Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1384 E. 2021/2010 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1384
KARAR NO : 2021/2010

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI : 2018/1320 E. 2019/1083 K.
DAVA KONUSU : Alacak
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2021

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkiline ait 11024192 tesisat nolu elektrik aboneliğine 09.03.2016 – 25.07.2017 tarihleri arasındaki dönem için 120.539 kWh karşılığı 50.010,20 TL tutarında 25.07.2017 tarihli faturanın tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirket tarafından söz konusu faturaya 06.12.2017 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, ancak müvekkilinin itirazının davalının 17.05.2018 tarihli yazısı ile reddedildiğini, davalının bu yazısında sayacın ekranının ve optik portunun arızalı olduğunun tespit edildiğini, ancak tahakkuk ettirilen faturanın doğru olduğunun ileri sürüldüğünü, davalı elektrik şirketinin müvekkiline ait sayacı zamanında okunamaması sebebiyle müvekkil şirketin fahiş bir fatura tutarı ve gecikme faiziyle karşı karşıya kaldığını, tahakkuk ettirilen faturanın ödenmek zorunda kalındığını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketten kaynaklanan nedenlerle müvekkil şirketin fahiş bir fatura bedeli ve gecikme zammı ödemesi nedeniyle, tüketimdeki farkların ve gecikme zammının müvekkil şirkete iadesini, davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle iş bu dava sonucunda şimdilik 500,00 TL’nın davalı şirketten tahsiline ve müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 19/09/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 7.765,85 TL’ye çıkartmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket adına kayıtlı olan 11024192 tesisat nolu elektrik aboneliğine tahakkuk ettirilen 25.07.2017 tarih ve 50.010,20 TL tutarlı faturanın, davacının 09.03.2016 – 25.07.2017 tarihleri arasında tüketmiş olduğu elektrik enerjisi için düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından davacı şirkete bir revizyon faturası düzenlenmediğini, dava konusu edilen faturanın tüketim değerlerine göre çıkarılmış bir dönem faturası olduğunu, dağıtım şirketinin cevabı ile teyit edilen açıklamalar doğrultusunda sayaçtaki optik port arızasının tüketim seyrine engel bir arıza olmadığını, iş bu arıza sebebiyle endekslerin sistemdeki görüntüsünün ekte sunulduğunu, dolayısıyla müvekkil şirketçe doğru endeks değerlerine göre doğru tüketim tahakkukunun yapıldığını, yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu olmadığını, ayrıca sayacın değişiminden sonra ortalama tüketimlere göre itiraza konu faturaya esas tüketimin hatalı olduğuna ilişkin bir kanaat oluşmadığını, ayrıca sayaç okuma hizmetinin müvekkili tarafından yapılmayıp, dava dışı … A.Ş. tarafından yapıldığını, dolayısıyla sayaç okuma konusunda da müvekkil şirketin bir kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEME:
“Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirket tarafından, davacıya 09/03/2016 tarihi ile, 25/07/2017 tarihleri arasındaki dönemde tüketilen elektrik enerjisi karşılığında 50.010,20-TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiği, davacının sayacının aylık olarak okunmaması, davacının kusurundan kaynaklanmamakta olup, dava dışı dağıtım şirketi sayaç okumalarını düzenli yapmadığı ve sayaçtaki arızayı zamanında tespit etmediği gibi, davalı … AŞ de, dağıtım şirketini aradan geçen 16 ay boyunca uyarmamış, bu nedenle davacı şirketin ödeyeceği tutarın aşırı yükselmesine sebep olduğu, davacı şirkete düzenlenen 16 aylık faturanın esasen davalı şirketçe 16 ay takside bağlanması ve gecikme zammı alınmadan tahsili gerekmektedir. Söz konusu fatura bu taksitlendirme işlemi yapılmadan gecikme zammı ile birlikte davacı şirketten 57.776,05 TL olarak tahsil edildiğinden davacının fazladan ödemiş olduğu 7.765,85 TL tutarındaki gecikme zammının iadesi gerektiği, alınan bilirkişi kök ve ek raporu, dosya içindeki mevcut tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davanın kabulüne” gerekçesi ile;
“Davanın KABULÜ ile;
7.765,85-TL’nin 19/06/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar vermiştir.
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ:
Davalı vekili; 30/05/2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanması ve müvekkil şirket aleyhine işbu yönetmelik uyarınca taksit yapılmadığından bahisle hüküm kurulmasının hukuken kabul edilebilir olmadığını, işlemin yapıldığı dönemde bu yönetmeliğin yürürlükte olmadığını, işlemin yapıldığı dönemde 08/05/2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanması gerektiğini, sayaç okuma işleminin … AŞ tarafından yapıldığını, faturada bir hatanın bulunmadığını, müterafik kusuru dahi değerlendirmeyen mahkeme kararının hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur.
GEREKÇE:
Taraflar arası uyuşmazlık, haksız olarak ödendiği iddia edilen alacak istemine yöneliktir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı şirket tarafından davacıya 09/03/2016-25/07/2017 tarihleri arasındaki dönemde tüketilen elektrik enerjisi karşılığında 50.010,20 TL tutarlı fatura düzenlendiği ve davacı tarafça bu fatura kapsamında 57.776,05 TL ödeme yaptığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davacı tarafça aylık okuma yapılmayan fatura dönemlerine ilişkin davalı şirketin kendi kusurundan kaynaklı olarak fahiş fatura ve gecikme zammı uygulamasından kaynaklı fazla ödendiği iddia edilen bedelin iadesi istenmiştir.
İlk derece mahkemesince taraflar arasındaki sözleşme kapsamında dava konusu fatura dönemine ilişkin tüketim ve ödeme belgeleri dosya içerisine celb edilmiş ve bu kapsamda uzman bilirkişiden 11/06/2019 tarihli kök ve 11/09/2019 tarihli ek rapor alınmıştır.
Taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi kök ve ek raporlarında davalı tarafça düzenlenen 25/07/2017 tarihli 50.010,20 TL tutarlı faturada tahakkuk ettirilen bedelin doğru olarak tesbit edildiği, sayacın hatalı okunmadığı tüketim bedelinin doğru olarak hesaplandığı belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesince 30/05/2018 tarih, 30436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava tarihinde de yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin son halinde “Sayaç Okuma ve Okuma Bildiriminin İçeriği” başlıklı 32. Maddesi kapsamında 16 aylık faturanın esasen davalı şirketçe 16 ay takside bağlanması ve gecikme zammı alınmadan tahsili gerekeceği ve söz konusu fatura bu taksitlendirme işlemi yapılmadan gecikme zammı ile birlikte davacı şirketten 57.776,05 TL olarak tahsil edildiğinden davacının fazladan ödemiş olduğu 7.765,85 TL tutarındaki gecikme zammının iadesi gerektiğine ilişkin kabul doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de davaya konu fatura döneminin 09/03/2016-25/07/2017 tarihleri arasındaki dönemde tüketilen elektrik enerjisini kapsadığı ve kararda uygulanması gerektiği belirtilen yönetmeliğin o tarihte yürürlülükte bulunmadığı anlaşılmakla 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin son halinde “Sayaç Okuma ve Okuma Bildiriminin İçeriği”başlıklı 32. Maddesinin eldeki davaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Davalı tarafça okunmayan dönemler için faiz işletilmeden fatura bedelinin tahakkuk ettirildiği, davalı tarafça uygulanan 7.765,85 TL gecikme tazminatının fatura tahakkuk tarihinden sonra ödeme tarihine kadar işleyen döneme ilişkin olduğu, fatura tahakkuk tarihinde fatura bedelinin taksitlendirilmesi talebinin tüketicinin başvurusu ile yapılabileceği düzenlemesinin bulunduğu, davacı tarafça davalı şirkete taksitlendirme talebinde bulunduğuna yönelik bir delil ibraz edilmediği, davacının ödenmeyen fatura bedelinden gecikme tazminatı ile sorumlu olduğu ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve esas bakımından hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla davalının istinaf itirazının kabulüne, HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
A-Davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.10.2019 tarih, 2018/1320 E. 2019/1083 K. sayılı kararının, HMK’nin 353/1-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve ESAS HAKKINDA YENİDEN KARAR VERİLMESİNE;
B-1)Davanın REDDİNE,
2)Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, davacıdan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubuna, bakiye 23,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,
3)Davacı tarafça ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında sarf edilen masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4)Davalı tarafından ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında sarf edilen 35,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6)HMK 333.mad.gereğince kullanılmayan gider avanslarının yatıranlara karar kesinleştiğinde iadesine,
C-1)Ödediği istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde davalıya iadesine,
2)Davalı tarafından yapılan 5,50 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3)İstinaf gider avansı bakiye kısımlarının HMK’nin 333/1. maddesi uyarınca davalıya iadesine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2021 günü oybirliği ile karar verildi.