Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1893 E. 2022/2337 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1893
KARAR NO : 2022/2337

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO :2020/160
KARAR NO :2021/576
KARAR TARİHİ:29/06/2021
DAVA : İstirdat
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022
İSTEM:Davacı, 05.09.2017 tarihinde Buca/İzmir adresinde kain …’nu devraldığını, işyerini devraldığında elektrik aboneliğinin 15 yıl önceki çalıştırana ait olduğundan hemen aboneliği kendi üzerine aldığını, 35 yıllık elektrik abonesi olup faturalarını eksiksiz şekilde ödediğini, tüm aydınlatma araçlarını led sistemi ile değiştirdiğini, tüm cihazların bakımlarını yaptırdığını, bugüne kadar herhangi bir sebeple elektriğinin davalı tarafından kesilmediğini,10.10.2019 tarihinde davalının 2 personelinin iş yerine gelerek “Sizin elektriğiniz fazla geliyormuş, saati kontrole götürmek için sökeceğiz” deyip cihazlarını emniyetli bir şekilde kapatmasını istediklerini, kendisi de yaptığı kontrolde gerçekten 2019 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında faturanın fazla geldiğini gördüğünü ve cihazları kontrol ettirdiğini, 2 buzdolabının termostatları arızalı olduğundan sürekli çalıştığının tespit edildiğini ve hemen tamir ettirdiğini, 16.10.2019 tarihinde görevlilerce düzenlenen raporda ise izah edilenin ve gerçek durumun tam aksine bir rapor düzenlendiğini ve yerinde yapılan kontrolde sayacın ayar mührünün sökülerek sayaca müdahale edildiği ve kaçak elektirik kulllanımı olduğuna dair bir rapor düzenlendiğini, 02.11.2019 tarihinde kendisine … A.Ş.den 20.928,08 TL’lik kaçak elektirik kullanım bedelini içerir fatura tebliğ edildiğini, tarafından icra tehdidi altında 11/11/2019 tarihinde … Bankası kanalıyla faturayı ödenmek zorunda bırakıldığını, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak ile şimdilik 20.928,08 TL’nin tahsili ile alanında uzman bilirkişiler tarafından tespit edilecek rayicinden fazla tahsil edilen 2019 yılı Temmuz ve Ağustos aylarına ait fazla ödemelerin davalıdan istirdatını istemiştir.
CEVAP :Davalı, davacının davaya konu kullanımının, 10.10.2019 zabıt tarihli K/26911 zabıt numaralı tutanakla “”Sayacın ölçü ayar mühürleri açılarak sayaca müdahale edilmiştir. ” tespiti ile Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tutulduğunu ve sayaç atölyesinin 16.10.2019 tarih ve 1830 sayılı raporunda “Sayaç Müdahaleli” olarak raporlandığını, K/26911 seri no.lu kaçak elektrik tespit tutanağı doğrultusunda 4.527 W sözleşme gücü ve 21 saat üzerinden 10.10.2019 ile 07.10.2019 tarih aralığına (3 gün) 285 kWh kaçak elektrik tüketimi, 07.10.2019 ile 10.10.2018 tarih aralığına (362 gün) 34.414 kWh kaçak elektriğe bağlı ek tüketim hesaplanarak ve ilgili tarih aralığındaki tüketimler tenzil edilerek 20.928,08 TL kaçak elektrik ve kaçak elektriğe bağlı ek tahakkuk oluşturulduğunu, 10.10.2019 tarihinde kaçak elektrik kullanan davacının tahakkuk eden kaçak elektrik faturasını 11.11.2019 tarihinde ödediğini, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesi,
“Davanın KISMEN KABULÜYLE,
1-8.765,24-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN :Davacı ve davalı, istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı, yerel mahkeme kararı ile elektrik sayacına müdahalenin kendisi tarafından yapılmadığı sabit olmakla birlikte dava dışı önceki mülk sahibinin kusurlu eyleminin sonuçlarının kendisine isnat edilemeyeceğini, üçüncü kişinin haksız ve hukuka aykırı eylemi ile arasında bir illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığını, aksi durumun kabulünün, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “kaçak elektrik enerjisi tespit süreci” başlıklı 43. maddesinin 5. bendindeki “kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” amir hükmü ve hak ihlaline yol açacağını, dava dilekçesinde de belirttiği üzere her ay düzenli fatura bedellerini ödeyen sorumluluk sahibi bir işletme yetkilisi olduğunu, yerel mahkemenin kısmi kabul kararı ile yönetmeliğin 44. maddesindeki kaçak elektrik kullanımı söz konusu ise de bunun kendisi tarafından yapılmadığı gerekçesi ile 1,5 kat cezalı ödenmemesi gerektiği yönündeki kabulü ile kendisinin sorumlu olduğuna hükmettiği 12.162,84 TL’den de sorumluluğunun bulunmadığı dolayısıyla davanın tümden kabulü gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun yerinde inceleme yetkisi kullanılmaksızın tanzim edildiğini, bilirkişi raporunun 2. sayfasında tahmini sarfiyatlar hakkında tespit yapıldığını, yapılan bu tespitte arızalı olan ve hiç kullanılmayan elektrikli ısıtıcı (ufo) ve tekli buzdolabı için toplam 2.050 w ve 300 w olmak üzere toplam 2350 w bu cihazların kullanılmamış olmasına rağmen hesaba eklenmiş olmasının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının davaya konu kullanımının, 10.10.2019 zabıt tarihli K/26911 zabıt numaralı tutanakla “Sayacın ölçü ayar mühürleri açılarak sayaca müdahale edilmiştir. ” tespiti ile Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tutulduğunu ve sayaç atölyesinin 16.10.2019 tarih ve 1830 sayılı raporunda “Sayaç Müdahaleli” olarak raporlandığını, K/26911 seri no.lu kaçak elektrik tespit tutanağı doğrultusunda 4.527 W sözleşme gücü ve 21 saat üzerinden 10.10.2019 ile 07.10.2019 tarih aralığına (3 gün) 285 kWh kaçak elektrik tüketimi, 07.10.2019 ile 10.10.2018 tarih aralığına (362 gün) 34.414 kWh kaçak elektriğe bağlı ek tüketim hesaplanarak ve ilgili tarih aralığındaki tüketimler tenzil edilerek 20.928,08 TL kaçak elektrik ve kaçak elektriğe bağlı ek tahakkuk oluşturulduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık kaçak elektrik sarfiyatı nedeniyle tahsil edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına göre ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı ve davalının, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2021 tarih ve 2020/160 E. – 2021/576 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurularının, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubuna, bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3)Davalıdan alınması gereken 598,75 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 149,70 TL harcın mahsubuna, bakiye 449,05 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4)İstinaf giderlerinin tarafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan kısmının HMK’nın 333/1. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2022 günü oybirliği ile karar verildi.