Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/891 E. 2023/788 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/891
KARAR NO : 2023/788

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2023 (Dava) – 17/01/2023 (Karar)
NUMARASI : 2023/10 Değişik İş Esas – 2023/10 Değişik İş Karar

TALEP : İhtiyati Haciz

BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2023 tarihli ve 2023/10 Değişik İş Esas – 2023/10 Değişik İş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/11/2022 tarihli 2020/687 Esas 2022/1122 Karar sayılı ilamı ile davalının müvekkiline 78.129,77-TL maddi tazminat, 12.500,00-TL vekalet ücreti ve 3.226,43-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 93.856,96-TL borcu bulunduğunu ileri sürerek, sigorta şirketi hakkında verilen ilam sebebiyle borca yeter tutarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki ve bankalardaki hak ve alacaklarına teminatsız bir şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlendiği üzere rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, davacı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/11/2022 tarihli ve 2020/687 Esas 2022/1122 Karar sayılı ilamına binaen, ilamda yer alan alacak bedellerinin temini amacıyla aleyhine ihtiyati haciz talep edilen sigorta şirketine ait taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, aleyhinde ihtiyati haciz talep edilenin sigorta şirketi olduğu ve Türkiye genelinde sigorta hizmeti verdiği, sigorta şirketlerinin faaliyet alanları ve mevcut durumları itibariyle mal kaçırma ihtimallerinin bulunduğundan bahsedilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ihtiyati haczin muhafaza ve emniyet tedbiri mahiyetinde bulunduğu, alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması olarak tanımlanması gerektiği gözetildiğinde ve aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin sigorta şirketi olduğu dikkate alındığında, tazminat bedelleri ve ferilerinin teminatı amacıyla, sözleşmenin niteliğine göre sigortalısının veya sigortalısının kusuru neticesinde zarar gören üçüncü kişilerin maddi ve manevi zararlarını karşılamayı taahhüt eden sigorta şirketinin malvarlığına yönelik olarak muhafaza ve emniyet tedbiri alınması talebinin yerinde olmadığı, kaldı ki talebe dayanak ilama konu trafik kazasının vuku bulduğu tarihin 23/08/2019, dava tarihinin 24/11/2020 olduğu, trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri açısından muacceliyet durumunun haksız fiil tarihi itibariyle oluştuğu, davacı vekilinin kaza tarihinden, talebe dayanak davanın ikame edildiği tarih ile yargılamanın devam ettiği süreç boyunca ve günümüze kadar davalı … aleyhinde ihtiyati haciz talebinde bulunmadığı, buna rağmen talep günü itibariyle ihtiyati haciz talep edilmesi açısından değişen durum ve koşullara ilişkin herhangi bir delilin mahkememize sunulmadığı…” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vadesi gelmiş olan alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması şartlarının birlikte var olmasının yeterli olduğunu, ihtiyati hacze konu İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin Kararında alacak miktarının net olarak belirtildiğini, karşı tarafça her hangi bir ödemede bulunmayınca; alacak da rehinle temin edilmemiş olduğundan usule yasaya uygun olarak ihtiyati hacze başvurulmasına karşı taraf kendi kusuruyla sebep olduğunu, ihtiyati hacze başvurulmasında hukuki yarar bulunduğunu, bu hususlara rağmen Yerel Mahkemece ihtiyati haczin reddine karar verilmesi nin usule yasaya ve Yüksek Mahkeme Kararlarına aykırı olduğunu, yerel mahkemece ihtiyati haczin reddine ilişkin değerlendirmenin gerekçesinin hatalı olduğunu, alacağın vadesi gelmiş olmasına rağmen, vadesi gelmemiş alacağın söz konusuymuş gibi İİK’nun 257. Maddesinin 2. Fıkrasına göre değerlendirme yapıldığını, kanunda büyük küçük şirket ayrımı söz konusu olmadığını, yerel mahkeme gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati hacze dayanak ilama göre vadesi gelmiş geçmiş bir alacağın söz konusu olduğunu, vadesi gelmemiş alacakmış gibi karşı tarafın mal kaçırma ihtimalinin değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemenin, hukuk kuralı yaratarak karşı tarafın şirket olduğunu da gerekçeye konu ettiğini, 2004 sayılı İİK’da ihtiyati hacze ilişkin düzenlemelerin hiç bir bölümünde aleyhine ihtiyati haciz istenen şirketin maddi ekonomik gücü ile ilgili bir düzenleme bulunmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ilama dayalı ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; talebin reddine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İhtiyati haciz talep tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan alacaklar yönünden ise İİK’nın 257/2. maddesindeki koşulların varlığı aranacaktır. Anılan madde uyarınca muaccel hale gelmiş olan ve rehinle temin edilmemiş olan alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilebilecektir.
Aynı kanunun 259. Maddesinde “İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96. maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda ihtiyati haciz talep eden vekilince, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalanan … davacıya çarparak müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiği, zararın tazmini için İzmir 5. ATM 2020/687 E. – 2022/1122 K. Sayılı dosyasında hak ettiği tazminatın tahsili için anılan ilama dayalı olarak eldeki dosyada ihtiyati haciz talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu talep haksız fiil neticesinde uğranılan zararın tazminine yönelik olup, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklarda haksız fiil tarihinde zarar ve tazminat ödeme sorumluluğu muaccel hale gelmektedir. Dava konusu mahkeme ilamı uyarınca, İİK’nın 257. maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu söz konusu olup, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasanın aradığı yaklaşık ispat şartları oluştuğu anlaşılmakla, talebin reddedilmesi hatalı bulunduğundan davacı tarafın istinaf isteminin kabulü ile Dairemizce karar kaldırılarak alacak ilama dayandığından teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2023 tarihli ve 2023/10 Değişik İş Esas – 2023/10 Değişik İş Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-İhtiyati haciz isteminin KABULÜNE; 93.856,96 TL alacağı karşılayacak miktarda karşı taraf davalının haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının kanun sınırları dahilinde borca yeter miktarının İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca alacak ilama dayandığından teminatsız olarak İHTİYATEN HACZİNE,
b-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
c-İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin karşı taraf borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya verilmesine,
ç-İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) tarafından yatırılan 296,40 TL peşin harç, 179,90 TL başvurma harcı ve 25,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 501,90 TL yargılama giderinin karşı taraf borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya verilmesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyenin ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 109,00 TL posta giderinden oluşan toplam 601,00 TL istinaf yargılama giderinin karşı taraf borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
6-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/05/2023