Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1846 E. 2021/740 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1846
KARAR NO : 2021/740

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.03.2018
NUMARASI : 2015/779 Esas 2018/304 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29.04.2021

İSTEM:
Davacı vekili, davalıya ait …. tesisat nolu aboneliğe ilişkin 2014/1-3-3 döneminde tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; 34.213,72-TL ödenmeyen enerji tüketim bedeli, 283,69 TL gecikme zammı ve 51,06-TL diğer masraf alacağı olmak üzere toplam 34.548,47 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5759 esas sayılı takip dosyasında, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacı tarafından tahakkuk ettirilen borcun kullanıma ilişkin olmadığını, kıyaslama faturası olarak düzenlendiğini, sayacın bulunduğu binanın tamamının davalıya ait olduğunu ancak kiraya verildiğini, dava konusu sayacın sadece aydınlatmaya yetecek boyutta 2×10 amperlik sayaç olduğunu, dava konusu edilen aboneliğe ilişkin sayacın kullanılmadığını, aktif kullanılmayan sayaca endeks yürütmenin mümkün olmadığını, dava konusu sayacın arızalı olarak belirlenmediğini, kaçak kullanım olmadığını, borca konu tarihlerde kiracıların burayı kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
MAHKEME:
“Davacıya ait dava konusu binada bulunan davacıya ait …. numaralı abonelikte …. seri numaralı sayacın söküldüğü bu sayacın arızalı olduğu belirlenmesine rağmen, kıyaslama yolu ile yapılmış bir faturalandırmanın bulunmadığı, kaldı ki yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda bu sayacın bulunduğu panodaki termik manyetik şalterin sökülmüş olduğunun belirlendiği, bu hali ile sayaca elektrik enerjisi alınmasının mümkün olmadığı, diğer yandan 10/02/2014 tarihinde davalı görevlileri tarafından düzenlenen sayaç söküm tutanağında iş yerinin boş olduğunun da belirlendiği, takibe konu faturanın arızalı sayaç üzerinden düzenlendiği, bu sayaç üzerinden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 20. maddesine göre kıyaslama yolu ile tahakkuk yapılması koşullarının da bulunmadığı, davalının bu fatura ve takip nedeniyle davacıya borcunun olmadığı anlaşıldığından, haklı görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, “1-Davanın REDDİNE,” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davacı vekili, davalı takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde, sadece elektriği kendisinin kullanmadığını belirtirken, süresinde olmayana cevap dilekçesinde, borcun tahakkuk tarihi olan 2014/1-3-3 döneminin kullanımına ilişkin değil kıyaslama faturası olarak tanzim edildiğini belirterek icra dairesindeki bağlı olduğu itirazlarını genişlettiğini, faturanın doğru olduğunu, tesisatın tüketimleri ve sayaç raporu incelendiğinde itiraza konu faturanın denetim raporuna istinaden tahakkuk ettirildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sayacın söküldüğü tarihte yürürlükte olan EPMHY md. 20’ye göre kıyaslama yoluyla tahakkuk yapılabilmesi için, sayaçtaki hata oranının belirlenmesi bu orana göre hesaplama yapılması gerektiği, sayaçtaki hata oranı ile ilgili bir tespit yapılmadığı, 2004 yılında söküldüğü 2014 yılına kadar 120 okuma yerine 6 adet okuma yapıldığı, işyerinin boş olduğunun sayaç değiştirme tutanağında yazılı olduğu, bu nedenle kıyaslama faturası tanzim edilemeyeceği belirtilmiş ise de, davalı borçlu itirazında, kendisine ait olan binanın kiracılar tarafından kullanıldığını, yani işyerinin boş olmadığını sayacın takılı olduğu dönemde kullanıldığının açıkça kabul edilmesi nedeniyle kıyas faturası düzenlenmesinin de mümkün olduğu, davalı kurum tarafından düzenlenen faturanın doğru olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
Dava, davalının taraf olduğu “ticari” nitelikli elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme uyarınca ödenmeyen enerji tüketim bedelinin tahsili için başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebepleri ve kamu düzenine çerçevesinde Daire önüne gelen uyuşmazlık; davalının, davaya konu alacaktan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan ve hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, sayacın bulunduğu pano girişindeki termik manyetik şartel sökülmüş olması, panodan katlara çıkan PVC borular içerisinden hiçbir kablonun çekilmemiş oluşu ve davaya konu elektrik aboneliği üzerinden beslenen herhangi bir iş yeri ve cihazın bulunmadığına yönelik tespit ile davacı görevlilerince düzenlenen sayaç söküm tutanağında iş yerinin boş olduğunun belirtildiği dikkate alındığında, davanın reddine dair verilen kararın; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1)Davacı vekilinin, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.03.2018 tarih ve 2015/779 Esas – 2018/304 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3)İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf giderinin kullanılmayan kısmının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29.04.2021 günü oybirliği ile karar verildi.