Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/682 E. 2023/745 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/682
KARAR NO : 2023/745

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2022 (Dava) – 26/01/2023 (Karar)
NUMARASI : 2022/777 Esas – 2023/32 Karar

DAVA : Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat

BAM KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2023 tarih ve 2022/777 Esas ve 2023/32 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …, “…, …. Sokak. No: …, … …/…” adresinde kurulu … adlı müvekkil şirket işletmesinde 04.11.2020 tarihinde “satış destek elemanı” olarak çalışmaya başladığını ve iş akdinin sona erdiği 29.05.2021 tarihine kadar bu pozisyonda çalıştığını, diğer davalı … ise, müvekkil şirketin faaliyet konusu ile aynı alanda faaliyet gösteren … San. Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi ve ortağı konumunda olduğunu, davalı … iş akdinin devam ettiği sırada müvekkil şirketin faaliyet konusu ile aynı kolda faaliyet gösteren diğer firma yetkilisi … ile bağlantı kurarak müvekkil şirketin müşterilerini, üçüncü kişi firma yetkilisi …’a yönlendirdiğini ve ticari sır ve müşteri bilgilerini üçüncü kişi firma yetkilisi ile paylaştığını, öncelikle davalıların haksız rekabet oluşturduğu bu davranış aynı zamanda TTK m. 62 uyarınca suç sayıldığından dolayı, 09.06.2021 tarihinde davalılar hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi yazıldığını, bu şikayet kapsamında ve yapılan soruşturma sonucunda davalı … ve … hakkında kamu davası açılmasına karar verildiğini ve davalılar bakımından İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/697 E. sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu karara karşı … tarafından itiraz edilmediğini ve … bakımından karar 12.04.2022 tarihinde kesinleştiğini, İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/697 E., 2022/127 K. sayılı kararına … tarafından itiraz edilmişse de Mahkemece …’ın itirazları kabul edilmediğini ve … bakımından karar 06.06.2022 tarihinde kesinleştiğini, davalıların haksız rekabet şeklindeki davranışı gerçekleştirerek müvekkili şirketi zarara uğrattıkları, İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/697 E., 2022/127 K. VE 2022/260 E., 2022/393 K. sayılı ilamı ile sabit olduğundan davalılar tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/697 E., 2022/127 K. sayılı ve 2022/260 E., 2022/393 K. dosyaları ile de sübuta ermiş … ve … tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin tespitine, tüm yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yanların hukuka aykırı eylemleri sebebiyle maddi zarara uğrayan müvekkili şirketin iş bu zararının tazmini için şimdilik tüm fazlaya ilişkin hakları ile talepleri artırama/ıslah etme hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacı müvekkile verilmesine, davalı yanların hukuka aykırı eylemleri sebebiyle manevi zarara uğrayan müvekkil şirketin iş bu zararının tazmini için 50.000,00.-TL.sı manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacı müvekkile verilmesine, kasıtlı şekilde müvekkili şirkete karşı suç işleyerek zararına sebebiyet veren davalıların kötüniyetle hareket ettikleri ve bu hareketlerinde ısrarcı olarak iş bu davayı açmaya sebebiyet veren davalılar aleyhine HMK m. 329/1 uyarınca vekâlet ücretine ve HMK m. 329/2 uyarınca para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili, eylemi ile haksız rekabete neden olmadığı gibi davacının zararına sebebiyet de vermediğini, diğer davalı …’ in davacı şirketin çalışanı olduğunu, davacı çalışanı … işyerindeki çalışması devam ederken, ayrı ve şahsi iş olarak, kendisine ait instagram ve Trendyol mecrasında “…” adında ve “…” internet sitesinde ürünleri sattığını, davalı …’in bu şahsi işinden davacı … A.Ş. de bilgi sahibi olduğunu, davalı şirket çalışanı …’in, satışını yaptığı ürünlerinin kesimi ve üretimini ise … Ltd. Şti. çalışanı … yaptığını, diğer davalı …’ in bu şahsi işi ile ilgili olarak müvekkilim şirketten dönem dönem mal aldığını, hatta en son, …, …’in işlerinde kullanmak üzere 28.05.2021 tarihli fatura ile müvekkilimin ortağı olduğu … şirketinden 750,00TL değerinde 18mm 1 adet masif panel alımı da yaptığını, diğer yandan HMK yargılama usulünde deliller CMK’dan farklı olduğunu, davacı tarafça delil olarak bildirilen ses kaydı ve sair yazışmalar müvekkilinin aleyhine delil vasfında olmadığını, HMK’da her bir tarafın hukuk durumu ve statüsü nispi olduğunu, öncelikle TTK kapsamında haksız rekabetin gerçekleşmiş olması için belli koşul ve unsurların bir arada olması gerektiğini, müvekkilimin aldatıcı olma veyahut dürüstlük kuralına aykırı bir davranışı söz konusu olmadığını, davacı tarafın maddi zarara uğraması söz konusu olmadığını, davacının manevi tazminat talep etmesi mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere talep olunan tazminatlar yönünden zamanaşımı def’inde bulduklarını, Davacı tarafın talepleri zamanaşımına uğradığını, özel hukuk tüzel kişilerinde tazminat taleplerinin, talepte bulunacak yükümlünün, doğduğunu iddia ettiği zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıl olduğunu, davacı tarafın haksız rekabetin gerçekleştiği yönündeki tespit talebinin reddine, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının diğer tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın görevsizlik nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından verilen kararı hatalı olup davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın gerekçesinde, davacı şirketin sadece diğer davalı … ile olan iş akdinin değerlendirildiğini ve aralarındaki iş akdi devam ederken gerçekleştiğinden hareketle İş Mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiğini, oysa dava dilekçesinde, davacının TBK 66 ve TTK 54 ve 55 maddelerine dayanarak iddia da bulunduğunu, müvekkili …, … San. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi olduğunu, dava dilekçesi irdelendiğinde davacı tarafın müvekkili hakkındaki iddiasının ticari nitelikte olduğunu, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir iş akdinin mevcut olmadığını, müvekkili ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisi yokken, iş kanunu maddelerine dayanarak yargılamanın yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olacağını, davanın ilerleyen aşamalarında, tarafların karşılıklı ticari defterlerinin incelenecek olması husus bile da iş bu davada görevli Mahkemenin İş Mahkemesi olmadığını, Ticaret Mahkemeleri olduğunun göstergesi olduğunu, diğer davalı … açısından aksi düşünülecek olsa bile müvekkili … açısından iş bu davada görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna ve dosyanın tefrikine karar verilmesinin gerektiğini, izah edilen hususlar doğrultusunda yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması sebebi ile kararın kaldırılmasının zaruri olduğunu, izah olunan nedenler ve re’sen gözetilecek hususlar doğrultusunda, yerel mahkeme tarafından verilen usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı işçi …’ in davacıya ait iş yerinde işçi olarak çalıştığı tarihlerde davacı şirketin müşterilerinin siparişlerini uygun fiyatlı olduğu gerekçesiyle diğer davalı …’a yönlendirdiği iddiasıyla açılan haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. Dolayısıyla mahkeme önüne gelen davada, ilk önce dava şartı niteliğinde bulunan görevli olup olmadığını incelemeli, görevli değilse görevsizlik kararı vermeli, görevli olduğu kanaatine varırsa ilk itirazları inceleme aşamasına geçmelidir.
Öncelikle, 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı İBK uyarınca, hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ile bunlara bağlı netici taleplerle bağlı olup, hukuki tavsiflerle bağlı değildir. Hakim kanunları re’sen uygulamakla ve davayı neticeye bağlamakla görevlidir. Davaya konu somut olayda, davalı …’ e isnat edilen eylem iş sözleşmesinin devamı sırasında ise de; davalı …’ a isnat edilen maddi eylem, 6102 S. TTK’nın 54 vd. maddeleri kapsamında yer alan haksız rekabet kurallarının uygulanmasını gerekli kılmaktadır.
Bu durumda; haksız rekabet kurumu 6102 sayılı TTK’ da düzenlendiğinden ve Ticaret Mahkemelerinin görev kurallarını düzenleyen 6102 S. TTK’nın 4/1 (a) ve (c) maddesi uyarınca haksız rekabet davaları mutlak ticari davalardan olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılacak eylemlerden olduğu halde, mahkemece yanlış gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmeyip hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın HMK nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2023 tarih ve 2022/777 Esas ve 2023/32 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının istinaf eden davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/05/2023