Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/2077 E. 2022/48 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2020/2077
KARAR NO : 2022/48

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2014/1446 ESAS – 2017/677 KARAR
DAVA : İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2022

İSTEM :Davacı, davalı aleyhine … AŞ İzmir Karabağlar … işletmesinin 3755971 nolu ticarethane aboneliğinin ödenmeyen enerji bedellerinden ötürü ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borcun kaynağı olan abonelik sözleşmesinin tarafı olduğunu, davanın kabulüne, itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı, icra takibi ve dayanağı abonmanlık sözleşmesine konu taşınmazın ekte sunulu kira sözleşmesinde belirtildiği üzere …’a kiralandığını, bahsi geçen dönemlerde de ilgili taşınmazda …’ın faaliyet gösterdiğini, davacının dilekçesinde her ne kadar abonmanlık sözleşmesi bulunduğunu belirtmiş olsa da borcun kaynaklandığı dönemlere ait elektrik abonmanlık sözleşmesinin … adına tesis edildiğini, kaldı ki şirketleri adına düzenlenmiş abonmanlık sözleşmesinin bulunmadığını, zira dosyaya ibraz edilen abonmanlık sözleşmesindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN :Davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı, davalı şirketin birden fazla yetkilisi olduğunu, mahkemenin eksik inceleme yaptığını, … adlı diğer şirket yetkilisi hakkında hiç bir inceleme ve değerlendirme yapmadan davayı reddettiğini, borçlu şirket yetkilisinin imza örneklerinin 08/10/2015 tarihinde alındığını, ancak yazı örneklerinin alınıp alınmadığı, örneklerin ayakta mı, otururken mi alındığı, duruşma zaptından anlaşılamadığını, davalının 7 örnek takibe yapmış olduğu itirazda, borca, faize, husumete, KDV’ye ve gecikme zammı ile zaman aşımına tek tek itiraz ettiklerini, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine ilişkin olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları uyarınca abonelik sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı, buradan hareketle taraflar arasında geçerli bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı tarafça borcun kaynaklandığı dönemlere ait elektrik abonelik sözleşmesinin … adına tesis edildiği ileri sürülerek, … ile … arasında yapılan 01.06.2008 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi ve … ile şirket yetkilisi … arasında yapılan 01.04.2010 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi sunulmuştur. Ancak kiracı olan … ile davacı elektrik şirketi arasında yapılan abonelik sözleşmesi 29.03.2011 tarihli olup, davaya konu elektrik borcu ise 2010 yılına aittir. Davalı şirket yetkilisi tarafından imzası inkar edilen abonelik sözleşmesi 12.12.2006 tarihli olup, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler itibariyle davalı şirkete ait vergi levhası, imza sirküleri, … sicil tasdiknamesi, ticaret odası sicil kayıt ve faaliyet belgesi abonelik sözleşmesi sırasında sunulmuştur.
Bu durumda her ne kadar abonelik sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğu ispatlanamamış ise de abonelik sözleşmesinin yasal olarak geçerlilik şekline bağlanmamış olması da göz önünde bulundurulduğunda, davalı şirkete ait az yukarıda belirtilen belgelerin abonelik sözleşmesi sırasında sunulması ve davacı şirket tarafından elektrik enerjisinin sağlanması ve sağlanan elektrik enerjisinin kullanımının gerçekleşmesi itibariyle taraflar arasında sözleşme ilişkisinin gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.
Her ne kadar davalı şirket elektrik aboneliğine ait taşınmazın dava dışı …’a kiralandığını savunmuş ise de yukarıda belirtildiği üzere … ile yapılan abonelik sözleşmesinin tarihinin 29.03.2011 tarihi olup, davaya konu elektrik borcu ise 2010 yılı dönemine ait olduğundan davalı şirketin bu yöne ilişkin savunmasına itibar edilemez. Bu arada önemle belirtmek gerekir ki yukarıda yapılan açıklamalar karşısında abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak sorumlu olduğu belirlenen davalının, fiili kullanıcı olduğunu iddia ettiği kiracısı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı kuşkusuzdur.
Anlatılan nedenlerle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
A)Davacının istinaf başvurusunun kabulüyle; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/07/2017 tarih ve 2014/1446 Esas – 2017/677 Karar sayılı kararının, HMK’nin 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASINA ve ESAS HAKKINDA YENİDEN KARAR VERİLMESİNE;
B-1)Davanın KABULÜ ile; davalının İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün eski 2013/6595 esas(yeni 2018/2156 Esas) sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline, icra takibinin devamına,
2)Dava konusu alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan 7.576,10 TL alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)Alınması gerekli harç miktarı olan 517,52 TL’nin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 91,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 425,92 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4)Davacı tarafından yapılan toplam yargılama gideri olan 790,08 TL ve peşin olarak yatırdığı 91,60 TL harç olmak üzere toplam 881,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa talebi halinde iadesine,
C-1)Ödediği istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde davacıya iadesine,
2)İstinaf başvurusunda bulunan davacının yapmış olduğu istinaf gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3)İstinaf gider avansı bakiye kısımlarının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 06/01/2022 günü oybirliği ile karar verildi.