Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/938 E. 2023/967 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/938
KARAR NO : 2023/967

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020 (Dava) – 17/01/2023 (Karar)
NUMARASI : 2020/742 Esas – 2023/25 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2023 tarihli 2020/742 Esas ve 2023/25 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının otobüs durağı kenarında yaya olarak yürürken 31.08.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, çarpmanın etkisiyle kafasını çarptığını ve bayıldığını, kaza tespit tutanağında kazanın oluş biçiminin hatalı değerlendirildiği, müvekkilinin kusurlu olmamasına rağmen asli kusurlu atfedildiği, İzmir CBS’nin 2019/109377 soruşturma sayılı dosyasında söz konusu suçun şikayete tabi olduğu, müvekkilinin de panik halinde vermiş olduğu ifade ile şikayetçi olmadığını belirttiğinden … hakkına Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, müvekkilinin söz konusu olay neticesinde fiziksel ve ruhsal sağlığı açısından zarara uğradığını, kazanın etkisiyle meydana gelen sinir hücrelerinin tahribatı sonucunda neredeyse yürümez hale geldiğini, müvekkili … A.Ş’ye kaza sonucu yaralanma ve sağlık kaybı nedeniyle tazminat ödenmesi ile ilgili 26.11.2019’da talepte bulunduklarını, ancak ilgili sigorta şirketi tarafından herhangi bir zarar karşılanmadığını beyan ederek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin bir belediye iştiraki olup, … içerisinde otobüsleriyle toplu taşıma hizmeti verdiğini, kaza günü davalı … sevk ve idaresindeki müvekkili şirkete ait … plaka sayılı araç İkiçeşmelik istikametine doğru seyrederken, yolcu almak amacıyla … Bulvarı üzerindeki durağa yanaştığı esnada; davacı … durağın karşısı olan sol taraftan aniden otobüsün önüne atladığı, müvekkili şirkete ait aracın davacı …a çarpması sonucu davacı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiş, akabinde davalı … ile birlikte Anafartalar Polis Merkezi Amirliğine giderek ifade verdiklerini, davacı her ne kadar kazanın sürücü …ın dikkatsizliği ve tedbirsizliği neticesinde gerçekleştiğini iddia etse de bu iddia gerçekleri yansıtmadığını, davacı, karşıdan karşıya geçmek için yaya geçidi olmayan bir yolda müvekkil şirkete ait otobüsün önüne atlamıştır. Sürücü … ise davacıyı gördüğü gibi hemen fren yaptığı, asıl dikkatsizlik ve tedbirsizliği, yola hiçbir surette dikkat etmeyerek otobüsün önüne atlayan davacı gerçekleştirdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelişinde müvekkili sürücü …’ın kusuru bulunmadığını, kazadan sonra düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında da açıkça tespit edildiği gibi, davacı …’ın, 2918 sayılı KTK’nın 138/b maddesini ihlal ettiği ve kazada asli kusurlu olduğu, davacı yayanın, 60 metre ilerideki ışıklı yaya geçidini kullanmayarak akan trafiğin arasından karşıya geçmeye çalışmış ve bu nedenle kaza meydana geldiği, burada davacı yanın iddia ettiği gibi müvekkili sürücünün dikkatsizliği ve tedbirsizliği değil, yaya …’ın dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları söz konusu olduğu, kusurun hukuka uygun şekilde tespiti için dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, kazanın meydana gelişi, meydana gelen zarar ve müvekkili sürücünün sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alındığında talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 sayılı torba kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmek zorunlu hale getirildiği, ancak davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu dava açıldığu, sürekli sakatlık raporu başvurda ibraz edilmesi gereken elzem belgelerden olduğu, ancak davacı taraf işbu belgeyi sunmaksızın işbu davayı açtığı, sürekli sakatlık raporunun olmaması halinde herhangi bir hesaplamanın yapılabilmesi de mümkün olmadığı, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan, davanın usulden reddi gerektiği, davacı taraf davadan önce başvuruda bulunmuş ancak Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca gerekli belgeleri ibraz etmeden işbu davayı açmıştır. Bu sebeple, işbu dava anılan maddeye ve KTK’nın değiştirilen 97. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden reddi gerektiği, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, davacı tarafın tedavi gideri taleplerinin müvekkil şirket açısından reddi gerektiğini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “… Davanın 5.000 TL lik maddi tazminat istemi yönünden açılmamış sayılmasına, manevi tazminat istemi yönünden dosyanın tefrik edilerek alınacak yeni esas üzerinden yargılamanın yürütülmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkilinin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, 31.08.2019 tarihinde kooperatif evleri … hattına yolcu taşıyan 20 numaralı … plaka sayılı davalı …’ın sevk ve idaresindeki Belediye otobüsünün dikkatsizliği ve tedbirsizliği neticesinde otobüs durağı kenarında yaya olarak yürüyen müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin savrularak olayın meydana geldiğini yerde park halinde olan başka bir aracın üzerine düştüğünü, çarpmanın etkisiyle kafasını çarptığını ve bayıldığını, söz konusu olay neticesinde de kazanın sinir hücrelerinde tahribat yaratması sebebi ile müvekkilinin yürüyemez hale geldiğini ve icra etmekte olduğu tır şoförü mesleğini icra edemez duruma geldiğini, bu sebeple de hem elde ettiği gelirinden yoksun kaldığını hem de sağlık sorunları nedeni ile tedavi masrafları ile karşı karşıya kaldığını, söz konusu zararları maddi tazminat başlığı altında dava dilekçesinde belirtildiğini, halihazırda tedavi süreçleri hala devam ettiğinden ve yoksun kaldığı gelir ile tedavi masraflarını da ancak SGK dökümleri ve hastane kayıtları incelenerek yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, gerek dava dilekçesinde gerekse de talep sonucuna ilişkin açıklamaları içeren beyan dilekçesinde de görüleceği üzere maddi tazminat istemlerinin müvekkilinin yoksun kaldığı gelir ve tedavi giderlerine ilişkin olduğunu, dosyada bilirkişi incelemesi yapılması ve söz konusu kalemlerin belirli hale gelmesine müteakip ıslah dilekçesi sunularak talep sonucunda belirtmiş oldukları maddi tazminata ilişkin kalem kalem ıslah yoluna gidilecekken, yerel mahkemece talep sonucu belirsiz olması gerekçe gösterilerek davanın açılmasından neredeyse 3 yıl sonra bu gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin müvekkilinin yaşadığı ve halihazırda halen yaşamakta olduğu mağduriyetin artmasına sebebiyet verdiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkemece verilen davanın açılmamış sayılması yolundaki kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; 6100 sayılı HMK’ nın 119/1-ğ maddesi uyarınca 5.000,00 TL’ lik maddi tazminatın niteliği açıklanmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamı sayılmasına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı vekilince mahkemeye sunulan dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında, “…dilekçede belirtilen nedenlerden ötürü 30.000 TL Manevi ve fazlaya ilişkin talep, dava ve ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL Maddi tazminatın 31.08.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline…” şeklinde talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece 6100 sayılı yasanın 119/1-ğ ve 119/2 maddeleri gereğince davacı vekiline açık bir şekilde talep sonucunu bildirmesi için 01/11/2022 tarihli celse de 1 numaralı ara karar ile huzurda ihtarat yapıldığı, davacı vekilince ilgili eksikliğin giderilmesi için 03/11/2022 tarihinde dilekçe verildiği, dilekçede davacı vekilince “…Müvekkil kaza sonrası yaşadığı ve halen devan eden sinir hücresi tahribatı nedeni ile sağlığını kaybetmiş, icra etmekte olduğu tır şoförlüğünü artık yapamaz hale gelerek işsiz kaldığından SGK kayıtlarının ve sunmuş olduğumuz diğer delillerin incelenmesi ile de ortaya çıkacağı üzere ortalama olarak çalışamadığı her ay için maaş ve sefer primi dahil olmak üzere toplam 7.500,00TL gelirden yoksun kaldığından-hesap hareketleri ve dosyaya sunduğumuz dekontlardan bu husus sabittir, (bilirkişi incelemesi-(hesap bilirkişi uzmanı)- yapılması ile yoksun müvekkilin yoksun kaldığı maaş ücreti ortaya çıkacağından şimdilik fazlaya ilişkin hakkımızı saklı tutarız)- ve yine müvekkil kaza sonrası sağlık sorunları ile uğraştığından ve sağlığına kavuşabilmek adına tedavi sürecinde tüm masraflarını kendi karşıladığından gerek hastane kayıtları ile SGK kayıtları gerekse de dosyaya sunmuş olduğumuz faturaların bilirkişi marifeti ile incelenmesi sonucu ortaya çıkacak maddi zararın tazmini açısından fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat talebimiz bulunmaktadır….” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacı vekili tarafından 5.000,00 TL’ lik maddi tazminatın tedavi giderlerine ve yoksun kalınan kar bedeline ilişkin bulunduğunun mahkemeye bildirildiği, yargılamanın ilerleyen aşamalarında alınacak bilirkişi raporlarında istenilen maddi tazminat kalemlerinin miktarlarının belirli hale gelmesi durumunda değer arttırım veya ıslah dilekçeleri yoluyla miktarların açıklanmasının mümkün olduğu, bu aşamada ne kadar tedavi gideri ve yoksun kalınan kar alacağının bulunduğunun davacı tarafça bilinmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla yargılamanın uzamasına sebebiyet verecek veya belirsiz hale getirecek bir hal bulunmamasına rağmen, bu aşamada talebin açık olmadığı gerekçesiyle davanın HMK’ nın 119/1-ğ maddesi uyarınca reddine karar verilmesi ve davacının yeniden dava açmaya zorlanması Anayasanın 141/son ve 6100 sayılı HMK’ nın 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesine de aykırı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2023 tarihli 2020/742 Esas ve 2023/25 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan 179,90-TL istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023