Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/74
KARAR NO : 2023/64
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2022 (Talep) – 21/10/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/321 D. İş. Esas – 2022/321 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/321 D.İş Esas – 2022/321 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen 21.10.2022 tarihli ek kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 29.04.2022 tarihinde, davalı kooperatifin … ada, …. parsel numaralı arazisinde bulunan taşınmazına ait hisselerini ve kooperatif üyeliğini, kendisine düşen pay ve haklar saklı olmak üzere, davalı …’e satış ile devrettiğini, bu satış ve devir tarihinden önce, … ada,… parselde kayıtlı davalı kooperatifin maliki olduğu arazinin satış işlemlerinin yapıldığını, satış ve devir edilen taşınmazın satış bedeli olan 110.000.000-TL’nin (yüzonmilyontürklirası), hissedarlar arasında pay edilerek ödenmesine 21.07.2022 tarihli genel kurulda karar verildiğini, kooperatife ait taşınmazın satış bedelinin, ortaklara pay edilerek ödenmesi kararının akabinde bu bedelin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalı …’e hisse devri yapılırken, hisse devir belgesine müvekkili tarafından bunun yazıldığını, şöyle ki, müvekkilinin 29.04.2022 tarihinde, hisselerinin davalıya satış ve devir sırasında satış ve devir belgesine, “arsadan kaynaklı gelir pay haklarım saklı kalmak kaydı” lafzıyla bir beyan eklemiş olduğunu, ancak matbu evraklar üzerinde değişiklik yapılamayacağından bahisle davalı kooperatif tarafından, bu belgenin kabul edilmediğini ve imha edildiğini, müvekkilinin kooperatifin ibraz ettiği belge üzerinden üyelik devir işlemleri yapılmak zorunda kalındığını, akabinde müvekkilinin birçok kez kooperatif yönetimi ile görüştüğünü, bu görüşmeler sonrasında, anılı 348.476-TL paranın kendisine ödenmesi gerektiğinden bahisle ihtarda bulunulduğunu, davalı kooperatifin, taşınmazının satış işleminin 05.04.2022 tarihinde tamamlandığını ve satış bedelinin de 26.04.2022 tarihinde elde edildiğini, bu tarihlerin müvekkilinin kendi üyelik hissesinin satışından önce olması göz önüne alınarak, bedelin hak olarak müvekkili üzerinde doğduğu ve yeni hissedar …’e değil, müvekkiline ödenmesi gerektiğinin kabulünün hakkaniyet gereği olduğunu, davalı kooperatif tarafından müvekkiline ödeme yapılmayacağı bilgisinin paylaşıldığını, davalı kooperatif tarafından 5 Eylül 2022 tarihi itibari ile ortaklara taşınmaz satışından elde edilen paranın dağıtılacağının belirtildiğini, müvekkili tarafından bedelin yeni hissedar …’e ödenmesi halinde, müvekkiline aktarılması hususunun diğer davalıya da ihtar edildiğini, ancak … tarafından müvekkiline gönderilen cevabi ihtarnamede olumsuz görüş beyan edilip müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkiline ödenmesi gerekli olan taşınmaz satışı pay bedelinin yeni üye ve ortağa ödenmesi halinde müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkiline ödenmesi gereken 348.476-TL’nin, aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen kooperatif tarafından … banka hesabına ödenmesinin tedbiren engellenmesi amacıyla, anılı bedelin kooperatif banka hesabında muhafaza edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN “İHTİYATİ TEDBİR” KARARI:
Mahkemece, “…Tedbir talep edenin 6100 sayılı HMK’nın 390/3. maddesi gereğince davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delil olarak mail yazışmaları ile … kooperatifine ait yazıyı ibraz ettiği, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı dikkate alınarak, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin tedbir talebinin kabulü ile; uyuşmazlık konusu dava konusu hisse bedelinin (348.476,00 TL) üzerinden %25’i oranında teminat yatırıldığında, 348.476,00 TL’nin …’e ödenmemesine, kooperatifin hesabında tutulması için ihtiyati tedbir konulmasına,… Kooperatifine müzekkere yazılmasına karar vermek gerekmekle, sonuç olarak; 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi gereğince davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, 6100 sayılı HMK’nın 84 vd. maddeleri gereğince, uyuşmazlık konusu hisse bedelinin 348.476,00 TL olan dava değerinin %15’i oranında 52.271,40-TL ihtiyati tedbir isteyen tarafından nakit meblağın mahkeme veznesine yatırıldığı veya bu meblağı kapsayan kesin ve süresiz banka teminat mektubu mahkemeye sunulduğu takdirde; dava konusu 348.476,00-TL’nin …’e ödenmeyip kooperatifin hesabında tutulması için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, … Kooperatifine bu hususta müzekkere yazılmasına….” şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZLAR:
Karşı taraf … Koop. vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı ile ilgili hükmedilen teminat tutarının ve oranının düşük olduğunu, müvekkilinin kooperatif olduğunu, 1163 sayılı Kanun, ana sözleşme ve genel kurul kararlarına tabi olduğunu, ihtiyati tedbir için gerekli olan yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğini, 04.12.2021 tarihinde yapılması planlanan olağanüstü genel kurul toplantısında gündem oluşturulup tüm üyelere tebliğ edildiğini ve 04.12.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına davet edildiğini, genel kurulda gündemin 4.maddesinin … ada … parselde kayıtlı ve kooperatifin mülkiyetinde bulunan gayrimenkulün satışı konusunda m2 asgari birim fiyatının belirlenmesi, işlemlerin tamamlanması için yönetim kuruluna yetki verilmesi şeklinde oylamaya sunulduğunu ve oyçokluğu ile alınan kararın 14.12.2021 tarihli üst yazı ile davacının bizzat kendisine tebliğ edildiğini, akabinde taşınmazın 04.12.2021 tarihli genel kurul tarihinden yaklaşık 4 ay sonra ihale ile satıldığını ve ihale alıcısı tarafından da bedel ödemesi yapıldığını, taşınmazın satışı neticesinde kooperatif hesabında bulunan bedel ile ilgili 07.07.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında karar verildiğini ve belli bir kısmının üyelere kar payı avansı olarak dağıtılmasına karar verildiğini, davacı …’un taşınmazını satış yolu ile …’e devir ve temlik ettiği gerekçesi ile 502 nolu üyeliğini de tüm hak ve vecibeleri ile …’e 29.04.2022 tarihinde devir ettiğini, … tarafından da kooperatif üyeliğinin tüm hak ve vecibeleri ile devir alındığını, üyelik tescil işlemlerinin 2022 mayıs ayında tamamlandığını, 11.05.2022 tarihinde üye …’e bilgilendirme yazısı gönderildiğini, davacının arsanın satıldığını bilerek üyelik ve taşınmaz devir işlemlerini yerine getirdiğini, daha sonra yaklaşık 1,5 ay sonra davacı …’un, abisi …’a ait olan taşınmazı devir alarak …’a ait olan 501 nolu kooperatif hissesini yani üyeliği aldığını, abisi … tarafından da üyelik devri yapıldığının yazılı olarak beyan edildiğini, netice olarak mayıs ayı başında 502 nolu üyelik için …’ün, Haziran ayı sonlarında da 501 nolu üyelik için de …’un üyelik tescil işlemlerinin tamamlandığını, kar payının kooperatif kayıtlarında üye olan kişilere dağıtıldığını, davacı …’un 502 nolu üyeliğini devir ettiği için yani üyelik kaydı sonlandığı için ve üyelik tescil işlemleri diğer karşı taraf olan … adına yapılıp üyelik ile ilgili tüm hak ve yükümlülükler … adına yürürlüğe girmiş olduğu için genel kurul kararı gereğince de kar payı ödemesinin mahkeme kararından hatta davacının mahkemeye başvurusundan önce tamamlanmış olduğunu, davacı …’un ise abisinden devir almış olduğu 501 nolu üyelik ile ilgili kar payı ödemesinin üye olan … adına yapıldığını, davacının mahkemeye sunmuş olduğu bilgi, belge ve evrakların tam olmadığı gibi gerçeğe de aykırı olduğunu, zira davacı …’un 29.04.2022 tarihinde üyeliği devir eder iken hiçbir şerhi/şartının mevcut olmadığını, bu konudaki evrak ekte olup davacının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, üyelik devir işlemlerinin ana sözleşme ve 1163 sayılı Yasa gereğince tüm hak ve vecibeleri ile birlikte yapıldığını, ana sözleşmede de kar payının dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında yapılacağının açıkça belirtildiğini, kooperatifin üyelik devir işlemlerinin şarta bağlı olarak yapılmasının kanunen mümkün olmadığını, evrakın imha edildiği yönündeki beyanların da asılsız olduğunu, bu konuda suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, arsa satışı nedeni ile elde edilen tutarın nasıl değerledirileceği genel kurulun yetkisinde olduğundan ve 07.07.2022 tarihli genel kurulda üyelere eşit olarak dağıtılmasına karar verilip davacı üye olmadığından, kar payı ödemesinin davacı adına yapılamayacağının açıkça davacıya bildirildiğini, kooperatif tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, itirazlarının kabulü ile haksız ve yasal şartları oluşmayan, kanuna ve usule açıkça aykırı olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karşı taraf … vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bazı önemli şartların gerçekleşmesi gerektiğini, bunların; hakkın elde edilmesinin mühim derecede zorlaşma ihtimali, hakkın elde edilmesinde mühim derecede imkansız hale gelme ihtimali, yargılama sürecinde yaşanacak gecikme nedeniyle ciddi bir zararın doğması ihtimali olduğunu, ancak huzurdaki uyuşmazlıkta belirtilen şartlardan herhangi birinin varlığından söz etmenin mümkün olmadığını, ayrıca davacının davasını yaklaşık ispat kuralı gereği de ispat etmesi gerektiğini, aleyhinde verilen ihtiyati tedbir kararı hukuka aykırı olduğu gibi hakkaniyete de uygun olmadığını, davacının tedbir talep ettiği para üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığını, hukuka aykırı olarak zenginleşme amacı içerisinde olduğunu, ortaklık payının 29/04/2022 tarihinde bedeli karşılığında tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte devralındığını, … ada … parsel 12/2 nolu taşınmazdaki hakların da tüm aktif ve pasifleriyle birlikte kendisine geçtiğini, devrin kayıtsız, şartsız ve ön koşulsuz olup davacının kooperatif ortak ve üyeliğinin son bulduğunu, kooperatifin olağan genel kurulunda alınan satış ve ödeme kararlarının hukuka aykırı bulunmadığını beyanla, 2022/321 D. İş sayılı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN “İTİRAZIN REDDİ”NE DAİR EK KARARI:
Mahkemece yapılan duruşma sonucunda, “….İhtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki koruma olduğu, HMK’ nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartlarının düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edildiği, somut olayda, talep edenin kooperatife karşı açacağı dava sonuçlanıncaya kadar talebe konu alacağın kooperatif hesabında tutulması gerektiği, aksi takdirde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı kanaatine varıldığından, İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZLARIN REDDİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Karşı taraf … Koop. vekili tarafından, “…Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının açıkça kanuna aykırı olduğunu, belirttikleri hususlar incelenmeksizin tedbire itirazın reddine karar verildiğini, öncelikle, hükmedilen teminat tutarının ve oranının düşük olduğunu, ihtiyati tedbir için gerekli olan yaklaşık ispat şartının sağlanmamış olduğunu, ihtiyati tedbir kararının hukuka uygun olmadığını, sunulan yazılı itirazlarını tekrar ile; davacı …’un, taşınmazını satış yolu ile …’e devir ve temlik ettiğini, 502 nolu üyeliğini de 29.04.2022 tarihinde tüm hak ve vecibeleri ile diğer taraf …’e devrettiğini, … tarafından da kooperatif üyeliğinin tüm hak ve vecibeleri ile devir alındığını, üyelik tescil işlemlerinin 2022 mayıs ayında tamamlandığını, davacının satış işleminden sonra ve arsanın satıldığını da bildiği dönemde maliki olduğu taşınmazı ve üyeliğini devir etmiş olduğunu, davacının dosya içerisine sunmuş olduğu bilgi, belge ve evraklar tam olmadığı gibi, gerçeğe de aykırı olduğunu, zira; davacı …’un 29.04.2022 tarihinde üyeliği devreder iken hiçbir şerhi/şartı olmadığını, davacı 502 nolu üyeliğe sahip olmadığından; ana sözleşme ve Kooperatifler Kanunu gereğince kar payı ödemesinin davacı adına yapılamayacağının açıkça davacıya bildirildiğini, müvekkili kooperatif tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayanan ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/321 D. İş-2022/321 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini’….’ beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, kooperatif taşınmazının satım bedelinden düşen pay tutarı üzerinde ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verildiği, karara karşı yapılan itirazlar üzerine itirazların reddine dair ek karar verildiği ve 21.10.2022 tarihli bu ek karara yönelik olarak karşı taraf kooperatif vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; ihtiyati tedbir talep eden, kooperatifteki üyeliğini …’e devrettiğini, ancak kooperatife ait taşınmazın satım bedeline ilişkin olarak haklarını saklı tuttuğunu, bu bedeli devir dışı tuttuğundan kooperatif tarafından alınan karar uyarınca üyelere yapılacak satış bedeli ödemesinin kendisine yapılması gerektiğini ileri sürerek, kooperatifin …’e ödeyeceği tutarın kooperatif hesabında tutulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece de bu istemin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verdiği 08.09.2022 tarihli kararında gerekçe kısmında alınacak teminat oranının %25 şeklinde gösterilip, hüküm kısmında ise %15 teminat alınması suretiyle çelişki yaratılmış olması doğru görülmemiş olup, hükmün öncelikle bu nedenden dolayı kaldırılması gerekmiştir.
Karşı taraf itirazlarında, bahse konu ihtiyati tedbirin konusunun bulunmadığını, zira mahkemenin ihtiyati tedbir kararından ve hatta talepten önceki bir tarihte zaten bahse konu bedelin …’e ödenmiş olduğunu belirtmiş, aşamalarda da bu beyanın tekrar edildiği görülmüştür. Dosya içerisindeki belgelerde kooperatifin bu bedeli eylül ayı içerisinde ödeyeceğine dair karar alındığı da görülmektedir. Ancak, mahkemece bu yönde bir delil toplanmadığı gibi verilen ek kararda bu hususta bir değerlendirme de yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilmesi için ön koşul, korunması gerekli bir menfaat bulunması, yani bu konuda hukuki yarar olmasıdır. Bu kapsamda, kooperatif tarafından, … hesabına bahse konu taşınmaz satım bedelinden düşen payın tedbir kararından önce ödenip ödenmediği araştırılıp kooperatif ve banka kayıtlarından ilgili belgeler de getirtilip incelendikten sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, karşı taraf kooperatif vekilinin istinaf itirazlarının bu nedenle de kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; karşı taraf … Koop. vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf … Koop. vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22022/321 D.İş Esas – 2022/321 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen 21.10.2022 tarihli ek kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Talebin yeniden incelenmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; karşı taraf … Koop. tarafından yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcının istek halinde bu tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında karşı taraf … Koop. tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 18/01/2023