Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/81 E. 2023/66 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/81
KARAR NO : 2023/66

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/08/2017 (Dava) – 26/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/931 Esas – 2019/1044 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
BAM KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 18/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarihli 2017/931 Esas ve 2019/1044 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … yabancı plakalı araç ile … plakalı araç arasında 27/02/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMMS poliçesini, diğer davalı … Sigorta AŞ.’nin İMMS poliçesini tanzim ettiği … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusuru ile meydana geldiğini, davalı … Sigorta AŞ.’nin sigortalısının kusurlu şekilde müvekkiline ait araçta neden olduğu hasarın 2017 yılı poliçe teminat sınırı olan 33.000,00-TL miktarından sorumlu olduğunu, ancak müvekkiline ait araçta meydana gelen hasarın 33.000,00-TL’den fazla olduğunu, ZMMS poliçesinin teminat sınırını aşan zararları için İMMS poliçesini tanzim eden davalı … Sigorta AŞ.’ne karşı da husumet yöneltme zorunluluğu doğduğunu, her iki şirkete de hasar başvurusu yapıldığını, hasar dosyası açılmış ise de hasar tazmin taleplerinin her iki şirket tarafından da reddedildiğini, oysa yapılan eksper incelemesinde; aracın hasarlı halinin ve kaza tutanağının uyumlu olduğunun, aracın bu kaza neticesinde hasarlandığının, eski hasarının bulunmadığının ve araçta KDV hariç yedek parça ve işçilik tutarları bakımından 80.580,00-TL hasarın meydana geldiğinin tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını tanzim eden … Sigorta AŞ.’den 33.000,00-TL hasar bedelinin avans faizi ile tahsiline, ihtiyari mali mesuliyet sigortasını tanzim eden … Sigorta AŞ.’den şimdilik 100,00-TL hasar bedeli ile 100,00-TL değer kaybının avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile … Sigorta AŞ’den olan talebini arttırarak toplamda 62.084-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen hasar bedelinin teminat dışı olduğunu, davacı tarafça söz konusu kaza nedeniyle aracında meydana gelen hasar bedelinin tazmini için müvekkili şirkete başvurulduğunu, yapılan inceleme sonucunda hasarın tutanakta belirtilen kaza ile uyumsuz olduğu anlaşılmış olmakla, teminat dışı olduğundan reddedildiğini, hasarların ve kaza yerindeki durumun anlaşmalı tutanakta yer alan kazanın oluş şekli ile örtüşmediğini, ekspertiz raporunda “…tespit edilen şüpheler doğrultusunda hasarın olumsuz değerlendirme hususu şirketiniz takdirlerine sunulmuştur.” şeklinde bir kanaat belirtilerek ayrıntılı teknik inceleme yapılmasının uygun olacağının belirtildiğini, bunun üzerine alınan ayrıntılı teknik raporda hasarın kurgu hasar olması şüphesi ile olay yeri resimleri üzerinde yapılan inceleme ve kontroller neticesinde her iki araç hasarının birbiri ile örtüşmediği ve sigortalı aracın buraya sonradan kondurularak hasarın kurgulandığı kanaatinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle haksız talebin reddinin gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi ve davacının gerçek zararının tespitinin gerektiğini, faizin de dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 30.01.2017-26.07.2017 vadeli genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçedeki ihtiyari mali mesuliyet teminatının olay başına 100.000,00-TL olduğunu, limitleri belirtmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, kasko sigorta poliçesinin, zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası ile tanınan teminatlar için öngörülen poliçe limitlerinin üzerinde devreye gireceğini, kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını, kabul anlamına gelmemek üzere asıl amacın zarar görenin uğradığı gerçek zararın giderilmesi olduğunu, davacının bildirdiği hasar miktarını kabul etmediklerini, zorunlu mali sorumluluk poliçesinden hasar dosyasının açılmış olup hasar ile ilgili olumlu kanaat oluşmadığından hasar talebinin reddedildiğinin görüldüğünü, hasar bu şekilde … Sigorta tarafından reddedildiğinden ihtiyari mali mesuliyet sigortası teminatına da girmediğini, davacının değer kaybı talebinin de kasko teminatı dışında olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…..Dosyanın uzman bilirkişi heyetine tevdi edildiği, kök ve ek raporlar alındığı, tüm dosya içeriğine göre; olayın meydana gelmesinde davalılara sigortalı olan araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise tamamen kusursuz olduğu, kazanın hasar ile uyumlu olduğu, davacı aracında hasar miktarının KDV dahil 95.084,40-TL olduğu, aracın kaza öncesi ve sonrası değeri dikkate alındığında pert total olarak değerlendirilmesi gerektiği ve değer kaybı oluşmayacağı, davalılardan …’ın bu miktarın 33.000,00-TL teminat limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, bakiye 62.084,40-TL maddi hasardan ise İMM Sigortacısı … Sigorta’nın sorumlu olduğu, bu bakiye miktar … Sigorta’nın teminat limiti içerisinde olduğundan … Sigorta’nın sorumlu olduğu, davacının bu miktara uygun olarak dava miktarını artırdığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmakla; DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 33.000,00-TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya verilmesine, 62.084-TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … Sigorta’ya karşı açılan 100,00-TL değer kaybı bedeli talebinin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından, “….Hasarın iddia edildiği şekilde gerçekleşen bir kaza ile uyumlu olmadığı hususunda birçok tespit ortaya konulmuş olmasına rağmen, raporlarda itirazlarının ayrıntılı olarak değerlendirilmediğini, bu yönüyle eksik kararın kabulünün mümkün olmadığını, dilekçeleri ekinde birer örnekleri yer alan, ekspertiz raporu ile uzman raporunda; kaza ile araçta meydana gelen hasarın uyumsuz olduğunun kaza yerinde yapılan incelemeler neticesinde tespit edildiğini, bu husus cevap dilekçesinde dile getirilmiş olmasına rağmen, bilirkişi kök raporunda esaslı bir inceleme yapılmadığı gibi, ek raporda sanki kendileri kök rapora hiç itiraz etmemiş gibi değerlendirmeler yapıldığını ve bir cümle ile de hasar ile kazanın uyumlu olduğuna değinilerek geçildiğini, itirazlarının değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumu ya da İTÜ gibi üniversitelerin trafik kürsüsü görevlendirilmeliyken, hukuka aykırı olarak verilen işbu hükmün kaldırılması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere ilgili raporda aracın kaza öncesindeki rayiç bedelinin de yine dayanaksız bir şekilde gerçek dışı belirlendiğini, dava konusu kaza öncesinde başkaca bir hasarı bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, söz konusu değerlendirmeler gerçek zarar ilkesine aykırı olmakla, bu rapora dayalı hüküm kurulmasının kabulünün de mümkün olmadığını, rayiç bedellerin neye dayanılarak ve nasıl tespit edildiği açıklanmamış olduğundan, bu açıdan da raporun denetime elverişsiz olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları ile kabul edildiği üzere ayrıntılı ve denetime elverişli olmak kaydıyla, kaza ile hasarun uyumlu olup olmadığının tespiti ile aracın onarım bedelinin, kaza öncesinde ve sonrasındaki rayiç bedellerinin tespiti gerekmekle; aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmeliyken bu hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulduğunu….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından, “….Kararın eksik inceleme sonucunda oluşturulduğunu, alınan 25.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda; ‘davaya konu olayda davacı yana ait araç gümrüğe terk edilmemiştir. Davacı beyanına göre tamir edilerek kullanılmıştır. Bu halde heyetimiz teknik ekibi tarafından aracın Türkiye’deki tamir bedeli belirlenmesi yapılmıştır’ denildiğini, raporda yapılan tespit doğrultusunda mahkemece yapılması gerekenin; aracın akıbetinin ne olduğunun tespit edilmesi ve buna göre karar verilmesi olduğunu, eğer davacı aracı tamir ettirdi ise, davacı tarafından tamir faturalarının dosyaya ibraz edilmesi gerektiğini ve hasar miktarının buna göre belirlenmesi gerektiğini, şayet araç pert oldu ise, aracın hurdasının davacıda kalmasına karar verilmesi halinde sovtaj bedeli düşülmek suretiyle ve çekme belgesinin ibraz edilmesi şartıyla hüküm tesis edilmesini, aracın hurdasının müvekkili sigorta şirketinde kalmasına karar verilmesi halinde ise aracın sigorta genel şartlarına uygun olarak takyidatsız bir şekilde müvekkili şirkete teslimi ve aynı anda ifa şartı ile karar verilmesi gerektiğini (bu yönde Yargıtay 10. Hukuk Dairesi E. 2014/12922 K. 2014/24497 K)…..” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında, kusur konusunda bir ihtilaf ve istinaf itirazı bulunmadığı, sigorta şirketlerinin istinaf itirazlarının hasar ile kazanın uyumsuzluğu ve hasar tutarı hususlarında olduğu anlaşılmakla, bu doğrultuda dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; kaza ile hasarın uyumsuz olduğu itirazının mahkemece yeterince incelenmediği sonucuna varılmıştır. Şöyle ki; dosyaya sunulu ekspertiz raporunda kaza-hasar uyumsuz denildiği, sunulu teknik inceleme raporunun da aynı yönde olduğu, mahkemece bu konuda davalı tarafça somut delil ibraz edilmediği gerekçesiyle uyumsuzluk savunması reddedilmişse de, mahkemece alınan raporda bu husus detaylı değerlendirilmeksizin kaza-hasarın uyumlu olduğunun belirtilmesi ile yetinildiği, oysa yukarıda belirtilen ve kaza-hasar uyumsuz şeklinde görüş bildirilen raporların oldukça ayrıntılı değerlendirmeler içerdiği, uyumsuzluğa dair belirtilen birçok madde olduğu halde mahkemece alınan ilk raporda bu konuda ayrıntılı ve gerekçeli bir değerlendirme yapılmayıp yüzeysel geçildiği, sonraki raporlarda ise davalı taraf itirazlarına rağmen bu hususta hiçbir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Eksik inceleme ile karar verilemez. Açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekilinin aracın kaza öncesindeki rayiç bedelinin doğru belirlenmediğine dair itirazı ve yine benzer şekildeki davalı … Sigorta Şirketi vekilinin aracın akıbetinin belirlenerek pert mi/tamir mi olduğunun tespiti gerektiği itirazı bakımından yapılan değerlendirmede; aracın yabancı plakalı olmasına göre, kayıtlı oldukları ülke piyasa koşullarına göre değerlendirme yapılması gerekmekle birlikte, dosyadaki belgelere ve davacı tarafın açık beyanına göre aracın gümrüğe bırakılmayıp tamir ettirilmiş olduğu, mahkemece aracın tamir bedeline göre tazminat miktarı belirlendiği görülmüştür. Ancak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının aracın tamirinin ekonomik olup olmadığına, pert-total olarak kabulü halinde tazminat miktarının ne olacağına dair yeterli değerlendirme ve sonuç içermediği görülmüştür. Bu yönüyle gerçek zararın tespiti bakımından da davalı taraf vekillerinin itirazlarının kabulü ile, kararın eksik incelemeden dolayı kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalılar … Sigorta A.Ş. vekilinin ve … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … Sigorta A.Ş. vekilinin ve … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/931 Esas – 2019/1044 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan 564,00-TL istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
b-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan 1.061,00-TL istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 18/01/2022