Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/969 E. 2023/893 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/969
KARAR NO : 2023/893

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2023 (Dava) – (23/03/2023 Ara Karar)
NUMARASI : 2023/238 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : Tazminat
TALEP : İhtiyati Tedbir – İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARARYAZIM TARİHİ : 31/05/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 ara karar tarihli ve 2023/238 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz, tedbir talep eden/davacı vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; 13.12.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanuna göre md. 107 uyarınca, toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek(fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere), müvekkili ait … plakalı araç için … Şirketi tarafından değeri düşük gösterilerek eksik ödenen ‘‘pert farkı’’nı kapsayan maddi tazminat tutarının davalı araç sürücüsü … yönünden olay tarihinden itibaren; sigorta şirketi … A.Ş. yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline, Ayrıca müvekkili tarafından … plakalı aracın pert olması sebebiyle kullanılamamasından kaynaklanan “araç mahrumiyet bedeli”ni kapsayan maddi tazminat tutarının olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı araç sürücüsü …’den tahsiline, Davalı …’in haksız eylemi nedeniyle 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte …’den tahsiline ve kaza sonrası tedavi ve muayene giderlerine ilişkin 1.000,00 TL maddi tazminatın …’den tahsiline, Hüküm altına alınacak alacağın tahsil edilememe riskine karşılık … plakalı aracın trafik kaydına ve davalı araç sürücüsü …’in tüm taşınır ve taşınmazlarına kararın kesinleşmesine kadar cebri icra yoluyla satışı ve 3. Şahıslara devri engelleyici nitelikte “ihtiyati tedbir” şerhi konulmasına karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…her ne kadar davacı tarafça ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de; dava konusu alacağın davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve davalıların sorumluluğunun tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine, davalıya ait … plakalı araçla taşınır ve taşınmazlar ile davalının tüm varlıklarının dava konusu olmadığı, dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı…” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir/haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu davanın, müvekkilinin uğramış olduğu haksız fiil nedeni ile oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini taleplerine ilişkin olduğunu, müvekkilinin … 13.12.2021 tarihinde 19:45 sıralarında … plakalı kendi şahsi aracı ile … yönünden …ndeki evine kızları … ve … ile birlikte giderken … Sapağından içeri doğru ana caddeden … Caddesine girmek için kırmızı ışıkta durduklarını, yeşil ışık yandıktan sonra yaklaşık 2-3 saniye sonrasında hareket ettikten ve ilerledikten sonra … Bulvarında … yönüne doğru cadde de kırmızı ışık yanıyor olmasına rağmen en sol şeritten kırmızı ışığı ihlal ederek çok süratli bir şekilde müvekkilinin kullandığı … plakalı araca … plakalı gri …’in çarpması ve aracın orta refüje çarpması ve savrulması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin aracının da kullanılamaz hale geldiğini ve pert olduğunu, ayrıca müvekkilinin büyük maddi zarara uğradığını, müvekkilinin … 14/12/2022 tarihinde Hatay Polis Merkezi Amirliğinde ayrıntılı bir şekilde ifade verdiğini ve müvekkilinin ve çocuklarının canına mal olabilecek bu kazadan dolayı şikayetçi olduğunu, dosya içerisine sunulan kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı % 100 kusurlu olduğunu, konusu kazada müvekkilinin ve kızlarının çarpmanın etkisi ile ayak, boyun, göğüs ve kafa bölgelerine ciddi darbeler aldıklarını ve kaza sonrası ciddi travmalar geçirdiklerini, hala da psikolojik olarak müvekkili ve çocuklarının kazanın etkisinde olduklarını, kazanın oluşumunda davalının asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kazanın meydana gelişinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, dosyaya sunulan belgeler neticesinde ihtiyati hacze ilişkin yaklaşık ispat şartının yerine getirildiğini, trafik kazalarında haksız fiilin meydana geldiği an alacağın muaccel olduğundan ihtiyati haciz kararı verebilmek için gereken muacceliyet hususunun da sağlandığını, mahkemece ihtiyati tedbir taleplerini de reddedildiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kaza sonucunda müvekkilinin aracının pert olduğunu, maddi kaybının çok fazla olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir kararı konulmazsa müvekkilinin hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını ve hatta imkansız hale geleceğini, kazada % 100 kusurlu olan davalı hakkında geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak açılmış davada ihtiyati tedbir, eğer mümkün olmazsa ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; talebin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olanın davada iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
İhtiyati haciz ise; 2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi ile muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz istenebileceği düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İİK’nun 257/1.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması’dır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre verilen karar doğru bulunmuş, davacının istinaf sebepleri ise yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarihli ve 2023/238 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir/haciz talep eden vekilinin tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023