Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/96 E. 2023/37 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/96
KARAR NO : 2023/37

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2022 (Dava) – 01/11/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/767 Esas – 2022/901 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/11/2022 tarihli 2022/767 Esas ve 2022/901 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; eski ünvanı olan …AŞ ve yine müvekkil bünyesindeki şirket olan … AŞ önce … AŞ bünyesinde birleştiklerini ve daha sonra şirket unvanı … AŞ haline geldiğini, müvekkilinin uzun yıllardır otelcilik ve deniz turizmi ile iştigal ettiğini ticari faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası olarak … ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan ” … ” ünvanlı oteli ve yine aynı güzergahta otele yaklaşık 5km bir plaj işlettiğini, konaklayan müşterilere otel ve plaj arasında taşıma imkanı sağlandığını, … ‘ın denetim ve himayesindeki … plaka numaralı araca şirketin idari ofisine götürülmek üzere siyah bir çanta bırakıldığını, basit bir çanta olarak düşünülen çantanın kaybolması şirket yetkilileri tarafından önemsenmediyse de daha sonra yapılan araştırmada çanta içerisinde pay defter inin olduğunun anlaşıldığını, hırsızlık neticesinde kaybolan … AŞ’ne ait pay defterinin zayi olduğunun tespiti için karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “….davacı … Şirketi, her ne kadar dava dilekçesinde TTK uyarınca saklamakla mükellef olduğu pay defterininde içinde bulunduğu siyah evrak çantasını, şirketin şoförü olan …”a verilerek, idari binaya götürmesinin istendiği ancak siyah çantanın kaybolduğunun şoför tarafından şirket yetkililerine bildirilmesine rağmen, şirket yetkililerince “basit bir evrak çantasının kaybolduğu zannedilerek önemsenmediği ” daha sonra yapılan araştırmalar neticesinde siyah evrak çantasının içerisinde şirkete ait pay defterinin olduğunun anlaşıldığının ve pay defterinin çalınması nedeni ile kaybolduğunun beyan edildiği, dava dilekçesinin deliller kısmında savcılık soruşturma dosyasının belirtilmediği, pay defterinin çalındığına dair dosyamıza belge sunulmadığı, Mahkememizin ön inceleme duruşmasından sonra, 07/10/2022 tarihinde savcılık soruşturma dosyasının açıldığı, davacının dava dilekçesinde dayandığı sebeplerin kanunda belirtilen olaylardan olmadığı, ayrıca, zayi belgesi talep eden şirketin basiretli bir tacir olarak defterini muhafazasında kusurlu olduğu ve davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde “….Yerel Mahkeme hüküm gerekçesinde, vuku bulan hadiseye ilişkin kronolojik bir hata yapmış ve ön inceleme duruşmasından sonra, 07/10/2022 tarihinde savcılık soruşturma dosyasının açıldığı tespitinde bulunmuştur. Oysa, meselenin aslında 26/05/2022 tarihinde, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na; ”Bundan yaklaşık 1 hafta evvel şirket şöförlerinden …’ın denetim ve himayesindeki … plaka numaralı araç içerisine, şirketin idari ofisine götürülmek üzere siyah bir çanta bırakılmıştır. Aynı zamanda otel ile plaj arasında transfer işlemi yapan araç, o anki yoğunluk ve duyulan ihtiyaç nedeniyle otel müşterilerini plaja taşımak için görevlendirilmiş ve aynı güzergah üzerinde müşterilen istek ve talimatları doğrultusunda pek çok kez farklı noktalarda dur kalk yapmak mecburiyetinde kalmıştır. Otele geri dönüldüğünde idari ofise siyah evrak çantasını teslim etmek üzere harekete geçen şoför …, çantanın yerinde olmadığını fark etmiş ve durumu hemen müvekkil şirket yetkililerine iletmiştir. Başta basit bir evrak çantası olduğu düşünülen çantanın kaybolması pek dikkate alınmadıysa da daha sonra yapılan araştırmalarda siyah evrak çantasının içerisinde … A.Ş.’ye ait pay defterinin olduğu anlaşılmıştır.” pay defterinin çalındığının tespit edilmesinden hemen 1 hafta sonra müracaatta bulunulmuştur. Bu şikayet dosyasının esası 2022/8279 CBS soruşturma’dır. Dosya hala derdesttir. Ne var ki, Yerel Mahkeme tarafından istenilmesi üzerine gönderilen 07/10/2022 tarihli fethiye cumhuriyet başsavcılığı müzekkere cevabı; ”ilgili yazının ile istenilen husular gereği cumhuriyet başsavcılığımızın 2022/8279 soruşturma sayılı dosyası 11/10/2022 tarihi itibari ile halen derdest olup, soruşturma işlemleri devam etmektedir.” mahkemece hatalı değerlendirilmiş ve şikayet tarihinin ön inceleme duruşmasından sonra, 07/10/2022 tarihinde olduğu düşünülmüştür. şikayet, müvekkil şirket … a.ş.’ye ait pay defterinin kaybolduğunun anlaşılmasından hemen sonra 26/05/2022 tarihinde gerçekleştirilmiştir. istinaf sebeplerimizin ilkini mahkemece yapılan bu hatalı değerlendirme oluşturmaktadır, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterlerin hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresinde zıyaa uğraması halinde öğrenmeden itibaren 30 gün içerisinde ticari işletmesinin bağlı bulunduğu yer yetkili mahkemesinden bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Hırsızlık eyleminin gerçekleşmesinden 1 hafta sonra şikayette bulunulmuş ve aynı gün eldeki bu dava ikame edilmiştir. İkinci olarak, Yerel Mahkeme hüküm gerekçesinde, davanın dayandığı sebeplerin kanunda belirtilen olaylardan olmadığı söylenmektedir. Madde lafzında hırsızlık eylemi bizzat zikredilmekte olup zayi belgesi verilmesi istemimiz yukarıda şikayet dilekçemizdeki alıntımızdan ve dava dilekçemizden de anlaşılacağı üzere hırsızlık olayından kaynaklanmaktadır….” gerekçeleriyle kararın kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82-(7) maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (15) günlük süre hak düşürücü süredir.
6102 TTK’nın 82-(7) maddesinde; zayi belgesi verilebilecek haller tahdidi olarak sayılmıştır. Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olayda; Fethiye C. Başsavcılığının olaya ilişkin 2022/8279 sor. sayılı dosyası örneğinin celp edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından kararın gerekçe bölümünde her ne kadar savcılık şikayet tarihi 26/052022 tarihi olmasına rağmen, yanlış değerlendirilerek ” mahkemenin ön inceleme duruşmasından sonra, 07/10/2022 tarihinde savcılık soruşturma dosyasının açıldığı, davacının dava dilekçesinde dayandığı sebeplerin kanunda belirtilen olaylardan olmadığı ” şeklinde yanılgılı bir değerlendirme yapılış ise de sonuca etkili olmadığından kaldırma nedeni yapılmamış; dosya kapsamı ve delillere göre; tacir olan davacının muhafaza konusunda gerekli özen yükümünü yerine getirmediği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir yanlışlık bulunmadığı ve davacının istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2022 tarihli 2022/767 Esas ve 2022/901 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90- TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’ nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/01/2023