Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/875 E. 2023/800 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/875
KARAR NO : 2023/800

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2023 (Dava) – 07/02/2023 (Karar)
NUMARASI : 2023/14 Esas – 2023/88 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 11/05/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2023 tarihli 2023/14 Esas ve 2023/88 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2022/2765 sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibine geçtiğini, dayanak senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını nitekim İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları şikayet üzerine başlatılan 2022/36985 Sor. sayılı soruşturma kapsamında yapılan imza incelemesinde de bu durumun belirlendiğini belirtmiş, İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2022/2765 sayılı takibinin davacı yönünden iptaline, %20 oranından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “… Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 114/g ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen karara gerekçe olarak 13.01.2023 tarihli tensip ara kararının 4/b bendi gereğince çıkartılan tebligatta harcın tamamlanması ile birlikte davacının dava açıldığında gider avansı yatırılmadığı anlaşıldığından ayrıca yapılacak iş ve işlemlere esas olmak üzere hesaplanan 600-TL gider avansının HMK’nun 114/g maddesi gereğince tebligattan itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye depo etmeleri aksi halde HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hususunun da eklendiğini, ara kararın davacı vekiline 21.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça 30.01.2023 tarihinde harcın yatırıldığı ancak verilen kesin süre içerisinde gerekli gider avansının yatırılmadığından bahisle davanın usulden reddedildiğini, halbuki; 13.01.2023 tarihli tensip tutanağının 4/b maddesi ile davacı olarak kendilerinden istenilenin sadece 179,90-TL başvurma harcı ile 17.077,50-TL peşin harcı tamamlamak üzere HMK’nun 120.maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre verildiğini ve bu sürede de kendileri tarafından yerine getirildiğini, yani; hiçbir şekilde 600-TL gider avansının yatırılması yönünde ne karar verildiğini, ne de o şekilde bir kararın kendilerine tebliğ edildiğini, bu itibarla verilen kararın tamamen haksız ve mesnetsiz bir karar olduğunu, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; kesin süre içerisinde gider avansı yatırılmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacının adli yardım talepli olarak eldeki davayı açtığı, talebinin 16/01/2023 tarihli ve 2023/14 esas sayılı ara kararı ile reddine karar verildiği, davacıya 13/01/2023 tarihli tensip zaptı 4/b maddesi ile 179,90 TL istinaf başvuru harcı ve 17.077,50 TL istinaf karar harcını yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, tebligatın davacı vekiline 21/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacının istenilen harçları 30/01/2023 tarihinde yasal süresi içerisinde yatırdığı, ayrıca tebligatın üzerine ” Ayrıca yapılacak iş ve işlemlere esas olmak üzere hesaplanan 600,00 TL gider avansını HMK ‘ nun 114/g mad.gereğince tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Mahkememiz depo etmeniz , aksi halde HMK ‘ nun 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hususu ” şeklinde şerh düşüldüğü, mahkemece bu şerhteki 600,00 TL gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nin dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (1)-g fıkrası: “Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması” hükmünü, yine 115. maddenin 2. fıkrası: “ Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” ve yine 120. madde ise: “ (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Öncelikle, davacı tarafa gider avansı yatırılması için Hakim tarafından imzalanmış bir ara kararı mevcut değildir.
Kaldı ki, mahkemece eksik gider avansının yatırılması için davacı tarafa ihtar tebliğ edilmiş ise de, ihtar içeriğinde hangi işlem için, ne miktar talep edildiği yazılı olmadığından, söz konusu ihtar usulüne uygun olmayıp, buna dayalı olarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de kaldırılması gerekmiştir. Zira, ihtarda hangi işlem için ne miktar gider avansı istenildiği açıkça belirtilmelidir. (Aynı yönde bkz. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 10/12/2021 tarihli ve 2021/4587 esas – 2021/2927 karar sayılı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22/11/2021 tarihli ve 2021/3985 esas – 2021/11805 karar sayılı ilamları).
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a-4 uyarınca esası incelenmeksizin tamamen usulden kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2023 tarihli 2023/14 Esas ve 2023/88 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafın yaptığı istinaf giderlerinin kararın niteliği gereği ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca mahkemesince taraflara tebliğine,
8-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/05/2023