işlemiş faize yönelik olarak kısmın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı tarafça, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye düzenleme anında herhangi bir tarih yazılmadığı ve herhangi bir tarih kararlaştırılmadığı, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşmede bulunan 01.07.2014 – 30.06.2016 tarihlerinin sözleşmeye daha sonradan yazıldığı savunulmuş olup, mahkemece icra dosyasına sunulan sözleşmede tarihler yazılı olmadığından davacının sözleşme dönemindeki indirimlerin bedeli tutarında cayma bedeli ve bu bedel üzerinden KDV tahakkuk ettirmesinin uygun olmadığı kabul edilerek davalının savunması doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Bu durumda öncelikli olarak sözleşmedeki taahhüt sürelerinin boş bırakılmasının hukuki sonucunun üzerinde durularak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
Sözleşme için imza kurucu bir unsur olsa da imzanın sözleşme metninden önce atılması mümkündür. Bu durumda beyaza (açığa) imzadan söz edilir. Beyaza imza atan kişi, sözleşmenin anlaşmaya aykırı olarak kendi zararına doldurulabileceğini genel hayat tecrübesiyle bilmesi gerekir. Buna rağmen açığa imza atmış olmakla kendisinden beklenen dikkat ve ihtimamı sarf etmediğinden hukukun himayesinden yararlanamaz. İspat yükü iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkartan tarafa ait olduğuna göre bu hususu davalının ispat etmesi gerekir (HMK m.190/1). Ancak böyle bir iddia ile sözleşmenin hüküm ve kuvveti azalacağından Hukuk Muhakemeleri Kanunu HMK’nun 201. maddesi çerçevesinde bu iddia sadece kesin delille ispat edilebilir. Hukukun amacının maddi gerçeğe ulaşmak olduğu şüphesizdir. Ne var ki, bu amacın sağlanmasında hâkimin izleyeceği yol kanun koyucu tarafından sübjektiflikten olabildiğince uzaklaşmış usul hükümleri ile çizilmiş olup, aksi düşünce ile verilecek kararlar uygulayıcı elinde değişkenlik göstererek hukuk güvenliğini ortadan kaldıracaktır.
Şu halde beyaza imza iddiasının ispat yükü davalıya ait olduğu ve yazılı delille ispatı gerektiği halde mahkemece bu husus göz ardı edilerek, sözleşmede tarihler yazılı olmadığından davacının sözleşme dönemindeki indirimlerin bedeli tutarında cayma bedeli ve bu bedel üzerinden KDV tahakkuk ettirmesinin uygun olmadığının kabulü doğru değildir.
Buna göre ilk derece mahkemesince raporu hükme dayanak alınan bilirkişiden davacının cayma bedeli talep edebileceği hususu göz önünde bulundurulmak suretiyle alacağın hesaplanması için alınacak bilirkişi ek raporunun sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Anlatılan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2020 tarih ve 2019/400 Esas – 2020/720 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Açıklanan eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3)İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, yeniden kurulacak hükümde gözetilmesine,
4)Artan istinaf gider avansının HMK’nun 333/1. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.