Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/527 E. 2023/556 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/527
KARAR NO : 2023/556

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/ 2020 (Dava) -04/07/2022 (Karar)
NUMARASI : 2020/613 Esas – 2022/588 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2022 tarihli 2020/613 Esas ve 2022/588 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin , 2015 yılında serbest muhasebeci mali müşavir olarak … oda sicil numarası ile mesleğini sürdürmekte olan … ile akdettiği sözleşmeye istinaden 5 yılı aşkın bir süredir kendisi ile çalışmakta olduğunu, sözleşmenin, mali müşavir …’ın eski adresinde faaliyet yürütmekte iken akdedildiğini, …’ın yeni adresi, 30/10/2020 tarihinde İzmir’de gerçekleşen depreme değin Mansuroğlu Mahallesi … Sokak No: … İç Kapı No: … …/İzmir iken deprem nedeniyle söz konusu adresin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acil yıkılacak bina statüsüne tabi tutulduğunu, hal böyle olunca, müvekkili şirkete ait 2020 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül hesap dönemlerine ait tüm mal ve hizmet alım satım faturaları ile tüm gider belgelerinin mali müşavir …’ın ofisinde kaldığını , bu hususun mali müşavir … tarafından yazılı şekilde tarafına bildirildiğini, yıkım işlemine kadar binaya giriş ve çıkışa Bakanlıkça izin verilmediği için söz konusu belgelerin hiçbir şekilde binanın içerisinden alınmasının mümkün olmadığını, TTK madde 82/7 uyarınca müvekkili şirketin 2020 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül hesap dönemlerine ait tüm mal ve hizmet alım satım faturaları ve tüm gider belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”…Davacının davasının REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 2015 yılında serbest muhasebeci mali müşavir olarak … oda sicil numarası ile mesleğini sürdürmekte olan … ile akdettiği sözleşmeye istinaden 5 yılı aşkın bir süredir kendisi ile çalıştığını, bahsi geçen sözleşmenin, mali müşavir … henüz eski adresinde faaliyet yürütmekte iken akdedildiğini, …’ın adresi 30/10/2020 tarihinde İzmir’de gerçekleşen depreme değin … Mahallesi … Sokak No: … İç Kapı No: … …/İzmir iken ne yazık ki deprem nedeniyle söz konusu adresin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acil yıkılacak bina statüsüne tabi tutulduğunu, nitekim İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 05/11/2020 tarihli ve 83681 sayılı yazısı ile … Mahallesi … Sokak No: … İç Kapı No: … …/İzmir adresinin 30/10/2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle büyük risk gören ve “acil yıktırılacak yapı” statüsüne tabi olduğu, bu nedenle bina hakkında yıkım kararı alındığı, binaya giriş-çıkışların yasaklandığının belirtildiğini ve bu hususların …’a ilanen tebliğ olunduğunu, müvekkili şirketin mali müşavirinin çalıştığı binaya deprem sonrasında giriş-çıkışların yasaklandığını ve içeride bulunan eşyalarla birlikte yıkım kararı alındığını, hal böyle olunca, müvekkili şirkete ait 2020 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül hesap dönemlerine ait tüm mal ve hizmet alım satım faturaları ile tüm gider belgelerinin mali müşavir …’ın ofisinde kaldığını, bu hususun mali müşavir … tarafından yazılı şekilde taraflarına bildirildiğini, halihazırda yıkımı gerçekleşen binadan söz konusu belgelerin hiçbir şekilde alınmasının mümkün olmadığını, işbu nedenlerle TTK madde 82/7 uyarınca müvekkili şirkete zayi belgesi verilmesini talep etme gerekliliği doğduğunu, kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kaldı ki İzmir depremi gerçekleştiği süreçte müvekkili şirketin e-fatura ve e-defter kullanmamakta ve aynı zamanda müvekkili şirketin e-fatura ve e-defter kullanma zorunluluğu da bulunmamakta olduğunu, Mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme sonucu verilen işbu kararın müvekkilini külfete soktuğunu, müvekkilinin … Matbaa’dan faturaları teslim aldığı tarihin 2016 olmasının faturaları 2020 tarihinde kullanmayacağı anlamına gelmediğini, uygulamada fatura kesmekle yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin anlaşmış oldukları matbaadan her yıl özelinde ayrı ayrı fatura bastırıp teslim almasının söz konusu olmadığını, kişilerin isterse yüklü sayıda fatura koçanını bir anda bastırıp uzun yıllar kullanabileceğini isterse az az ve sık sık bastırabileceğini, müvekkili şirketin de 2016 yılında … Matbaadan 5 koçan olarak fatura teslim aldığını ve teslim aldığı tarih olan 10.02.2016 tarihinden e-faturaya geçtiği 01/01/2022 tarihine kadar kullandığını, bu nedenle yerel mahkemenin, yalnızca 2016 yılında bastırılan ve teslim edilen belgelere dair kayıt bulunduğu yönündeki tespitinde yanılgıya düşüldüğünü sanki müvekkilinin yalnızca 2016’ya dair faturaların mevcut olduğuna kanaat getirilerek fiziki evrak yokluğundan taleplerinin reddine karar verildiğini, müvekkili şirket, beyannamelerini sistem üzerinden sunmuş olup asıllarını elinde bulundurma imkanının ortadan kalktığını, zayiini talep etmiş oldukları satış faturasından biri (A06134) yurt dışı şirketine yurtdışı konferans biletinin iadesine ilişkin kestikleri iade faturası, diğeri de (A06135) imzalanan bir sözleşmede damga vergisinin yarısının karşı tarafça ödeneceği kararlaştırıldığı için bu doğrultuda düzenlemiş oldukları, damga vergisinin yansıtıldığı fatura olduğunu, bunlar dışında müvekkilinin bu belgelerin tek tek neler olduğunu hatırlamasının mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak müvekkili şirkete zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6100 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, .. Matbaacılık ve Ticaret ünvanlı matbaanın 06/05/2021 tarihli cevabi yazı ekleri, davacının zayi belgesi verilmesini istediği belgelerin ayırt edici özelliklerinin belirli olmadığı, faturaların adeti, içeriği belirtilmeden bu haliyle soyut bir ifade ile şirketin 2020 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül hesap dönemlerine ait tüm mal ve hizmet alım satım faturaları ve tüm gider belgelerinin gibi genel nitelikli kapsayıcı şekilde zayi belgesi verilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2022 tarihli 2020/613 Esas ve 2022/588 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak davacıya iadesine,
5-Kararın tarafa tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2023