Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1853 E. 2021/2045 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1853
KARAR NO : 2021/2045

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2021
NUMARASI : 2021/10 ESAS – 2021/536 KARAR
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ :29.11.2021

İSTEM: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin kredi kartını aktif olarak kullanmakta iken; 12/11/2019-23/01/2020 tarihleri arasında, kartının kopyalanarak rızası ve bilgisi dışında toplam 22.450,00-TL harcama yapıldığını fark ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin bankaya harcama itirazında bulunarak durumu bildirdiğini, ancak davalı bankanın, müvekkiline herhangi bir dönüş yapmadığını, müvekkilinin kredi kartının hesap özetini incelediği zaman yapılan yurt dışı harcamaları tespit ettiğini, rızası ve bilgisi dışında yapılan bu harcamalar için harcama itiraz formu dolduran müvekkilinin davalı bankaya formu teslim ettiğini, bu işlemlere yönelik Uluslararası Visa ve Mastercard kuralları uyarınca gerekli olan harcama itirazı (Chargeback) sürecinin başlatılmasını talep ettiğini, ancak davalı bankanın itirazı çözüme kavuşturamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında şahsi kredi kartıyla 12/11/2019-23/01/2020 tarihleri arasında yapılan şimdilik 1.000,00-TL’lik harcamanın chargeback kapsamında kendisine başvuru tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, banka müşterisinin ilk harcamasını 31.01.2019 tarihinde …. firmasından yaptığını, 15.02.2019 son ödeme tarihli ekstre incelendiğinde, anılı ekstrede sadece …. firmasından işlemler gerçekleştirildiğini ve davacı banka müşterisi …’ın ekstre borcunun tamamını 15.02.2019 tarihinde ödediğinin anlaşıldığını, 15.03.2019 son ödemeli ekstresi incelendiğinde, ilgili ekstrede yer alan harcamaların çoğunluğunun …. firmasından gerçekleştiğinin görüldüğünü, ilgili harcamaların 3 adet karttan gerçekleştiğini, kartlardan 2 tanesinin sanal kart olarak müşterisi tarafından oluşturulduğunu, davacının 05.07.2019 tarihinde, 04.04.2019 tarihli dilekçesinde bahsi geçen harcamaları “kredi kartından firmasının reklamını vermek amacı ile” kullandığını fakat hizmet alamadığını beyan ederek tekrar dilekçe verdiğini, açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip başvurulması halinde dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN: Karara karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının kredi kartını ticari işlerde kullandığını, bu nedenle tüketici sıfatının bulunmadığını, bu durumda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE;Dava, kredi kartının kopyalanarak isteği ve rızası dışında yapılan harcamaların iadesi istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, “tüketici olan kart hamili” tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise “kart çıkaran kuruluşlar” tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK’nın (6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK’ya yaptığı atıfların HMK’ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı Kanunun 43. maddesinde ise, “tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında” 44. madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek ana kurala istisna getirilmiştir.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 06.01.2021 tarihinde açılmıştır. Davacı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Bu sebeple aynı gerekçeyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davalının İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2021 tarih ve 2021/10 E. 2021/536 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davalıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29.11.2021 günü oybirliği ile karar verildi.