Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1675 E. 2022/2133 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1675
KARAR NO : 2022/2133

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2021
NUMARASI : 2020/193 ESAS – 2021/576 KARAR
DAVA KONUSU : Menfi Tespit
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2022
İSTEM:
Davacı vekili, davacının, … ili … ilçesi, … Mah. … Sk No:…de bulunan iş merkezinin tamamının kardeşi … ile 1/2 hisseli olmak üzere maliki olduğunu, iş merkezinin inşaatının davacı tarafından yapıldığını, 14.02.2005 tarihinde davacı tarafından şantiye elektriği için başvurduğunu, kendi adına 187113 no.lu şantiye aboneliğin tesis edildiğini, inşaatın tamamlanmasına müteakip yapılan başvuru üzerine 14.06.2006 tarihinde aboneliğin sonlandırıldığını, aradan 10 yıl geçtikten sonra karakoldan gelen telefon üzerine kaçak elektrik kullanımından dolayı hakkında soruşturma başlatıldığını öğrendiğini, davacının 10 yıldan beri kaçak elektrik kullanımına konu binayı kullanmadığını, binada kiracılar bulunduğunu, sadece kira gelirlerini elde ettiğini herhangi bir elektrik kullanımının bulunmadığını, davacının, on yıl önce kapatılan abonelikten kaçak kullanım yapılmış olmasından dolayı sorumlu tutulamayacağını, kendisinin kaçak kullanım yapmasının fiilen mümkün olmadığını ileri sürerek; davacının 19.01.2016 tarihli 445893 sıra nolu faturada belirtilen toplam 22.531,81 TL den borçlu olmadığının tespitine karar verlimesini istemiştir.
Birleşen dava da; davacı vekili, 14.02.2005 tarihinde şantiye aboneliği başlatılan ve talebi üzerine 14.06.2006 tarihinde aboneliği sonlandırılan davalının, o günkü mevzuat gereği 5534 endekste sökülerek kendisine teslim edilen 30006394 seri no.lu sayaç, 18.01.2016 tarihli, G-36912 kaçak tutanağı ile 41715 kwh endekste yerine takılmış olduğu ve elektrik akımınında açık olarak kullanılmakta olduğunun tespit edildiğini, sayacın muhafazasından söküldükten sonra kendisine teslim edilen davalının sorumlu olduğunu, davalı sökülen sayacı haksız şekilde bağlayarak elektrik tüketimi gerçekleştirdiğini, yasal elektrik aboneliğinin bulunmadığını, mevzuata aykırı davrandığını, kiracıların kullandığı iddiasının davalının sorumluluğunu kaldırmadığını ileri sürerek; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/803 Esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davası ile iş bu davanın aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesi ile, 22.531,81 TL asıl alacak, 515,21 TL gecikme cezası, 92,74 TL KDV olmak üzere, 23.139,76 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4455 esas sayılı takip dosyasında, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemiştir..
CEVAP:
Davalı birleşen dava davacı vekili, görev ve husumet itirazında, zamanaşımı def’inde bulunarak, davacının malik olup kiraya verdiği taşınmazdan kaynaklı sorumluluğu bulunduğunu, kiracı ile malik arasındaki ilişkinin iç ilişki olduğunu, yapılan tahakkuk işleminin hukuka ve usule uygun olduğunu savunarak haksız davanın reddine, kötü niyet tazminatına karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Davacı birleşen dava davalısı vekili, davacı birleşen dava davalısının, sayacın kurulu bulunduğu iş yerini kullanmadığını, sadece kira geliri elde etmekte olup herhangi elektrik kullanımının bulunmadığını, müvekkili tarafından kaçak elektrik kullanılmadığını, tespiti yapan dağıtım şirket sorumlularının ya gerçeğe aykırı kaçak kullanım tespiti yaptıklarını, ya da eksik inceleme ile kimin kaçak kullanım yaptığını tespit etmeden eski abonelik üzerine tutanağı düzenlemiş olduklarını, anılan aboneliğin inşaatı tamamlayabilmek için kullanılan şantiye aboneliği olup usulüne uygun şekilde sonlandırılmış olduğunu, davacı birleşen dava davalısının anılan adresin sadece maliki olup fiilen adreste bulunmadığını, kaçak kullanım yapmasının fiilen mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
MAHKEME :
” … Tüm dosya içeriğine göre; asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede yukarıda da belirtildiği gibi, davacı asıl borçlunun 22.531,81 TL asıl borçtan sorumlu olduğundan davasının reddine karar vermek gerektiği, birleşen dava bakımından da davacı …’nin takip tarihi itibari ile ; 22.531,81 TL asıl alacak, 663,73 TL, gecikme zammı olmak üzere toplam 23.195,54 TL alacak olarak hesaplandığı, … A.Ş.’nin takipteki talebi aşıldığından taleple bağlı kalınması gerekeceğinden birleşen davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. ” gerekçesiyle,
” 1-Asıl davada davacı …’un davasının REDDİNE,
2-Birleşen davada davacı …’ın davasının KABULÜ ile, İzmir 22. İcra Müd’nün 2016/4455 E sy takip dosyasında borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına,
Birleşen dava ve takip değeri olan 23.139,76 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının birleşen dosya davalısı …’dan alınarak birleşen dosya davacısı … AŞ’ye verilmesine,” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:

Davacı birleşen dava davalısı vekili, yukarıda “istem” kısmında yer verilen iddialarına ek olarak, dosya kapsamında bildirilen tanıkların dinlenmediğini, bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazların incelenmediğini, davacı birleşen dava davalısı hakkında malik olarak bu haksız fiil nedeni ile aleyhine faturalandırma yapılmayacağı da yerleşik içtihatlar ile sabit olduğunu, davacı birleşen dava davalısı hakkında kaçak elektrik kullanım nedeni ile başlatılan soruşturmanın takipsizlik ile sonuçlanmış olduğunu ve davacı birleşen dava davalısının işbu haksız fiili gerçekleştirmediğinin sübuta erdiğini, yerleşik içtihatlar ile kaçak kullanım bedelinden haksız fiili gerçekleştiren kişinin sorumlu olacağının açıkca kabul edilmiş olduğunu, mahkemece zamanaşımı def’inin değerlendirilmediğini, inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava, davacının 1/2 maliki olduğu iş yerinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiası nedeniyle düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı doğrultusunda tahakkuk ettirilen, faturadan dolayı borçlu olmadığının tespiti, birleşen davanın ise; tahakkuk ettirilen kaçak elektrik fatura bedelinin malik olan davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlıklar dikkate alınmak sureti ile yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu;
Dava konusu işletmede, tutanak tanzim tarihinde davacı …’un malik olduğunun uyuşmazlık konusu olmadığı eldeki dava da; uyuşmazlığa konu iş yerinde başvuru üzerine sonlandırılan abonelikte kurulu bulunan 30006394 seri no.lu sayacın sökülerek 5534 endekste imza karşılığı teslim edilmesine karşın, perakende satış sözleşmesi düzenlenmeden, daha önce iptal edilmiş olan abonelikten sökülen sayaçtan geçirilen enerjinin kullanıldığı dosya içeriği ile sabit olan somut olayda; söz konusu sayacın davacının onamı ve bilgisi dışında işletmeye kurulmasının olağan hayat tecrübesine ve somut olayın özelliğine uygun düşmemesine göre, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde açıklanan yöntemle yapılan hesaplama doğrultusunda denetime elverişli şekilde davaya konu alacak ve işlemiş faiz hesap edilmiş olan bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen mahkeme hükmünün, dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacı birleşen dava davalısı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı birleşen dava davalısı vekilinin, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.06.2021 tarih ve 2020/193 Esas – 2021/576 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca ilgilisne iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02.11.2022 günü oybirliği ile karar verildi.