Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/707 E. 2023/999 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/707
KARAR NO : 2023/999

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2015 (Dava) – 16/12/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/526 Esas – 2022/1067 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
BAM KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 14/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/12/2022 tarihli 2021/526 Esas ve 2022/1067 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 18.08.2015 tarihinde sürücüsü davalı … olan … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracının sağ ön köşe kısmı ile yolun sağ kısmında bulunan yaya kaldırımına çarpması sonucu hakimiyetten çıkarak savrulmaya başladığını, arka kısmın tamamıyla yolun gidişine göre sağ kısmında bulunan bariyere çarpması sonucu ve akabinde takla atarak sağ ve orta şeritte durduğunu, yaralamalı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazada ağır yaralandığını, aradan uzun süre geçmesine rağmen iyileşemediğini, belden aşağısının felç olduğunu, yeniden yürüme imkanının bulunmadığını, sürekli bir maluliyetinin bulunduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/73910 sayılı soruşturma dosyasından soruşturma açıldığını, kazaya karışan ve iki kişinin ölümü ve müvekilinin malul kalmasına neden olan … plakalı aracın ZMMS yaptırmadığını belirterek, şimdilik 1.000,00.TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00.TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00.TL bakım tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 100.000,00.TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’ ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 494.773,56-TL geçici/kalıcı işgöremezlik ve 644.523,75-TL bakıcı giderine (davalı … teminat limitleriyle sınırlı sorumlu olacak şekilde) çıkarttığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kaza günü arkadaşlarıyla bir parkta alkol almakta iken müvekkili …’i telefonla arayarak yanına çağırması üzerine davalı …’in aracı ile parka gittiğini, ısrarlara dayanamayarak bir miktar bira içtiğini, davacı ve arkadaşlarının ısrarla gezmek istemesi üzerine müvekkilinin aracı ile gezmeye çıktıklarını, davacının alkollü olan müvekkilinin aracına bilerek ve isteyerek bindiğini, herhangi bir menfaat elde edilmediğinden bunun bir hatır taşıması olduğunu, davalıların davacının durumu ile yakından ilgili olduğunu, duruma çok üzüldüklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının çok fazla olduğunu, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmayacak miktarda takdir edilmesini, taşımanın hatır taşıması olması nedeniyle takdir edilecek maddi ve manevi tazminat miktarından indirim yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava öncesinde başvuru yapıldığını, müvekkili kurumun istediği evrakların davacı yanca tamamlanmadığını, bu sebeple müvekkili kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, maluliyet oranının kaza sonucu arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, davacı bakıma muhtaç olmadığından davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakıcı giderlerinin maluliyet teminatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davacının SGK’ dan iş göremezlik ödeneği alıp almadığının tespitini, davacı olay anında araçta hatır için taşındığından hatır indirimi yapılmasını, ayrıca alkollü sürücünün yanına bilerek binme nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacıya aile içinde bakıldığından, profesyonel bir bakıcı tutulduğu belge ile ispatlanmadığından bakıcı giderleri için hesaplanacak tazminattan yerleşik Yargıtay uygulaması kapsamında %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İZMİR BAM 11. HD KALDIRMA KARARI:
Mahkemece 11.09.2017 tarihinde verilen “davanın kısmen kabulü” ne dair ilk kararın, davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İzmir BAM 11. HD’nin 2018/156 Esas ve 2019/524 Karar sayılı kararı ile; “…5235 sayılı kanunun 5/3. maddesinde ‘Asliye Ticaret Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işlere ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır.’ düzenlemesine yer verildiği, somut olayda davacı vekilinin, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle maluliyete uğradığını ileri sürerek toplam 103.000,00 TL maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş iken bilirkişi raporu sonrasında talep artırım dilekçesi vererek iş göremezlik tazminatı isteğini 494.773,56 TL’ye, bakıcı gideri isteğini 644.523,75 TL’ye yükselttiği, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 362.833,94 TL iş göremezlik, tazminatı 472.650,75 TL bakıcı gideri ve 33.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, dava değeri 300.000,00 TL’yi aştığı için DAVANIN HEYETÇE YÜRÜTÜLEREK SONUÇLANDIRILMASI GEREKİRKEN tek hakimle yapılan yargılama neticesinde hüküm kurulmasının yasanın emredici hükmüne aykırı olup kamu düzenine ilişkin bu hususun resen gözetilmesi gerektiği…” gerekçesiyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI:
Mahkemece yeniden (bu defa heyet olarak) yapılan yargılama sonucunda “davanın kısmen kabulü”ne dair verilen ikinci kararın davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2020/2210 E.- 2021/612 K. sayılı kaldırma kararı ile; “…Daha önce davanın heyetçe yürütülerek sonuçlandırılması gerekirken tek hakimle yapılan yargılama neticesinde hüküm kurulmasının yasanın emredici hükmüne aykırı olup kamu düzenine ilişkin bu husus re’sen gözetilmesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş olduğu, verilen bu kaldırma kararı gereğince yerel mahkemece heyet halinde yargılama yapıp yargılama sonucunda davacının davalılarla ilgili tüm talepleri yönünden yeniden hüküm kurulması gerekirken ‘…önceki karara karşı diğer davalılar tarafından istinaf yoluna gidilmediğinden kararın … dışındaki bu davalılar yönünden kesinleşmesi nedeniyle, bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,’ şeklinde hukuk düzeni içerisinde geçerliliği kalmayan ve infazı da mümkün olmayan bir karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılığının re’ sen yapılan inceleme sonucunda doğru görülmediği….. davalılardan …’ nun yargılama sırasında 07.05.2018 tarihinde vefat etmesi, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28.09.2018 tarihinde kesinleşen 26/09/2018 tarih ve 2018/821 Esas 2018/1314 Karar sayılı kararı ile … ve …’ nun muris …’ nun mirasını reddinin tescili ile tasfiye memuru olarak İzmir 10. İcra Müdürü …’ın görevlendirilmesine karar verilmesi ve ölüm ile vekaletin sona ermesi nedeniyle davalı müteveffa … yönünden tasfiye memuru olarak atanan İzmir 10. İcra Müdürü … davaya dahil edilip yargılama yapılması ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken bu eksiklikler giderilmeden usul hatası yapılarak hüküm kurulması da doğru görülmeyerek, kararın re’ sen kaldırılması gerektiği….kaza tarihi 18.08.2015 olup; buna göre somut olayda davacının varsa maluliyeti ve oranının tespitinin; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlenmesi gerekirken; 11.10.2008 tarihli Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmesinin doğru görülmediği……Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde; varsa maluliyet ve oranı ile süresi, bakıma muhtaç olup olmadığı, bakıma muhtaç olma süresi yönünden denetime açık, yeterli ve hükme esas alınmaya yeterli rapor alınarak; ondan sonra (varsa kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla) davacının geçici/sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri yönünden alanında uzman bilirkişiden ülke çapında uygulama birliği açısından tazminatın hesaplanmasında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu (Bknz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 14.01.2021 tarih ve 2020/2598 Esas 2021/34 Karar sayılı İlamı) ile hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle (Bknz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 14/01/2021 tarih ve 2019/3292 Esas 2021/1848 Karar sayılı ilamı) taraf ve yargı denetimine esas, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için kararın HMK 353/(1)-a-4. ve 6. maddeleri gereğince kaldırılması gerektiği…” gerekçeleriyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece Dairemiz kaldırma kararından sonra yeniden yapılan yargılama sonucunda, “…..Toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde; 18/08/2015 tarihinde davacı ile dava dışı …, …’nın parkta birlikteyken davacı …’in, davalı …’i bulundukları parka çağırdığı, burada birlikte bira içtikleri, bilahare araca binerek arkadaşlarının işlettiği atari salonuna gittikleri, gece 02.00 sıralarında evlerine gitmek üzere davalı …’in kullandığı diğer davalı …’e ait aracın çevre yolunda davalı …’in direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu takla attığı, kazada dava dışı … ve …’nın vefat ettiği, davacı …’in ise olayda uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %92 oranda kalıcı iş göremezliğinin oluştuğu, kazanın oluşunda davalı …’nun %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı …’in ise, davalı sürücünün alkollü olduğunu bildiği halde araca binmesi nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu, TBK’nın 52. maddesi uyarınca zarardan indirim yapılması gerektiği, bilirkişi raporunda belirlenen % 25 müterafik kusur oranının mahkemece de yerinde görüldüğü, diğer yandan; davacı ile davalı sürücü …’in arkadaş oldukları ve olay gecesi davacının ve dava dışı vefat eden diğer arkadaşlarının isteği üzerine çağırdıkları davalı …’in kullandığı araçla gezmeye çıktıkları, taşımanın herhangi bir çıkar karşılığı olmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla hatır taşımasının söz konusu olduğu, tazminattan %20 oranında hatır indirimi yapılmasının olayın özelliklerine ve Yargıtay’ın içtihatlarına uygun düşeceği, bilirkişi tarafından hesaplanan toplam 709.354,27 TL iş göremezlik tazminatı ve 1.006.547,40 TL sürekli bakıcı giderinden % 25 müterafik kusur indirimi ve % 20 hatır indirimi yapıldıktan sonra davacının 425.612,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 603.928,44 TL sürekli bakıcı giderine hak kazandığı, bu zarardan davalı …’nun KTK’nın 85. maddesi uyarınca işleten sıfatıyla, davalı …’nun haksız fiil faili sıfatıyla ve davalı …’nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereğince (her bir tazminat türü açısından poliçe teminat limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olacak şekilde) sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın bu miktarlar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerektiği…. dava konusu kazanın oluş şekli, etkenleri ve özellikleri, kazadaki kusur durumu, kazanın gerçekleştiği tarih, davacının yaşı, yaşadıkları sıkıntılar, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alındığında davacı için 33.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği kanaatine varıldığı, TBK’nın 51. ve 52. maddeleri gereğince davacının müterafik kusuru ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim niteliğinde olduğundan ve davanın bu nedenle kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmediği, mahkemece ‘davalılar … ve … yönünden verilen 11/09/2017 tarihli, 2015/1175 Esas ve 2017/781 Karar sayılı kararın bu davalılar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davanın 16/12/2017 tarihinde kesinleştiğine’ ilişkin 15/11/2019 tarihli kesinleşme şerhi düzenlenmiş ise de; istinaf kararında da belirtildiği üzere davanın heyetçe yürütülerek sonuçlandırılması gerekirken tek hakimle yargılama sonucunda hüküm kurulması yasanın emredici hükmüne aykırı olacağından ve kamu düzenine ilişkin bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiğinden ve davalılardan … yargılama sırasında vefat etmiş olduğundan, mahkemece düzenlenen 15/11/2019 tarihli kesinleşme şerhinin istinafın kaldırma kararı ile geçersiz kaldığı anlaşılıp iptal edildiği, sonuç olarak; Davacının davalılar hakkında açtığı MADDİ TAZMİNAT DAVASINDA; davacının iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat isteğinin davalı … yönünden TAM, davalılar … ve … terekesi yönünden KISMEN KABULÜNE, 425.612,56 TL tazminatın (davalı … teminat limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olacak şekilde) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, davacının bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat isteğinin davalı … yönünden TAM, davalılar … ve … terekesi yönünden KISMEN KABULÜNE, 603.928,44 TL tazminatın (davalı … teminat limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olacak şekilde) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, davacının, davalılar … ve … terekesi hakkındaki MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜNE; 33.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … terekesinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının, davalılar … ve … terekesi hakkındaki fazlaya ilişkin isteğinin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … vekili tarafından, “…Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili kurumun sorumluluğunun sigortasız araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, yerel mahkeme kararında ise teminat limitinin aşıldığını, sürekli maluliyet ve bakıcı gideri zararının tek teminat olup kaza tarihi nazara alındığında maksimum 290.000-TL tazminata hükmedilebileceğini, talep edilen geçici iş göremezlik evresine ilişkin tazminatın sürekli maluliyetten kaynaklı olmayıp genel şartların sağlık gideri olarak ifade ettiği kaleme dahil olduğunu, bu nedenle sürekli maluliyet ve sürekli bakıcı tazminat taleplerinin kaza tarihinde yürürlükte bulunan trafik sigortası genel şartlarının sakatlık teminatı limiti dahilinde (birlikte) değerlendirilmesi gerektiğini ve yerel mahkeme kararının hatalı olup kaldırılması gerektiğini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasına dayalı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, istinafa yalnızca …nın gelmiş olması nedeniyle bununla sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı … vekili istinaf itirazlarında, sürekli maluliyet ve bakıcı gideri zararının tek teminat olup, ayrı ayrı 290.000-TL’ye hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüşse de, bu itirazın kabulü mümkün görülmemiştir. Şöyle ki; daimi işgücü kaybı tazminatı ile yaşam boyu bakım giderleri farklı tazminat kalemleri olup yaşam boyu bakıcı giderlerinin sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Buna göre, somut uyuşmazlıkta, davacının yürüme fonksiyonları ve üriner sistem fonksiyonlarındaki araz nedeniyle %92 oranındaki sürekli maluliyetinden kaynaklı yaşam boyu bakıcı giderlerinin “tedavi giderleri” teminatı kapsamında olduğu (aynı yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/6924 E.- 2022/1134 K, Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2020/2821 E- 2020/8505 K.) açık olduğu gibi, heyet raporunda ömür boyu bakıma muhtaç olduğunun belirlenmesine göre, hesaplanan tazminat tutarları her iki kalemde de (sürekli işgöremezlikte de bakıcı giderlerinde de) …nın teminat limitinin çok üzerinde bulunmakta olup, davalı …nın gerek sakatlık gerekse sağlık giderlerine dahil olan bakıcı gideri yönünden ayrı ayrı 290.000-TL’lik limit ile sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Kaldı ki, davalı …nın mahkemece alınan maluliyet/bakıcı ihtiyacı raporuna ve aktüer raporuna yönelik bir itirazda bulunmamasına göre HMK 357.madde gereğince de istinaf itirazının kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, mahkemece verilen hükmün muallak hale getirildiği görülmüştür. Şöyle ki, hükümde “maddi tazminatlar bakımından istemin … yönünden TAM, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne” denilmesinin gerekçesi anlaşılamamıştır. Zira, hükümde esasen … poliçe teminat limitleri nedeniyle kısmen sorumlu tutulmuş bulunmaktadır. Bu haliyle hükümde çelişki oluştuğu görülmekle, kararın bu nedenle re’sen kaldırılması gerekmiştir.
Yine kararda davalı … yönünden harcın eksik hesaplandığı, istinaf kararları aşamasında harç tahsil müzekkeresi ile yazılan harçların ödendiği gerekçesiyle hükümde miktarın düşüldüğü görülmüşse de, tahsilat müzekkereleri sonucunda ödeme olup olmadığı anlaşılamadığından, dosyada bu yönde belge olmaksızın yazılı şekilde karar yazılması da denetime elverişsiz bulunmakla, kaldırma nedeni olarak görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/526 Esas – 2022/1067 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı … tarafından yatırılan 3.629,10-TL istinaf karar harcının istek halinde davalı …na iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 14/06/2023