Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/794 E. 2021/1167 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/794
KARAR NO : 2021/1167

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.07.2019
NUMARASI : 2017/1390 Esas 2019/850 Karar
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.07.2021

İSTEM:
Davacı vekili, davacı kurumun, davalı idarenin 11272445 no’lu su abonesi olduğunu, aboneliğin kurulu bulunduğu istasyonda 2003 yılına kadar 1 görevli bulunduğunu, 2003 yılından sonra ise görevli bulunmadığını, istasyonda sadece tuvalet ve lavabo bulunduğunu, arıza durumunda veya haftada bir bakım için gelen personel tarafından ihtiyaç durumunda kullanıldığını, davalı tarafından tahakkuk ettirilen 04.11.2011 tarihli yazı ile bildirilen su faturasının ödendiğini, bu tarihten beri 2017 yılına kadar kuruma herhangi bir fatura tahakkuk ettirilmediğini, 31.03.2017 tarihinde davalı idare tarafından sayaç yerinin uygun olmadığı ve değiştirilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine, …. başmüdürlüğü tarafından sayaç ve sayaç yeri değiştirilerek, değiştirilen sayaç 18.04.2017 tarihli yazı ile davalı idareye teslim edildiğini, yeni sayaç takıldıktan sonra 27.04.2017 tarihinde davalı idare tarafından okuma yapılarak 21 m3 su sarfiyatı fatura edildiğini, su faturasının fazlalığı nedeniyle yapılan kontrollerde su kaçağı tespit edildiğini ve onarım yapıldığını, 30.05.2017 tarihinde davalı idare tarafından okuma yapılarak 273 m3 karşılığı su sarfiyatının fatura edildiğini, yüksek fatura nedeniyle yapılan kontrollerde değişik noktalarda 4 adet su kaçağı tespit edilmesi üzerine, 400 metrelik su hattının yenilenmesine karar verildiğini, çalışmaların 08.06.2017 tarihinde başlayıp 16.06.2017 tarihinde bitirildiğini, su sayacının açıldığı 16.06.2017 tarihinde su endeksinin 332 m3 olduğunu, 29.06.2017 tarihinde yapılan kontrollerde 333 m3 olduğu 1 m3 artışın hattın dolumu ve lavabo kullanımından olduğunun tespit edildiğini, davalı idare tarafından 2011 yılında 1342 m3 karşılığı 6.360,96 TL su bedeli tahsil edildiğini, 2011 ile 2017 yılı arasında sayacın okunmayıp su faturası gönderilmediğini, 2007 ile 2017 yılları arasına 10 yıl için Nisan ve Mayıs 2017 tarihlerindeki 21 m3 ve 273 m3 lük tüketimler baz alınarak kıyas yöntemi ile geçmişe dönük su sarfiyatı hesaplaması yapılarak fatura düzenlendiğini, su kesilmesi yaşanmaması için fatura bedeli olan 136.359,74 TL nin Haziran 2017 su bedeli ile birlikte toplam 138.067 TL olarak 14.08.2017 tarihinde ödendiğini, davalı idare tarafından kıyas yöntemi ile geçmişe dönük fatura düzenlenerek bedelinin tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek 136.359,74 TL alacağın 14.08.2017 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacı kurum adına kayıtlı 11272445 no.lu aboneliğin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanununa istinaden 15.12.2006 tarihli devir protokolü ile idareye devredildiğini, abonelik adresinde takılı olan 5179047 numaralı sayaçtan 30.06.2011 tarihinde 1373 endeks alındığını, 31.08.2007 ile 30.06.2011 tarihleri arasında kullanılan sayaç endeks farkı olan 1342 m3 sarfiyat karşılığı 6.360,96 TL tüketim bedelinin 15.08.2011 son ödeme tarihli faturada tahakkuk ettirildiğini, idare kaçaksu araştırma ve denetleme servisinin 30.03.2017 tarihinde mahallinde yaptığı araştırmada iki örgü tel arasında olduğu ve sayacın okunamadığı sayaç yerinin uygun olmaması nedeniyle sayaç yerinin uygun hale getirilmesi için yazı gönderildiğini, davacı tarafın yetkisi bulunmamasına rağmen adreste takılı olan 5179047 no’lu sayacı 1373 endeksle değiştirip yerine 1452413 no’lu sayacı taktıklarını, …. standartlarına uygun hale getirdiklerini dair 18.04.2017 tarihli yazı ile idareye bildirdiklerini, yeni sayacın veri sistemine 10.04.2017 tarihinde işlendiğini, eski sayacın davalı idareye teslim edildiğini, değişen sayacın muayenesinin …. Müdürlüğüne yaptırıldığını, 03.05.2017 tarihli yazıda sayacın bozuk olduğunun tespit edildiğini, sayacın çalışmadığı 31.08.2007 ile 10.04.2017 tarihleri arasına Tarifeler Yönetmeliğinin 14/2-a maddesi gereğince yeni takılan sayacın 10.04.2017 ile 30.05.2017(50 gün) tarihleri arasında kullanılan 294 m3 sarfiyat baz alınarak 20.639 m3 karşılığı 142.720,70 TL kıyas su bedelinin Haziran/2011 ayında tahsil edilen 6.360,96 TL tüketim bedeli mahsup edilerek geriye kalan 19.297 m3 sarfiyat karşılığı 136.359,74 TL kıyas su bedelinin Haziran 2017 dönemine tahakkuk ettirildiğini, kıyas tahakkuku yöntemi ile hesap edilen bedelin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
MAHKEME:
“Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya içindeki mevcut tutanaklar, tüketim, taahhuk faturaları, kaçak su araştırma servis kontrol formları, mahkememizce yapılan keşif, makine ve SMM bilirkişinin, usul ve yasaya uygun, mevzuata uygun raporları dikkate alındığında, davacı kuruma ait radar ve verici binalarına verilen suyu kaydeden sayacın, binalara 400 metre mesafede bulunduğu; sayaca kadar olan boru hattında meydana gelen arızaların davalı idarenin sorumluluğunda olduğu, sayaçtan itibaren dahili tesisata ve binalara su taşıyan 400 metrelik mesafedeki borularda meydana gelen patlama sonucu su kaçaklarından abonenin sorumlu olduğu, davacı kurumun da dava dilekçesinde ve dosyaya sunmuş olduğu tüm belgelerde belirtildiği gibi sayaçtan itibaren borularda 4 ayrı yerde patlama meydana geldiği, boruların toprağa gömülü olması nedeniyle kaçakların kısa sürede fark edilemediği, kaçan bu suyun aboneye ait sayaç tarafından kaydedildiğinin anlaşıldığı, ayrıca dosyada bulunan evraklardan aboneye ait bir musluğun açık unutulması sonucu su kaybının meydana geldiği ve dolayısıyla davacının bu bedeli davalı idarenin sorumluluğunda olmadığından, tazmin olarak isteyemeyeceği anlaşılmakla, usul, yasa ve mevzuata uygun rapor doğrultusunda ve tüm belgelere göre mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesiyle, ” Davanın REDDİNE , ” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, su hattındaki patlak ve açık unutulan çeşmeden akan sudan sonra 04.07.2017 tarihindeki su sayacı endeksi 351 m3 olarak ölçüldüğünü, Mahkemece yapılan keşif günü 21.01.2019 tarihinde bilirkişi heyeti ile alınan su sayacı endeksi 371 m3 olduğu gözetildiğinde, 04.07.2017 tarihinden keşif tarihine kadar toplam kullanılan su miktarı 20 m3 olduğu dikkate alındığında aylık ortalama su tüketiminin 1,1 m3 olduğu, bu nedenle tahakkuk ettirilmesi gereken fatura bedelinin de kıyas usulüne göre aylık ortalama 1,1 m³ olarak kullanıldığı dikkate alınarak yeniden bilirkişice hesaplama yapılması gerekirken mahkemece ek rapora gidilmeden dosyada red kararı verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tahakkuk ettirilen faturanın yeniden hesaplanması gerektiğini, 6 yıl boyunca su sayacının okunmasının unutulması ve görevlerini yapmamaları üzerine hiç vurgu yapılmaması, sadece su kaçağı olduğu belirtilerek davacı kurumun sorumlu olduğunun belirtilmesinin hatalı olduğunu, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava; abonelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit – istirdat istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlık; davacı kurum tarafından gerçekleştirilen 31.08.2007 – 10.04.2017 tarihleri arası için kıyas tahakkukundan kaynaklanmaktadır.
Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
… Tarifeler Yönetmeliği’nin “Sayaç tamir ve ayarı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinin 1. fıkrasında; “Doğru kayıt yapmadığı iddiasıyla şikayette bulunulduğu veya İdarenin lüzumlu gördüğü hallerde abonenin su sayacı kontrol edilir. Kontrol sonucu doğru çalıştığı saptandığında, yapılan kontrol sonucuna göre her yıl Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Resmi Gazetede yayımlanan Su, Elektrik ve Gaz Sayaçları Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi’nin su sayaçları ile ilgili maddeleri uygulanır. Sayacı kontrole alınan abonelerin sökülen su veya atıksu sayaçlarından sayaç tamir ve ayar ücreti alınıp alınmayacağı İdarece belirlenir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan yönetmeliğin belirtilen 14. maddesinin 2. fıkrasında ise; sayacın arızalı olduğu dönemlere ait nasıl işlem yapılacağına dair …. Müdürlüğü’nün tamir ve ayar raporu varsa bu rapora göre işlem yapılacağı, böyle bir rapor yoksa sayacı durmuş veya işlememiş abonelerin tahakkukunda, arızalı sayacın geçmiş dönem tüketim ortalaması baz alınarak, kıyas yöntemi uygulanmak suretiyle hesaplama yapılacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; davalı idare tarafından 30.03.2017 tarihinde mahallinde yapılan incelmede iki örgü tel arasında olduğundan okunamayan sayacın yerinin uygun olmaması nedeniyle değiştirilmesinin davacı taraf bildirilmesi üzerine, davacı Kurum tarafından abenelikte takılı olan 5179047 no’lu sayacı 1373 endeksle değiştirip yerine 1452413 no’lu sayaç takılarak 18.04.2017 tarihli yazı davalı idareye bildirilerek, sökülen eski sayacın davalı idareye teslim edildiği, …. Müdürlüğünce yapılan incelemede sökülen sayacın bozuk olduğunun tespit edilmesi üzerine; Tarifeler Yönetmeliğinin 14/2-a maddesi gereğince yeni sayacın 10.04.2017 – 30.05.2017 tarihleri arası döneme ait tüketim endeksi dikkate alınarak, kıyaslama yoluyla 31.08.2007 – 10.04.2017 tarihleri arası dönem tarifesinin hesaplandığı anlaşılmıştır.
…. Tarifeler Yönetmeliğinin 14/c maddesinde yer alan “Sayaç ilk abonelik yılı bittikten sonra herhangi bir dönem içinde durmuş ise; varsa bir evvelki yılın aynı dönemine ait sarfiyatı; yok ise yıllık sarfiyat ortalaması baz alınarak ilgili dönem tarifeleri ile tahakkuk yapılır.” düzenlemesi gereğince aboneliğe ait önceki 5179047 seri numaralı sayacın yıllık sarfiyat ortalaması baz alınarak hesaplamanın yapılması gerektiği gözetilerek, kanun yolu ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu çerçevede, yukarıda belirtilen, kuşku ve duraksamaya yer olmayacak şekilde yargılamanın sonuçlandırılabilmesi için, gereken deliller toplanmaksızın ve değerlendirmeler yapılmaksızın karar verilmiş olduğu belirgin olup, açıklanan eksiklikler ikmal edilerek sonuca ulaşılması için 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.07.2019 tarih ve 2017/1390 Esas – 2019/850 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Açıklanan eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3)Ödediği istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde davacıya iadesine
4)İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, yeniden kurulacak hükümde gözetilmesine,
5)Artan istinaf gider avansının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05.07.2021 günü oybirliği ile karar verildi.