Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/889 E. 2021/1170 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/889
KARAR NO : 2021/1170
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2019
NUMARASI : 2019/295 E. 2019/1022 K.
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021

İSTEM: Davacı vekili; davalı …’ın 1625241 numaralı Ticarethane abonesi olduğunu, … Bulvarı , No:.. … … adresinde bulunan abonenin ödenmeyen 2011/5-5 dönem borcu için toplam 5.598,77-TL üzerinden İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2011/8568 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra dosyasında davalının iş yerini 2003 yılında boşalttığını belirterek borca itiraz ettiğini, davalının 12/03/2003 tarihinde kurum ile ek sözleşme imzaladığını, davalının 21/02/2011 tarihinde kuruma kendi imzası ile başvurarak yüksek çıkan elektrik faturasının düzeltilmesini istediğini, davalının talebi üzerine sayacın değiştirildiğini, davalının icra dosyasına yaptığı itiraz ile alacağı sürüncemede bırakmak istediğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıya ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; öncelikle görev itirazında bulunduğunu, İcra Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının söz konusu iş yerinde kiracı olduğunu, Mayıs 2003 tarihinde taşınmazı boşalttığını, bu tarihten sonra iş yerini kiralayan kiracıların elektrik enerjisini kullanmaya devam ettiklerini, elektrik kesintisi üzerine yeni kiracının davalının imzalarını kullanmak sureti ile başvurduğunu ve tekrar açma işlemi yapıldığını, imza ve kimlik kontrolü yapmayan davacının kusuru sebebi ile borç tahakkuk ettirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, İzmir 17 İcra Dairesinin 2011/8568 esas sayılı takibinde davalının borca itirazının kısmen iptaline, 4.351,14-TL asıl alacak, 86,45-TL gecikme faizi, 15,56-TL KDV olmak üzere toplam 4.453,15-TL’nin tahsili bakımından takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16 oranını aşmamak üzere reeskont faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN: Karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı ile davalı arasında abonelik iptalinin ne şekilde yapılacağının açıklandığını, fiilen elektrik kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğunu, bu durumda kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerektiğini, Yargıtay emsal kararları dikkate alındığında aboneliğini iptal ettirmemesi nedeniyle, davalının sorumluluğu devam ettiğinden açılan icra takibindeki tüm borçtan davalının sorumlu olduğunu, ayrıca alacak faturaya bağlı olduğundan likit olarak değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Taraflar arası uyuşmazlık, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali, takibin devamı, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine yöneliktir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı taraf, davalı adına kayıtlı abonelik sözleşmesi kapsamında tüketilen elektrik borcu için davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş;
Davalı tarafça görev itirazında bulunulmuş, esasa yönelik olarak da aboneliğe ait taşınmazı 2003 yılı Mayıs ayında boşalttığını, taşınmazı başkalarının kullandığını, davacının kusuru sebebiyle borç tahakkuk ettirildiğini bildirerek davanın reddini savunmuş;
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf itirazında bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde miktar veya değeri 4.400,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu hükme bağlanmış olup, aynı kanunun 341/4.maddesinde alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 4.400,00 TL’yi geçmeyen tarafın istinaf yoluna başvuramayacağı kabul edilmiştir.
Davanın reddedilen kısmına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde, davacı tarafından dava dilekçesinde davaya konu bedelin 5.598,77 TL olduğu, istinafa konu edilen bedelin ise reddedilen 1.145,62 TL’ye ilişkin olduğu olduğu ve bu durumda reddedilen kısmın kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, buna ilişkin istinaf dilekçesinin HMK 346/1 ve 352.maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davanın kabul edilen kısmına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; davacı tarafça alacağın faturaya bağlanmış olması nedeni ile likit olarak değerlendirilmesi ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; davaya konu uyuşmazlığın sayacın arızalı olarak kabul edilen dönemde eksik kaydettiği bedel yönünden düzenlenen faturaya ilişkin olması karşısında alacağın yargılamayı gerektirdiği ve bu nedenle likit olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin buna ilişkin belirlemesi yerinde bulunduğundan, davacı tarafın icra inkar tazminatına yönelik istinaf itirazının da HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)a)Davanın reddedilen kısmına ilişkin davacının istinaf başvuru dilekçesinin kesinlik nedeniyle REDDİNE,
b) İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/10/2019 tarih ve 2019/295 E. 2019/1022 K. sayılı kararında davanın kabul edilen kısmına ilişkin davacının, istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsiline, hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan istinaf giderlerinin davacıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/07/2021 günü oybirliği ile karar verildi.