Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/80 E. 2023/33 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/80
KARAR NO : 2023/33

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2022 (Dava) – 17/11/2022 (Karar )
NUMARASI : 2022/608 Esas – 2022/802 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2022 tarihli 2022/608 Esas ve 2022/802 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Şirketi 14.07.2022 tarihinde adres değişikliği nedeniyle taşınması sırasında şirkete ait Genel Kurul Toplantı, Müzakere defteri, şirkete ait … Bankasına ait 7053789, 7053790, 7053791,7053792, 7053793, 7053794, 7053795 sayfa numaralı çek defterinin zayi olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi tarafından 19.07.2022 tarihinde bu hususla ilgili Basmane Polis Merkezi Amirliği’ne ihbarda bulunularak tarafına tesliminin sağlanması talebinde bulunduğunu Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defteri, şirkete ait … 7053789, 7053790, 7053791, 7053792, 7053793, 7053794, 7053795 sayfa numaralı çek defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “….Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defterine ilişkin talep değerlendirildiğinde; 6102 sayılı TTK’nın 82/7’inci fıkrasında belirtildiği üzere “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Madde metninde yer verilen “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi olarak sayılmamış, tacirin elinde olmayan, tacire kusur atfedilemeyecek benzer olaylar da maddenin kapsamında kaldığı kabul edilmiştir. Bununla birlikte tacirin bu maddeden yararlanabilmesi için, somut olayın özelliği de gözetilerek hem defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olması hem de ziyaa uğramanın onun iradesinin dışında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Somut olayda talepte bulunanın istem konusu belgelerin ziyaa uğramasına neden olarak ileri sürdüğü maddi vakıa olan taşıma işlemi sırasında kaybolma fiili TTK’nın 82/7. Maddesi anlamında talep eden tacire kusur izafe edilemeyecek onun iradesi dışında gerçekleşen bir olay olarak kabulü mümkün değildir. Türk Ticaret Kanununa göre zayi belgesi verilmesi için gerekli olan yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebeplerden hiçbirisinin gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 19/06/2017 tarih ve 2016/817 Esas-2017/3842 Karar, 07/01/2013 tarih ve 2011/15162 Esas-2013/105 Karar, 13.11.2018 tarih 2017/1467 Esas-2018/7030 Karar, 16/05/2018 tarih ve 2016/11963 Esas-2018/3664 Karar )Çek Defterine İlişkin Talep Değerlendirildiğinde; Davacı vekili, müvekkilinin çek defterini kaybettiğini ileri sürerek çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Çek yapraklarının boş olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Boş çek yapraklarının TTK’nın 82/1. maddesi kapsamında ticari defter ve belgelerden olmaması nedeniyle TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi istemine konu olamayacağından dava niteliği itibariyle TTK’nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesinde özel olarak düzenlenen çekin zayi nedeniyle iptali kapsamında kalmaktadır. Dava konusu çeklerin boş olduğu ihtilaf konusu değildir. Boş çek yaprakları kambiyo vasfını taşımadığından zayi nedeniyle iptallerine karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle çeklere ilişkin açılan davanın da reddine karar vermek gerekmiştir…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Şti. 14.07.2022 tarihinde adres değişikliği nedeniyle taşınması sırasında şirkete ait Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defteri, şirkete ait … Bankasına ait 7053789,7053790,7053791,7053792,7053793,7053794,7053795 sayfa numaralı çek defterinin zayi olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi tarafından 19.07.2022 tarihinde bu hususla ilgili Basmane Polis Merkezi Amirliği’ne ihbarda bulunularak tarafına tesliminin sağlanması talebinde bulunulduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından verilen karar ile TTK 82/7 maddesine göre tacire kusur izafe edilmeyecek onun iradesi dışında gerçekleşen bir olay olarak kabulü mümkün değil denilerek davanın reddedildiğini, oysa ki ilgili madde de “… ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa” denilerek herhangi bir şekilde tacirin elinden defterin çıkmış olmasını da geçerli sebep olarak saydığını ve iptali gerektiğinin söylendiğini, yerel mahkeme tarafından verilen karar hatalı olup kanun maddesi yanlış yorumlanarak uygulandığını, genel kurul karar defterleri zıyaa uğradığında önceki uygulamalarda noter tarafından da zayi belgesi verilebildiğini ve tacirin elinden imkanları dışında bir şekilde elinden çıkmış olmasını yeterli gördüğünü, müvekkilinin karar defterini bir trafik kazasında da kaybedebileceğini, kanun kanuni saklama süresi içerisinde zıyaa uğraması diyerek defterin kaybolmasını herhangi bir nedene bağladığını, bunun taşınma esnasında kaybolan karar defteri yine müvekkilinin elindeyken kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğradığı anlamına geldiğini, kanun lafzını yalnızca doğal afet yahut hırsızlık olarak nitelendirmemenin, genel kurul karar defterinin istem dışı da tacirin elinden çıkabileceğini göz önünde bulundurmak gerektiğini ve kanun lafzını bu şekilde yorumlamak gerektiğini, eğer bu şekilde olmaz ise müvekkili tacir şirketin adres değişikliğini, yahut diğer işlemlerini gerçekleştiremeyeceğini, bu şekilde çözümsüz bırakılamayacak bir konuya ilişkin red kararı verilmesi ve tacirin işlemlerinin sekteye uğratılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, eğer genel kurul karar defterine ilişkin zayi belgesi verilmez ise başkaca bir yöntemi de olmayan tacirin birçok işlemine çözüm getirilemeyeceğini, yerel mahkemece verilen kararda; “Boş çek yaprakları kambiyo vasfını taşımadığından zayi nedeniyle iptallerine karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle çeklere ilişkin açılan davanın da reddine karar vermek gerekir.” denilmiş ise de çek yaprakları her ne kadar boş olarak kaybolmuş ise de ele geçiren herhangi bir kimse tarafından kullanılıp işleme konulabileceğini, bu durumla karşı karşıya gelmemek çekin başka bir kimse tarafından doldurulup kullanılmaması için söz konusu davayı ikame ettiklerini, her ne kadar yerel mahkemece buna ilişkin zayi belgesi verilemez denilmiş ise de kararın yerinde olmadığını, çek defterlerinin sonradan da doldurularak taklit imza ile işleme konulabileceğini ve bu durumda tacirin mahvına neden olacağını belirterek İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/608 Esas, 2022/802 Karar sayılı kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82-(7) maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (15) günlük süre hak düşürücü süredir.
6102 TTK’nın 82-(7) maddesinde; zayi belgesi verilebilecek haller tahdidi olarak sayılmıştır. Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olayda; dosya kapsamı ve delillere göre; tacir olan davacının muhafaza konusunda gerekli özen yükümünü yerine getirmediği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir yanlışlık bulunmadığı ve davacının istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/11/2022 tarihli 2022/608 Esas ve 2022/802 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90- TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’ nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/01/2023