Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/956 E. 2023/885 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/956
KARAR NO : 2023/885

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2022 (Dava) – 16/03/2023 (Karar)
NUMARASI : 2022/1053 Esas – 2023/173 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2023 tarihli, 2022/1053 Esas ve 2023/173 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, sahibi ve yetkilisi olduğu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne mali müşavir …’ı 15.06.2022 tarihli vekaletnamesi ve 2022/03 genel kurul kararı ile münferiden temsile yetkili ticari temsilci olarak atadığını, işbu atamaya ilişkin olarak 29.07.2022 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne ilan verildiğini ve tescil edildiğini, ancak …’ın, müvekkili ile arasındaki işbu vekalet ilişkisini kötüye kullanmak suretiyle 28.12.2022 tarihinde müvekkilinin … hesabından, kendi adına kayıtlı hesaba müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın 363.100-Euro para geçişi gerçekleştirerek kendi uhdesine aldığını ve müvekkili şirketin ticari defterlerini de uhdesine alarak kayıplara karıştığını, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen mali müşaviri olarak çalışan …’a ulaşamadığını ve beraberinde götürdüğü ticari defterlerini de bulamadığını, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulduğunu ve 29.12.2022 tarihli-2022/190075 soruşturma numaralı soruşturma dosyasının açıldığını, aynı zamanda müvekkilinin 28.12.2022 tarihli azilname ile …’ı vekillikten azlettiğini, müvekkilinin sahibi ve yetkilisi olduğu şirkete ait ticari defterlerin …’ın hırsızlığı ile çalındığını ve zayi olduğunu, müvekkili şirkete ait ticaret defterlerin müvekkili şirket hissedarının tüm özen ve dikkatine rağmen …’ın temsil yetkisini kötüye kullanması sureti ile çalındığından zayi olan şirket ticari defterlerinin tespiti ve zayi belgesinin verilmesi talebiyle işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin zayi olduğuna dair belgenin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…..Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, açılan davanın davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ticari defter ve belgelerinin İzmir 36. Noterliğinin 15/06/2022 tarihli ve 12116 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile şirketin 2022/03 sayılı Genel Kurul Kararı ile şirketi münferiden temsilen yetkili ticari temsilci olarak atanan, İzmir 38. Noterliğinin 28/12/2022 tarih ve 29068 yevmiye numaralı azilnamesi ile azledilen … tarafından çalınması suretiyle zayi olduklarının tespiti ile davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin ticari defter ve belgelerinin zayi olmaları sebebiyle zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi kapsamında yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğradığı takdirde tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde açacağı dava ile ticari defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin belge verilmesini talep edebileceği, davacı vekili tarafından 16/03/2023 tarihli duruşmada davacı şirkete ait defterlerin davacı şirket yetkilisi … tarafından uhdesinde tutulduğunun, iade edilmediğinin, …’ın vekaletnamesinin azil yoluyla sona erdirildiğinin, … aleyhinde davacı şirket tarafından açılmış birçok dava bulunduğunun, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/122 Esas sayılı dosyasında …’ın davacı şirketi kendisine ait olan … Şirketi üzerine devretmesine ilişkin olarak alınan genel kurul kararının iptali ve şirket pay devrinin iptali davası, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/46 Esas sayılı dosyasında …’ın davacı şirket uhdesinden kendi uhdesine geçirdiği 362.000,00-EUR bedelin tahsiline ilişkin alacak davası, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1138 ve 2022/1139 Esas sayılı dosyaları ile ticari temsilcinin azline ilişkin davalar ile İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1055 Esas sayılı dosyasında davacı şirketin bağlı bulunduğu … Ticaret Limited Şirketinin ticari defter ve belgelerine ilişkin olarak açılmış zayi belgesi davalarının bulunduğunun beyan edildiği, davacı vekilinin de beyan ettiği üzere şirkete ait ticari defter ve belgelerin görünürde şirketin devredildiği … Şirketinin sahibi elinde olduğu, beyanlardan anlaşılacağı üzere davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin hırsızlık sebebiyle zayi olduklarından bahsedilemeyeceği, davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin davacı şirket ile ticari defter ve belgeleri uhdesinde tuttuğu belirtilen dava dışı … arasında görülmekte olduğu beyan edilen genel kurul kararının iptali ve şirket pay devrinin iptali davası, alacak davası veya ticari temsilcinin azline ilişkin uyuşmazlıkların esasına yönelik davalarda gerçekleştirilecek yargılama sırasında celp edilebileceği, haklılık durumuna göre ticari defter ve belgeleri elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişinin ticari defter ve belgeleri ibraza zorlanabileceği, açıklanan gerekçeler dahilinde davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin henüz ve hali hazırda zayi olmadıkları anlaşılmakla, DAVANIN REDDİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “…Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesi hükmünde de belirtildiği üzere, ticari defterlerin hırsızlığa uğramasının açıkça ‘zıyaa hali’ olarak sayıldığını, somut olayda ise müvekkili şirketin mali müşaviri olarak çalışmakta iken münferiden temsile yetkili ticari temsilci olarak atanan …’ın, işbu müvekkili şirketi temsil yetkisini kötüye kullanmak suretiyle kendi adına kayıtlı hesaba müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın 363.100-Euro para geçişi gerçekleştirerek uhdesine aldığını ve müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin ticari defterlerini de alarak kayıplara karıştığını, kendileri tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulduğunu ve 2022/190075 soruşturma numaralı soruşturma dosyasının açıldığını, ayrıca dava konusu hırsızlık nedeniyle yine kendileri tarafından … aleyhine; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1138 E. sayılı yöneticilerin azline ilişkin ticari temsilciliğin kaldırılması davası, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/180 E. sayılı yöneticilerin azline ilişkin ticari temsilciliğin kaldırılması davası, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1055 E. sayılı zayi belgesi verilmesi davası, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/46 E. sayılı ticari alacak davası, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/122 E. sayılı genel kurul kararının iptali istemli dava (şüpheli …’ın müvekkilinin sahibi olduğu şirkete ait genel kurul karar defterini kullanarak şirketi, kendi sahibi olduğu … Ltd. Şti.’ne devretmesine ilişkin) davalarıın ikame edildiğini, ilgili dosyalarda …’ın müvekkili şirketi temsil yetkisinin tedbiren çift imza ile temsil şeklinde değiştirildiğini, hırsızlığa konu meblağ üzerinden banka hesaplarına savcılık kararı ile bloke konulduğunu ve İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/46 E. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz tesis edildiğini, ayrıca ticari defterlerin kendilerine iadesi talepli 30.12.2022 tarihli ihtarnamesinin de …’a tebliğ edilmiş olmasına karşın ilgili kişinin cevaben göndermiş olduğu 02.01.2023 tarihli ihtarnamesi ile ‘müvekkili şirkete ait ticari defterleri uhdesinde tuttuğunu ve bunları kendilerine iade etmeyeceğini’ açıkça ikrar ettiğini, somut olayda, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin, şirketin eski mali müşaviri tarafından çalınmak suretiyle hırsızlığa uğradığının açıkça ortada olduğunu, dava konusu ticari defterlerin nerede olduğunun belli olmasının, müvekkili şirketin uhdesinden çalındığı ve halihazırda ulaşılamadığı sonucunu değiştirmediğini, ticari defterlerin halihazırda müvekkili şirket ile temsilcilik ilişkisi bulunmayan … tarafından çalındığını, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde uhdesinde tutulduğunu, kaldı ki bu süre zarfında …’ın elinde bulundurduğu ticari defterlerin zayi olmuş olmasının pek muhtemel olduğunu, ticari defterlerin hırsızlık sebebiyle zıyaa uğradığının kabulü ile kendilerine zayi belgesi verilmesi gerektiğini, mahkemece aksi yönde bir karar verilmesi halinde, dava konusu hırsızlık nedeniyle büyük bir ekonomik zarara uğrayan müvekkili şirketin ticari defterlerine ulaşamaması nedeniyle yerine getirmesi gereken yıl sonu kapanışı, muhasebe bilançosu, geçmiş 1 yıllık vergi kapanışı/ iadeleri gibi yasal yükümlülükleri yerine getiremeyeceğini ve telafisi mümkün olmayan mağduriyetler meydana geleceğini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
TTK 82/7. maddesi uyarınca hırsızlık gibi eylemlerle ticari defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde de zayi belgesi verilmesi mümkün ise de, somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı şirket yetkilisi tarafından davadışı …’ a verilen vekaletname uyarınca bu şahsın şirkete ticari temsilci olarak atanmış olduğu, daha sonra azilname düzenlenmiş ise de, bu aşamaya kadar birtakım şirket hisse devirleri ve bu şahsın şirket müdürlüğü görevlerinin devam etmesi nedeniyle halen derdest olan davalar bulunduğunun dosya kapsamından anlaşıldığı, yine dosyada mevcut …’ın 02.01.2023 tarihli cevabi ihtarnamesinde şirket müdürlük görevi devam ettiğinden, yasal sorumluluğu bulunan defter ve belgeleri savcılık dosyasına bizzat kendisinin teslim edeceğine dair beyanda bulunduğunun görüldüğü, dosya içerisinde mevcut İzmir CBS’nin 2022/190075 sayılı soruşturma dosyası üzerinden … hakkında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçundan dolayı ceza davası açılmış olduğu görülmekle, bu aşamada davacı şirketin defter ve belgelerinin hırsızlık nedeniyle zayi olduğundan bahsedilemeyeceği, şirket yönetiminin ihtilaflı olup, devam etmekte olan davalar da dikkate alındığında, yerel mahkemece bu aşamada davanın reddinde ve red gerekçesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1053 Esas – 2023/173 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak davacı tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın davacı vekiline tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023