Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/656 E. 2023/795 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/656
KARAR NO : 2023/795

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2021 (Dava) – 25/01/2023 (Karar)
NUMARASI : 2021/182 Esas – 2023/57 Karar
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/01/2023 tarihli 2021/182 Esas ve 2023/57 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı arasında genel kredi ve teminat sözleşmesi akdedildiğini ve davalıya kredi kullandırıldığını, 18.04.2019 tarihi itibariyle davacı bankanın 1.297.007,64-TL nakit kredi alacağı ve 46.260,00-TL gayrinakit kredi alacağı olmak üzere toplam 1.343.267,64-TL alacağının olduğunu, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/2 Esas sayılı konkordato davasında konkordato heyetinin nihai raporunda alacağın 1.328.977,62-TL olarak belirlendiğini, 14.290,02-TL’lik alacağın çekişmeli hale geldiğini, İİK 308/b maddesi gereğince, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla çekişmeli hale gelen 14.290,02-TL’nin alacak miktarına dahil olduğunun tespitine, konkordatonun yürürlükte olması halinde konkordato şartlarınca, konkordatonun yürürlükte olmaması halinde temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İİK 308/b maddesinde belirtilen sürede açılmadığını, hak düşürücü süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/2 Esas sayılı konkordato dosyasında davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu alacağının 1.530.384,17-TL olduğunu, işbu davada ise 1.343.267,64-TL’nin üzerinde olduğunu beyan ettiğini, farklı alacak iddiasında bulunulmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davalı şirketin tüm borçlarının İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/2 Esas sayılı dosyası kapsamında hazırlanan konkordato heyeti nihai raporuna işlenmesi nedeni ile davacı tarafın nihai raporda belirtilen miktar dışında başkaca bir hak ve alacağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince “… Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi nezdinde, davalı borçlu ile müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden kredilerin, sair bankacılık ürünlerinin kullandırıldığını, 18.04.2019 tarihinde bankanın alacak bakiyesinin 1.297.007,64-TL nakit kredi alacağı, 46.260,00-TL gayrinakit kredi alacağı olmak üzere toplam 1.343.267,64-TL olduğunu, ancak İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/2 Esas sayılı konkordato davasında, davacı kayıtlarında ve geçici konkordato heyeti nihai raporunda alacaklarının 1.328.977,62-TL olduğunu belirtilerek konkordato işlemlerine bu şekilde devam edildiğini ve alacaklarının 14.290,02-TL’lik kısmının çekişmeli hale geldiğini, usul ekonomisinin, yasalarda öngörülen düzenleme (düzen/intizam) çevresinde yargılamanın kolaylaştırılmasını ve olumsuz ifadesiyle karmaşık hale getirilmemesini; yargılamada öngörülen olağan zaman süresinin aşılmamasını (işin uzamamasını) ve gereksiz gider yapılmamasını amaçladığını ve bunu hâkime bir görev olarak yüklediğini, tasdik edilen konkordato projesinin aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin durduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece gerçekleştirilen işbu teyitin, huzurdaki uyuşmazlığın ikame edilmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını; aksine davacı tarafın İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/2 E. Sayılı konkordato dosyasında alacağının 1.530.384,17-TL olduğunu beyan etmesine ve bu alacak tasdik edilmesine rağmen eldeki uyuşmazlıkta zıt biçimde alacağının 1.343.267,64-TL’nin üzerinde olduğunu beyan ederek, konkordato dosyasındaki tasdik ilamının hilafına, kötüniyetli ve çelişkili davranış yasağına aykırı biçimde hakkını kötüye kullandığı gerçeğini gözler önüne serdiğini, ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’ nın 308/b maddesi uyarınca konkordato projesinde kabul edilmeyen alacağın varlığının tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı şirket hakkında konkordato tasdik kararı bulunmadığından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 28.02.2018 gün ve 7101 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 14 ve 06.12.2018 gün ve 7155 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 15’inci maddelerinin birinci fıkralarına göre her iki maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Somut olayda, konkordato talebi 7101 sayılı Yasanın yürürlüğünden sonraki tarihte yapılmış olup, nizalı alacaklar için uygulanması gereken düzenleme İcra ve İflas Kanunu’nun 308’nci maddesinin b fıkrasıdır. “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” başlıklı bu düzenleme; ” Alacakları itiraza uğramış alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme. Konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep eder, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir ” şeklindedir.
Bu durumda, konkordatoda çekişmeli alacakların dava konusu edileceği tartışmasızdır.
Somut olayda; davacı tarafça İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/2 Esas 2020/731 Karar sayılı kararı ile reddedilen ve çekişmeli hale gelen 14.290,02 TL alacağının kayıt kabulü ile konkordatonun yürürlükte olması halinde konkordato şartlarınca, konkordatonun yürürlükte olmaması halinde temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/2 Esas 2020/731 Karar sayılı konkordatonun tasdikine dair kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 18.03.2021 tarihli 2021/2014 Esas 2021/474 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği, istinaf kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada Mahkemenin 2021/313 Esas – 2021/497 Karar sayılı kararı ile konkordatonun tasdikine karar verildiği, kararın 03/10/2022 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla mahkemece konkordato tasdik kararının kesinlemesi nedeniyle, esasa girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
Açıklanan tüm hukuki ve maddi gerekçelerden ötürü; davacı vekilinin anılan yöne ilişen istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile kararın HMK nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/01/2023 tarihli 2021/182 Esas ve 2023/57 Karar saayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davacı tarafından yatırılan 245,00-TL istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
b-Davalı tarafından yatırılan 179,90-TL istinaf karar harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-Davalı vekilinin istinaf istemi yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin olmakla kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davalının istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 11/05/2023