Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/926 E. 2023/911 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/926
KARAR NO : 2023/911

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2022 (Dava) – 06/03/2023 (Karar )
NUMARASI : 2022/998 Esas – 2023/174 Karar
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari
Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2023 tarihli 2022/998 Esas ve 2023/174 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflarca kredi genel sözleşmesi imzalandığını, kredi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle kredi sözleşmesinin 18. Maddesinde yer alan yetkiye istinaden müvekkili bankanın alacağına muacceliyet verilip alacağın ödenmesi için davalı borçluya Beşiktaş 26. Noterliği’nin 26.03.2018 tarih 15462 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkili bankanın alacağının 16.03.2018 tarihi itibariyle toplam 1.668.848,43 TL olup fazlaya ilişkin hakların saklı olduğunu, ihtarname keşide edilmiş olmasına rağmen müvekkili banka alacağının ödenmemesi nedeniyle borcun müteselsil kefil olan davalı borçlular hakkında İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5976 Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsilinde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydı ile takibe başlanıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu bildirerek davalının tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davacı banka tarafından 10.05.2018 tarihinde İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2018/5976 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe süresinde itiraz edildiğini ve takibin İzmir 1. İcra Müdürlüğünün kararı ile durdurulduğunu, davacı banka ile müvekkili arasında akdedilen kredi sözleşmelerine ilişkin olarak protokol görüşmeleri başladığını, işbu görüşmeler neticesinde davacı banka ile tarafları arasında anlaşma sağlanarak ödeme protokolü imzalandığını, protokol kapsamında 800.000,00 TL peşinat ödenmesi, kalan protokol bedelinin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin takip ile sorumlu tutulduğu, hesap kat ihtarnamesine konu edilen riskler ve genel kredi sözleşmesinin protokol kapsamında olup yapılandırıldığını ve işbu risklere ilişkin 800.000,00 TL peşinatın 16.12.2022 tarihinde davacı bankaya ödendiğini, peşinat ödemesi yapılması akabinde İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2018/5976 Esas sayılı dosyadaki itirazdan taraflarınca feragat edildiğini, davacı yanın iş bu davayı dava konusu takibe itirazdan feragat etmelerinden sonra açtığını, davacı yan aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “….davalı vekili 15.02.2023 tarihli dilekçesinde huzurdaki davaya konu İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nin 2018/5976 Esas sayılı icra dosyasındaki 06.05.2019 tarihli borca itirazlarından 16.12.2022 tarihinde feragat ettiklerini, borca itirazdan feragat edildiğinden huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiş, davacı vekili 16.02.2023 tarihli dilekçesiyle davalı vekilinin davaya konu icra dosyasına yaptığı itirazdan davanın açılmasından sonra feragat etmesiyle ve yapılan protokol ile borcu kabul etmesiyle iş bu davanın konusuz kaldığını bildirmiş…” gerekçesiyle; ”…Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece borçlunun icra takibine haksız itirazına rağmen müvekkili banka lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesine ve ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik olarak istinaf yoluna başvurduklarını, müvekkili bankanın harçtan ve teminatlardan muaf olması sebebiyle istinaf talepleri hakkında harç alınmamasını talep ettiklerini, vekalet ücretine ilişkin olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri son derece açık olup, Yargıtay kararlarının da aynı yönde olması sebebiyle mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, kararın bu yönde kaldırılmasını veya düzeltilerek nispi vekalet ücretine karar verilmesini talep ettiklerini, borçlunun icra takibine haksız itirazı nedeniyle müvekkili banka lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece “esas hakkında karar verilmediğinden icra inkar tazminatına yer olmadığına” karar verilmiş olup, mahkeme kararının bu yönden de hatalı olduğunu, İcra takibi ile talep edilen tutar likit ve davalının da itirazları haksız ve kötüniyetli olduğundan İİK. 67/2 maddesine gore de takip tutarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına da mahkum edilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden istinaf yolu ile incelenerek düzeltilmesine veya kaldırılmasına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla, davalı müteselsil kefil aleyhine başlatılan irca takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın konusu kalmadığından, esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı banka vekilinin, istinaf istemi icra inkar tazminatı ve vekalet ücretine yöneliktir.
Somut olayda; davalı/borçlu vekili tarafından İzmir 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2018/5976 sayılı icra dosyasında itirazdan feragat dilekçesinin 16/12/2022 günü saat 17.21′ de icra dosyasına bildirildiği, ayrıca davalı borçlunun protokol kapsamında davacı bankaya 16/12/2022 günü saat 16.37′ de 800.000,00 TL ödeme yaptığı, eldeki davanın ise 16/12/2022 günü saat 17.47′ de açıldığı anlaşılmaktadır.
Hukuki yarar dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen incelenmesi gerekir. Bu durumda, öncelikle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespiti gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında dava konusu olayımızda; davalı/borçlu vekili tarafından icra dosyasında itirazdan feragat dilekçesinin 16/12/2022 günü saat 17.21′ de icra dosyasına bildirildiği, ayrıca davalı borçlunun protokol kapsamında davacı bankaya 16/12/2022 günü saat 16.37′ de 800.000,00 TL ödeme yaptığı, eldeki davanın ise 16/12/2022 günü saat 17.47′ de açıldığı, davanın açıldığı saatte geçerli ve ayakta bir itirazın mevcut olmadığı, itirazdan feragatin tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğuran bir işlem olduğu, alacaklının kabulüne bağlı bulunmadığı, dava açılmadan önce feragat beyanının icra dosyasına ulaştığı, dolayısıyla artık davacının dava açmakta hukuki yararının kalmadığı görülmekle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kamu düzeni yönünden HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kararın kaldırılması sebep ve şekline göre incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının kamu düzeni yönünden KISMEN KABULÜ ile, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2023 tarihli 2022/998 Esas ve 2023/174 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan 6100 sayılı HMK’ nın 114/1-h maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
b-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu sabit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine,
c-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
ç-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
d-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında 3.200,00 TL Arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
e-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
f-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı ve vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarının kararın kaldırılması sebep ve şekline göre incelenmesine yer olmadığına,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı harçtan muaf olduğundan istinaf başvurusu sırasında harç alınmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2023