Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/852 E. 2023/881 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/852
KARAR NO : 2023/881

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2022 (Dava) – 16/11/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/1171 Esas – 2022/938 Karar
DAVA : Temsil Kayyımı Atanması (4721 sayılı TMK’nun
426/1-2.bendi Gereğince Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarihli 2022/1171 Esas ve 2022/938 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortak konumunda olduğu davalı şirketin haklı nedenle feshinin talep edildiği Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/219 E. sayılı davasında müvekkili ile davalı şirket arasında menfaat çatışması olduğu değerlendirilerek 01.03.2022 tarihli muhtıra ile davalı şirket için temsil kayyımı atanması için dava açmak üzere müvekkiline süre verildiğini, fesih davasında temsilini sağlamak üzere yukarıda belirtilen şirkete temsil kayyımı atanmasını talep etmek gerektiğini belirterek, …’ne temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI:
Daha önce mahkemece; “…TALEBİN KABULÜNE, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/1-2 Maddesi gereğince Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … …’ın …’nün … sırasında kayıtlı …’ne ‘TEMSİL KAYYIMI’ OLARAK ATANMASINA, Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … …’a 10.000,00-TL ücret TAKDİRİNE, 10.000,00-TL ücretin …’nden alınarak Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … …’a ÖDENMESİNE” dair karar verilip, ardından ise İLK EK KARARLA; “……20/05/2022 tarihli ek karar ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, talebin kabulüne, temsil kayyımı olarak atanan Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … …’a takdir edilen 10.000,00-TL’nin davacı … – … tarafından mahkeme dosyasına depo edilmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, 2 haftalık kesin süre içerisinde takdir edilen 10.000,00 TL temsil kayyımı ücretinin davacı … – … tarafından depo edilmemesi halinde Mahkememizce verilen temsil kayyımı atanması kararının ortadan kaldırılacağının ihtarına” şeklinde karar tesis edilip, 2. EK KARARLA DA; “……Atanan Av. … … tarafından, mahkemenin 2022/219 Esas sayılı dosyasında, davalı … adına cevap dilekçesi sunduğu ve görev ifa ettiği de anlaşıldığından, bu nedenle Anayasa’nın 18/1 maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 12/1-d, 164., 165., 166., 169. maddeleri gereğince mahkemenin 2022/219 Esas sayılı dosyasında, davalı … adına cevap dilekçesi sunduğu ve görev ifa etmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince takdiren maktu vekalet ücreti tutarı 5.100,00-TL tutarında kayyım ücretinin ve yapılan yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar vermek gerektiği, sonuç olarak; Mahkemenin 25/04/2022 tarih ve 2022/496 Esas ve 2022/497 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/1-2 Maddesi gereğince Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … …’ın …’nün … sırasında kayıtlı …’ne ‘temsil kayyımı’ olarak atanmasına dair verilen kararın ORTADAN KALDIRILMASINA” şeklinde karar verildiği, ek kararlara yönelik davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulması üzerine Dairemizce verilen 2022/1312 E.-2022/1291 K. Sayılı karar ile; “….Mahkemece verilen asıl kararda temsil kayyımı atanma isteminin kabulü denildikten sonra, temsil kayyımı olarak atanan Av…. …’a takdir edilen 10.000-TL ücretin davalı şirket tarafından ödenmesine de karar verildiği, bu kararın istinaf edilmediği belirtilerek mahkemece kesinleştirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu şekilde dosyadan el çekildikten sonra, atanan temsil kayyımının müracaatı üzerine temsil kayyımı ücretinin davalı şirketçe değil, davacı tarafça ödenmesine dair, asıl kararda değişiklik yapar nitelikte ek karar verildiği, bu ek kararda verilen kesin sürede davacı tarafça sözkonusu ücretin depo edilmediği gerekçesiyle de temsil kayyımı kararının ortadan kaldırıldığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmakla, verilen ek kararlar usule ve yasalara açıkça aykırı olmuştur. Mahkemece, dava dosyasından el çekildikten sonra, tarafların sorumluluklarını değiştirecek ve ağırlaştıracak şekilde bu şekilde ek karar verilmesi mümkün görülmediği gibi, somut uyuşmazlıkta, temsil kayyımı atamaya dair asıl kararın esasen henüz kesinleşmediği de anlaşılmaktadır. Şöyle ki, davalı şirkete karar tebliği bakımından, sözkonusu şirketin Ticaret Sicil adresine usule uygun karar tebliği yapılmadığı, kararın, şirket adına karar içeriğinde temsil kayyımı atanan (ve henüz karar kesinleşmediğinden bu sıfatı kazanmayan) …’a tebliğ edildiği görülmekle, asıl karara yönelik tebliğ yönünden ve mahkeme hükmünü değiştirecek şekilde ek karar verilmiş olması yönünden usul ve yasalara aykırı bulunan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş, tüm bunlara ilaveten, eldeki davanın dışında başka bir davaya cevap dilekçesi sunulduğu gerekçesiyle işbu davada davacı aleyhine, Av…. … lehine maktu vekalet ücreti miktarınca ücret takdiri de doğru görülmediğinden, sonuç olarak davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının kabulü ile, 15.06.2022 tarihli ve 25.04.2022 tarihli her iki ek kararın da HMK 353/1-a-6.madde uyarınca kaldırılması gerekmiştir…” gerekçeleriyle ek kararların kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEMENİN KARARI:
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, “…Mahkemenin 14/10/2022 tarih ve 2022/1171 Esas sayılı tensip zaptının 5. Nolu ara kararı gereğince; ‘…5-Davacı vekiline, paranın satın alma gücü, ekonomik gelişmeler, temsil kayyımının harcayacağı emek ve mesai dikkate alınarak mahkemece atanacak kayyımına 15.000,00-TL ücret takdirine, kayyım ücreti olarak takdir edilen 15.000,00-TL’nin mahkeme veznesine depo edilmesi için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine’ karar verildiği, ihtarat içeren tensip zaptının davacı vekiline 24/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 2 haftalık kesin süre içerisinde 15.000,00-TL’nin mahkeme veznesine depo edilmediğinin anlaşıldığı, davalı … temsilci kayyımı Av. …’ın sunduğu 08/11/2022 tarihli dilekçesi ile; tarafının işbu dosyada ve davacı tarafın şirketin feshi talepli Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan 2022/219 E. sayılı dosyasında herhangi bir ücret almadan sorumluluk ve görev almasının düşünülemeyeceğini, angaryanın yasak olduğunu, davacı tarafça dosyaya mahkemece takdir edilen kayyımlık ücretinin depo edilmemesi ve tarafının görevlendirildiği dosyada da ücret almadan emek ve mesai harcamayacağı hususu değerlendirildiğinde tensip 5 numaralı ara kararının yerine getirilmemesinden dolayı görevinin kaldırılmasını talep ettiği, 1982 Anayasası’nın ‘II. Zorla çalıştırma yasağı’ başlıklı 18. maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 12. maddesi, 164. maddesi, 165. maddesi, 166. maddesi, 168/son maddesi ve 169. maddesi hükümleri de gözetilerek, tüm dosya kapsamından; mahkemece verilen kesin süreye rağmen, Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … …’a takdir edilen 15.000,00-TL’nin davacı … tarafından mahkeme dosyasına depo edilmediği, temsil kayyımının ücreti yatırılmadan bila bedel görev yapmasının beklenemeyeceği, ayrıca davalı şirket temsilci kayyımı Av….’ın mahkemeye sunduğu 08/11/2022 tarihli dilekçesi ile ücret ödenmemesi nedeniyle kayyımlık görevinin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmakla, mahkemenin 25/04/2022 tarih ve 2022/496 Esas-2022/497 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/1-2. maddesi gereğince Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. …’ın …’nün 3172 sırasında kayıtlı …’ne ‘temsil kayyımı’ olarak atanmasına dair verilen kararın ortadan kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-g maddesinde düzenlenen ‘g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması’ dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2. maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerektiği, temsil kayyımı olarak atanan Av. … tarafından, mahkemenin 2022/219 Esas sayılı dosyasında, davalı … adına cevap dilekçesi sunduğu ve görev ifa ettiğinin anlaşıldığı, bu nedenle Anayasa’nın 18/1 maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 12/1-d, 164., 165., 166., 169. maddeleri gereğince mahkemenin 2022/219 Esas sayılı dosyasında, davalı … adına cevap dilekçesi sunup görev ifa etmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince takdiren maktu vekalet ücreti tutarı 9.200,00-TL tutarında kayyım ücretinin ve yapılan yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar vermek gerekmekle, sonuç olarak; mahkemenin 25/04/2022 tarih ve 2022/496 Esas – 2022/497 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/1-2. maddesi gereğince AV. …’IN …’NÜN 3172 SIRASINDA KAYITLI …’NE ‘TEMSİL KAYYIMI’ OLARAK ATANMASINA DAİR VERİLEN KARARIN ORTADAN KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-g maddesinde düzenlenen ‘g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması’ dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE…….mahkemece TAKDİR EDİLEN 9.200,00-TL TEMSİL KAYYIMI ÜCRETİNİN DAVACIDAN ALINARAK AV. … …’A VERİLMESİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “…Müvekkilinin küçük bir payla ortak konumunda olduğu şirketin haklı nedenle fesih ve infisahının talep edildiği Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/219 E. sayılı davasında müvekkili ile davalı şirket arasında menfaat çatışması olduğu mahkemece re’sen değerlendirilerek, 01.03.2022 tarihli muhtıra ile davalı şirket için temsil kayyımı atanması için dava açmak üzere müvekkiline süre verildiğini, bu sebeple temsil kayyımı atanmasına yönelik talepte bulunma mecburiyetinde kalındığını ve işbu dosyanın açıldığını, yerel mahkemece şirkete temsil kayyımı atanması talebinin kabulüne karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, ancak nihai karar verildikten ve kesinleştikten sonra yerel mahkemenin, kesinleşen nihai kararında şirketin ödemesine hükmettiği temsil kayyımı ücretinin müvekkili davacı tarafından iki haftalık kesin süre içinde dosyaya yatırılması, aksi takdirde temsil kayyımı atanması kararının kaldırılacağının ihtarına dair 20/05/2022 tarihli ek karar verdiğini, ekonomik durumu düşük olan müvekkili tarafından beklenmeyen ve öngörülemeyen 10.000,00-TL temsil kayyımı ücretinin dosyaya yatırılmasının mümkün olamadığını, yerel mahkemenin 15/06/2022 tarihli temsil kayyımı atanması kararını ek kararla kendisinin kaldırdığını, bu ek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde İzmir BAM 20. HD’nin 2022/1312 E.- 2022/1291 K sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin 2022/496 E.- 2022/497 K. sayılı dosyasında ek kararların kaldırılmasına karar verdiğini, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu kararından sonra; yerel mahkemenin 2022/496 .- 2022/497 K. sayılı nihai kararına karşı istinaf başvurusu yapılmamasına ve kararın istinaf incelemesiyle kaldırılmasına yönelik herhangi bir karar bulunmamasına rağmen, kayyım atanması talebinin kabulüne yönelik kesinleşmiş nihai karar yok sayılarak dosyaya yeni esas numarası verildiğini ve yeni bir yargılama yapılarak işbu istinafa konu 2022/1171 E.- 2022/938 K. sayılı kararın verildiğini, oysa Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/496 E.- 2022/497 K. sayılı nihai kararı istinaf incelemesine konu edilmeyip bu kararın kaldırılmasının söz konusu olmadığını, sadece verilen ek kararların istinaf edilerek istinaf incelemesinde kaldırıldığını, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin halen geçerliliğini sürüdüren 2022/496 E.- 2022/497 K. sayılı nihai kararla birlikte dosyadan el çekmiş olduğunu, kesinleşen nihai karardan sonra verilmiş olduğundan işbu istinafa konu 2022/1171 E.- 2022/938 K. sayılı kararın usule aykırı olduğunu, bu hususta İzmir BAM 20. HD 2022/1312 E.- 2022/1291 K. sayılı kararının mevcut olduğunu, ayrıca işbu dosyanın, temsil kayyımı atanması talepli olduğunu, talebin reddi halinde temsil kayyımı ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunı…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yargılaması başka dava dosyasında devam eden şirketin feshi davasında menfaat çatışması nedeniyle işbu davada temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, temsil kayyımının ücretine ilişkin verilen “ek kararlara yönelik” davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, Dairemizce “ek kararların” kaldırılmış olduğu ve mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; önceki asıl kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
1-Daha önceden mahkemece verilen ek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu ve Dairemizce mahkemece verilen ek kararların kaldırıldığı anlaşılmış, mahkemece kaldırma kararımız sonrasında yeniden hüküm tesis edildiği görülmüşse de, karar kaldırma gereklerinin yerine getirilmediği ve ilk kararda tek tek sayılan yanlışlıkların yeni kararda da aynen yinelendiği görülmüştür.
Yeniden açıklamak gerekirse; mahkemece verilen 25.04.2022 tarihli kararda temsil kayyımı atanma isteminin kabulüne karar verildikten sonra, temsil kayyımı olarak atanan Av…. …’a takdir edilen “10.000-TL ücretin davalı şirket tarafından ödenmesine” karar verildiği, bu kararın istinaf edilmediği belirtilerek kesinleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu kararın tebliği bakımından; davacı vekiline ve davalı temsil kayyımına tebliğ yapıldığı kesinleştirme şerhinde yazmakta olup, dosyadaki tebliğ evrakları da bu yöndedir. Oysa henüz temsil kayyımı atama kararı kesinleşmeden, atanan bu temsil kayyımına kararın tebliğ edilmesi suretiyle kararın kesinleştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, 2022/496 E. sayılı dosyadan verilen kararın davalı şirketin ticaret sicil adresine Tebligat K.35.maddeye uygun şekilde tebliğ edilmeksizin, kesinleştirilmesi usule uygun olmayıp, kaldırma kararı üzerine verilen yeni kararla dönen dosyanın incelenmesinde, bu kararın usule uygun şekilde tebliği işlemlerinin, mahkemece yine yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece kesinleştiği (esasen kesinleşmemiş bulunan) belirtilen ve “dosyadan el çekilen” dosyada, atanan temsil kayyımının talebi gerekçesiyle mahkemece belirlenmiş ücretin davalı şirketten değil de, bu defa davacıdan depo ettirilmesine dair 25.04.2022 tarihli ek kararın (bu ek kararın son kısmında 20.05.2022 yazılıp karar başlığında ise karar tarihi olarak 25.04.2022 olarak belirtildiğinin görüldüğü) verildiği, verilen kesin sürede davacı tarafça ücretin depo edilmediği gerekçesiyle de temsil kayyımı kararının ortadan kaldırıldığına dair 15.06.2022 tarihli ikinci ek kararın verildiği, Dairemizce 14.09.2022 tarihli yukarıda bahsedilen karar ile mahkemece verilen ek kararların kaldırılmasına karar verildiği ve mahkemece izlenmesi gereken yolun ayrıntılı olarak da izah edildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda öncelikle, daha önce istinaf incelemesine konu edilen kararlar mahkemenin vermiş olduğu “ek kararlar” olduğu halde, istinaf kararı sonrasında, sanki 2022/496 E. sayılı asıl dosya numarası üzerinden asıl karara yönelik bir istinaf incelemesi yapılıp asıl karar kaldırılmış gibi mahkemece yeni esas numarası alınması ve devamında da asıl kararın değiştirilerek usulden redde dair yeni bir hüküm kurulmasının kabulü mümkün görülmemiştir. Mahkemece verilen asıl karar ile temsil kayyımına -şirketten alınmak üzere- ücret takdir edilmiş olduğu da açık olmakla, ücret ödenmeksizin atanan temsil kayyımının görev üstlenemeyeceğine ve angarya yasağına dair gerekçeler de dosya kapsamı ile uyumlu bulunmamıştır. Yine önceki kaldırma kararımızı yinelemek gerekmekle; “Mahkemece verilen asıl kararda temsil kayyımı atanma isteminin kabulü denildikten sonra, temsil kayyımı olarak atanan Av…. …’a takdir edilen 10.000-TL ücretin davalı şirket tarafından ödenmesine de karar verildiği, bu kararın istinaf edilmediği belirtilerek mahkemece kesinleştirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu şekilde dosyadan el çekildikten sonra, atanan temsil kayyımının müracaatı üzerine temsil kayyımı ücretinin davalı şirketçe değil, davacı tarafça ödenmesine dair, asıl kararda değişiklik yapar nitelikte ek karar verildiği, bu ek kararda verilen kesin sürede davacı tarafça sözkonusu ücretin depo edilmediği gerekçesiyle de temsil kayyımı kararının ortadan kaldırıldığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmakla, verilen ek kararlar usule ve yasalara açıkça aykırı olmuştur. Mahkemece, dava dosyasından el çekildikten sonra, tarafların sorumluluklarını değiştirecek ve ağırlaştıracak şekilde bu şekilde ek karar verilmesi mümkün görülmediği gibi, somut uyuşmazlıkta, temsil kayyımı atamaya dair asıl kararın esasen henüz kesinleşmediği de anlaşılmaktadır. Şöyle ki, davalı şirkete karar tebliği bakımından, sözkonusu şirketin Ticaret Sicil adresine usule uygun karar tebliği yapılmadığı, kararın, şirket adına karar içeriğinde temsil kayyımı atanan (ve henüz karar kesinleşmediğinden bu sıfatı kazanmayan) …’a tebliğ edildiği görülmekle, asıl karara yönelik tebliğ yönünden ve mahkeme hükmünü değiştirecek şekilde ek karar verilmiş olması yönünden karar usul ve yasalara aykırı bulunmuştur. Tüm bunlara ilaveten, eldeki davanın dışında başka bir davaya cevap dilekçesi sunulduğu gerekçesiyle işbu davada davacı aleyhine, Av…. … lehine maktu vekalet ücreti miktarınca ücret takdiri de doğru görülmemiştir”. Sonuç olarak davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının kabulüne karar verilmiştir.
2-Mahkemece yapılması gereken iş; daha önceki kaldırma kararında ayrıntılı olarak belirtilen ve işbu kaldırma kararımız ile de tekrar edilen hususların gereğinin titizlikle yapılarak, evveliyetle 2022/496 E. sayılı dosyadan verilen (temsil kayyımı ücretinin şirketten alınmasına dair karar tesis edilen) 25.04.2022 tarihli asıl kararın tebliğ işlemlerinin usulünce yerine getirilmesi, el çekilen (ve temsil kayyımı ücreti ödeme yükümlülüğünü şirkete yükleyen) bu karar kesinleşir ise kesinleşen kararın ek kararlarla yeni yükümlülük yükleyecek şekilde mahkemece değiştirilemeyeceği gözetilerek karar verilmesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1171 Esas – 2022/938 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan 161,40-TL istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023